01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Teknoloji Haberleri Teknohaber Canlı hücreleri barındıran mikrokapsüller Örümcek ipeğinin hava ile temas eder etmez sertleşmesinden esinlenen bilim adamları, canlı kapsülleri içinde barındırabilecek mikrokapsüller geliştirdiler. Seoul’deki Korea Üniversitesi’nden tıbbi biyoloji mühendisi SangHoon Lee ve meslektaşları maya hücrelerini ipek benzeri sıvı polimer ile çevrelemeyi başardılar. Sıvı polimer daha sonra morötesi ışık yardımı ile sertleştirildi. Bu kapsüller hedef hücreye giderken DNA’lar zarar görmeyecek şekilde gen terapisinde kullanılabilir. Bilim ekibi kapsüllerin canlı maya hücrelerini iki gün boyunca iyi durumda sakladığını gördü (Journal of Micromechanics and Microengineering. Vol 16, p 285). Kapsüller bir pipet sisteminden yararlanarak üretiliyor. Pipetlerden biri, polimer sıvıyı içeren ikinci pipetin merkezinden içeri maya hücresi ipliklerini enjekte ediyor. Polimer sıvı hava ile temas eder etmez kapsül şeklinde sertleşiyor. Ismarlama ayakkabıların dayanılmaz rahatlığı Her ayağa özel ayakkabı üretme teknolojisindeki gelişmeler, seri ısmarlama ayakkabı üretiminin yolunu açacak. Böylece ayakkabılar daha hafif, daha rahat ve daha dayanıklı olacak. yağın ölçüsü çıkartılarak, kişiye özel olarak üretilen ayakkabılar "seçici lazer yapıştırma" denilen bir tür hızlı 3 boyutlu baskılama yöntemiyle tabaka tabaka üretiliyor. Bu yöntemde bir lazer, naylontabanlı malzeme parçalarını birbirine kaynatıyor. Bu teknoloji ilk başta İngiltere’de Milli Futbol Takımı’ndaki futbolcular için profesyonel ayakkabı yapımında kullanıldı. Merkezi Londra’da bulunan Prior 2 Lever (P2L) isimli şirketin kurucusu Greg LeverO’Keefe, hedeflerinin birkaç saat içinde kişiye özel ısmarlama ayakkabı üreten mağaza zinciri oluşturmak olduğunu söylüyor. Futbol oyuncusuna özel ayakkabı üretirken, ilk aşamada ayağın dijital modeli çıkartılıyor. bunun için ayak lazer yardımıyla taranıyor. Ismarlama botlar Oyuncu daha sonra, "pedar" denilen üzerine bi Bu ayakkabı 3D yazıcısı yardımıyla tasarlanıyor. Taban, üzernen kuvveti ölçen bir taban astarını ayağına geçi ine binen kuvvetin en fazla olduğu noktalarda daha kalın tuturerek bir dizi egzersize başlıyor. Bu şekilde aya luyor. Böylece ayak gereksiz yüklerden kurtulmuş oluyor. ğa binen kuvvetlerin dağılımı ve şiddeti ölçülüyor. Bu bilgi, ayağın ve bacağın yapısına ilişkin ayrıntılı lığını hesaplayarak ayakkabı üretiliyor. Mahdavi bu şeanalizler ve yürüyüş bilgileriyle birleştirilerek taban ve kilde üretilen ayakkabıların daha hafif olacağına dikkat çekiyor. tabanın altındaki çivilerin modeli çıkartılıyor. Mahdavi, mikro yapılardan yararlanarak çok karLeverO’keefe, sonuçta ortaya çıkan tasarımın hem ayağa tam uyum sağladığını, hem de ayağı daha iyi ko maşık özellikler taşıyan nesnelerin tasarımını çıkartacaruduğunu ileri sürüyor. Böylece sporcunun oyun ve eg ğını iddia ediyor. Örneğin negatif "Poisson oranı" içeren sağlam fakat çok hafif koruyucu kasklar üretmek gibi. zersiz sırasında yaralanma riski azalıyor. Nihai tasarım, University College London’ın Komp Bu özellik sayesinde malzeme gelen darbeyi tüm yapıya leks Maddeler bölümünden Siavash Mahdavi’nin geliştir dağıtarak daha az hasar görüyor. Mahdavi, merkezi İndiği bir teknik yardımıyla basılıyor. Mahdavi, meslektaşı giltere, Farnborough’da bulunan uçak savunma malzeSean Hanna ile birlikte karmaşık 3 boyutlu yapıları ta meleri üreten BAE Systems şirketiyle de ilişki kurarak, sarlayan ve basan bir teknik geliştirmişti. Bu teknikte uçak kanatları tasarlamayı planlıyor. Bu kanatlar uç malzemenin kalınlığı, yoğunluğu ve farklı noktalardaki kısımlarda esnekliğini korurken, gövdeye yakın kısımlarda daha sert bir yapı içerecek. kuvveti dikkate alınabiliyor. Böylece Bu arada iki şirket ısmarlama ayakkabıları seri Mahdavi’nin yazılımı, taban üzerine binen kuvveti bütün olarak dikkate almak yerine, tabanı yüzlerce kü olarak üretmeyi planlıyor. Bu amaçla P2L, yazılımını çük parçaya bölerek, her parçaya düşen kuvveti hesaplı geliştirerek insanların tabanına binen kuvveti tek tek yor. Program daha sonra tabanın spesifik bir parçasına değil, daha hızlı ve randımanlı bir şekilde hesaplamanın uygun olan mikro yapıyı hesaplıyor. En sonunda bir la yollarını arıyor. Şu anda P2L’de bu hesapları bir podiyatzer yazıcı 3 boyutlu tasarımı yaratıyor. Her bir parça için risyt (ayak hastalıkları uzmanı) yürütüyor. Kaynak: New Scientist, 11 Eylül 2006 kullanılacak malzemenin kalınlığı, yoğunluğu ve sağlam A Robot parmağın duyarlılığı artıyor Robotlar çöken binaların altından insanları kurtarıyor, silah kullanabiliyor, hatta ameliyat yapabiliyor, ama yerdeki madeni parayı almayı başaramıyor. Bunun nedeni, robot ellerin çok gelişmiş becerilere sahip olmasına karşın, bir yüzeyin nerede bitip nerede başladığını hissetme yeteneğinden yoksun olması. Japonya’daki Osaka Üniversitesi’nden Koh Hosoda ve meslektaşlarının ürettiği yeni robot parmak, mantar, kağıt, vinil veya tahta gibi değişik malzemeler arasındaki farkı, yalnızca yüzeylerine dokunarak anlıyor. Bunun için her malzemenin dokusu ve sürtünmesini değerlendiren sensorlardan yararlanıyor. Robot parmak görünüş olarak insan parmağına benziyor. Sensorlar parmağın silikondan yapılmış "et" kısmı boyunca yerleştiriliyor. Güvercinler ile hava kirliliği kontrolü Bu yılın sonlarına doğru Kaliforniya, San Jose’den havalanacak 20 kadar güvercin, taşıdıkları GPS alıcı, hava kirliliği yaratan maddeleri tespit eden sensörler (karbon monoksit ve nitrojen diyoksit sensor) ve bir cep telefonu yardımı ile uçtukları yerlerdeki hava kirliliğine ilişkin bilgi gönderecekler. Bu bilgiler gerçek zamanda bir blog’da (Bazı kaynaklar blog’ları "web günlüğü" diye adlandırıyor. İngilizce "web log" kelimelerinden türeyen bu deyim, "weblog" denile denile zaman içinde baş tarafından aşınarak blog haline gelmiş.) kaydedilecek. Irvin’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden Beatriz da Costa ve meslektaşları, güvercinlerin taşıyabileceği ağırlıktaki donanımları küçük bir sırt çantası içine yerleştirmişler. Güvercin bloger’ların gönderdiği veriler, etkileşimli bir harita şeklindeki blog’da yer alacak. Güvercinler ayrıca boyunlarında taşıyacakları bir kamera ile de blog’a havadan çekilmiş fotoğraflar da gönderecek. destekliyor. Çalışmayı ABD’de yapmamız, bilgisayar modelleme ve programlama açısından bazı kolaylıklardan yararlandığımız içindir. Uluslararası işbirliği bu tür küresel sorunların çözümünde yaşamsal öneme sahip. Aşının geliştirilme süresi kısalabilir. İlaçlar gerçekten ihtiyaç duyulan bölgelere sevk edilebilir. Kaldı ki şu anda felaket geliyorum diyor ve bir şeyler yapmamız için zamanımız var. Oysa 1918’deki salgına dünya hazırlıksız yakalandı. Önceden tespit edilemeyen etmenleri de bu modellerde hesaba kattınız mı? Evet. Çok sayıda "gürültünoise" var. Biz bu beklenmeyen etmenlere gürültü diyoruz. Şansı da dikkate almanız gerekir. Bu da oyunun bir parçasıdır. Biz bu senaryoları yüzlerce kez çalıştırdık ve hepsinin ortalamasını aldık. Bu öngörülerin ne kadar güvenilir olduğunu, ölçümlerin ne kadar doğru olduğunu sürekli olarak kontrolden geçiriyoruz. Bir anlamda bütün bu öngörüler bir olasılık dahilindedir. Özetle bu çalışma, önlemlerin ülkesel bazda değil kü resel olarak alınmasının daha yararlı olduğunu gösteriyor. Ancak bu her zaman doğru bir strateji olmayabilir. Örneğin senaryolardan birinde hastalığın bulaşma hızını o kadar yüksek tuttuk ki, antiviral ilaçlar etkisiz kalıyordu. Böyle bir durumda ilaçları yerel olarak kullanmak paylaşımdan daha iyi sonuç verebilir. Veriler netleştikçe bu çalışma güncelleştirilecek mi? Tabi. O zaman sonuçlar çok daha doğru olacağı için çalışmamız yetkililere daha gerçekçi olarak yol gösterecek. Reyhan Oksay *Alessandro Vespignani: Dengeden uzak fenomenlerin özellikleri konusunda 100’den fazla çalışması olan Indiana Üniversitesi İnformatik Enstitüsü profesörlerinden Alessandro Vespignani, kritik faz geçişleri ve kompleks sistemler konusunda uzman. Son yıllarda Prof.Vespignani, epidemi ve yayılma fenomenlerinin analizlerinde istatistiksel fiziğin disiplinlerarası uygulamaları ve nümerik simülasyon modelleri konusunda çalışmalar yapıyor. Vespignani ayrıca PastorSatorras ile birlikte Cambridge University Press tarafından yayımlanan "Evrim ve Internet’in Yapısı" isimli kitabın yazarı. Dünyanın en büyük balık sürüsünü tespit eden sonar Yeni bir sonar tekniği ile dünyanın en büyük balık sürüsü tespit edildi. Yaklaşık 20 milyon balıktan oluşan sürü M.I.T.’den (Massachusetts Institute of Technology) makine mühendisi Nicholas Makris ve meslektaşları tarafından düşükfrekanslı sonar yardımı ile görüntülendi. Balıklar genellikle yüksekfrekanslı sonar ışınları yardımı ile izlenir. Ancak bu kadar büyük bir sürü, 100 metre uzunluğunda bir bölgeye yayıldığı için, düşükfrekanslı ses dalgalarının daha uzak mesafelere gitmesinden yararlanan MIT ekibi, yaklaşık 10.000 kilometre karelik bir alanı taramayı başardı. 988/7 25 Şubat 2006
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear