27 Eylül 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

TIP VE S A Ğ L I K H A B E R L E R İ Herkes aynı yaşlılığı yaşamaz. Kişiler arasındaki farklılık özellikle yaşlılıkta ortaya çıkar. Derleyen: Fusun Yasar aşlılığın en belırgın özellıklerınden bırı zıhnın eskıye oranla farklı bıçımde çalışması, dığer bır deyışle gıderek çaptan duşmesıdır Yaşlı kışı dıkkatını toplamada gıderek daha zorlanır Hayata bakışında kara gözlukler.nı çoktan takmış, gözyaşlarını hemen akacakmışçasına pınarlarında bıriKtırmıştır Vucut hareketlerı uyumsuzdur Butun bunlar dımağda bır şeyler olduğunun ışaretıdır Nöronlar artık sadece yılların de ğıl, ama yaşam bıçımının de bedelını odemeye başlamışlardır Bereket vsrsın, çağdaş tıp bılımı, belırlı bır yaşın uzerındekı her ınsanı tehdıt eden bu tehlıkeye karşı da yenı ılaçlar uretıycr Bu ılaçiarın hedefı sınırsel ve zıhınsel fonks.yonlarda gorrlen boşlukları doldurmak, semptomlar. en aza ındırmek Bazı ılaçlar zıhnın bulanmasına karşı bır tedbır olarak önced«n de alınabılıyor insan beynı tumuyle bırdenbıre yaşlanmayan bır organ Bazı bölumlerı dığerlerınden daha once yıpranabılıyor ve bu yaşlarda sıkça rastlanan duşmeler kafa çarpmaları olumsuz boîulmayı kcla^laştırıyor Hareketlerın uyumlu ve zarıt olmasını sağlayan ve aslında sayıları az olan Betz hucrelerının yıpranması sonucunda, sırt hafıf kamburlaşmış, bacaklaı çevıklığını kaybetmış, topuklardan destek alan yaşlılara özgu yurume bıçımı ortaya çiKar Ancak hareket sırasında gozlenen bu belırtıler sağlık açısından fazla onem taşımaz Zıhınsel yaşlanmanın beyındekı tahrıbatı daha ılg.nç ve farklıdır Yaşlı dımağ ezberleme yeteneğını hemen tumuyle yıtırmıştır, ısım, tarıh, hatta en basıt kelımelerı bıle hatırlamakta guçluk çeker, dıkkatını uzun sure bır noktada toplayamaz Ancak tum bu yaşlılık belırtılerı herkes ıçın aynı değıldır ve herkeste aynı yaşta ortaya çıkmaz Çunku sınırsel ve zıhınsel fonksıyonların bağlı olduğu beyın hucrelerının durumu kışısel yaşam ıle çok yakından ılgılıdır Beyın, kendı kaderını çızemez, çunku o da vucudun dığer organları gıbı surdurulen yaşam tarafından bıçımlendırılmış ve ona bagıml ı'olarak gel'şmıştır Bılındığı gıbı her hucrede dollenmış yu"^urtadan gelen genetık kod taşıyıcı bır çekırdek vardır Her hucre, programına uyarak kendıne duşen görevı yerıne getırır Bu ışın kuralları ınsanların ıçının ve dışının bırbırlerınden farklı olmasını kııan genler tarafından konmuştur Artık duruma gore bazı genler aktıf, bazıları ıse pa Yaşlılıkta zihin Sarmısak üzerine dünya konferansı yorgunluğu Sarmısağın kanseri önleyici etkileri tartışıldı ve sarmısağın kokusu saptandı. sıf kalır ve böylece beyın her duruma uyum sağlar Hayatın sonlarına doğru, klşller arasındaki farklılaşma doruk noktasına ulaşır, çunku beynı oluşturan hucreler, farklı yaşam bıçımlerı sonucunda, farklı sınırsel duzeyde yıpranmışlardır Ancak bundan korunmak ıçın herkese uygun bır reçete de mevcut değıldır Bu nedenle yaşlılar arasında bır benzerlık kurmak, gençlere oranla daha zordur Yaşlılar sadece yılla rın bırıkımınden oluşan bazı ortak ozellıkler taşırlar 3u olguyu boylece kabul ettıkten sonra yaşlıları benzerlık açısından gruplaştırmak yerıne, onların yaşa bağlı kusurlarını ve rahatsızlıklarını gruplaştırmak ve değışık tedavı edıcı ılaçları kullan mak daha yerınde olur VVashıngton'dakı konferansta ıse ağırlığı, deney hayvanları ıle yapılmış olan araştırmalar oluşturuyordu Fare ve sıçanlar ıle yapılan araştırmalar sonucunda sarmısağın kanseri hem onleyıcı hem de tedavı edıcı etkısı olduğu ılerı suruldu Loma Lınde Unıversıtesı'nden Dr Benjamın Lau'nun yaptığı araştırmaya göre fare tumörlerıne enıekte edılen sarmısak, tumörun kuçulmesıne neden oluyordu Pennsylvanıa Unıversıtesı'nden bır araştırmacı ıse sarmısağın kanser gelışımını onleyıcı etkileri uzerıne yaptığı araştırmaların sonuçlarını sundu Bu çalışmada sıçanlara % 100 oranında meme kanseri oluşumuna yol açan bır madde verılıyordu Sıçanların bır kısmına bu madde ıle bırlıkte sarmısak da verılırken, dığer grup yalnızca bu kanserojen maddeyı alıyordu Sarmısak almayan gruptakı butun hayvanlarda kanser oluşurken, sarmısak alanların yalnızca % 30'unda kanser gelışımı gözlenmış Y Yorgunluğun' nedeni... Yazının başında açıklanan belırtılerle ortaya çıkan zıhınsel yaşlanma, özellikle nöronları çevreleyen "acetllcolina" maddesının azalmasının sonucudur Dolayısıyla, bu maddenın oluşmasını kolaylaştıran ya da onların tahrıbatını gecıktıren ılaçlar yorgun nöronlara yeterınce enerjı sağlayabılecektır Bu ılaçlar, belırtıler başgösterdıkten sonra tedavı amacıyla alınabıleceğı gıbı daha önceden koruyucu olarak da kullanılabılır Ancak darbe sonucunda zarar görmuş bır damar çevresındekı yaralı bölgede meydana gelen, dolaşım bozukluğuna bağlı olarak gelışen nöron fonksıyonları bozukluğunda, doğrudan sınır sıstemını etkıleyen değışık ılaçlar kullanılır Halk arasında çoğu kez aşağılayıcı bır anlamda kullanılan, oysa yaşlılıkta tamamen doğal bır tıp olgusu olan bunama, ınsanda sadece hafızayı, dıkkatı, konuşma yeteneğını ve hareketlerdekı uyumluluğu etkılemekle kalmaz Yaşlılığın hem kışıyı hem de çevresindekılen daha rahatsız edıcı sonuçları vardır Beyın dokusundakı değışıklıkler yaşlının mızacını ve kışılığını de etkıler, dolayısıyla yaşamın nıtelığı değışır Ayrıca uykusuzluk, aşırı hassasıyet, huzursuzluk, endışe hallerınde grafık hep artarak yukselırken kıskançlık, cımrılık, sabıt fıkır depresyon gıbı ruhsal durumlar daha belırgın bıçımde ve çevreyı dıkkate almadan ortaya çıkarak kışının ve çevresındekılerın hayatını daha da zorlaştırır Ne var kı bunama da herhangı bır dığer hastalık gıbı her yaşlının yazgısı değıldır Yeryuzunde nıce yaşlılar koşesınde sukun ıçınde yaşamakta ve çevresıne yaşama sevıncı dağıtmaktan gerı kalmamaktadır Çok yenirse G eçen aylarda 15 değışık ulkeden 50 kadar araştırmacı VVashıngton 1 Uluslararası Sarmısak Konferansı nda bır araya gelıp sarmısak uzerıne yapmış oldukları bılımsel araştırmaların sonuçlarını sundu Sonuçlar öylesıne ıkna edıcıydı kı Amerıkan Mıllı Kanser Enstıtusu (Natıonal Cancer Instıtute) araştırmalarını surdurmesı ıçın Calıfornıa Loma Lınde Unıversıtesı'ne 20 mılyon dolarlık bır fon ayırdı Aslında sarmısağın hekımhkte kullanılmasının 5000 yıllık oır geçmışı olmasına rağmen, bu konuda yapılmış olan bılımsel araştırmaların sayısı bu geçmışe oranla son derece az Sarmısak ılk kez Çınlı hekımler tarafından kullanılmaya başlanmış Alternatıf tedavı yöntemlerıne yönelışın artmasıyla bırlıkte pek çok dığer "bıtkı" yanında sarmısak da Batı'nın ılgı alanına gırdı Yıllardır Doğuluları "leş gıbı" sarmısak koktukları ıçın kuçumseyen Batılılar, besın uzerıne yoğunlaşan fanatızılerıyle sarmısak "yutmaya" başladılar Ancak sarmısağı dığer "bıtkı"lerden ayıran, artık bılımsel olarak da kabul görmesı Sarmısak henuz bılımsel kabul görmezden önce de yalnız Çın'de değıl Avrupa'da da bazı alternatıf tedavı merkezlerınde romatızma, beyın ıltıhabı, kanser gıbı hastalıkların tedavısınde kullanılıyordu Bu tur merkezlerde kurler şeklınde uygulanan sarmısak tedavısı geleneksel tedavı yontemlerının yerını tutmaktan öte bır destek tedavı nıtelığınde Sarmısak ıle yapılan bır dığer araştırma da pıhtılaşma uzerıne Deney hayvanlarının kanına verılen sarmısak, yapısındakı kukurt bağları nedenıyle pıhtılaşmayı önluyor Konferansta ılerı surulen sonuçlara gore sarmısağa o tıpık kokusunu veren alliIn maddesinin hıçbır tedavı edıcı özellığı yok Aksıne sureklı olarak yenen çığ sarmısak boğaz yanması, mıde rahatsızlıkları, hatta alerjı ve kansızlık gıbı yan etkılere bıle yol açabılıyor Bu nedenle "hem alternatıf" tedavıde hem de araştırmalarda sarmisağın ekstrelerı kullanılıyor Sarmısağın yapısında 200 kadar kukurt bağı bulunmakta Bu bağların ancak çok kuçuk bır kısmı araştırılmış durumda Sarmısak ezıldığı zaman yapısının °/o 0 2'sını oluşturan uçııcu yağlar havaya kanşıyor ve bu yağlar taşıdıkları kukurt bağıyla ortalığa "sarmısak kokusunu" yayıyorlar Bunlar arasında en önemlısı de alliin (SallıılLsısteınsulfodıoksıt) maddesı Sarmısak haplarında, ekstrelerınde allıın maddesı olmadığı ıçın koku da soz konusu değıl Allıın sadece sarmısakta bulunan bır madde Soğanda ıse gene kukurt ıçerin ama daha az koku veren başka bır madde (lpropılenLsısteınsulfoksıt) var Sarmısağın etkılı olan ve araştırmalarla tedavıde kullanılan maddesı ıse allıcın Işte cacığın, ışkembe çorbasının, mantının vazgeçılmez maddesı sarmısak, artık bılım dunyasında başka yönlerıyle araştınlıyor Geleneksel tedavı yontemlerı arasına gırmesı ıçın ıse daha UZUP yıllar geçecek gıbı gorunmekte (z.t.t
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear