26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Psikiyatri hastalarımı tedavi ettiğim zaman bunların yaratıcı üretkenliklerinin etkilenmediğini gördüm. Sarada ki bu hastalıkta yaratıcılık daha belirgindirkimse hastayı tedavi ettiğim için yaratıcılığının kaybolup kaybolmadığını sorgulamaz. Patoloji ile yaratıcılığın içiçe geçtiği düşüncesi kuşku götürür. Mutsuzluklar yeni fikirlere, yeni diişüncelere kaynak oluşturabilir. Ancak depresyonun yol açtığı terör ile günlük mutsuzluklar arasında çok az bir bağlantı olduğu kanısındayım. Depresyonun çıkış noktası nedir? Bunun evrimsel bir yararı olduğunu düşünüyor musunuz? Depresyonun yararını görmekte zorlanıyorum. Eğer varsa, niçin herkes depresyona girmiyor? Evrim biyologlarına göre bunun tek bir yararı olabilir; o da yaptığınız işi bırakmanıza yardımcı olmasıdır. Ancak bazı depresyon hastaları yaptıkları işe devam edebiliyor. Böylece yanlış kararlar alıp, sürekli hata yapabiliyorlar. Depresyonsuz bir gelecek hayal edebiliyor musunuz? Bu hastalığı yeryüzünden silmek mümkündür ancak daha bu hedefi tutturmamıza çok var. Silme terimini kullanıyorum, çünkü bunun bir hastalık olarak görülmesi için bu yaklaşımı benimsemem gerek. Robert Sapolsky'nin çalışmaları gibi kafamı karıştıran bazı araştırmalar söz konusu. Sapolsky genetik mühendislikte geçerli olan yöntemlerden yararlanarak stres hormonlarının beyindeki etkisini azaltmayı hedefliyor. Amacı kişiliği değiştirmek değil, hassas nöronları korumak. Bir hastalığı tedavi ederken hastalığı tecrit ederek iyileştirmeyi amaçlarız. Böylece tüm organizmayı etkilememiş oluruz. Genetik mühendislik de bu bağlamda işe yarayabilir. Böylece depresyona genetik yatkınlığı olan kişiler normal streslerini, normal duygularını yaşarlar, ancak bunlar beyne zarar verecek şekle, yani depresyona, dönüşmez. Eğer in l Genetik saat, [ samlandan F farklı çalışıyor • arvard Tıp Ökulu ve Bonn Üniversitesi bilim adamları.nın son araştırma sonuçlarına göre mitokondriler, DNA'larını aralarında değiş tokuş ediyorlar. Nature Genetics dergisinde yayınv Ianan araştırma, bu güne kadarki tahminleri alt üst elti. Bilim adamları, mitokondrilerin kahtımlarının sabit bir hızla değiştiğini ve bu şekilde farkhlıklara göre iki etniğin birbirinden ne zaman ayrıldığının saptanabildiğini sanıyorlardı. Mitokondriler bedenin enerji ihtiyacını karşılarlar. Her hücrede, kendi DNA moleküllerine sahip diğer hü'cre organellerinin aksine bu mini enerji santrallerinden yüzlercesi bulunur. Bir hücre bölünmesinden Depresyonun bazı durumlarda çekici bir yönü olduğunu söylüyorsunuz. Bu nasıl oluyor? Buna örnek olarak depresyon hastası kadınları çekici bulan erkekleri gösterebilirim. Bazı erkekler kendilerine tepki vermeyen, ilgisini çekme çabalarına duyarsız kalan ve içine kapanık kadınların, erkeklerin tüm ayak oyunlarına karşı direnebilme becerisini gösterebilen sağlam, erdemli kadınlar olduklarını düşünürler. Anna Karenina ve Madame Bovary gibi erkekler tarafından kadınlar hakkında yazılan iki büyük romanda, kadın kahramanların niçin intihar ettiğini hiç düşündünüz mü? Bu durum yalnızca erkekler için geçerli değildir. Düzene uyumsuz, ulaşılamayan bir erkeğe hangi kadın kayıtsız kalabilir? Depresyonun bu şekilde algılanmasının ne zaran var? Depresyon bir hastalıktır ve hiç gecikmeden tedavi edilmesi gerekir. Vücudun doğal işlevlerini bozar: Kalp ritmi bozulur, kandaki trombositler kontroldan çıkar, kalp krizi ve inme riski artar. Bu semptomlar depresyonun patolojik yönünün en belirgin kanıtlarıdır. Depresyon yaraücılığa veya dehaya esin kaynağı olmaz mı? •Zihinsel hastalıklar ile yaraücılık arasında bir ilişki kuran eski çalışmaların pek çoğu şizofreni veya paranoya gibi akıl hastahklarına bu gözlüklerin ardından bakar. Son yıllarda bazı araştırmalar yaratıcılık ile manik depresyon arasında bir bağlantı olduğunu ortaya çıkarttı. Ancak manik duruma yatkın olan kişiler çoğunlukla başka şeyler de yapar; yani becerilerini yalnızca sanat dallarında sergilemez. İlginç olan, yaratıcı olmak için gerekli olan özellikleri ortaya çıkartmaya yönelik çalışmalann bulduğu özelliklerin hepsinin, depresyon ile uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmamasıdır. Yaratıcı olmak için enerjiye ve entelektüel esnekliğe ihtiyaç vardır. Oysa depresyon bu özellikleri baskılar. Depresyon ile yaratıcılık arasında bir ilişki olduğunu savunanlar genellikle depresyonun tutkuya benzer bir hal olduğunu sanır. Oysa gerçekte durum bunun tam tersidir. Depresyonda duygular daralmış ve sığlaşmıştır. Çoğunlukla aşırı deneyimler sanatı besler. Ancak bu aşırı deneyim, kanser veya John Updike'ta olduğu gibi sedef hastalığı olabilir. Bu hastalıklar insana güçlü bireysel bir perspektif kazandırır. Ancak gerçekte hasta kendisini acizleştiren ve sakat bırakan durumlarla baş etmekle meşguldur. Bu durumda depresyon ile yaraücılığı kesin olarak birbirinden ayırabilir misiniz? Klinik deneyimlerime dayanarak şunu söyleyebilirim. Depresyondaki 959/9 6 Ağustos 2005 H: J sanlan strese karşı daha dayanıklı bir hale getirirsek, depresyon vakaları büyük ölçüde azalır. Kısaca depresyon tedavisine karşı çıkmak dünyanın bilimi reddetmesi anlamına gelir. Reyhan Oksay önce mitokondriler de çoğalir ve •& , kardeş hücrelere dağılırlar. "Bir » kas hücresindeki çok sayıda mitokondrinin, aralarında DNA'ları değiş tokuş edebildiklerini saptadık" diye açıklıyor Bonn Epileptoloji Kliniği biyokimyacısı Wolfram S, Kunz. Üstelik araşürmacılar bu değiş tokuşun son derece sık yaşandığını da lespit etmişler. Bugüne dek insanda mitokondri DNA'ları arasında bu tür "rekombinasyon olaylannm" yaşanıp yaşanmadığı tartışmalıydı. Kunz, daha geçen yıl uluslararası bir araştırma ekibiyle 28 yaşındaki bir erkeğin kas hücrelerinde de babasındaki milokondriyal DNA'nın saptanabildiğini tespit elmişti. Bilim adamlan daha önceleri mitokondrilerin anneden geçtiğini sanıyorlardı. Ama eğer ender durumlarda bile olsa babadan da mtDNA geçebiliyor ve bir hücredeki farklı mitokondriler kalıtımlannı değiş tokuş edebiliyorlarsa, mtDNA bir anda değişebilir. "Bu nedenle genetik saatin buna uygun olarak yeniden ayarlanması gerekiyor" diyor Kunz. Ancak uzmanlar, döllenme sırasında embriyoya babadan mitokondri geçmesini daha ender bir olasılık olarak görüyorlar. Sonuçta yumurta hücresinin yanm milyon mitokondrisjne karşjn spermada sadece birkaç yüz mitokondri bulunur. Kunz da bu yüzden soyağacımızın tehlikede bulunmadığını düşünüyor. Bulgu Up uzmanları için büyük bir önem taşımakta, çünkü bu sayede belli başlı kalıtım hastahklarına yeni terapiler geliştirilebilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear