01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Duyuru Hukuk bilimi Mustafa Parlar Ödülleri verildi Prof. Dr. Mustafa N. Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı’nın 2005 yılı Bilim, Hizmet ve Teşvik ödülleri törenle sahiplerine verildi. ODTÜ, FenEdebiyat Fakültesi, Kimya Bölümünden Prof. Dr. Engin U.Akkaya, moleküler algılayıcı, moleküler mantık işlemcileri, yapay enzimler ve yeni fotodinamik terapi reaktiflerinin geliştirilmesi üzerine araştırmaları nedeniyle 2005 yılı Bilim ödülüne layık görüldü. Y. Doç. Dr. M. Utku Ünver (University of Pittsburg), Prof. Dr. Volkan Atalay (ODTÜ, Bilgisayar Müh.), Doç. Dr. M. Remzi Sanver (Bilgi Üniversitesi), Doç. Dr. Ezhan Karaşan (Bilkent, ElektrikElektronik Müh.), Doç. Dr. Mine Çağlar (Koç Üniversitesi) ise 2005 yılı Araştırma Teşvik ödülüne layık görülmüşlerdir. 2005 yılı Hizmet ödülü ise, ulusal tarih bilincinin geliştirilmesinde yaptığı üstün katkılar nedeniyle Turgut Özakman’a verildi. Cumhuriyet Savcıları ve Yargı Ülkemizde savcılar, hem kurumlaşma hem de çoğunlukla bilgi ve yetenek açısından üstlendikleri görevleri yerine getirecek düzeyde değildir. Yargının üç ayağından en aksayanı savcılıktır Çetin Aşçıoğlu* argının sağlıklı çalışmadığı bir olgu; çoğunlukla da yargıçlar sorgulanır ve eleştirilir. Oysa yargılama yargıç, avukat ve savcı üçlüsünün ortaklaşa yaptığı bir çalışmadır. O halde yargıçlar kadar savcılar da (kuşkusuz avukatlar da) sorgulanmalıdır. Savcı, bir ceza yaptırımının söz konusu olduğu yasadışı davranış ve durumlarda; ulus adına ve kamu yararına hem sanık ve mağdurun haklarını hem de ceza adalet düzeninin gerektirdiği etkinliği, duyarlılığı dengeleyerek hukukun uygulanmasını sağlayan kişidir. Bu bağlamda soruşturma ve dava açma ya da açmama, ceza davalarına etkin katılma, kararların temyizi gibi nitelikli görevleri söz konusudur. Adlarının önüne "cumhuriyet" sanı (unvanı) eklenmekle Cumhuriyet düzeninin (rejim) korunması görevini de üstlenmişlerdir. Günümüzde ekonomik çıkar ve ilişkiler, iletişim ve ulaşımdaki teknik olanaklar, giderek genişleyen ve kötüye de kullanılabilen özgürlükler nicelik ve nitelikçe suçların organize olarak artmasına neden olmaktadır. Terörizm, siber suçlar, ekonomik suçlar, yolsuzluklar, uyuşturucu ve insan ticareti gibi organize suçlar uluslararası alanda da etkinliğini sürdürmektedir. nak ve yeteneklerden yoksundur. Y ADALET BAKANLIĞI ELEŞTİRİLMELİ Bu bağlamda kuşkusuz savcıları bireysel olarak suçlayabiliriz; örnek olacak az sayıdaki özverili savcının özen ve etkinliğini göstermedikleri için. Ancak ondan önce kurulu düzen ve bu düzeni değiştirme, düzeltme yolunda yeterli çabayı göstermeyen Adalet Bakanlığı eleştirilmeli, diye düşünüyorum. Bilgi, beceri ve kültür ile donatılmış savcılara sahip olmanın egemen olacağı yeni bir düzen kurulmadan sorunun çözülmesi olanaksızdır. Bu günkü düzende; savcılar ya hâkimlik sınavını kazanmış hukukçular arasından Tarih, Arkeoloji ve Sanat Seminerleri Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın ikinci dönem seminerleri başlıyor: HIRİSTİYANLIK: Doç. Dr. Kürşat Demirci , 12 Saat / Salı Günleri. ÇAĞIMIZIN SANATI–I: Doç. Dr. Uşun Tükel, 8 Saat / Çarşamba Günleri. BİZANS’TA GÜNLÜK YAŞAM: Sanat Tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz ;10 Saat. OSMANLI BAROĞUNDAN GÜNÜMÜZE MİMARLIK TARİHİ: Prof. Dr. Afife Batur 10 Saat RUSYA’DA KÜLTÜR VE YAŞAM – I: (Çarlık Rusya’sına Bakış); Doç. Dr. Erhan Büyükakıncı; 8 Saat / Perşembe Günleri NE OLACAK BU KAİNATIN HALİ? Ömer Madra ; 6 Saat / Pazartesi Günleri ANADOLU UYGARLIKLARI – I Prof. Dr. Mehmet Özdoğan ;10 Saat / Pazartesi Günleri. ÇAĞIMIZIN SANATI – II Doç. Dr. Uşun Tükel; 8 Saat / Çarşamba Günleri. RUSYA’DA KÜLTÜR VE YAŞAM – II (Rusya’da Politika ve Sanat) Doç. Dr. ERHAN BÜYÜKAKINCI 10 Saat / Perşembe Günleri OSMANLI’DA KURUMLAR VE KÜLTÜR Doç. Dr. Murat Belge 8 Saat / Perşembe Günleri MÜSLÜMANLIK: Doç. Dr. Kürşat Demirci; 16 Saat / Salı Günleri MISIR TARİHİ: Turgay Tuna ; 8 Saat / Salı Günleri / 19.00 – 21.00; 14.03 OSMANLI TOPLUMUNDA GÜNDELİK Hayat Ekrem Işın; 10 Saat / Pazartesi Günleri ÇAĞIMIZIN SANATI – III; Doç. Dr. Uşun Tükel; 8 Saat / Çarşamba Günleri RUSYA’DA KÜLTÜR VE YAŞAM – III (Sovyet’lerden Günümüze Rusya ve Sanat) Doç. Dr. Erhan Büyükakıncı; 10 Saat / Perşembe Günleri nın doğru ve güvenli (adil) yargılanmasını kolaylaştıracaktır. Bilgili, eğitimli ve kendi alanlarında hukuki ve sosyal gelişmeler ve suçlarla bağlantılı teknik konularda donatılmış etik değerleri özümlemiş savcılar, hukuk devletinin bekçileri olarak toplumdan üst düzeyde saygı göreceklerdir.. Savcılar, yargıçlar gibi kesin ve tam bağımsız değillerdir. Memur düzeyinde olmasa bile ast üst ilişkisi söz konusudur; eleştirilse bile yürütme organını temsilen Adalet Bakanlığı’nın genelgelerine uymak zorundadırlar. Bununla birlikte görevlerini doğru, yansız, nesnel, ve "yasa çerçevesinde bağımsız" olarak yerine getirebilmeleri için yasal güvencelere sahip olmaları da gerekir. Bu konuda uluslararası belgelerde güncelleştirilmiş güvence ve olanaklar Türk savcısına da tanınmalıdır. Ülke düzeyinde işlevsel amaçlı bir bağlantı ağı içinde olmaması da, savcılık kurumun işlemesini olumsuz etkilemektedir. Savcılar, her ilçe ve ilde ağır ceza mahkemelerin bulunduğu yargı yerlerinde bir Cumhuriyet başsavcısının başkanlığında diğer savcılıklardan bağımsız ve kopuk olarak çalışmaktadırlar. Temyiz denetimi ağırlıklı olarak çalışan Yargıtay Başsavcılığı’nın yerel başsavcılıklarla hizmete yönelik yönetsel ve işlevsel bir bağı söz konusu değildir. EN AKSAYANI SAVCILIK Bu nedenlerle; günümüzde ceza adaletinin gerçekleşmesi sağlıklı çalışan bir savcılık kurumunu gerekli kılmaktadır. Oysa ülkemizde savcılar, hem kurumlaşma hem de çoğunlukla bilgi ve yetenek açısından üstlendikleri görevleri yerine getirecek düzeyde değildir. Yargının üç ayağından en aksayanı savcılıktır. Son günlerde yayınlanan ve basına yansıyan Adalet Bakanlığı’nın savcılara ilişkin genelgesinde ileri sürülen ve yargıyı içinden izleyenlerin tersini ileri süremeyeceği eleştiri ve iddialar (soruşturmaların kolluğa bırakılması kanıtların toplanmasında özensizlik eksik soruşturma iddianamelerin yazı işleri görevlilerince yazılması vd) güçlü kanıtımızdır. Van Cumhuriyet Savcısı’nın Rektör Aşkın hakkında yaptığı soruşturma ve düzenlediği iddianame de özel bir kanıt olarak değerlendirilebilir. Diğer yandan "Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Savcılığın Ceza Adalet Sistemi İçindeki Rolüne Dair Tavsiye Kararı (2000 19)", "Avrupa Başsavcıları Konferansı’nda yayınlanan bildiri (2005 16)" ve "Savcıların Etik Ve Davranışlarına Dair Avrupa İlkeleri (Budapeşte 31 Mayıs 2005)" de görüşümüzü doğrulayan uluslararası belgelerdir. Çünkü bu belgelerdeki ilke önerilerin büyük bir çoğunluğu Türk savcılarına ya tanınmamıştır ya da savcılarımız çoğunluğu bu ola kimin yargıç ya da savcı olacağı bilinmeyen başarısı tartışmalı staj döneminden sonra ad çekme yoluyla atanmaktadır. Başka bir değişle özel olarak savcı seçme ve yetiştirme söz konusu değildir. Diğer yandan, senelerce yargıçlık yapmış bir kişi de savcılık kariyerinin olup olmamasına bakılmadan şu ya da bu nedenle savcı olarak da atanabilmektedir. Kısacası savcılık görevi ve sanı karakuşî bir yöntemle verilmekte ya da kazanılmaktadır. Bu bağlamda yapılması gereken ilk iş, savcı adaylarının özel olarak açılacak savcılık sınavını kazanmış hukukçular arasından seçilmesi yönünde düzen değişikliğidir. Ayrıca adaylar, özellikle ceza ağırlıklı üst düzeyde hukuk bilgileri yanında savcı yeteneğini geliştirici suç psikolojisi, adlî bilimler gibi disiplinlerle ilgili genel bilgiler, sorgulama teknikleri ve yürütme organına bağlı birim ve kurumlar ile ilişkilerin bilgileriyle donatıldıktan sonsa savcı olarak atanmalıdır. YENİDEN YAPILANMA İHTİYACI Adalet Bakanlığı’nın savcılar üzerindeki yönetsel ağırlıklı yetkileri ise olumlu bir sonuç vermemiştir. Bakanlığın yayınladığı memurlara özgü gözdağı niteliğindeki tartışılan genelgeleri en azından savcılık kurumuna yakışmayan ve getirisi olmayan bir yöntemdir. Genelgelerle soruna çözüm üretilmesi savunulduğunda "neden bu güne kadar başarı sağlanmadığı" sorgulanmalıdır. Bu nedenlerle Cumhuriyet savcılıkları, Türkiye düzeyinde, Yargıtay Başsavcılığı’nın çevresinde yönetsel ve işlevsel açıdan yeniden yapılandırılarak kurumlaştırılmalıdır. Ülke çapında yerel ya da organize olmuş suçlarla ilgili gelişmelerin, toplumsal ve yargısal sonuç ve inançlarının bir merkezde toplanarak değerlendirilmesi ve bilgi akımının sağlanması; kuruma, güç katacağı gibi etik değerleri güçlü bir savcı kimliğinin oluşmasına olanak sağlayacaktır. Yineleyerek söylemeliyim ki, ceza yargısı ve adaletinin sağlıklı çalışması; bilgili, kültürlü ve etik değerleri içine sindirmiş özverili savcıların varlığına bağlıdır. Bu bağlamda savcılar, çalışma alanlarının uluslar arası belgelerde belirlenen ilkeler doğrultusunda yeniden yapılandırılması ve kurumlaştırılması için kendi aralarında birlik oluşturarak politik güçlere ve Adalet Bakanlığı’ na seslerini duyurmalıdırlar. Çünkü yeniden yapılanma onlar için bir onur sorunudur. * Yargıtay Onursal Üyesi – SAVCILARA YASAL GÜVENCE Devlet, savcılara görevleri sırasında kendi alanlarını doğrudan ve dolaylı olarak ilgilendiren konularda özel uzmanlık kazanmaları için olanak tanımalı ve ödüllendirmelidir. Örneğin terör, ekonomik suç, yolsuzluklar, trafik gibi yaygın suçlar açısından uzmanlaşmış savcıların yapacağı soruşturmalar ve hazırlayacağı iddianameler ceza yargısı 985/19 4 Şubat 2006
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear