05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

İR I H I ği üzerine nasıl başlamış olabileceği ü Kanatlı böcekler KİTLESEL YOKOLUŞ KİTLESEL YOKOLUŞ Coelurosauravus (Kayan sürüngenler) ' Amphibiansla Sürüngenler Hylonomus 360 Ptorapals tlkal ballna KİTLESEL YOKOLUŞ KİTLESEL YOKOLUŞ YOKOLUŞ SEL YOKOLUŞ Devonian /' ve daha derine inildiğinde de fizik ve »zlemle açıklanabılır gibı bır sonuç çıkıır ama gerçekte durum çok karmaşık. 1930'larda da Kopenhag'dakı meşhur lantum mekanıği okulu konuyu çok babır dalga denklemıne oturttu. Konuya raz yakın olanların da hatırlayabileceğı bı, Schrödinger Denkleml, basit bir ılga yapısıyla sistemin dalga fonksıyoınun zaman ıçindekı değışimıni bulmaı yarar. Kopenhag yorumuna göre bız r büyüklüğü ölçtüğümüzde (örneğin ınumu veya momentumu), ışe rnudaıle ederek dalga fonksiyonunda öncesn tahmin edılemeyecek türden bır deşimine neden oluruz ve bu da determistik Schrödinger denklemıyle olan bağntımızı koparır. Bu durum, yapılan bir )zlemın qerçekten "gözlem" diye adndırılıp adiandırılamacağını düşünmek gektiğini gösteriyor Karbonifeerous Permian Trıassic Jurassic Cetaceous Tertıary Schrödinger denklemini ciddi olarak ele alıp, Kopenhag yorumunun düalizminden vazgeçıp deneycılerle bağlantı kur maktır. Bir şeyı ölçtüğümüzde (örneğin elektron spınının yönünü), sıstemı ortama koyarız (örneğin bir manyetik alana), burada enerjının (veya momentumun), ölçülen büyüklüğe çok şiddetli bir bağımlılığı vardır. Schrödinger denklemıne göre dalga fonksiyonunda farklı enerjilere karşılık gelen farklı terımlerın bu enerjilerle orantıh olarak faklı salınımları olacaktır. Dolayısıyla bir gözlem, denklemdeki farklı terimleri farklı buyuklüklerin ölçümlerine karşılık getirir. Tıpkı radyo kanallarının birbirine karışmaması gibı, elektron spininın salınımı da başka bir fiziksel olayın verısıyle karışmaz. Pekı Schrödinger'in deterministik denklemı ile yönetılen doğada bu veriler için geçerli olan olasılıklar için konulan Kopenhag kurallarını nasıl açıklayacağız? Bu problemin çözümü yolunda gelışmeler var, fakat halâ sonuca ulaşılabilmiş değil. Günümüzde evren ıçin dalga fonksiyonunu nasıl hesaplayacağımızı, hesaplasak bıle bunu nasıl yorumlayacağımızı bilmıyoruz. Bütün bu anlattıklarımızdan sonra bunun ne kadar hassas ve zor bir konu olduğunu anlamışsınızdır, evrenın dışında oturup evren üzerinde deney yapıp yorumlayacak bırılerı yok ne yazık kı. Ya karbon 12 olmasaydı Yaşam, fıziksel büyüklükler biraz farklı olsaydı hıç ortaya çıkmayacaktı. Bu büyüklüklerden en bilinenı enerjidir, karbon 12 çekirdeğinin uyarılmış durumlarından birinın enerjısi... Yıldızlardaki ağır elementlerı oluşturan nükleer reaksıyonlarda temel bir adım var. Bu adımda iki helyum çekırdeğı, kararsız bir berilyum 8 çekırdeğı meydana getirmek ıçin birleşıyorlar, bu kararsız berilyum 8 çekirdeğı bazen bırleşme tamamlanmadan başka bır berilyum çekirdeğini absorbluyor ve bu uyarılmış durumda da karbon 12 oluşuyor. Bu karbon 12 çekırdeği bir foton vererek kararlı duruma geçıyor ve böylece de en düşük enerjıye ulaşıyor. Daha sonrakı nükleer reaksıyonlarda karbon, oksijene ve azota ve yaşam ıçin gereken dığer elementlere dönüşüyor. Yalnız burada şunu belırtmek gerekır kı, helyumun berilyum 8 tarafından tutulması rezonanslı bir ışlemdir ve bu ışlemın ört farklı Drum Fızikçiler ve filozoflar jpenhag yorumuna mel olarak dört farklı aksıyon gösterırler. Bunların ilkı, yorumu duğu gibı kabul etaktir. Bu gruba gıren•, eskı düalistık dünya ırüşünden yana olandır, bunlara göre yaım ve algılama, doının geri kalan k'c>ından farklı bır alanıdır. Ikinci aksıyon, openhag )rumunu atik nedenrle kabul ienlerınkır. Fızıkçıleı çoğu bu llk ta» aletler nıfa gırer. ç ü n cü up, bır şeIde kuanm mekanını değıştırıp J sorundan )kten kurIma yoluna tmeye çalıınlardır, bu r çabaları zıkçılerın >ğu hiç tutaz. Son u ncu 1.900 milyon aksıyon ıse yıl önce Sıcım teorısıne gore, kuantum alan teorisinin parçacıkları sicim adı verılen bir boyutlu nesneler. Laboratuvarda ölçülen parçacıklara bu sicimlerin titreşimlerinin bir modu karşılık getirilmeye çalışılıyor, bu yönüyle oldukça matrak bır teorı sicım teorisi. Sıcım teorisi sadece gravitenın kuantum tanımını yapmakla kalmıyor, bır de sıcımin tek modu ıçin tanımlanan parçacığı bütünüyle ortaya koyuyor; bir anlamda gravitasyon diye bir şeyın neden varolduğunu açıklar havasında sicim teorisi. Tabii sicim teorisinin de çeşıtlen var. Sicim teorisinin bu başarıları ne yazık ki pek o kadar fayda edemiyor, çünkü sicim diye adlandınlan şeylerı ölçmek mümkün değil. Bambaşka bır teori düşünülerek inşa edilmiş parçacık hızlandırıcılarında ölçülen şeylerle bunlar arasında bağlantılar kurmanız gerekıyor sureklı Var olduğu söylenıp duran bu sıcimler çok kuçuk nesneler, bır sıcimin atom çekirdeğiyle olan boy farkı, atom çekirdeğinin bir dağ ile olan boy farkına eşit! Sîcim teorisi reaksiyon oranı da söz konusu çekirdeklerin enerjilerinin çok keskın çıkışlar yapan bir fonksiyonudur. Karbon 12'nin uyarılmış halının enerjısi bıraz düşük olsaydı, oluşan miktar çok az olacaktı, bu durumda berilyum 8 çekırdeklermın neredeyse tümü, daha karbon oluşmadan helyuma dönüşecekti. Bu durumda evrende hıdrojen ve helyumdan başka neredeyse hiç element olmayacak ve yaşam da oluşamayacaktı Karbonun rezonans enerjısindeki bu halinin neden böyle olduğunu açıklamak için bir yığın gerekçe bulmak mümkün ama en mantıklısı bu durumu vakum enerjısine bağlamak. Vakum enerjisini doğrudan ölçmek mumkun değil ama buna olan birtakım katkıları hesaplamak mümkün (gravite alanı altındakı kuantum salınımları gibi, bunların dalgaboyları yaklaşık 10~33 santimetre cıvarındadır). Sözünü ettiğımız bu katkılar evrenin genişlemesiyle ilgili gözlemlerin sonuçlarıyla kıyaslanamayacak kadar büyük (120 mertebe büyük) çıkmaktadır. Vakum enerjısi hâlâ dengelenememışse evrenin daha hiç yaşam oluşmadan genışleyip büzülmüş olması veya hıçbir yıldız veya galaksının oluşmasına meydan vermeyecek kadar hızlı bir şekilde genışlemesi gerekır. Yanı yaşamın oluşumuyla vakum enerjısinin dengeye ulaşması arasında çok ınce bır ayar var. Evrenin ve yaşamın neden böyle, gözlediğimiz gibi olduğu sorusu insanların entelektüel hayatında önemli bir yer tutmaya devam edeceğe benziyor... Zekânın optaya çıkışı ve uygarlığa hız veren lcadlar Yazı Astrolajj Charles Babgrate'n In bllgisayarı a.Oio 516 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear