Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ArkeolojiTarih ransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenmekte olan Bizans Uygarlığına Çapraz Bakışlar adlı konferans dizisinde, 22 Şubat günü bir konuşma yapan Fransız Bizans Tarih Merkezi’nden Prof. JeanPierre Grelois, 1618. yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nde dolaşmış seyyahların tanıklığında, bugün mevcut ya da yok olmuş bazı yapılara ilişkin saptamalarını anlattı. Grelois, konferansında 3 yapı üzerinde durdu: İstanbul’daki Fethiye Camii ile bugün mevcut olmayan St. Jean Kilisesi ve Bursa’da Osman ve Orhan Gazi Türbeleri’nin bulunduğu alandaki St. Jean (Elie) Manastırı. Grelois, 157881 yıllarında Lutherci din adamı Schweiger’in İstanbul’a seyahatini anlattığı ve 1608 yılında yayımladığı anılarına dayanarak, o zamanlar adı Pam Seyyahların tanıklığında, eski Bizans anıtları F Fransız Bizans Tarih Merkezi’nden Prof. JeanPierre Grelois makaristos Manastırı olan Fethiye Camii yapısının o dönemdeki durumuna ilişkin ayrıntıları anlattı. Sonra da Sultanahmet Meydanı’nda bugünkü Alman Çeşmesi’nin olduğu yerde bulunan ancak günümüzde tamamen yok olan St. Jean au Dihippion Kilisesi hakkında, seyyah Buondelmonti ve Hartmann Schedel gravürleri çerçevesinde açıklamalarda bulundu. ALMAN ÇEŞMESİ VE KİLİSE Buna göre kilise yapısı, Sultanahmet Meydanı’ndaki Hippodrom’da atların çıkış yeri olan "karkeris"te yer almaktaydı. Bu kubbeli, yuvarlak planlı yapı İstanbul’un fethinden sonra "Aslanhane"ye dönüştürüldü; 16. yüzyılda kenti ziya ret eden seyyahlar, yapının varlığından bahsettiler. Ancak yapı sonradan terk edildi ve harabeye dönüştü. I. Ahmet zamanında İstanbul’da bulunan bir Alman elçisi, At Meydanı’nda bulunan büyük taşlardan ve bunların bir kiliseye ait olduğundan bahseder. Grelois, bu taşların sonradan Sultanahmet Camii’nde kullanıldığını sandığını ifade etti. Bursa’da Osman ve Orhan Gazi Türbeleri’nin bulunduğu alanda önceden St. Jean Manastırının bulunduğunu, türbelerin sonradan yapıldığını ve bu yapıların eski durumuna ilişkin Evliya Çelebi’de, Aşık Paşazade’de, Ibn Batuda’da bilgiler bulunduğunu belirten Grelois, Cassas adlı seyahın 1786 tarihli ve Catenacci’nin ise 1835 tarihli Bursa resimlerine dayanarak yapılar hakkında bilgi verdi. Truva ve Milet antik kentlerinin yok olmasında doğa güçlerinin rolü ürkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) İstanbul Ofisince düzenlenen bir konferansta konuşan Prof. Dr. Yücel Yılmaz (Kadir Has Üniversitesi), Ege yöresinde bulunan Truva ve Milet antik kentlerinin yok olmasında doğa güçlerinin rolünü ele aldı. Arabistan Yarımadası’nın kuzeye doğru her yıl 2 cm kayma gösterdiğini söyleyen Yücel Yılmaz, bunun sonucu olarak Anadolu Yarımadası’nın da Girit ve Kıbrıs’ın güneyinden geçen bir hat doğrultusunda batıya doğru yılda 2 cm kaydığını, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın bir ucunun TruYücel Yılmaz va’ya uzandığını ve sonuçta Truva ve çevresinde tarih boyunca sık sık 67 şiddetinde depremlerin olduğunu, kentin 100110 yılda bir bu depremlerle yıkıldığını belirtti. Truva ve çevresinin jeolojik yapısı üzerinde de duran Yılmaz’a göre, ? Edremit Körfezi’nin hemen kenarından yükselen Kaz Dağı sahilde dar bir alan bırakıyor, ? Dağın su bölümünün içeri doğru eğimli olması nedeniyle yağışlar denize doğru değil Truva’ya doğru akıyor; ? Bölgedeki fay hatları sonucu akarsular, kısa yoldan denize dökülmek yerine, bölgenin jeolojik yapısına uygun olarak iç kesimde dolaştıktan sonra denize dökülüyor; ? Bu akarsuların taşıdığı miller, 2500 yıl önce sahilde güzel bir koya sahip Truva körfezini dolduruyor ve sonuçta bugün Truva antik kenti sahilden oldukça içerilerde kalıyor. Truva ile çok benzeşen bir jeolojik yapıya sahip olan Milet antik kentinin, Büyük Menderes Irmağı’nın denize döküldüğü körfezde bulunduğunu, Ege’nin bu kesminde fay kırığının Samsun (Mykale) Dağı yakınlarında ikiye ayrıldığını, M.Ö. 500 yıllarında Milet’in bir yarımada veya ada olduğunu, ancak hem depremlerden etkilenmesi hem de körfezin mille dolması sonucu kentin denizle bağlantısının koparak önemini kaybettiğini de sözlerine ekledi. İlk Mısırbilim Bölümü İstanbul Üniversitesi’nde T mü’yle bu sıkıntılar biraz azalacak. Bu amaçla, Belçika ile İstanbul Üniversitesi arasında bilgi alışverişi çalışmaları başlatıldı. Arş. Gör. Hasan Peker Mısırbilim formasyonu için Belçika’ya gönderilirken, Fransa Akademisi üyesi Prof. Dr. Jean Yoyote ise Nisan ayında Türkiye’ye gelerek üniversitede Mısırbilim’e Giriş adıyla 10 ders verecek. Bu çalışmalar kapsamında İstanbul Üniversitesi Hititoloji Ana Bilim Dalı’nda bir de konferans düzenlendi. Belçika Mariemont Kraliyet Müzesi Müdiresi Mısırbilimci Dr. MarieCécile Bruwier tarafından "The Medicine in Ancient Egypt" başlığıyla sunulan konferansa, Eski Mısır toplumunda doktorlar ve tıbbi/majik uygulamalar ele alındı. Mısırlı doktorların anatomi bilgilerinin kaynakları, uygulamaların mitolojik kökenleri dinleyicilere sade bir dille ve slaytlarla desteklenerek aktarıldı. Konferansta yan konular olarak, Eski Mısır veterinerleri, tıpla ilgili Eski Mısır tanrıları, Eski Mısır’da beslenme, Eski Mısır’da hastalıklar, parazitler, doğum, Eski Mısır toplumunda görülen bedensel bozukluklar (cücelik, körlük, obezite vs) işlendi. Eski Mısır toplumunda beden ve bedenle ilgili birçok kavramı ele alan Dr. Bruwier, 2 saate yakın süren konferansının sonunda dinleyenlerin konuyla ilgili ve genel sorularını da yanıtladı. Mısırbilim derslerinin İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde 2007 yılında resmen başlatılması planlanıyor. Mısırbilimci Dr. MarieCécicoğrafi yakınlıktan kaynaklanan yoğun ilişkiler le Bruwier tarafından Eski olmasına rağmen, Türk üniversitelerinde MısırbiMısır toplumunda doktorlar lim Bölümü’nün bulunmaması Eski Çağ tarihi çalışmalarında sıkıntılar yaratıyordu, şimdi İstanbul Üniversiteve tıbbi/majik uygulamalar si bünyesinde hazırlıkları başlatılan Mısırbilim Bölüele alındı. E ski Anadolu uygarlıklarıyla Eski Mısır arasında Sayfa Haberleri: Erkan Ildız 990/8 11 Mart 2006