05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

TartışmaEditöre Mektup okur yazarlığının arttırılması üzerine ıle dondtılması zorunlu Bu konular ırdele nırken yıne bıreyın verı toplamd, ılışkılendırme, neden ve sonuç bdğı kurabılme, yontem, model, epıdemıyolojı, rısk, bılgıye dayalı karar mekdnızması ve en onemlısı bılımın sınırlan benzerı konular hakkında yeterlı ve benzer duzeylerde bınkımle d o natılması gereklı AÇIKLAMA VE ALGILAMA Bu altyapı olmddan yurttaş, orne ğın, Bırleşmış Mılletler Gelışım Gelışım Progrdtnı (UNDP Unıted Natıonb Development Program) çerçevesınde her yıl sunduğu Insanı Gelışım Endeksı (HDI Human üevelopment Index) sıralamdsındd neden Turkıye'nın Azerbdycan'dan, Bulga nstan'dan, BobnaHersek'ten gerı olduğumuzu anlayamdz Dogal olarak yurttaş çı kıp şu Istdnbul un zengınlıgme, luksune eglenceye akıtılan paraya bakın, nasıl bu ulkelerden gerı olabılırız dıye soracaktır Aynı yurttaş, gelışımın sadece ve oncelıkle gunluk ekonomık verılerle, gokdelenlerle, borsadakı sıçramalarla ılgılı olma dıgını, yaşam suresınden, dogumddkı yaşdm beklentısıne, okullaşma oranından kız çocukldrının okullaşma oranına, bılgıye erışım olanakldrınddiı kışı bdşma duşen ulusdl gelıre dek bırçok pardmetre cınsınden oluşturulan bır modele gore belırlen dıgını fark edemeve<.ektır Yıne hu altyapı olmadan orneğın, Dunya Sağlık Orgutu nun (Wll(), VVorld Health Organısatıon) kaıiberojen sınıflamalarının (1 kanserojen 2 muhtemel kanse rojen, 3 olası kaıiberojen ve 4 henuz sınıtlandırılamdmış) neye gore yapıldığını, olası (possıble) kaıiberojen ıle muhtemel (probable) kanberojen tanıınldrı ard.sındakı farkı anlayamayacagı açıktır Boyle olduğu ıçındır kı, VVHO'nun eldekı araştırma verılerıne dayanıp kafeın ve ELF manyetık alanları aynı (3olası) kaserojen sınıfında gostermesınden yola çı karak sadece Turkıye'de değıl, Avrupa ve ABU'de de medya 'Dunya Saglık Orgutu saglıgımız açısından cep telefonu kullanmayı kdhve ıçmekle eş tutuyor' dıyebılnıekte Yıne bu altydpı olmadan, ornegın, yurtUş TV'lerde, radyolarda bellı bır konu da ılerıve donuk ongorulerde bulunan bır kışının gerçek bır bılım ınsanı mı yokba medyatık bır şarldtan mı olduğunu fark edemeyecektır Kışının, yaptığı çalışmalardan çok uluslararası kongrelerde çok sık bulunması kongreler duzenleme gıbı gırışımcı tavırları, bılım derneklerıne yakın olması ve bıIımle ılgısı olmayan ılışkılcrle bırtakım kışısel ılerlemeler saglaması unlu olmasına nc den olabılır ve bu kışı bu ununu bılım ala nında da kullanabılır Ancak, bu tavırlar uygun bılımbel çalışmalar ve katkılarla bır lıkte olmadığı takdırde, bır bılımsel aşama olarak kabul edılemez Ne yazık kı, dunyadd ve ulkemızde bu tur etkınlıklerle çevre lerınde bılımbel sdygmlık kdZdnmak ısteyen ortaya çıkmaktadır Bunlar genellıkle .shovvmdiı ozellıklerını sonuna kadar kulla nırlar Genç bılım ınbanı ddayldrının bu gıbı bıreylerı ıyı tanımaları ve gerçek bılım ııibdnldrınddn dyırt etmelerı çok onemlı dır" Acı 19 Agustos 1999 depremınden sonra bırçok kışının yerbılımlerının jeolojı jeofızık, nıaden petrol gıbı değışık dlanlarındd