01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Bilinde Başarı Tüm bilimciler başarı listesi Mehmet Doğan (*) Aralık 2005 tarihli CBT’de kimyacılar ağırlıklı olmak üzere, bilimsel yayınları hfaktörüne göre değerlendiren bir yazı ve liste yayımlamıştık. Bu yayından sonra bize ulaşan tüm talepler incelendi. Tüm üniversiteler taranmaya çalışıldı, tüm TÜBA Asil asosiye ve şeref üyelerinin, TÜBİTAK bilim ödülü alanların durumları incelendi. Aynı şekilde, 20 üzeri atıf alan yayınlar, en yüksek atıflı 3 makalelerine yapılan atıflar ve hsayıları çıkarıldı. Tüm titizliğimize rağmen yine de hata yapmış olabiliriz. Bu bir resmi belge değil, bilgilendirmedir. Görüldüğü gibi, ilk listeye göre çok geniş taramada çok az kişide hata yapıldı. Ekte oluşturulan yeni listeler 260 kişiye ait bilgileri içeriyor. Tüm taranan kişiler ise bunun iki katı kadardır. Listelerimiz yine hfaktörüne göre sıralandı. Daha önceki yazımızda da değindiğimiz gibi hfaktörü bilimcilerin başarılarını tam yansıtmasa da, bir bilimcinin başarısının tüm yayınlarına atıf yapılmasını öne çıkardığından yine de mevcut değerlendirme ölçütleri arasında en gerçekçilerden biri. 3 "Bilimsel yayın ve bilimsel başarının değerlendirilmesinde ölçütler–2".. hfaktörü dikkate alınarak oluşturulan 260 kişilik listede yer alan bilimcilerimiz, yayın sayısı, hfaktörleri, en çok atıf alan yayınları, 20 üzeri atıf alan makaleleri.. lüm yazarlığı, 3 Kazandığı ödüller ve burslar, 4 Kendi adını taşıyan formül ve buluşlar, 5 Patentleri, 6 Yayınlarına kitap, ansiklopedi ve tezlerde atıflar, 7 Dergilerin yayın kurulunda, bilimsel toplantıların bilim ve danışma kurulunda görevler, 8 Çağrılı tebliğler ve diğer tebliğler de önemlidir. Yorum yazanların büyük çoğunluğu, bu tür çalışmalarda kendi kendine atıfın ayıklanmasının gereğini vurguladı. Bu zor işi herkes en iyi kendisi yapabilir. Kendi makalesine yapılan atıfları ayıklamayı da, 3 kişide yurtiçi kaynaklı yayınlarında denedim, çok uzun süre aldı ve maalesef incelediğim 2 polimerci, bir mühendiste bu oranlar % 60’ın üzerinde. Ancak doğruluğu tartışmalı, çünkü kim kimin öğrencisi veya grubunda bilmek zor. Özellikle çok yazarlı ve yabancı ortaklı, yüksek atıf alan yayınlardan self atıfları ayıklamak benim için olanaksız. Önemli olan, kişilerin kendini bilmesi ve kurumların ülke potansiyelini değerlendirmesidir. Bu konularda biz değil, TÜBA, TÜBİTAK ve YÖK saptama yapabilir. dır. 4 Özellikle yurtdışında doktora ve uzmanlık için gidişlerin artması ile bulundukları ülkelerde başarılı araştırma ve yayın yapan Türklerin sayısı da artmıştır. Gerçi halen Raman, Abdulselam, Ahmet Zevail gibi gittikleri ülkelerde başarıları ile Nobel alan bir Türk vatandaşı çıkmamıştır. ÇOK BAŞARILILAR VAR Ancak özellikle ABD’de kalarak çalışan Aziz Sancar, Gökhan S. Hotamışgil, Miral Dizdaroğu, A. Refik Kortan, A.S. Argon, İ.A. Aksay, Oktay Sinanoğlu, E.Sezgin, Ataç İmamoğlu, Münci Kalayoğlu, Gazi M. Yaşargil gibi üst başarı çizgisini yakalamış Türkler vardır. Bunlardan biri veya birkaçı Nobel ödülü alabilirse çok seviniriz. Ancak bu kişilerin başarıları başlıca yaşadıkları ülkelere aittir. Çoğu ülkemize bile gelmemektedir. Bilmem AS. Argon ismini bilen kaç Türk çıkar? 5 Ülkemizde vakıf üniversitelerinin açılması ile yurtdışındaki bazı başarılı Türkler Bilkent, Sabancı ve Koç üniversiteleri gibi üniversitelerde görev almaya, yani ülkemize dönmeye başlamıştır. Bu olumlu gelişmedir. Halen çok sayıda en seçkin genç beyinlerimiz başta ABD üniversiteleri olmak üzere yurtdışı üniversite ve kuruluşlarında hizmet etmektedir. 6 Son yıllarda üniversite araştırma fonları ve TÜBİTAK desteği gibi bilimsel araştırmaya ciddi kaynak aktarılması ile ülke kaynaklı araştırmalar ve bunun sonucu ülke kaynaklı yayınlar da ciddi artış göstermiştir. Araştırma kurumlarımız az, sanayinin ve vakıfların araştırma desteği yetersiz olduğu gibi, bilimsel yayınları da çok azdır. Yayınlar esas olarak üniversitelerde yapılmaktadır. Araştırmacı sayımız çok az ve 10000 kişide 10 kadardır. Bu kadar az bilimcinin yayın yapmasına rağmen ülkemiz kaynaklı yayınlar özellikle son 10 yılda büyük bir yüzde ile artmıştır. sındaki yerimiz 19. sıraya yükselmiştir. Artık sıra kalitenin yükselmesine geldi. 7 Atıf sıralamasında yerimiz dünya ortalamasının yarısı kadardır. Yabancı bir ortak yazar olmayan ülkemiz kaynaklı yayınlara yapılan atıflar Batı ülkelerindekilere kıyasla çok az görünmektedir. Bu alanda başarı için bilimcilerimizin önümüze çıkan AB çerçeve programları kapsamındaki ortak araştırma projelerine katılma ve ortak yayın yapmaları çok iyi olur. Bir astrofizikçimiz hemen hemen tüm yayınlarını 1015 ülkeden 50100 bilimci ile ortak yapmış ve yüksek atıflar almıştır. Gerçi bu kadar çok ülkeden ve çok yazarla yapılan yayının yükü, onuru ve başarısının kime ait olduğu tartışılabilir, ama istenen etkiyi yapmayan bir yayın da anlam ifade etmez. Bilimcilerimiz alınmasınlar, ama bir kristal yapısını tayin ettiğinizde mutlaka yayımlanıyor. Yayın sayısı çok yüksek, fakat bilimsel getirisi ve atıfları düşük görülüyor. KAYNAK TÜKETİMİ 8 Ülkemizde bilimsel araştırma ve bilimsel yayınlara bakış açısındaki değişiklikle paralel olarak değerlendirme ve ödüllendirme ölçüsü de değişiktir. Kimi bilimcilerimiz uluslararası yayın sayısının yüksekliğini, kimi yüksek etki (impact) faktörlü dergilerdeki yayınları, kimi yayından çok yayına yapılan atıf sayısını öne çıkarmaktadır. Kimi bilim insanının başarı göstergesi olarak sadece yayın sayısını ve aldığı atıfı dikkate alırken, kimi kitap ve bilimsel tebliği de yayın kadar önemli görmektedir. Yayının ülkede yapılmış olması veya yurtdışında yapılması ve yayındaki yazar sayısı genellikle göz ardı edilmektedir. Her yazar çok yazarlı yayını kendi lehine hesaplamaktadır. 9 Yayınların ne kadar kaynak tüketilerek üretildiği veya aktarılan proje desteğinin yayına veya ekonomik değere dönüşümü hiç dikkate alınmamaktadır. Ülkenin araştırma politikası, savunma, sanayileşme, teknolojik ve ekonomik gelişimine katkı sağlayacak, belirli amaca yönelik güdümlü projeler etrafında araştırma olanaklarının ve araştırıcıların yönlendirilmesi yok gibidir. Ülke bilim politikası belirlenmeli, tüm araştırıcılar aklına esen konuda sadece yayın yapmaya yönelik kişisel araştırmadan çok ortak araştırmaya özendirilmelidir. AB ülkeleri bile imkanlarını ortak hedeflere yönelik ortak araştırmaları destekliyorlar. DİKKAT ÇEKİLEN NOKTALAR WoS’ta sadece ön isimlerin baş harfleri verildiğinden ve birçok bilimcinin yayınlarındaki adresler değişik olabileceğinden yine hata kaçınılmaz olarak yapılmış olabilir. Kişilerin yayın listelerinden yararlanılarak hatasız bilgilere ulaşılabilir veya en doğru bilgiyi ancak kendileri çıkarabilirler. Bizim listelerimiz ülkemiz bilim haritasını görmek açısından ışık tutabilir. Hata ve yanlışlıklar için özür dileriz. Bize ulaşan eleştiri ve önerilerde en çok şu noktalara dikkat çekilmişti: Yayın değerlendirilmesinde atıfların yazar sayısına bölünmesi, "corresp. author" a dikkat edilmesi, ülkemiz kaynaklı yayınlarla yurtdışında yapılan çalışmaların, değişik bölüm ve anabilim dalı yayınlarının aynı ölçütlerle değerlendirilmesinin sakıncası.. Değerlendirme faktörünün sadece SCI tarafından taranan dergilerdeki yayınlara yapılan atıflarla sınırlı kalması, kendine atıfların ayıklanması, kitaplara atıfların ve kitaplarda atıfların da dikkate alınması gereği vurgulandı. Ancak bu bilgileri de sadece ilgili kişiler kendileri için toplayabilir. hfaktörüne ek olarak önerdiğimiz "dfaktörü" de çok ilgi gördü. ÇIKAN SONUÇLAR Bu araştırma sırasında ulaşılan sonuçlar şöyle sıralanabilir: 1 Ülkemizde bilimsel araştırma ve bilimsel yayın yapma geleneği uzun yıllar oluşmamıştır. Çoğu meşhur eski hocalarımızın belki imkânları yoktu, belki de gerek duymuyorlardı. 2 Her iki alanda ülkemizde ciddi ilk adım 1963 yılında TÜBİTAK’ın kurulması ile atılmasına rağmen, gelişme 1982 sonrası akademik yükseltmelerde uluslararası yayın yapma zorunluluğu getirilmesiyle gösterilmeye başlamıştır. Zorlamalar yine de yeterli olmamış, o tarihte profesörlüğe yükseltilmek için en azından bir yurtdışı yayın ve tek bir atıf yeterli görüldüğü halde bu koşulu sağlayamayan birçok öğretim üyesi 1989 yılında bu koşulu zorunluluk olmaktan çıkaran meşhur 3455 sayılı yasanın yayınlanmasını beklemiştir. 3 Halen öğretim üyelerimizin büyük bir kesimi bilimsel çalışma ve uluslar arası yayın yapmaya isteksizdir. Yayın yapmada başarılı ve istekli öğretim üyelerimiz tüm öğretim üyelerinin % 5’i gibi bir kesimidir. Bunlar ise kimya, fizik, tıp, eczacılık, yer bilimleri ve elektronik gibi bazı temel, sağlık ve çok az mühendislik alanı ile sınırlı ANADOLU ÜNİVERSİTELERİ YÜKSELİŞTE Sevindirici olan ise sadece üç büyük şehrimizdeki köklü ve meşhur üniversitelerimizde değil, Anadolu’daki üniversitelerimizde de yayın sayısı artmış, yayın yapma alışkanlığı yerleşmiştir. Ülkemiz yayın sayısını en hızlı artıran ülkelerden biridir. Henüz hiç atıf almasalar da yılda 50 yayın üreten genç bilimcilerimizin olduğu görülmüştür. Bir tıp fakültesinde genç iki bilimci son 2 yılda 99 ve 67 yayın yapabilmişlerdir. 2005 yılında yayın sayısı bakımından ülkeler sıralama BAŞARIDA DİĞER ÖNEMLİ KISTASLAR Yayın ve atıf dışında; 1 Öğretim üyesinin tamamladığı yurtdışı ve kurum dışı bilimsel projeler, yönettiği başarılı yüksek lisans ve doktora tezleri ile bilim adamı yetiştirilmesine katkıları, 2 Bilimsel kitap veya elit kitapta bö TEKNOLOJİ ÜRETİMİ ÖNEMLİ 10 Artık teknoloji üretimine geçebilmeliyiz. Bu amaca yönelik tüm destek imkânları seferber edilmeli, tüm önlemler alınmalıdır. 11 Bilimcilerin bilimsel yayın başarı değerlendirilmesinde h sayısı daha gerçekçidir. Bir bilimcinin başarılı sayılması için 985/6 4 Şubat 2006
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear