05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ergenlik dönemini başlatan genetik şarter bulundu Pittsburgh Üniversitesi bilim adamları, ergenlik döneminin başlamasından sorumlu olan genetik şalterin Kisspeptin molekülü olduğunu saptadılar. Kisspeptin, üreme hormonlarını etkinleştirmekte. Araştırmacılar molekülün kısa bir süre önce keşfedilen bir ergenlik geni olan GPR54 ile birlikte ergenliği başlattığını ve bu bilgilerin ergenlik bozukluklarının tedavisinde yararlı olabileceğini sanıyorlar. Konuyla ilgili araştırma yazısı PNAS dergisinde yayımlandı. de hayvanların kaslarına daha fazla enerji gittiğinden, daha başarılı oluyorlar. Ancak bu etkı tek dozda değil uzun vadede ortaya çıkmakta. Bilim adamları uzun vadeli çay tüketiminin hayvanların metabolizmalarında değişikliğe yol açarak daha fazla yağ ama daha az karbonhidrat yakılmasına izin verdiğine inanıyorlar. Yeşilçay ve özellikle de EGCG birçok açıdan sağlığa yararlı olarak kabul edilmekte. Tümü bilimsel olarak kanıtlanmamış oîsa da kanseri, ağız kokusunu, ciltte yaşlanma, enfekGenç hayvanlara Kisspeptin verildiğinde üreme hormonlarını üretilmeye başlanmış. Bu yüzden ergenlik dönemine giremeyen çocukların bu şekilde tedavi edilebileceği düşünülmekte. Araştırmayı yöneten bilim adamı Tony Plant, GPR54 geni ve şalterinin, ve KİSS1 geni tarafından üretilen Kisspeptin molekülünün, ergenlik döneminin başlamasında önemli bir rol oynadığını gösteren kanıtların bulunduğunu açıkladı. Ancak bilim adamı bununla birlikte farklı sinyallerin de söz konusu olabileceğini göz ardı etmiyor. siyon ve diğer bazı hastalıkları önleyici özelliklere sahip olduğu sanılıyor çünkü Son sonuçların insanlar için de geçerli olup olmadığı henüz belirsiz Hazırlayan: Nilgün özbaşaran Dede ZümrüttenAkisler ve Bilimsel Kalite A.M. uelal Şengör Üniversite özerkliği, Bilim Üniversite kavramı ortaçağ Avrupasının ürünüdür. Ortaçağda bir topluluk, bir kişiler kategorisi veya bir insan grubunu ifade eden Latince "universitas" kelimesinden türeyen bu kavramın aşağı yukarı onüçüncü yüzyılda ortaya çıkışından önce de gerek GrekoRomen uygarlığı içerisinde, gerekse de Islâm uygarlığı çevresinde yüksek okulların yerini tutan kurumlar vardı. Ancak 2. yüzyıla kadar bunlar ne belirli birprograma, ne de hocaların kişiliğinden bağımsız bir kurum özelliğine sahiptiler. Imparator Teodosius tarafından 5. yüzyılda kurulmuş olan Konstantinopolis Üniversitesinin ilk yüzyılları hakkındaki bilgilerimiz ise ne yazık ki pek eksiktir. Üniversite özerkliği hakkında bilinen en eski belge 1200 tarihli olup (Philippe Auguste'ün Be'thisy tarihli diploması), hem üniversite rektörünü hem de üniversitenin diğer mensuplarını resmi olarak sivil hukuk kurumlarının sorumluluk alanı dışına taşıyordu. 18 Kasım 2005 tarihinde yediğimiz bir akşam yemeği esnasında sevgili dostum Xavier Le Pichon üniversite özerkliği kavramının bu tarihlerde doğduğunu ve bunun Avrupayı Avrupayapan en önemli faktörlerden biri olduğunu söylemişti. Gerçekten de örneğin 1530'da Sorbonne ile anlaşmazlığa düşen Kral I. François üniversiteye dokunamadığı için, ona rakip bir kurum kurma yolunu seçerek içinde şu anda benim bir kürsü işgal ettiğim College de France'ın doğmasına neden olmuştu. Üniversite özerkliğinin Avrupa'da ne titizlik ve inatla korunduğu ise destansaldır. 19 yüzyıl ortalarında kalitesi çok düşen Cambridge'i kraliyetin müdahalesiyle modernize etmek isteyen gruba ilk karşı çıkan bizzat Kraliçe Victoria olmuştur. Sorun daha sonra üniversitenin kendi hür iradesiyle ileri fikirli ve iyi tahsilli bir kişi olan Prens Albert'i rektör seçmesiyle çözülmüştür. Ortaçağda afaroz korkusuyla üniversiteye dokunamayan devletler, daha aydınlık çağlarda aynı titizliği bilime olan saygılarından göstermişlerdir. Üniversitenin özerkliğinin korunmasının en önemli yollarından biri de mâli bağımsızlığının olmasıdır. Bu, ingiltere ve Fransa gibi bazı ülkelerde önce özel bağışlarla başlamış, daha sonra devlet bütçeleriyle sürdürülegelmiş ve gene özel bağışlarla desteklenmiştir. Bu arada üniversitelerin kendi mali kaynaklarını kendi hür iradeleriyle geliştirme yetkisine herzaman sahip oldukiarı da unutulmamalıdır. Örneğin, şu anda İngiltere'de Kraliyetten sonra en zengin kurum olan Cambridge 'in Trinity College 7 muazzam servetini ikinci Dünya Savaşından önce akıllıca yaptığı liman yatırımlarına borçludur. Türkiye ise üniversitelerine bu özerklik ve özgürlüğü hiçbirzaman vermemiştir. Hele son zamanlarda AKP hükümetinin bütçe ve kadrolar üzerine kurduğu hükümranlık tam bir skandaldır. Buna paralel olarak büyük miktarda bir "araştırma bütçesinin" hükümetin mahkeme kararlarına rağmen işgal ettiği bir kurumun tekeline tahsis edilmiş olması ve bu kurumdaki karar mekanizmalarının gayri meşru olan yönetim tarafından oluşturulması üniversite bağımsızlığına vurulan dolaylı fakat çok büyük bir darbedir. Bu kurumun bir üniversitemizden talep ettiği bir kişiye üniversite tarafından izin verilmemesi, önce izini vermeyen komisyonda etkin olduğu sanılan bir üniversite öğretim üyesinin taciz ve tehdidine, sonra da sokak ortasında dövülerek hastanelik edilmesine neden olmuştur. Bahsi geçen kurumun tarihinde bir ilk olan bu feci olaypek çok basın ve medya organına duyurulduğu halde ne hikmetse yayımlanmamıştır. Tüm ülkede üniversite camiası kendi içinde, ilgili olduğu düşünülen kişiye ancak hafifbir reaksiyon göstermiştir. Böyle bir faciaya üniversitece göz yumulması, sessiz kalınması, ülkemizde üniversite özerkliğinin aşındırılmasından başka birşey değildir. Bu sessizliğin sebebi ne yazık ki pederşâhi kültürel alışkanlıklarımız olduğu gibi, bahsedilen kurumdan gelecek araştırma desteğine bağlanan ümitlerdir. Bu şartlar altında hür araştırmadan söz edilemez. Kendini bu şekilde ezdiren, hocalannın dövülmesine gereken şiddette reaksiyon göstermeyen ve araştırmasının, gündelik politikanın kaprislerine bağlanmasına gözyuman bir üniversite, üniversite adına lâyık değildir. Bu tür boyunduruk altına girmeği reddetmek, belki bir dönem araştırma yapacak beş kuruş parayı bulamamaktan çok daha gerekli ve önemlidir. lira bugün istediğine araştırma parası bahşeden keyfi bir idare, yarın istediğinin bilimsel kalitesini de tayine kalkışıverir. La Fontaine'in açlıktan iskelete dönmüş kurdunun, boynunda tasma izi gördüğü besili köpeğe söylediği sözler unutulmamalıdır: "Bu fiyata karnımı doyurmaktansa aç dolaşmayı tercih ederim." KRALİÇEVİKTORYA Shell Ecomaraton 2005'te Türkiye'den 8 okul yanşacak "En az yakıtla en fazla yol alan" otomobillerini bugünden üretmelerine imkan sunan Shell EcoMarathon Yarışması'na bu yıl Türkiye'den 8 okul katılma hakkını kazandı. 2122 Mayıs tarihlerinde Fransa'nın Nogaro Kenti'nde düzenlenecek olan ve dünya genelinde 224 tasarımın yarışacağı EcoMarathon'da Türkiye'yi, istanbul'dan Özel Kemer ilkögretim Okulu, Maltepe Coşkun Koleji, Şişli Terakki Vaktı Okulları Terakki Lisesi, Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi, Özel Kasımoğlu Coşkun Fen Lisesi, Eyüboğlu Eğitim Kurumları ve Şehremini Lisesi ile; Eskişehir'den Atatürk Anadolu Fen Lisesi öğrencileri temsil edecek. Geçtiğimiz yıl Türkiye'yi Saint Joseph Lisesi öğrencileri «demo» kategorisinde temsil etmişti. Gençleri sürdürülebilir kalkınmaya ve enerji tasarrufuna katkıda bulunmaya teşvik eden yanşma, geleceğin otomobillerini andıran "Prototip" ve dış görünüş olarak yol amaçlı mobillere benzeyen ancak bugünün sınırlı olanaklarına rağmen enerjinin optimum kullanımını hedefleyen "Urban" olmak üzere iki bölüm halinde yapılacak. Benzin, dizel, LPG ve alternatif enerji kaynakları olmak üzere 4 ayrı enerji kategorisinde yapılacak olan araçlar, temel araçlar, iletişim, tasarım, teknik yenilik, emniyet ve eğitim olmak üzere 6 ayrı kategoride değerlendirilecek. Öğrenciler, en az yakıtı en yüksek verimlilikte kullanarak yeni araç konseptleri geliştirecek. Benzin ve dizel yakıt gibi geleneksel enerji kaynaklarının yanı sıra, LPG, güneş, hidrojen, biomass gibi daha temiz enerji türleri maksimum oranda kullanılarak bu kaynakların da denenme fırsatı yakalanacak. HOCASINA SAHİP ÇIKMAYAN ÜNİVERSİTE 935/5 , Şubat 2005
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear