05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

HAYVANLAR DÜNYASI Vampir yarasaların bilinmeyen yönleri 5 yıl boyunca "vampir yarasaları" gözlemleyen zoologlar, yarasalar arasında "güçlü aile bağları" ve birbirlerine "kan nakli" olaylarını saptadılar. Çeviri: Irem Ceylanoğlu m * m m ampir" yarasalara haksızlık ediyoruz. Atnerikalı bir zooloğun "Der Spiegel" dergisinde yer alan açıklamaları kan emerek beslenen bu hayvanların gerçekte diğer hayvanlara örnek olabilecek bir sosyal davranış sergilediklerini ortaya koydu. Amerikalı zoolog Gerald S.VVIIkinson, üç asistanıyla birlikte, "desmodus rotundus" türünden fare büyüklüğündeki. "vampir"lerin gerçek yaşamını ortaya çıkarmak için aylarca çalıştı. VVilkinson ve yardımcıları ağaç diplerindeki kovuklarda saklanıp saatlerce sırtüstü yatarak "vampir"leri yuvalarında izlediler. Beş yıllık çalışma sonunda da birçok zooloğun bile şaşkınlıkla karşıladığı bilgiler edindiler. VVilkinson ve arkadaşları bu ürkütücü gece gezginlerinin gerçekte oldukça iyi örgütlenmiş bir sosyal yaşamları olduğunu saptadılar. Bu özverili çalışma şu gerçeklerin ortaya çıkmasını sağladı: • Gündüzleri ağaç kovuklarında tırnaklarıyla oduna tutunup başaşağı sarkarak geçiren yarasalar "aile klanı" halinde yaşıyor. Her "ailede" genellikle 12 dişi ile yavrular ve "aile reisi" olan bir erkek var. • Akrabalık bağları olan dişi yarasalar "dostluklarını" yıllar boyu sürdürürken, akraba olmayan dişi "vampir"lerin de arkadaşlık kurdukları gözleniyor. • "Vampir"lerin özel bir özveride bulunma alışkanlıkları klanların var olmasını sağlayan en önemli etken. "Vampir"ler açlık yüzünden ölüm tehllkesiyle karşı karşıya kalan arkadaşlarına bir tür kan Hayat kurtaran opuş "Vampir" yarasalann büyüklüğü bir bebeğın avuç içi büyüklüğünde nakll yaparak onların yaşamını kurtarıyorlar. Masallarda anlatıldığının akslne yarasalar aydınlık dolunay gecelerlnden kaçınıyorlar. Orta ve Güney Amerika'da yaşayan üç yarasa türünden biri olan "desmodus rotundus", gecenin yalnızca bir iki saatini yem aramakla geçiriyor. Yarasaların kurbanları ise hep "4 bacakhlar" oluyor. Başta atları ve esekleri tercih eden yarasalar, zorunlu kalınca sığırlardan da beslenebiliyor. Kurbanlarını oldukça gelişmiş "sesten yer bellrleme sistemleri" ve "yüksek koku duyarlıklarıyla" bulan vampir yarasalar, tırnaklarıyla hayvanların kuyruk ve boyun tüylerine tutunuyorlar. "Vampir'Merin etli burunları ısıyaduyarlı olan hücrelerle kaplı. Bu hücnlerin yardımıyla derinin hemen altındaki damarla rı arayan yarasalar, uygun bir yer bulunca bıçak kesklnliğindekl dlşlerinl hayvana acı vermeyecek bir ustalıkla deriye saplıyorlar. "Vampir" yarasalar bir parça deriyi ısırarak kopardıktan sonra damarlardan çıkan kanı rahatlıkla emiyorlar. "Vampir'Merin salyalarında bulunan bir madde, kanın pıhtılaşmasını önleyerek, sürekli kan gelmesini sağlıyor. 20 ile 30 dakika süren bu eylem sonunda yarasalar vücut ağırlıklarına yakın (yaklaşık 30 gram) kan emmiş oluyorlar. Açlıktan ölüm oranı yüksek Fakat "vampir" yarasalar "kurban" arayışlarında her zaman basarılı olamıyorlar. VVilkinson ve arkadaşları her gece vampırlerin yüzde 7 ile 30 oranında değişen bölümünün yuvalarına aç karınla dönmek zorunda kaldıklarını saptamışlar. "Kurbansız" geçen gecelerin vampir yarasalar için yaşamsal önemi var. Çünkü üst üste ikı gece "kurban" bulamamak, "vampir"in ölümüne yol açabiliyor. Aralıksız 60 saat beslenemeyen bir yarasa, vücut ağırlığının yüzde 25'ini kaybedıyor Vücut ısısı düşüyor ve sonunda bebek avucu büyüklüğündeki bu yaratıklar ölüyor. VVilkinson ve ekibı çalışmaları sırasında 600 yarasayı fişleyerek izlemiş. Bu yöntemle "yalnızca beceriksiz yarasaların aç kaldıkları" iddiasının doğru olmadığını ortaya çıkarmışlar. Bulgularına göre yarasalar yaşam kavgasında var oluşlarını sağlayan en önemli sosyal dayanışmayı şu şekilde gerçekleştiriyorlar: Araştırmacı VVilkinson ve arkadaşları ağaç diplerindeki kovuklarda saklanıp saatlerce "vampir'lerin yuvalarını gözledıler. Yarasalar diğer memeli hayvanlarda şimdiye kadar örneğine rastlanmamış bir özveride bulunarak kan nakll yapabiliyorlar. Bu geleneksel kan nakli olmasaydı Amerikalı zooloğun hesaplarına göre bir yıl içerisinde yetişkin yarasaların yüzde 83'ü ölürdü. Üysa gerçekte açlık yüzünden bu hayvanların yalnızca dörtte biri ölüyor. Bu arada bazı yarasalar 18 yıl yaşayabiliyor. "Vampir yarasalar", kan nakllni şu "llkelere" göre gerçekleştiriyorlar: Kan nakli yalnızca açlıktan ölümüne 24 saat kalan yarasalara yapılıyor. Kendisine yapılan kan nakli sayesınde 12 saat daha yaşama olanağı bulan yarasa, böylelikle kurban arayabıleceği bir gece kazanmış oluyor. Bağışta bulunan yarasa ise kan nakli sırasında ikı gece daha yaşamasına yetecek miktarda kanı kendisine saklıyor. Nakil, yarasanın karnından öğürerek çıkardığı kanı, ağızdan açlık çekene vermesi şeklinde gerçekleşıyor. Ancak bu cankurtaran kanlı öpüş için açlık çeken yarasa ile bağışlayan yarasa arasında akraba veya dostluk bağı olması zorunlu. Bu yardımlaşma eylemi VVilkinson'un izlenimlerine göre genellikle bir grupta yaşayan ve birbirine yakın olan partnerler arasında gerçekleşıyor. Zoologlar, yarasaların ses sinyalleri ve özel kokular sayesinde kan arkadaşlarını bulabildiklerini tahmin ediyorlar. Amerikalı zoolog VVilkinson'a göre Hollywood yıldızı Drakula'ya benzeyen ve hemcinslerini sömürenlere yarasa topluluklarında yer yok. (Spiegel) 20
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear