Catalog

Forum nükleo bazlarının harf sırası DNA'nın çözülümü için yeterli bulunmamakta. insan genomunun bir Fourier ıvnıesinde çözülmesinın beş saniyedeıı fazla sürmeyecegini tahnıin ecliyor Blöcker. Bu işlem için bildik bir PC ve transformasyonları üstlenen özel bir gırış kartı gerekıyor. Bundan sonraki analızler, örneğin insan ve (are kalıtıımnın karşılaştııılnıasıyadabelli başlı sekaıısların arayışı gibi tşlemter böylece "gerçek sürede" tamamlanabilecek. "Dil tanıma ve görüntü işlcme teknıkleri için gcliş tirilen işlemlerle bu tür dalga fonksiyoııları ıııcelenebiliyor" diyor Kauer. Örneğin rahatsız edici arka plan seslerini süzerek önemli sinyalleri görünür kılmak miimkün. Ayrıca harflerin karşılaştırılmasıyla çok zor seçilebilen benzerlikler de bulunabiliyor. Yöntemin ilk denemesınde Blöcker ve Kauer, belli başlı bir bakterideki "sıcaklık şoku" mutasyonunu analiz etmişler. Ek bir sabit disk olmaksızın üç dakikadan az süren Fourier transformasyonuyla mutasyonlar güvenilirli bir şekilde kanıtlanmış. Bundan sonraki adımda insan genomu var. Alman bilim adamları yeni yöntemleri sayesinde genetik araştırmalarda önemli bir sıçrama bekliyorlar. Hatta tekniğin hızlı ve ucuz olması nedeniyle Blöcker, biyobilişimın sosyalleşeceğini bile sanıyor. Pahalı süper işlemcili az sayıda laboratuvar yerine gelecekle çok daha küçük enstitülerde bildik PC ile genetik şifreleme yapılabilecek. Hızlı analiz lekniğinin halihazırdaki maliyeti 25.000 euro. Robot kol insan bedenine de işleyebilecek Düşüncelere göre çalışan robot kol, birkaç ay önce maymunlarda başarıyla lest edilmişti Şimdi mekanik uzuvlar yakın bir gelecekte hastalara aktarılabılecek. Geçtiğimiz Ekim ayında gerçekleştırılen deney tüm bılım dünyasını biiyülemişli Rhesus maymunları dıışunceleriyle bir robot kolunu hareket ettirirken kendi kollarını kullanmamışlardı. Amerikalı tıp uzmanı Miguel Nicolelis, maymunların beynine bir sürü elektrot yerleştırmiş ve bir bilgısayar da sinyalleri ısteııılen hareketlere dönüştürmüştü. Duke Üniveristesi'nde Nicolelis başkanlığında çalışan ekip şimdi benzer bir tekniğin insanda da işleyeceğini sanıyor. Araştırnıacılar. insan beynine elektrotlar yerleştirip, yapay kol ve bacakları hareket ettire biİRCok sinyalleri bile saptadılar Yakın bir gelecekte bu şekilde protezlerin çalıştırılabılmesı umuluyor, Teknikten ilk yararlanacaklar belden aşagısı felçli olan kişiler olabilir. Uzmanlar araştırmaları sırasında, Parkinson hastalarında kullanılan en modern beyın cerrahisi tekniklerinden yararlandılar. Bu amaçta on bir Parkinson hastasının beynine 32 mıkroelektrot yerleştirildikten sonra hastalara bir video oyunu gösterilirken beyindeki sinyaller kaydedildi. Bir bilgisayar hareketleri beş dakıka ıçinde analiz ederek, kaydedilen komutların akıldan düzenlenmesine izin verdı. Bilını adamları gelişmeyi önemli bir atılım olarak değerlendirdiler. Hastaların kablolu elektrotlarla dolaşmamaları için ekip şimdi kablosuz işleyen elektrotlar gelıştırmeye çalışacak. Her zaman beyinde kalacak olan bu elektrotlar beyinden sinyaller verecekler Nicolesis ilgili Amerikan makamlarından gönüllü hastalarla yeni deneyler yapmak için izin istedi. Eğer gerekli iznı alabilırse komple bir alet gelıştirecek. Islak yaralar daha çabuk iyileşiyor Genelde yaraların havayla temas ederek kuruması halinde daha çabuk lyileşeceğı sanılır. Bu kanı şimdi geçerliligini yitireceğe benziyor. Alman Eczacılar Birligi'nden yapıian bir açıklamaya göre nemli yaralar enfeksiyon rıskı taşımadıkları gibi daha çabuk lyıleşiyorlar. Soıı on yıllarda yapıian araştırmalar, havayla temas ederek kuruyan yaraların daha geç iyileştiğini göstermiş. Yaranın üzerinde oluşan kabuk yeni derinin gelişmesini engellerken, nemli kalan yara üzerinde cilt hücreleri engelsız olarak dağılabiliyor diyor uzmanlar. Cilt hücreleri bu şekilde yarayı kenarlardan içe doğru daha iyi örtebiliyorlar. Ayrıca hücreler nemli ortamda gaz ve besleyıci madde ihtiyacını daha iyi karşılıyorlar. Bu nedenle de yanarak ya da ayakkabının vurmasıyla su toplayan yaraların yara bandıyla kapatılması önerilmekte. Ucuz üç boyutlu tarayıcılar geliyor En sevdiğiniz eşyalan sanal ortama da taşımak istemez miydiniz? Ingiltere'deki Spiral Scratch adlı şirket, taradığı tüm cisimlerin 3 boyutlu bilgisayar görünümlerini yaratan ucuz bir cihaz geliştirdi. Tasarım endüstrisi, 3 boyutlu tarayıcıları uzun zamandır kullanıyor, GERÇEKTEN SANALA ancak bu makineler hem çok pahalı hem çok hantal hem de karmaşık. Bu • Döner bir plattormda uzerındekı cihazlar genellikle bir cismi, sıra halindeki kameralarla tarıyor, ardından cismin hemerı önünde bulunan yatay da bilgisayarda 3 boyutlu halde yeniden yaratıyor. ışık çızgılerı ve golge odağı Spiral Scratch'in yöntemindeyse sistem çok daha basit. Öncelikle • Kamera, cısmtn yuzeyındekı gol taranacak cisim, döner bir platiorma oturtuluyor. Ardından bir projektörgelerın keskinlifjinı ölçmek için den yayılan ışık, cisim üzerinde yatay çizgilerden oluşan bir düzlem yaradıkey tarama yapıyor tıyor. Düzlem yalnızca cismin ön yüzünde oluşuyor ve böylece odaktan •Bilgisayara ayrı düşen çizgiler, cismin en son noktası neresiyse oraya kadar gidiyor. gönderilen olçumler 3 boyutlu Bilgisayara bağlı bir kameraysa, dikey olarak tarama yapıyor ve her bir görıintiiyü yapılandırl gölgenin ucunun keskinliğini yakalıyor. Aydınlıktan karanlığa aşamalı bir geçiş varsa, en son nokta da çok uzakta demektir. Cisim platform üzerinde döndükçe, sistem de cismin şeklinin net bir fotoğrafını çeker. Kameralarla yakalanan renkler, tam şekil ortaya çıkarıldıktan sonra sanal cisim üzerine yerleştirilir. Sistemde tek bir kamera kullanıldığından kameradan gizlenecek özellikler, mesela bir çörek içindeki delik tam olarak taranmayacaktır. Spiral Scratch, önümüzdeki 2 yıl içinde 100 sterlin değerindeki cihazı piyasaya sürmeyi planlıyor. Şirket, sahip olduklarını sanal ortama taşımak isteyen ve oyunu seven çocukların bu cihaza ilgi göstermesini umuyor. Bir yetkili, "Çocuklar en sevdikleri arabalarını, araba yarışı oyunlarına sokabilecek" diyor. Sabancı Üniversitesi taralından düzenlenen 'Üniversiteye Geçiş Sistemi Forumu'nun sonuçları açıklandı. Dershane yöneticilerinden lise müdür ve rehber öğretmenlerine kadar eğitim dünyasının tüm kesimlerinden temsilcilerin katıldığı forumda, ortaya çıkan görüşler şöyle özetlendi: "ÖSYM'nin yaptığı ÖSS sonuçlarına güvenin tam olması nedeniyle, ÖSYM korunmalı. ÖSS, lise son sınıfı da kapsamalı. Ağırlıklı Ortaöğretim Başan Puanı (AOBP) içinde okulların ÖSS ortalamaları kullanılmamalı. Farklı okul türlerine ve okul alanlanna farklı katsayı uygulanmamalı. öğrencilerin ders dışı etkinliklerine sistemde yer verilmeli." Eğitim danışmanlığını Oktay Aydın ve Nurçin Çağlar'ın üstlendiğı Forumda şu görüşler dile getirildi. • MEF Dershaneleri Genel Müdiirü Aytekin Aydın moderatörlüğündeki grupta soru sayısı ve süresinin korunması, ancak sayısal sorular için sürenin biraz daha uzun tutulması, sınav tarihinin aynen kalabıleceğı, soruların lise son sınıf konularını da kapsaması gerektiği ağırlıklı görüş olarak ortaya konuldu. • Terakki Vakfı özel Şişli Terakki Lisesi Ölçme Değerlendirme Uzmanı Fırat Asyalı moderatörlüğündeki grupta, var olan sistemin ölçme ve değerlendirme açısından uygun olduğu ve korunması gerektiği, ancak, ÖSYM'nin katsayılara nasıl ulaştığı konusunda kamuoyunu aydınlatmasının yararlı olacağı vurgulandı. • Boğaziçi Üniversitesi öğretim Ûyesi Prol. Dr. Ali Baykal moderatörlüğündeki grupta, Ağırlıklı Ortaöğretim Başan Puanı'nın (AOBP) sistem içindeki ağırlığının % 10ü geçmemesi, AOBP içinde okulların ÖSS ortalamalarının yer almasının bireysel başarıya ait ölçme değerlendirmede kitlesel başarının kullanılamayacağı ilkesi açısından doğru olmadığı, özellikle alan içialan dışı, genel lisemeslek lise ayrımları ve farklı katsayıların kullanılmasının eğitimde fırsat eşitliğine ve bireysel değişim hakkına aykırı olduğu vurgulandı. • Boğaziçi Üniversitesi öğretim Üyesi Dr. Nevin Dölek moderatörlüğünde yer alan grupta, meslek seçimindeki bilinç düzeyinin arttırılması, tercihlerin daha esnek tutulması, meslek seçiminin çok erken bir yaşta yaptırıldığı, dolayısıyla da seçimde yapılabilecek olası değişiklikler konusunda üniversite öğrencilerine daha çok hak tanınması gerektiği,ortaya konuldu. • özel Üsküdar Amerikan Lisesi Müdürü VVhitman Shepard moderatörlüğündeki grupta ise, öğrencilerin kendilerini ifade edebilen, sanat ve sporla ilgili, toplumsal duyarlılıkları olan bireyler olmalarının özendirilmesi için mutlaka bu tür etkinllklere sistem içinde puan anlamında yer verilmesi gerektiği vurgulandı. Bu yıl yaklaşık 2 milyon üniversite adayı öğrenci ve hemen tüm kamuoyunu ilgilendiren Üniversiteye Geçiş Sistemi ile öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi'nin (ÖSYS) masaya yatırıldığı Forum sonuçları, kitapçık halinde derlenerek; Milli Eğitim Bakanlığı, Üniversiteler Arası Kurul, Yüksek öğretim Kurulu, ÖSYM, Üniversite, Liseler, Dershaneler, Sivil Toplum Kuruluşları ve medyaya gönderilecek. Üniversiteye Geçiş Sistemi Forumu 890/7 1 0 Nisan 2004