olmaldrına ve deprem konubundd Kanımızcd onemlı olan kurumsal yaklaşım, ve ne yazık kı kurumlarımızın tutumu ıç açıcı değıl Orneğın, ebk komıtelerı kurmasına bu konuda kıtaplar yayımlamasına karşın onde gelen bılım kuruluşlarımızın, bırakın dışarıdan savları, kendı etkı komı telerının bılımbel aşırmayla ılgılı cıddı ınceleme raporları karşısında bıle bırbırını ızleyen toplantılarda tamamen çelışkıh karar lar alabılmebi (once kınama kararı alıp, sonra bızı ılgılendırmez dıyebılmesı gıbı) çok lıuzunludur Araştırnid kurumlarımızın ve unıversıtelerımızın komısyonlar kurullar kurup, yonetmelıkler hdzırlamaları, bu kurullarda gorev alanların konferansldr vermesı, bd.sırı onunde sııslu sozlerle etık soylevlerıne kdrşın kurulldrındd etık bır sorun/ınceleme gundeme geldığınde 'ydhu nereden çıktı şımdı bu, ne guzel yurutuyorduk ışlerı' dıye kara kara duşunmeye başlamaları ve gorev surelerı sona erınceye dek olayı sdvsakldmd gırışımlerı sık rastlanan bır du bunları destek ıçın verılen delıllerden hangılerıne dıkkat etmeyı ve hdngılerını red detmeyı ve dolayısıyla olçulu fikırlerı bayağı ve onemsız olanlardan ayırt etmeyı og retmektır ZAYIF SAVLARA İPUCU Her ne kadar ınbanldrın buyuk bır bolumunun teknık alanlarda uzman olma ları beklenemezse de, herkese, şuphelı fıkır ve savlann tanılarını bezmesı oğretılebılır Soz konubu tanılar fıkır ve savlann sunuş şekıllerıyle ılgılıdır Oğrencıler, aşağıda verılen zayıf/hatalı fıkır ve bavların one burulmesı orneklerınde ne zaman ku lak kabartıp uyanık olmaları gerektıgını oğrenebılırler 1. Sdvm dayanağı olan varsayımlar açıkça belırtılmemış. 2. Sonuçlar one surulen delıllerden mantık yoluyla elde edılemıyor (ornegın "zengın ınsanların çoğu araba .sahıbıdır' ın doğruluğu bunun tersı olan 'araba sahıbı olanların çoğu zengmdır'ın dogrulugunu kanıtlamaz) 3. Sav bır benzetmeye dayandırılmış ama benzetme uygun değıl (halk arasında ne alakd kel alaka dedırten benzetmeler) 4. Gerçek ve fıkır bırbırıne karışmış, tıkır gerçek gıbı gosterılmekte veya hangısının fıkır hangısının gerçek olduğu açık değıl 5. Şohret otorıte bdyılmakta (orneğın, tanınmış bır TV yıldızının bır dıyelm ıyı olduğunu soylemeM) 6. Ozel referanslar yerıne muğlak vabiflar atfetme (ornegın, "unlu doktorlar dıyor kı", "bılım gosterıyor kı", 'bılım adamları onerıyorlar") 7. Insanın kendı urettıgı fıkırlerın ve bılgınm şuuraltı veya kdbten çdrpıtılmdlarınd karşı alınmış onlemlerden hıç boz etmenıek 8. Deneyden kaynaklandığı soylenen bır delılde "deneysel grup' gıbı "kontrol grubu"ndan hıç soz etmemek 9. Bır fıkrın açıkldnmasında acayıp olçek bırımlı, olçeksız veya olçeğın bır kibmı çıkarılmış grafıkler sunmak 10. Ortalama sonuçlar verırken, ortalama değer etrafındakı dagılımdan (sapmalardan) soz etnıeınek 11. "Gençler' "goçmenler" tuketıcıler", "hastalar", 'varoşlar" vb, gıbı gruplardan soz ederken her grubun uyelerının benzer ozellıkler taşıdıgını fakat bunlarm dığer grupların ozellıklerıyle hıç ortuşmedıgını ıma etmek 12. Ibtatıstıksel bır "yuzde" veya 'kesır" verırken toplam orneklemın buyukluğunden hıç soz etmemek 13. Mutlak ve oransal verılen bırbırıne karıştırmak (ornegın, "Ibtanbul'da geçen yıld gore hırsızlık artışı % 20, halbukı bu artış Ankara'dd topldm 120 olay") 14. Çozunurluk dogruluk, duyarlılık gıbı kavramldrın eksıklıgı nedenıyle sonuçların ınsanı yanıltacak hassasıyetle verılmesı (ornegın, 550 parlamenterden 213'unu % 38 72 olarak ıfade etmek, ya da vırgulden sonra ıkı hanenın anlamlı olduğu bır hesabın sonucunu etkı yaratmak amdcıyla vırgulden sonra yedı, sekız hane oldrak vermek) 15. Sonuçldrı veyd açıklamaları, san Yazının devamı 14. sayfada hemen hıçbır bılımsel çalışması bulunmamasına karşın deprem uzmanı gıbı topluıııuıı kdrşısınd çıkahılmesı matematık fi zık altyapibi olmaddiı, bellı bır modele dayanmadan ılerıye donuk rakambdl kestırımlerde buluıidbılmesı TUBA'nın vurgula dığı shovvmanlığın otebinde şarldtanlık değıl de nedır' rum Zaten bu ve benzerı olaylar değıl mıdır unlu halk sozunun "Hocanın dedığını yap, yaptığını yapma" bu denlı kabul gormesının nedenı? KRİTİK TEPKİ BECERİSİ Dobtumuz ve (eskı) bakanımız Sayın Tınaz Tıtız bır gun bır bohbet sırabinda ılk ve ortd oğretımde sıze ogretılenlerden ya şantımızda ne kaddrından veya hangılennden ydrarlanabıldınız veya yararlanmaktasınız dıye sordu Ikımızın de hemfikır olduğumuz (sanırız sızlerın de olacagınız) yanıt "yalnızca okumd/yazma ve arıtmetık' olacaktır Yaşamsal saydıgımız, orneğın, sağlık, çevre, guvenlık ve bosyal yaşamda genelde toplumu ozelde bırey olarak bızlerı etkıleme potansıyelıne sahıp goruşlerımızın ve kararldrımızın doğru / doğruya yakın olarak duygu batıl ındiıç ve hurafelerden arındırılmış ra.syonel duşunce yontemıne gore belırlenmış olmasınd oğrendıklerımız ne kadar yardımcı oluyor veya oluyor nıu' Goruşumuz o kı, egıtımın amacı ın sanldrı boyle fıkır ve savları krıtık bır tarzdd dınlemeye ve okumaya hazırlamak ve BİLİM VE ETİK Yıne bu altyapı olmddan, yurttaşın bılımsel etıgın bugunlerde çok konuşul duğu gıbı badece bır başkasının araştır masından, kaynak gostermekbizın, alıntı yapmak olmddıgını anlaması da çok zor olacaktır Bılmedıgı konularda bılıyor gıbı dav ranmdk dnldinddığı konularda uzmanmış ızlenımı vermek, etık problemlere duyarsız kalmak, bılım ınsanı sorumlulugunu unu tup toplumu bu konuda dydınldtmdmak en az dıgerlerı kadar etık problemlerdendır Akademık kurumlarımızda en ust duzev lerde bulunmuş kışılerın etık konusundakı davranışları ortada yıllardır medyada tartışılmdktd Kışısel ıhldller olmakta ve olacak BİLİM Mİ ŞARLATANLIK MI? Yıne bu altyapı olmadan yurttaşın bı lım mı şarlatanlık mı sorusunun yanıtını vermede zorlanacagı aşıkâr Ortalıkta bı lım addinı mdhkesı dltında şarlatdnldrın dolaşması da bunun en guzel gobtergebi Belkı de en onemlı ozellık olan tevazu'dan ha bersız bu tıpler ıçın TUBA (Turkıye Bılım ler Akademısı) Bılım Etığı Komıtebi 2002 yılında ba.sıldiı Bılımsel Araştırmada Etık ve Sorunları kıtapçığındd bunu onemle vurgulamakta 'Ardştmu, yaptıgı ardştırmaların etkınlıgı ve bılınıe yaptığı katkıların onemı doğrultusunda bılım dunyabinda tanınır 897/21 29 Mayıs 2004
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear