05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

ORMANVEÇEVRE Orman yangınları bir afet mi, yoksa zorunlu mu? Insanın toprağa ilk yerleşmesiyle başlayan orman yakma geleneği bugün de sürüyor. Yangınlar, orman ekosisteminin de bir gereği... Tuncay Neyişci* tohumlan dökebilmekte ve dökülen bu tohumlar külden oluşan çimlenme yastığında daha iyi çimlenip daha sağlıklı fidanlar oluşturabilmektedir. Doyran'da (2) 1921 yılı yangın harttası Yangın sıklığı sadece sistem içinde kalacak bitki türlerini belirlemekle kalmaz, bitki örtüsü tipinin belirlenO) J948 yıh yangm haritaM mesinde de etkili olur. örneğin, yangın sıklığının artması, yani yangınların daha kısa aralarla ortaya çıkması bir kızılçam ormanının, alçak boylu ağaççıklardan oluşan bir maki bitki örtüsü tipi, alçak boylu çalılardan oluşan bir bitki örtüsü tipine (garig) dönüşür. Çünkü artan yangın sıklığı ile önce kızılçamın sonra da maki bitki örtüsünü nlıısturan türlerin kendilerini yenileyebil meleri imkansızlaşır ve sistem dışında kalırlar. Yangın sıklıklarının çok artması alanın, soğan biçimektedir. mindeki üreme organlaOrman yangınlarıyla savaşımın başarırını toprak altında gizleya ulaşabilmesi, çıkan yangınları söndüryen ve böylece yangınmeye yönelik çalışmalardan çok, yangınlar dan etkilenmeyen çiriile ekosistem arasındaki ekolojik ilişkilerin şotu (Asphodelus) çölü|ÖRNEK ACAÇ NO: 35 iyi anlaşılabilmesine bağlıdır. Çünkü yapıne dönüşmesiyle solan bilimsel çalışmalar orman yangınlarınuçlanır. nın, tıpkı yıllık ortalama yağış miktarı, topHerhangi bir orman Birbirinden 300m. uzaklıkta bulunan Kızılçam ağacından alınan kesitlerde, belirli yıllara alt yangın izleri saptanrak verimliliği, vb. ekosistemin bütünleyici ekosisteminin aktüel bimaktadır. ekolojik bir öğesi olduğunu ortaya koyçim ve yapısının belirlenmuştur. Her ne denli paradoksal görünse üzerinde, ekolojik aniamda seçici (sellekmesinde önemli bir ekolojik etkiye sahip sanlığa armağan ettlği günden beri tartıde, ormanlarımızın başarıyla yönetilebiltif) bir etki ortaya koymuş olmalıdır. Buolan yangın sıklıkları, sistem içindeki yanşılagelmektedir. Ancak, günümüzden mesi ve yangınla mücadele çalışmalarında nun anlamı, belirli aralarla yinelenen orgın izi taşıyan ağaçlardan alınan enine yaklaşık dört ya da beş milyon yıl önce gerçek başarının sağlanabilmesi, yangınman yangınları sonrasında kolaylıkla kenkesitler analiz edilerek belirlenebilmekteortaya çıktıkları kabul edilen atalanmızın ların ekolojik açıdan sisteme sağladığı yadini yenileyebilen türlerın sistemde kaldir. Hatta bu yöntemle, yıllarca önce çıkilk büyük gücü, ilk teknolojisi de olmuştur rarlı etkilerinin de değerlendirilebilmesine maya devam etmeleri, yineleyemeyenlemış ve haklarında hiçbir kayıt ve bilgi olateş. Istediği yerde ve istediği zamanda bağlıdır. İki ateş arasında yaşadığımız rin ise yavaş yavaş sistemden elenmek mayan orman yangınlarının etkiledikleri bir ateş yaratabilmek oldukça önemli bir dünyamızda, bize en yakın olan ateşin zadurumunda kalmalarıdır. alanların haritaları da çizilebilmektedir. gelişmedir insanlık serüveninde. Bu güçrarlı etkilerini en aza indirmek, onun ekoBöyle bir durum sistemde kalan türleAntalya Doyran yoresinde yapılan bir lü teknolojiyi kullanarak insan ormanlan sistem içindeki olumlu ekolojik işlevlerinin rin belirli aralıklarla yinelenen orman yançalışmada en eskisi 1730 ve en yenisi de yakarak, avlanmanın ve tarımın daha koiyi değerlendirilebilmesiyle yakından llişklgınlarına karşı, özellikle üreme yetenekle1967 yıllarında çıkmış yangınlar incelenelay yapılabildiği, açık alanlar yaratarak, dir. Bu da yangını sadece felaket olarak rinde, ekolojik adaptasyon özellikleri gebilmiş ve orman yangınlarının, ortalama toplayıcılıktan önce avcılığa ve sonra da gören, söndürme ağırlıklı, yangınla savaliştirmiş olmalarını zorunlu kılar. olarak, her yirmibeş yılda bir yinelenditarım toplumuna geçebilmiştir. şın politikalarının bırakılarak, yangından eOrman yangınlarının sıklıkla çıktığı kıği hesaplanabilmiştir. Yandaki resim birBitkiler ateşin ürünüdürler. Güneş olkolojik aniamda yararlanmayı da içeren ve zılçam orman ekosistemleri ile Akdeniz'in birinden üç yüz metre uzaklıktaki iki yanmadan fotosentez, fotosentez olmadan daha yoğun bilgi ve deneyim gerektıren, tipik bitki örtüsü tipini oluşturan maki türgın izi taşıyan kızılçam ağacından alınan bitki, bitkiler olmadan diğer canlılar olabiyangın yönetimi yaklaşımına geçilmesini lerinde bu adaptasyon özelliklerini görenine kesitleri ve belirli yıllara ait yangın lir miydi? Ve bitkiler, ama yaşamlarını bizorunlu kılar. Bu hem biyolojik zenginliklemek olasıdır. örneğin kızılçam türü, yanizlerini göstermektedir. Yangın yılları, her tirdikten sonra çürüyüp, ayrışarak yavaş rimizin korunabilmesi ve hem de geleceğigın sırasında oluşan sıcaklıktan kambiyubiri bir yıla denk gelen yıllık halkaların sayavaş ya da bir kıvılcımla yanarak blrdenmizin yanıp kül olmaması için gereklidir. mun etkilenmesini önleyecek kalın ve yayılması ile kolaylıkla tespit edilebılmektebire, tekrar, varlık nedenlerini oluşturan, Yanan ormanlarımız değil geleceğimizdir lıtıcı niteliği yüksek bir kabuğa sahiptir. dir. Aynı yılın yangın izini taşıyan agaçlaateşe dönüşmüyorlar mı? Eğer öyle ise çünkü. Kozalaklan yangın sırasında oluşan sırın konumları yardımı ile de o yıl çıkmış oEfesli bilge Herakleitos haklı değil mi? caklıkta tamamen açılarak içindeki tüm Doç. Dr., Akdeniz Üniversitesi lan yangının etkilediği alan belirlenebilTarım ve hayvancılığın öğrenilip yerle E fesli bilge Herakleltos (lö 540480) her şeyin, kendi yasasına göre tutuşan ebedi bir ateşten oluştuğunu ve yine her şeyin ateşe dönüşeceğini ileri sürerken, herhalde, yeryüzünde yaşamın iki ateş arasında sıkışmış daracık bir kuşakta oluştuğunun da bilincinde idi. Gökte güneş ve yeryüzünün derinliklerindeki mağma. Yerküre, bugün hâlâ çekirdeğini oluşturan bir ateş yumağının soğumasıyla ortaya çıktı. Soğuyan ateş kayaları, kayalar toprakları ve toprak da, güneşin katkısı ile yaşamı doğurdu. Bir başka anlatımla, yaşamın altı da, üstü de ateş. Yaşam ile arasındaki ilişki bu denli sıkı ve köklü olan ateşin yararlı mı yoksa zararlı mı olduğu, Prometheus'un ateşi in şik düzene geçilen cilalı taş devri (Neolitik) ile birlikte insanın ormana bakış açısında köklü bir değişim ortaya çıkmıştır. Bu dönemde ormanlar ve özellikle de sık ormanlar pek fazla bir ekonomik değer ifade etmemeye başlamış ve insan elindeki güçlü silahı, 'ateş'i kullanarak, daha fazla avlak, otlatma ve tarım alanı üretebilmek için ormanlan yakmada bir sakınca görmemiştir. Bu gelenek bugün bile ülkemiz ve dünyanın pek çok yerinde aynen sürüp gitmektşdir. Bu durum, orman üzerine ek bir yangın yükü getirmiş ve orman yangınları sıklıklarının artmasına neden olmuştur. On binlerce yıldır süregelen tekrarlanan yangın baskısı, orman ekosistemleri Sık sık yangın çıkarsa... 386 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear