05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cönülden Bilime uzere bu ıkı bolge de ıkıncı 10 yılda buyuk degışım geçırır Swartzwelder ve ekıbı uzun suredır alkolun hıpokampusu nasıl etküedıgı konusunu araştmyor Sıçanlarda da bulunan hıpokampus evrımden en fazla etkılenen kısırn Bundan 6 yd once Swartzwelder, alkolun genç sıçan hıpokampusuna verdıgı zararın yeüşkın hıpokampusundan daha fazla oldugunu duyurdugu zaman hmse kendısıne ınanmamışü O gunden sonra Swartzvvelder, tum çabalannı ıçkının gençlere verdıgı zaran ortaya çıkartmaya ayııdı Ogrenme, hıpokampustaki sınır hucrelerının (noron) arasmdakı ıletışıme bağlıdır Noronlar haberleşecekle/«o, 19 n zaman aksonlan boyunca elektnksel • Içklyle Hlfklsl: 4 yaşındayken • Ifkfyle Ulfkbl: Ilk ıçkisini 14 yaşında bir partide içti. "Usedeyken sınyal gonderır. Buna yanıt olarak ak babasınm bırasından bir yudum her hafta sonu ıçıyordum" sonlar norotransmıter adı venlen kım aldı ve tadını beğenmedi. Şimdi • En fuzkt Içttğt mlktar Uç yasal habercılen salgılar Norotransmı haftada bır veya ıki kez içiyor kadeh votka, dort kadeh rom, iki • En fazla Içtlğl mlktar 10 terler komşu hucrelerın alıcı dallann duble kokteyl kadeh kokteyl, bır bira Alkolun etkhl: "Usedeyken notdakı resopterlere bağlanır Salgüanan Alkolun ctkhl: "Uç kez alkol lanm tyıydı Ancak unıversıteye noıotransmıterlenn cınsıne bağlı ola nedeniyle çıkarttım. Ancak içki başladığım şu gunlerde cok daha okul performansımı etkilemiyor" rak, alıcı hucre ya bırden harekete geiyı notlar alıyorum, çunku daha az çer, ya da ıstırahate çeküır. içiyonım" Ancak anılann oluşması, basıt olarak sınır hucrelennın sınyal gondermesı veya almaPıttsburg Unıversıtesı Tıp Merkezı'nde Hichari sı olarak taramlanamaz Hıpokampus noronlannda fiD« Bellls adındakı anatomı profesoru ıçkının gençzıksel bazı degışıkhklenn de olması gerekmektedır lerde beyın hucrelenru oldurdugunu üen suruyor Büım adamlanna gore bu degışıkhk sınapslarda (noManyetık rezonans (MR) teknıgı ıle 14 ıle 21 yaşlan ronlann arasındakı, norotransmıterlerın atlama yapügı arasındakı ıçkı ıçen gençlenn hıpokampuslannı ıncemınık açıklık) meydana gehr. Sınapslann tekrar tekrar leyen De Bellıs, denek ne kadar genç ıse ve ne kadar kullanılması noronlann sınyal gonderme yetenegını uzun sure ıçkı ıçıyorsa hıpokampusunun da o kadar artnr. Beyın dokusu uzennde laboratuvarlarda gerkuçuldugunu keşfetü Sağlıklı bır gencın hıpokampuçekleşünlen deneylerde, bellek oluşumu denılen bu su ıle alkolık bır gencın hıpokampusu arasındakı fark sureç tekrarlanabüıyor. Araşürmacüar, canlı ınsan bekabaca yuzde 10 dolaylannda ıdı yınlerınde de buna benzer bır olgunun soz konusu olDe Bellıs bu kuçulmenın, ıçkı ıçılmeyen surede dugunu ancak bu olguyu dogrudan ızlemenın mumortaya çıkan hucre hasan ve olumunden kaynaklandıkun olmadıgını belırüyor Kaldı ki tekrarlayan noral gını duşundu Uzun ve yogun bır ıçkı alemınden sonalısvenş yetennce guçlu ıse anüann yer etmesı ıçın sıra beyın normale donmek ıçın bazı savunma mekanaptık devre oluşmaya başlar razmalannı devreye sokar Eller sınırle ütrer, baş agnAlkolun genç beyınlerdekı bellegı bozduguna sı ve yogun endışe başlar Alkolun varhgına ahşan noılışkın ılk ıpuçlannı sıçan hıkokampuslan uzenndekı ronlar alkolun yokluguna da uyum saglamak zorundaaraştirmalarında elde eden Swartzwelder, alkolun dır. Alkol sınır sınyallerının ıleümını yavaşlattigı içın, sınır hucrelen reseptorlenn duyarlıhGenç yaşta başlanılan alkol düşkünlüğü gını artırmak gıbı bır çareye başvurur Içkıye son verıldıgı zaman beyın kişilik değişikliğine yol açar ve dolayısıyla çok sayıda hıperaküf reseptor ıle ne içkiye "hayır" deme iradesini zayıflatır. yapacagıra şaşınr Kentucky Unıversıtesı'nden sınırbı lımcı Mark Prendergast, bu hıpegenç beyın dokusu uzenndekı bellek oluşumunu, yeraküf reseptorlenn beyın hucrelenru oldurdugunu orüşkınlerden daha fazla engelledıgını keşfetti Daha taya çıkartü Aynca hucre olumu beyın ne kadar genç sonra Swartzwelder buna bir açıklama getırmesı geıse o kadar yuksek oranda seyredıyordu Insanlar uzerekügını duşundu Bellek oluşumu buyuk olçude glurınde yurutulen son çalışmalar Prendergast'ın bulgutamat denılen norotransmıtenn faalıyetıne baglıdır lannı dogruladı Alkolun beyne ıçkı ıçümedıgı donemGlutamat, NMDA reseptoru denılen "ıskele"ye yanaşlerde daha buyuk zarar verdıgı boylelıkle kanıtlanmış ügı zaman hucremn elektrıksel uyansı guçlenır Bu oldu Alkol sorunu olan gençlenn butun bunlann soarada reseptor bloke edüdıgı zaman, bellek olusumu nucunda ogrenme, anımsama zorlugu gıbı konularda da otomatıkman engellenır Swartzwelder, genç hıpobeyınsel performanslannın yuzde 10 dolaymda azalkampus hucrelerının ıkı buyuk bardak bıraya eşıt mıkdıgı goruldu Bugune dek uyuşturuculardan daha tarda alkole maruz kalması durumunda NMDA resep"maBum" oldugu sanılan alkolun gençler uzennde torlerının çalışmadıgını belırtiyor Oysa yetışkınlerde ne denli zararlı olduğu ortaya çıkınca ıçkıye karşı aynı etb ancak bunun ıkı mıslı mıktarda alkol ıle ortaaçılan savaşın daha addıye alınması geregı su yuzune ya çıkıyor Butun bunlardan Swartzwelder'ın çıkartügı çıkmış oldu sonuç şu oldu Alkol, yenı yetmelerın ogrenme yeteNe var kı bugune dek gerçekleşünlen çalışmaneklennı buyuk olçude etküıyor lar erken yaşta başlanılan ıçh duşkunlugunun üen Bu sonuçtan yola çıkan Swartzwelder'ın meslekyaşlarda alkolızme yol açıp açmayacagı sorusunu yataşı Aaron White genç beyınlerın uzun vadede ne rutsız bırahyor Ancak genç yaşta alkolun ortaya çışekılde etküendıgını ortaya çıkartmaya çalıştı Sıçankartüğı kışılık degışıkügı ıçkıye "hayır" deme ıradesılar uzerınde yapügı deneylerde genç sıçanlann uzun nı gıderek zayıflaüyor surelı alkol ahmında yetışkın sıçanlardan daha fazla etReyhan Oksay küendıgını ortaya çıkarttı Dıscover, Mart2001 Ahmet Inam Bir konuk oiarak şiir Şiirieyen aklın onumüze açtığı ufuktan, şiirle gelen yaşantı orneklerını Divânü Lugâtit Türk'den vermeye çalışacağım. (Turk Dil Kurumu Yayınları, Çevıren: Besım Atalay) Neden bu orneklerı seçtığime gelince: Yuzlerce yıl uzak bize Türkçemizin kaynağında duruyor. Ilk dortluk elbette sevgilıye yazılmış; ben, şııre yazılabıleceğinı duşunuyorum: "Yaiwın anınğ kozı/ Yelkin anınğ ozı) Tolun ayın yuzı/ Yardı meninğ yurek" (III, 33, 1215) Onun gozu buyulüdur, ozü, kendisi ise konuktur, bende. Yüzü dolunay gibıdir. Yureğimi parçalıyor. Şiirin bakışı buyulüdur, bız baktığımız için. Büyü bizim gözümuzden gelıyor. Şiir yasantısı, sıradan dünya yasantısı değıldir. Aynı yapıtta, şiir yır olarak geçer (örneğm, II, 1419; 13519; III, 325; 326, 1314, 1434) yır, koşmadır, turkudur, gazeldır. Yıra, iseuzaklaşmak, ırak olmak anlamındadır. "Yır koşuldu", şiir söylendi demektir. (II, 13519) "01 yır yıriadı" ise o bir şarkı söyledi anlamına geliyor. "Yır, yıradı", şiir uzaklaştı anlamında. Yır yıradı. Şiir sıradan dunyadan uzaklaştı. Yıra yazsa ama, şiir olamaz. Uzaklaşarak, açılabilir, anlatılamayana. Bu açılımı yıriayabilir, şiirleyebilir. Çağımız içın doğrudur ama: Yır yıriamamış, yıramıştır, şıır, şıırlememış, uzaklaşmıştır. Hayatımızdaki yozluk, anlamsızlık, kokuşmuşluk, çirkinlik şiirsizlikten gelir. Şiirin ozu, "yelkin "dir yani koşucu, misafir, yolcu, konuktur şiir. Koşucudur şiir, sıradanlığın kokuşmuş kentlerinden, dağlara, kırlara, denizlere doğru koşandır Konuktur. Şiıri tutamazsınız. Yaşanır ve gider. Sureklı yaşanan değıldir, şiir yasantısı. Kesıklidir. Celir ve gider, bundan dolayı yelkindir şiir, konuğumuzdur; başımızın üstünde yeri vardır. Dolunay gibıdir yüzü şiirin, ışıldar, ay, ışığını insandan alır, gerçeklikten alır. Şiirin kendi başına ışığı yoktur. Bu ışığı veren için, alan için vardır. Yureğimize seslenir, yarar yureğimizi: Şiir gönlümüzü ister. Yüreğinız yoksa, şiir yasantısı uğramaz semtinize. Bir dörtlük daha, aynı yapıttan, yne şiire yazıldığını varsayıyorum: "Yüknüp manğa imledi/ Közüm yaşın yumladı/ Bağnm başın emledi/ Elkin bolup geçer (III, 8485) Boyun eğip, bana işaret etti, gozümün yaşını sildı, bağrımın yarasını sardı, sağalttı; konuk olup geçti, gitti. Şiir işaret eder. Imddır o. Yasantısı başka türlü anlatılamaz. Cözümün yaşını siler; şefkatlı olduğundan değil; beni ötekrt, uzaklara götürmeyi duşündüğünden. Bağnmın yarasıyla ilgilenip sanyorşiır. Şiir beni kendine yakın buluyor. Sıcaklığını veriyor bana. Şiirin sıcaklığı, bana teselli venşı, alışılagelmiş bir şiir tavn değil bu, şiir daha hırçın, daha çlgındır, daha derindir. Sıcaklığına tam alışacakken yola duşup, yitip gider! Elkin olmuştur şiir (Yelkin, "konuk", Oğuzca ve Kıpçakça'da "elkin"e dbnüşmüştur.) Elkin uğrar, çekipgider. Şiirin özüdürkonukluk. Misaürimizdir o. Emanettir bize şıır, insanın insana emaneti. Şiirieyen aklın doğaya, diğer akıllara emaneti. Hiyanet edıyoruz. "Ajun tüni kündüzi yelkin geçer/ Kimni kalı satgasa küçin kewer" (III, 2881415) Zamanın günleri ve geceleri misafir olarak geçer, kimin üzerine uğrasa, basıp geçse onu zayıflatır. Dünya, zaman, evren, variığın kendisi konuktur, doğrusu biziz konuk olan, geldık gidiyoruz; konuğuz bu dünyaya, bir de konuğumuz var şiir! Şiir, konuğun, konuğudur, konmuştur yureğimize. Bir kuştur. Avuçlannıza bırakılmış bir kuş. Bir yaşantı, kendiliğinden, şiirieyen aklınızın, gerçeklikle titreşimınden, gerçeklikle hem hâl olmasından doğmuş bır kuş. Dilınizle vuruyor kanadı. Duşlennızin, umutlarınızın, aalarınızın goğunde uçuyor. "Yelkin bulup bardukı konğlum anğar balayu/ Kaldım erinç kadguka işim udhu yığlayu" Misafir olup sevgilim gitti, gonlümu ona bağladım. Kaygıda da kaldım; işim arkasından ağlamaktır. Kuş uçu. şiiri konuk ettık. Edebildikmi? Kim şiirini taşıyabiliyor bu dunyada yureğinde. Kim içindeki şiıri inatmiyor? Kim, şiir emanetini koruyabıliyor? Şiirle yaşanabılen dunyaların kapılan, pencereleri neden kapalı? Şiir: Yalnızca sözcüklerie yazlıp söylenen sözlerden oluşmuyor. Bir yaşantı o. Muzikle, resimle, yontuyla, doğayla, insanlara dokunarak, onlann gülüşlennde, ağlayışlarında, dalgın duruşlarında, şiir. Aklımızda şiir var. Neden anlamıyoyor aklımız? Uzaklara gitti şiir, çağıralım onu, yır yarlasın artık, Kaşgarlı Mahmud! Yırlanıyor. Yır yıradı Mahmud, yır yıradı.. Hayatımızdaki kokuşmanın sebeplerinden biri de o : Şiir bizı terketti. Kaşgarlı Mahmud anlar beni: Yır yıradı, Mahmud, yır yıradı. 728/9 Hücre katili alkol
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear