29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yerküre Tarihi Ay'ı Yer'den koparak çarpışma. 2 } • • * Sivil Örgütlenme 45 Lise mezunu gönüllüler: Iki adım ileri bir adım geri Türkiye için bir senaryo Zümrüt'ten Akisler Sapla Saman... Ömer Hayyam üzerine... Bilim Dünyasından Haberler O/ izmit Körfezi Depremi O9 Depremle birlikte Marmara'da tsunami oluştu mu? Internet DepremBilim Teknoloji Gündemi Yeni ürünler Teknohaber .. lö 11 Müşterek deprem bahisleri üzerine... TizTk 121314 Çevremizdeki doğal ve yapay beşli simetriler Yüksek Öğretim 151617 1999 yüksem öğretime giriş sınavı. Geçmiş yıllarla karşılaştırma ve değerlendirme Biyoloji ve Teknoloji 1019 Biyonik geleceğimiz. Kişiye özel ilaçlarla etkin tedavi Sosyopsikoloji "Sanatistler" ve kurbanları üzerine... Sualtı Arkeolojisi 20 21 22 23 Nuh Tufanı'nın izleri Karadeniz'de Yayın Devam Bulmaca Dörtköşe llginç SorularDuyuru feofizik Gazete ve TV'ler mikrofonlarını profesör ünvanlı insanlarımıza uzatıp duruyorlar. "Efendim tstanbul'da deprem olacak mı?" Profesörümüz, jeolojiyle ilişkili belki, ama örneğin esas olarak minerolog veya petrolcü veya sedimentolog veya jeokimyacı veya... Yani doktorasını bu alanlarda yapmış. Ama kendısinden, depremin oluş mekanizmaları uzmanı tektonikçinin ve deprem bilimci sismoloğun ilgi alanı bilgi soruluyor... Şüphesiz, minerolog olabilirsin, üstüne bir de tektonik uzmanhğı eklersin ve konuşursun... Veya gerçekten iyibir jeolog veya jeofizikçisindir, bu uzmanlığını da geçmişinde yaptığm bilimsel araştırmalar ve yayınlarla kanıtlamışsmdır. Profesörlük, uzmanhğa verilen akademik ünvandır. Ben bütün profesör ünvanı taşıyan öğretim üyelerinin, kendi alanlarmda söz sahibi olduklarına inanıyorum. Tabii, uzmanhk alanmdaki gelişmeleri mükemmel izleyenler, iyi izleyenler, şöyle böyle izleyenlen ve artık izleyemeyenler vardır. Bu çok doğaldır, herşeyin iyisi kötüsü bulunur. Fakat bütün bunların dışında, bir de, kendi uzmanhk alanında bilgi üretenler, yani bilimsel araştırma yapanlar vardır. Bu guruptaki akademisyenler kendilerini, salt akademik ünvan taşıyanlardan ayırmaya özen gösterir. Ancak biz henüz toplum olarak bu ayırımı yapabilmiş, yapmayı öğrenebilmiş değiliz. Profesörlükle bilim hem örtüşür, hem örtüşmez. *** Medya olarak ülkemizin bütün geri özelliklerini, yeri ve zamanı geldiğinde çok güzel sergiliyoruz. Biri, beş yıl önceki hapishane fotoğrafını, beş dakika önce çekildiğini belirterek manşetten veriyor. Bir diğeri, tstanbul'da deprem olacak mı tartışmalarma, çantası içinde başkalarınm yaptığı çalışmalarla o kanaldan bu kanala, o gazeteden bu gazeteye gezen, piyasada deprem istemeyenlerin taleplerine uygun mal satanlara dayanarak, tartışmalara "Son perde son nokta "yı koyuyor! Bazı TV sunucuları, deprem endişesini kafayı üşütecek derecede korku noktasma vardıran profesör ünvanlılan konuk ederek, îstanbulluyu rahatlatma yolunu seçiyor. Yine çok ünlü "Ankormanlar", yönettikleri tartışmalardan, gönüllerinde yatan arzuya uygun sonuçlar çıkartıyor ve "tstanbul'da deprem olmayacak, olursa da çok uzakta olacak ve ancak İzmit depreminden etkilendiği kadar etkilenecek", "gerçeğini" İstanbul'a açıkhyor! *** Ortaya çıkan tam bir çorba! Sapla saman birbırinden ayrılmadığı için bilim adamlanmız "çatışıyor"! "Bilim adamları arasmda fay hatları" manşetlere çıkıyor. Bilinçsizlik, sadece bu düzeyde değil, üst düzeyde de sürüyor: Bir toplantıda, aklı başmda bir iktisatçı "fen bilimleri kesin şeyler söyler sanırdım, deprem bunun böyle olmadığını gösterdi" demez mi! Birincı yanlış, tartışma her zaman işin uzmanı bilim insanları arasmda sürmüyor. Bazen, aralarında konu üzerinde hiçbir araştırması olmayan "uzmanlar" tartışürıhyorl Bazen olayın gerçekten uzmanlarıyla olmayanları tartışıyor. Bunlar arasmda "fay hatları"nın ortaya çıkması normal ve doğal! Ama bazen de işin uzmanlan arasmda tartışma çıkıyor. Bu da doğal. Çünkü ortada kesin olmayan bir veri var; Marmara'daki faylanmanm bütünü üzerinde bilgi eksikliğinin bulunması da tartışma ve yorum farkhhğı yaratmaktadır. Hızla, önce bu bilgi eksikliğini kapatmak gerek. Sonra da bu verilerin üzerinde bilim insanlarınm tartışmalarmı beklemelıyız. Bu tartışma sonucu ortaya gerçeğe en yakın değerlendirme çıkacaktır! Gerçeğe en yakın diyoruz, çünkü bilimin en temel özelliği, durmadan yeni araştırmalarla bilineni değiştirme özelliğine, kendini yanlışlama, kendini durmadan geliştirme ve yenileme özelliğine sahip olmasıdır. Bilimin, inançlarla ilişkisizliği de buradan ileri geliyorl *** Gelecek hafta yeniden buluşmak umuduyla... obursalı@bılımmerkezı org tr CBT Internet ddresı wwwcumhurıyet com tr Cumhuriyet BtLtMTEKNtK • No 668 9 Ekım 1999* lmtıyaz sahıbı: Yedı Mayıs Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A.Ş. adına Berin Nadi. Yayın Danışmaru: Orhan Bursalı • Sorumlu Mudur Fikret tlktz. Görsel Yonetmen. Tfllec Hasdemlr •Baskı: Çağdaş Matbaacıhk Ltd Ştı Idare Merkezi ve Yazışma adresi: Turk Ocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlu, 34334 tstanbul. Tel' (212) 512 05 05 • Faks: 0212513 85 95. Reklarrv Medya C. 655/3 24 Eviniz nasıl bir zeminde?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear