29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Açık köşe İnternet yasakları Türkiye’ye zarar veriyor! Türkiye epeydir interneti yasaklamakla gündemde. Bunun en bilinen örneği Youtube yine 2 ay aşkın yasaklı. Oysaki, Youtube üniversitelerin, uluslararası kuruluşların video paylaşım ortamı olmaya başladı. Türkiye yasakçı bir refleksle tepki veriyor. Bunu yaparken büyük bir haksızlık yapıyor. Türkiye internete kendi kurallarını koymaya çalışıyor. Bunu yaparken, iç hukuku ve uluslararası hukuku zorluyor. Türkiye, internetin Bilgi Toplumunu temsil ettiğini henüz algılayamadı. Mustafa Akgül, Bilkent Üniversitesi, İnternet Teknolojileri Derneği, [email protected] mızı söylüyordu. Gelişmiş Batı İnternetle ilgili düzenlemeleri dikkatli, bireyi ve özgürlüğü öne alan bir yaklaşımla asgari düzeyde tutmaya çalışıyor. Türkiye, İnternetin çok boyutlu ve devrimsel yapısını fark edemediği için, tepkisel bir refleksle, “benim istemediğim kuş uçmasın” felsefesiyle, gelişmiş ülkelerin değil, Çin, İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arab Emirlikleri gibi yasakçı ülkeler kervanına katılmayı tercih eder görüntüsü veriyor. Tüm dünya çocuk pornosu, uyuşturucu ticareti gibi konularda çok hassas ve birlikte mücadele ediyor. Ama, müstehcenlik gibi sınırı kişiden kişiye değişen konularda devlet ancak okullar ve kamuya açık yerlerde (halk kütüphaneleri gibi) filtre uygulaması yapabilir ancak. Bu konuda denetimi yurttaşa bırakmak esastır. Devletin yurttaşı bilgilendirmesi, ilgili yazılımların gelişmesini teşvik etmesi, alternatiflerin gelişmesini sağlaması, ücretsiz yazılım sağlaması anlamlı olur. Ama, devletin tüm yurttaşlara kendi müstehcenlik anlayışını dayatması, özgürlükçü bir demokraside kabul edilemez. Avrupa Konseyi yıllardır, zararlı içerik için selfregulasyon ve coregulasyon öneriyor; birkaç ay önce yayınladığı genelge ile filtrelenin yurttaşın bilgisayarında, yurttaşın tercihleri uyarınca yapılmasını önerdi. Şu anda youtube.com yasağı nedeniyle çok daha çözümü zor bir problem gündemde. Türkiye tüm dünya için geçerli kararlar alıyor. Yasağa neden olan videolar, internetin Türkiye'den gözüken yüzünden kalkmış durumda. Ama, yasaklanan videolar, başka ülkelerden görünebiliyor. Peki, Türkiye ABD'de yayınlanan kitabı, Arjantin'de çıkan dergiyi, Çinde çıkan gazeteleri izleyip, yasaklamaya çalışıyor mu? ABD Kongre kütüphanesinde olan Türkiye aleyhindeki kitapları yasaklamaya çalışıyor muyuz? Uluslararası anlaşmaların gerektirdiği bir konuyu, bizim mahkemelerimizin bir kararı ile çözebilir miyiz? A lan adı temelli yasaklama, başkasına ait bir alan adı için sahte kayıtlar girilerek yapılıyor, bu ise suçsuz pek çok kişinin web’ini ve milyonlarca vatandaşın o web’leri izlemesini ve o alan adlarını içeren eposta adresleri ile iletişimini engelliyor. Mahkeme kararı, amacını aşarak, pek çok Türk vatandaşının, haberleşme, iş yapma, öğrenme, eğlenme hakkını kısıtlıyor. IP temelli yasaklama ise, yukarıda belirtildiği gibi bir dükkân yüzünden iş merkezleri semtini yasaklamak şeklini alıyor. Bu satırlar yazılırken Youtube yasağı 2 ayı aşmıştı. Bu en uzun süren yasaklama, çok da uzun süreceğe benziyor. Bu yasaklama, 5651 nolu, kısaca, “İnternet Yayınlarını Düzenleme” kanununa göre yapılıyor. Yasağın nedeni Atatürk'e ilişkin bir video. Youtube, ırkçı, şiddet, seks ve benzeri içeriği zaten fark ettiği zaman kaldırıyor. Dakikada 10 saatlik video yüklendiği için ön denetim mümkün değil. Ön denetim zaten sansür demek. Düzgün kurulan bir iletişimle istenmeyen nesneler hızlıca kaldırılıp, kamuoyu böyle bir yasaklamayı hissetmeyebilirdi. Türkiye, "temiz internet" istiyor; kendi istemediği "kuş uçmasın" istiyor. Bunun, demokrasi için tehlikesini henüz farkeden yok. Bu amaçla, internete kurallar getirmeye çalışıyor. Böylece, uluslararası hukuku zorluyor, uluslararası konvansiyonlara ters davranıyor. Mahkemelerimiz verdikleri kararlarla uluslararası kurallar tesis etmeye çalışıyor. Yasaklama uygulamaları, yasaklanmak istenen nesne ve web’in dışında ilgisiz başkalarını kapsayarak, suçsuz insanları cezalandırıyor. Telekomünikasyon İletişim BaşkanlığıTİB, Anayasa’ya göre mahkemelerde olması gereken özgürlükleri kısıtlama yetkisini kullanıyor ve devlet memurları eliyle yargısız infaz yapıyor. TK'nın yetki alanı hakaret ve zombi konularını da kapsaması düşünülüyor. TIB yeni bir kolluk kuvveti haline geliyor. Telekomünikasyon Kurumu – TK, tüm dünya internetini etkileyecek yönetmelikler çıkartıyor. Tüm bunlar en başta Türkiye'ye zarar veriyor. Mahkemelerimiz youtube.com dışında aliba.com, groups.google.com, geocities.com, wordpress.com gibi pek çok yeri uzun süre yasakladı. Çeşitli mahkemelerin bugüne kadar yasakladığı web sayısı 1700 civarında. Telekomünikasyon Kurumu (TK) bunun dışında 300 civarında web’i yasakladığını açıkladı. TK kanununa göre yurt dışında olan web’leri 5651 kapsamındaki suçlardan dolayı sorgusuz sualsiz kapatma yetkisine sahip. TK ne savunma istemek, ne bilirkişiye sormak, ne de ilan etmek zorunda değil. Bu yurtdışındaki web’ler için yargısız infaz demektir. Bu, hukuk devleti ile çelişen bir durumdur. Sivil Toplum Kuruluşları olarak, Danıştay yoluyla konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürmeye çalışıyoruz. lerine yayılmış, insanlığı bilgi toplumuna taşıyan değişimi temsil eden, bir teknolojinin ötesinde bir sosyal ağdır. İnternet bireyi özgürleştiren, ona kendini geliştirme olanakları sunan, geniş kitlelerin kolayca sosyal ağlar oluşturabildiği bir ortamdır. Katılımcılık, saydamlık ve yönetişimin öne çıktığı, demokrasiyi geliştiren yeni bir paradigmayı temsil ediyor. Bilim, teknoloji, ARGE ve inovasyon, İnternetle sarmal bir şekilde birbirini besliyor. Artık rekabet ve kalkınma buralardan geçiyor. İnternet ve bilişim teknolojileri, sanayi devriminde olduğundan daha önemli bir gelişmeyi temsil etmektedir ve yaşamın tüm boyutlarını; çalışma, üretim, ticaret, iş yapma, eğlence, öğrenme, yönetim biçimlerini köklü olarak değiştirmektedir. Birey üretici ve tüketici olarak öne çıkmaya, kol emeğinin yerini üretilen katma değer ve önem açısından beyinsel emek almaya başlamıştır. İnternet, geniş kitlelere ulaşan, onların katkı verebildiği, ortak olduğu yapıları ortaya çıkartmıştır. AntiKüresel Seattle Hareketi, Howard Dean ve Obama'nın adaylığı ve İrlanda'nın Lizbon Antlaşmasını reddinde bunu görebiliriz. Bilgi Toplumunda önderler ise özgür, girişimci, bağımsız, yaratıcı ve farklı düşünebilen bireylerdir. 5651 NE GETİRİYOR? Yasaklamalar açısından bu yasa 9 suçu katalogluyor. Bunlar TCK, Atatürk’e ilişkin yasa ve benzeri yasalarca tanımlanıyor. Yasa esas olarak yasa kapsamında zararlı içeriği erişimi engellemeyi mümkün kılıyor. Ayrıca içeriğin yayından kaldırılması ve cevap hakkını düzenliyor. Yasa TK'ye yurtdışındaki webler için yargısız infaz yetkisi veriyor. Bundan kurtulmanın yolu ise, "Faaliyet Belgesi" almak. Bu kamu kurumları ve dünyadaki tüm yer sağlayıcıları için geçerli. Mahkemeler bazı nesneleri (video, yazı) tedbir olarak yasaklıyor. Yasaklama uygulamalarında sadece o nesneye Türkiye’den erişimi yasaklamak mümkün iken, ilgili alan adına veya ilgili IP’ye bazen de ikisine birden yasaklama getiriliyor. TK nesne temelli engelleme yerine, yayınladığı yönetmelikle bu iki yasaklamanın önünü açtı. Yapılan, bir kitap yüzünden tüm kütüphaneyi yasaklamak demektir. Ya da bir dükkân yüzünden bir alışveriş merkezini, bazen da bir alış veriş semtini yasaklamaya neden oluyor. Bu ise bir yandan o merkezdeki başka dükkân sahiplerini, ve onlarla iş yapan insanların iletişimi ve iş yapmasını engellemek demektir. Bir başka benzetme, bir kişinin suç işledi diye tüm aileyi, bazen de tüm mahalleyi cezalandırmak demektir. Wordpress.com da 3,5 milyon blog var. Bu, Anayasaca korunan iletişim özgürlüğünün, istemeden de olsa ihlali demektir. Bir nesne için verilen tedbir kararı, milyonlarca nesneyi içeren webi tümden yasaklamakla sonuçlanıyor. İlgili nesneyi engellemek mümkünken, suçsuz milyonlarca nesneyi yasaklamanın hukukiliği ve adaleti nerede? YASAKLAR SON ÇARE Yasaklanan web’ler, yasaklanan kitap, dergi, gazetelerin aksine yerinde duruyor; sadece Türkiye'den normal koşullarda görülmesinin önüne engel konuyor. Birazcık internet kültürü olan kullanıcılar, bu engeli aşmayı biliyorlar. TK bu araçlardan çok bilinenleri de engellemeye çalışıyor. Bazen de bazı nesneleri yasaklayarak, onların reklamını yapıyor, tüm dünyada binlerce kişinin onları izlemesini sağlıyoruz. İnternet te yaşamda olan her şeyin yansıması var. Dolayısıyla, pek çok konuda internet te suç işlenmesi, kişilik haklarının, fikri haklarının ihlali gibi konularla karşılıyoruz. Batı’da, ilgili nesnenin bir süreç sonunda kaldırılması söz konusu; bizde ilgili webin tümünün kapatılması standart hale geldi. Söz konusu yasakların sadece Türkiye’de geçerli olabilmesi ve bu yasağın kolayca etkisiz hale getirilmesi, ülke olarak başımızı kuma gömdüğümüzün resmidir. Yasakçı refleksi bırakmalıyız. Bu sorunları çözmek için bir yandan ülke içinde özel sektör, sivil toplumu içeren, konunun çeşitli boyutlarında uzmanlıkları içeren katılımcı, saydam yapılar kurmalıyız. Düzenlemeleri ve uygulama ilkelerini bu sivil katılımcı yapıların katkısıyla yapmalıyız. Tüm interneti zapturapta alma arzusundan ve dolayısıyla tüm internetin Türkiye'den “Faaliyet Belgesi” alması talebimizden vazgeçmeliyiz. Türkiye’nin internetin marjinal problemlerine odaklanmak yerine, olumlu boyutlara, biz internet ve Telekom sektörünü nasıl büyütürüz, kalkınma ve rekabette interneti nasıl kullanabiliriz, saydamlık ve katılımcılığı nasıl artırırız, demokrasimizi internetle nasıl geliştiririz konularına odaklanması gerekir. İNTERNET, BİLGİ TOPLUMUNUN ARACIDIR! İnternet 1.3 milyar kullanıcı, 550 milyon bilgisayar, 165 milyon web, 100 milyon civarında video, 60 milyon kişisel web/blog, ve 100 milyar web sayfasını kapsayan tüm dünyaya yayılmış, hayatın her boyutuna, tüm toplum kesim TÜRKİYE BATIYA ÖRNEK OLUYOR! Batı dünyasında bizdeki 5651 benzeri bir yasa yok. Ulaştırma Bakanı yasa çıkarken dünyaya örnek olacağı CBT 1115/ 7 1 Ağustos 2008
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear