Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
MOLEKÜLER BİYOLOJİ ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör Kök hücreden elde edilen sperm ile doğum yaptırıldı Araştırmacılar, embriyonik kök hücreleri farklılaştırarak laboratuvar koşullarında sperm elde ettiler, böylece ilk kez kök hücrelerin üremede kullanılabileceğini gösterdiler. Fareler üzerinde yapılan deneyler sonucu yedi yavru fare elde edildi ve bunlardan altısı yaşadı. Dr. Pınar Uysal Onganer; p.onganer@yahoo.co.uk Heyecanımın nedeni, Nemrut'un tarihsel volkanik faaliyetinin, bu volkanın günümüzde de indifa edebileceğini göstermesiydi. Hacettepe Jeoloji Bölümü’nün Büyük Hizmeti Türkiye üniversiteleri ile ilgili kötü haberlerin hemen hepsinin temel kaynağı politikacılardır. Hattâ, bizzat üniversitelerin içinden, kötü öğretim üyesinden kaynaklanan sorunların bile nihaî çıkış noktası, politikacıların üniversitelerde kalite kontrolüne izin vermeyen cahilce ve aptalca müdahaleleridir (Öğrenci affı, KPDS'nin kaldırılması gibi). Politikacılarımızı her düşündüğümde içim karardığı için, artık üniversitelerimizde olan güzel şeyleri yazacağım. Bunların da hemen hepsinin kaynağı buralarda çalışan fedakâr genç öğretim üyeleridir. Hele jeoloji bu tip genç bilim adamlarımız sayesinde Türkiye'de müthiş atılımlar yapmaktadır. Van seyahatimden sonra, bu bölge hakkındaki bilgilerimi tazelemek amacıyla burada çalışan genç meslekdaşlarıma yazarak bana çalışmalarını göndermelerini rica etmiştim. Bunlardan biri de Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Bölümünden Erkan Aydar'dı. Erkan sırf benimle telefonda konuşarak bilgilerimi tazelemekle kalmadı, bana kendisinin ve öğrencilerinin yalnız yayınlarını değil, uluslararası toplantılarda gösterilmiş posterlerini de gönderdi. Bunlardan araştırma görevlisi İnan Ulusoy'un başyazar olduğu iki poster, Van Gölü’nün hemen batısında yükselen Nemrut volkanının izlenmesiyle ilgili olandı ki, en büyük heyecanla onları okudum. Heyecanımın nedeni, Nemrut'un tarihsel volkanik faaliyetinin, bu volkanın günümüzde de indifa edebileceğini göstermesiydi. Hacettepe ekibi önce Nemrut'un tarihsel patlamalarını belirlemiş. Ben en son patlamayı Metin Tuncel'in yıllar önceki bir çalışmasından ötürü 1443 bilirdim. Halbuki Hacettepe grubu 1597 ve 1692'de iki başka indifa daha tesbit etmiş. Bunun 13 Nisan 1692'de olanını Karahanyan ve arkadaşları tesbit etmişler. 1597 tarihli olanını ise Erkan, Arapça yazılmış olan Şerefname adlı Kürt tarihinde bulmuş (bu kitabın Türkçe tercümesi bir ara yasaklanmaya kalkılmıştı ülkemizde!) Buradan hemen bir ders bizlere: Tarihsel bileşeni çok önemli olan âfet incelemelerinde her şeyden önce Ermenice, sonra Yunanca ve nihayet Arapça ve Farsça (ve tabiî Osmanlıca) bilen doğa olaylarının tarihleriyle ilgili kişilere büyük ihtiyaç vardır. Nemrut'un volkanik bir tehlike arzetmesi nedeniyle Hacettepe ekibi bu muhteşem yanardağı sıkı bir aletsel izlemeye almış. Bu çok önemli, zira Nemrut çevresindeki çeyrek milyon kişilik nüfus bir patlama anında bundan etkilenecektir. Ülkemizde ilk kez bir volkan sismograflar ve ısı ölçerlerle teçhiz edilmiş, hem ısı hem depremsellik günü gününe izleniyor. Depremselliği Hacettepe Ankara'dan gerçek zamanlı olarak izliyor. Ekim 2003'ten Ekim 2005'e kadar volkanik kökenli olduklarını düşündükleri 32 tane deprem kaydetmişler. Hacettepe bu çalışmalarını Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’yle de işbirliği halinde yürütüyor. Üniversitelerimiz ülkemizi ilgilendiren kritik konularda artık kendi aralarında da işbirliğine giderek sorunların üzerine eğiliyorlar. Bu güzel faaliyetleri yapanların çok genç insanlar olmaları, bunları da çevrelerinde, birlikte çalıştıkları orta yaşlı grubun desteklemesi geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor. İnan, bana yazdığı mektubunda kendilerine verdiğim cesaret için bana teşekkür ediyor: Halbuki asıl teşekkür etmesi gereken benim. Ben onlardan hem bilgi ve daha önemlisi, ümit topluyorum. Erkan'ın da İnan gibi öğrenci olduğu yılları hatırlıyorum: O da bana Orta Anadolu volkanizmasını öğretiyordu o yıllarda. Tüm bu hatıralar ve olaylar bana yeni bir cesaret ve şevk veriyor. Biraz da Türkiye'yi yönetenlerin kültür düzeyi yükselebilse de bu çalışmalar ülkemizin refahına ve emniyetine katkıda bulunabilse. Geçen akşam Naci Görür aradı, Sayın Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in kendi mektubuna verdiği olumsuz cevaptan şikâyetçi oldu: Ben de Naci'ye "Maldiv Adaları’nın yerini bilmediğini televizyondan ilân edecek kültür düzeyinde birisine bilim anlatmağa kalkarsan böyle olur." dedim. "Ama adam bakan!" "O zaman, aziz dostum" dedim, "hep birlikte bu tür kişilerin bir daha bakan makan olmamalarını temin etmeliyiz. Yoksa ulusal güvenliğimiz de refahımız da sürekli tehlikede olur!" D evelopmental Cell adlı dergide yayımlanan araştırma sonuçları*, bilim insanlarının, hayvanların nasıl sperm ürettiklerini daha iyi anlamasına yardımcı olacak nitelikte. Bu bilginin, erkek infertilitesinin (kısırlık) tedavisinde yeni uygulamalar geliştirilmesine yol açabileceği sanılıyor. Kök hücreler, vücutta, kemik, kas ve yağ hücre tipleri gibi çok çeşitli hücrelere farklılaşabilmenin yanı sıra, kendi kendilerini yenileme yeteneğine de sahiptir. Diğer hücrelere dönüşebilme/değişebilme yetenekleri, kök hücrelerin tedavide kullanılma potansiyelerini arttırmaktadır. Şu anda Newcastle Üniversitesi’nde kök hücre biyolojisi profesörü olan Karim Nayernia’nın başkanlığında yürütülen çalışma, Almanya’da GeorgAugust Üniversitesi’nde Prof. Wolfgang Engel ile birlikte başlamış. Prof. Nayernia ve ekibi sadece birkaç günlük olan fare embriyosundan (blastosist) aldıkları kök hücreleri laboratuvar şartlarında büyütmüşler. Kök hücreleri diğer hücrelerden özel araçlar ve metodlar kullanarak ayırmışlar ve farklılaşmamış kök hücreler sperm hücrelerine dönüşmeye başlamış. Spermatogoniyal olarak da bilinen erken dönem sperm hücrelerinin olgunlaşmalarını teşvik ettikten sonra bu erişkin spermleri dişi fare yumurtasına enjekte etmişler. Fertilize edilmiş fare yumurtası yine laboratuvar koşullarında belli bir süre büyütüldükten sonra dişi fareye aktarılmış. Bu aşamaların sonucunda yedi tane yavru fare doğmuş. Prof. Nayernia "Bu güne dek ilk kez yapay olarak elde edilen sperm kullanarak döllenmeyi başardık. Bu ve benzeri çalışmalar erkeklerin nasıl sperm üretebildiklerini ve neden bazılarının üretemediğini anlamamıza yardım edecektir" diyor. KISIRLIK TEDAVİSİ Gelecekte, kısırlık problemi olan erkeklerin kendi kök hücreleri testis biyopsisi ile alınarak, spermler laboratuvar şartlarında olgunlaştırılacak ve hastaya yeniden aktarılabilecek. İnfertilite, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir sorun. Ülkemizde, her 7 çiftten birinin çocuk sahibi olamadığını, bu çiftlerin yüzde 30’unun "tüp bebek" veya "mikroenjeksiyon" gibi ileri tekniklere başvurdukları bilinmektedir. Üstelik infertilite oranlarına göre çocuk sahibi olamayan her 100 çiftten 70’inde erkeğin kısırlığı söz konusu. Bilim çevrelerinde geniş yankı uyandıran çalışmanın rutin uygulamaya geçebilmesi için daha çok zamana ihtiyaç var. ‘Laboratuvar tüpünde’ gerçekleşen uygulama sonucu doğan yavru farelerde anormal büyüme ve solunum güçlüğü gibi problemler tespit edilmiş. Bunların yanı sıra bir de işin etik boyutu var elbette. Kök hücrelerin vücutta her tip hücreye dönüşebilmeleri bu hücreleri daha da özel kılıyor. Ayrıca, sperm yumurta ve ebeveyn ilişkisi düşünüldüğünde gelecekte bu şekilde laboratuvarda elde edilen embriyoların kullanılmasının toplumda ‘aile’ ile ilgili önemli kavramsal sorunlara yol açabileceği vurgulanıyor. Yine de, vücut dışında sperm hücresi elde etmek oldukça büyük bir başarı. Sadece kısırlığın tedavisi için değil, diğer pek çok hastalığın tedavisinde ve mekanizmasının anlaşılmasında kök hücrelerin önemi büyük... * Nayernia K, Nolte J, Michelmann HW, Lee JH, Rathsack K, Drusenheimer N, Dev A, Wulf G, Ehrmann IE, Elliott DJ, Okpanyi V, Zechner U, Haaf T, Meinhardt A, Engel W. In VitroDifferentiated Embryonic Stem Cells Give Rise to Male Gametes that Can Generate Offspring Mice. Dev Cell. 2006 Jul;11(1):12532. CBT 1010/5 28 Temmuz 2006