29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör nuşma ve hareket zorluğu da var. Ancak bazı semptomlar CJK hastalığından farklı. Bu vakalardan on bir tanesi Annals of Neurology dergisinde Beyin küçülüyor ve hızla bozuluyor Beyinde CJK hastalığında olduğu süngerimsi bölgeler gelişiyor açıklandı. Yeni hastalığın nasıl ve niçin geliştiği ve yeni demans biçimlerinin ne şekilde yayıldığı bilinmiyor. Tahminlere göre yeni hastalık prionların önemli bir rol üstlendiği dejeneratif bir sinir hastalığı. Çünkü ölen hastaların beyninde minik deliklerin bulunduğu süngerimsi bölgeler saptanmış. Prion, beyin dokusunda birikerek, sinir hücrelerinin hasar görmesine neden olan özel bir protein türü olarak bilinmekte. lunum yollarının varlığı teorik olarak biliniyordu ve şimdi Löwen Katolik Üniversitesi araştırmacılarıyla ilk kez görünür kılındı. Bu amaçta röntgen/bilgisayar tomografisinden yararlanan araştırmacılar elmaların içindeki solunum yollarının düzensiz oyuklar, armutlardakinin ise birbirine bitişik kanallar biçiminde olduğunu söylüyor. Meyvelerin içindeki solunum yollarının ne şekilde geliştiği ve elmalarda oyuk biçiminde yapılar bulunurken, armutlarda niçin kanalların bulunduğu henüz kesin olarak bilinmemekte. Ama armutların niçin daha çabuk çürüdüğünü artık biliyoruz diyor Löwen Üniversitesi’nden Pieter Verboven. Minik kanallardan meyvenin içlerine çok Sevgili okuyucularım: Benim maaşım sizin vergilerinizle ödeniyor. Ben ve arkadaşlarım size bunun karşılığını vermek istiyoruz. Üniversiteyi koruyunuz, sesinizi yükseltiniz. Söz konusu olan çocuklarınız ve onların geleceğidir. Gümrük Memurlarımızdan Örnek Davranış Sevgili okuyucularım: Ekim 2006’da yayınladığım «Bir devlet ayıbı» başlıklı bir yazımda aynen şunlar yer alıyordu: «İngiltere’nin tanınmış jeolojik sahhaflarından Bay Stuart Baldwin birkaç yıl önce beni arayarak, İngiltere’nin fen bilimleri akademisi olarak görev yapan Royal Society (=Kraliyet Cemiyeti) yayınlarının artıklarını pek düşük bir fiata satın aldığını, bunlar arasında benim diğer bazı meslekdaşlarımla birlikte düzenlediğim bir toplantının tutanakları olduğunu görünce, bunları Türkiye üniversitelerine hediye etmek istediğini söyledi. Türkiye’yi yakından ilgilendiren “yer değiştirmiş jeolojik mıntakalar” (=allochtohonus terranes) konulu bu toplantıda sunulan tebliğler arasında, üstelik Türkiye’nin kendisi ve komşuları hakkında makaleler de bulunduğundan bu hediyenin çok makbule geçeceğini kendisine söyledim. Stuart’a bunları İTÜ merkez kütüphanesine yollamasını, Türkiye içi tevziatını bizim yapabileceğimizi bildirdim. Bir müddet sonra kitaplar geldi ve gümrük komisyoncusu dostum beni aradı. Gümrük, Teknik Üniversite’den 1200 YTL istiyordu. Tabii İTÜ’nün bütçesinde durup dururken bu parayı verecek kaynak olmadığı gibi, böyle bir ödeme yapmak için hiçbir nedeni de yoktu. Ödenecek meblağın nereden türediğini sorduk. Gümrükten gelen cevap şuydu: Efendim önce kitapların fiatlarından dolayı bir KDV ödenmesi gerekiyordu. Ayrıca yurt dışından “mal alımı” yapıldığı için bir “Özel tüketim vergisi” ödenmesi gerekiyordu. Bir de gelen mal ardiyede bulunduğundan ayrca bir ardiye ücreti gerekiyordu. Bunları alt alta koyunca İngiltere’den İTÜ’ye hediye olarak gelen kitapların fiatı 1200 YTL oluveriyordu. Gümrüğe cevaben, kitapların fiatı olmadığını, paketin üzerinde hediye olduğunun yazıldığını anlattık. Üstelik, özel tüketim vergisi de uygulanamazdı, zira bunlar İTÜ’nün yurt dışından getirttiği değil, kendisine hediye edilen mallardı. Gümrük bunları duymak bile istemedi, zira yasa açıktı. Sonra gelenlerin bir üniversiteye gelmiş kitaplar olduğunu, üstelik tüm paketin tek bir kitabın bir sürü nüshasını içerdiğini, bunların diğer Türk üniversitelerine de dağıtılacak eserler olduğunu, yani öğrencilerimizin ve araştırıcılarımızın doğrudan faydasına yönelik olduğunu anlatmaya çalışarak bu sefer bir müsamaha rica ettik. Nafile! Gümrük, Nuh diyor peygamber demiyordu. Komisyoncumuz bunu halletmeye çok uğraştı. Ancak hiçbir yasal yol bulunamadı. Sonunda İTÜ kendisine hediye edilmiş olan bu kitapları alamadı. Ve belki binlerce öğrenci ve pek çok araştırıcı hayırsever bir İngiliz dostun kendilerine hediye etmek istediği bu kitaptan ülkelerinin yasaları nedeniyle mahrum kaldı!» Ancak, geçenlerde bu kitapların gümrükte imhası gündeme gelmiş! İyi yürekli, uygar insan değerlerini özümsemiş, vatansever gümrük memurlarımızın gönlü bu işe razı olmamış. Üniversiteyi arayarak bunların üniversiteye ücretsiz teslimi için uğraşıp bir yol bulduklarını ve kitapları aldırmamızı rica ettiler. Burada bu gümrük memurlarımızın isimlerini başlarına bakanlık tarafından olası bir çorap örülmesine mâni olmak için vermiyorum. Ama bilsinler ki, üniversite ve ulusumuz, o kitaplardan yararlanacak öğrencilerimiz, kendilerine minnettardır. Buradan Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum. Uygarlığı bu memurlarımızın yaptığı kadar koruyun. Eğer korumazsanız 21. yüzyıl kapanırken Türkiye artık olmayacaktır. Bu ülke içinde böyle gümrük memurları barındırdığına göre ortadan kalkmayı hak etmiyordur. Belli ki bu iyi insanlar aklın ve bilimin egemen olduğu uygar bir ülkede yaşamak istiyorlar. Biliyorlar ki bunun kaynağı üniversitedir. Halbuki bu günlerde AKP YÖK’ü ülkemize büyük bir kötülük daha yapmış, zaten kapasitelerinin üzerinde çalışan üniversitelerimizin kontenjanlarını arttırmış, ve yeni gecekondu üniversiteleri açmıştır. Bu konuda muhtelif vesilelerle üniversite rektörleri seslerini yükseltmişlerdir. Hayatı boyu böyle bir mevkide bulunmamış olan YÖK başkanı bunları duymazlıktan gelecek kadar büyük bir sorumsuzluk sergilemiştir. Sevgili vatandaşlarım: Üniversite artık yalnızca sancılı değil, ağır hastadır. AKP’nin yükseköğretim politikasının sonu felakettir. Ben bunu size Türkiye’de ve uluslararası sahnede yirmibeş senedir çalışan ve tüm dünyada kendine şöhret yapmış bir hoca ve bilim insanı olarak söylüyorum. Benim maaşım sizin vergilerinizle ödeniyor. Ben ve arkadaşlarım size bunun karşılığını vermek istiyoruz. Üniversiteyi koruyunuz, sesinizi yükseltiniz. Söz konusu olan çocuklarınız ve onların geleceğidir. Gümrük memurlarımızın davranışı hepimize örnek olsun. ELMA VE ARMUTLAR NEFES ALIYOR Avrupa Sinkrotron Işınımı Laboratuarı (ESRF) bilim insanları, elmaların ve armutların bir tür soluk borusuna sahip olduğunu ve bununla soluduklarını saptadı. Hatta bu soluma işlemi meyvelerin koparılmasından sonra da sürüyor. Bu so fazla oksijen girmediği için hücreleri daha çabuk soluksuz kalmakta. Plant Physiology dergisindeki habere göre, meyvelerin taze tutulması için toplandıktan sonra da oksijen almaları gerekiyor. Elmalar ve armutlar bu yüzden soğuk mekanlarda ve belli bir oksijen yoğunluğunda saklanmakta. ÇİN’DE YENİ DEPREMLER BEKLENİYOR Bilim insanları 12 Mayıs’ta Çin’in Sichuan bölgesinde yaşanan şiddetli depreminin ardından yine şiddetli sarsıntıların meydana geleceğini tahmin ediyor. Analizler, şiddetli depremin yerkabuğunda yeni gerilimler oluşturduğunu ve bunların bir zaman sonra boşalacağını göstermekte. En az 70.000 kişinin yaşamına mal olan ve milyonlarca kişiyi evsiz bırakan deprem, kırıkların karşılıklı olarak yerinden oynadığı Beichuan fayında meydana gelmişti. Gerçi deprem, kırılma bölgesi boyunca gerilimleri boşalttı, fakat hesaplara göre diğer kritik bölgelerde yeni gerilimler de yaratmış. Bu yüzden eski deprem merkezinin kuzeydoğusu ve güneybatısında kalan çeşitli kırılma noktalarında yine şiddetli depremlerin meydana gelmesin bekleniyor. Fakat bilim insanları depremin tam olarak nerede ve hangi zamanda meydana geleceğini bilemiyor. Model sadece yeni deprem potansiyelini göstermekte diyor uzmanlar. Bu tür bir depremin asıl tetikçisi henüz belirlenememekte. Asıl depremden aylarca hatta yıllar sonra meydana gelen şiddetli depremler geçmişte sıkça yaşanmıştı. Araştırmacılar buna örnek olarak İzmit’te Ağustos 1999’da yaşanan depremin ardından Kasım’da meydana gelen ikinci şiddetli depremi gösteriyor. 2004 yılının son günlerinde güneydoğu Asya’da dev bir Tsunami’ye yol açan depremden yaklaşık üç ay sonra da asıl depremle ilişkilendirilen yeni sarsıntılar yaşanmıştı. CBT 1115/ 5 1 Ağustos 2008
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear