26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

BİLİMGÜNDEMİ Resüsltasyon Dr Barbaros llıkkan, Cerrahpaşa Tıp Pak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anab Dalı Kitaphğı, 3 Ocak, 13 0014 00 AIDS ve clnsel lllfkl ile bulasan hastalıklarda derl bulguları Prof Dr G Erenekon, Şışlı Etfal Hastanesi Konferans Salonu, 2 Ocak Intertltlel Slstit Dr L Saporta, Prof Dr E Ergenekon, Şışlı Etfal Hastanesi Konferans Salonu, 2 Ocak Geçlcl konjenltal Idlopatlk hlpoparatlroidemlye bağlı hlpokalseml Dr N Doğan, Şışlı Etfal Hastanesi, 2 Ocak Osmanlı Camcılığı Prof Dr Emre Dölen, Yıldız Sarayı Çlt Kasrı, 29 Aralık, 10 30 Bİ L İ M KÜLTÜR Buluş doğuran yollar Düşünceyi çözümlere götüren yolların başında tartışmak geliyor. Vehbı Belgil D Çlvl Yazıları Uzmanı üzyılımızın en önemlı Sümerologlarından bın olan, 93 yaşına kadar hiç durmadan çalışan Prof S N Kramer 25111990 gunu Phıladelphıa'da gözlerını hayata kapadı 1897 yılında Rusya'da doğan, 5 yaşından ıtıbaren Amertka'da yaşayan S N Kramer, Turkıye açısından ıkı yonden önemlı idı 1. Kramer, azız Atamızın dıllerı dılımıze benzemesı dolayısıyla Turklerle bır ılışkılerı olabıleceğıne ve Orta Asya'dan göç ettıklerıne ınandığı Sumerlerın dıl ve edebiyatı uzerınde tam 60 yıl çalışmış ve Gılgamış gıbı kahramanların okuyup çözduğu destanlarına dayanarak onların Orta Asya'dan Guney Mezopotamya'ya göç etmış olacaklarını açıklamıştı 2. istanbul Arkeolojı Muzelerı Çıvıyazılı Belgeler arşıvınde korunup dunya muzelerınde bulunanların en az uçte bırını teşkıl eden Sumer edebı metınlerı uzerınde, çıvıyazıları uzmanları Muazzez Çığ ve merhume Hatıce Kızılay ıle yıllarca çalışarak ızlerı Tevrat, Yunan kaynakları ve folk' lor yolu ıle zamanımıza kadar ulaşan 4000 yıl önce yazılmış destanlar, mıtolojıler, ılahıler, şıırler, hıkâyeler, atasözlerı gıbı arşıvde bulunan Sumer edebı eserlerinın tanınmasını sağlamıştır S N Kramer, bırçok muzelerde de çalışarak Sumer dıhnden çevırd ğı bu konuları 200'den fazla makale, 30 kıtap halınde bılım dunyasına sunmuştur Ayrıca 15 dıle çevrılen ve Turkçesı de henuz yayımlanan "Tarlh Sümer'de Başlar Hlstory Begln8 at Sumer" kıtabı ıle de Sumer edebiyatını buyuk bır halk kıtlesıne tanıtmıştır Onun, yırmıncı yuzyıl ıle 4000 yıl onceyı bırbırıne kaynaştıran "In the World of Sumer" adlı otobıyografısı de ayrı bir değer taşımaktadır Prof. Kramer, "Tarih Sümer'de Başlar" kitabıyla Sümer edebiyatını tanıtmıştı. Muazzez tlmıye Çığ Sümerolog Kramer'in ardından Y ızımizın ılk yazısında, her buluşun bır gereksınmeden çıktığını söylemıştık lyı ama gereksınme, çözu mu yanında getirmıyor Bunun ıçın de çok kez uzun emek, göz nuru gerekıyor Hattâ, bunlara rağmen de çözüm bulunamıyor Yahut, bulunsa bıle, çözüm tek olmuyor Her gereksınmeye, her toplum, aynı çözümu getırmiyor Bunun nedenı, ınsan zekâsının, pek de öyle sanıldığı kadar guçlü olmayışı "Keskın zekâ keramete taş çıkartır" sözü bır tek zekâ ıçın söylenmış Zekâlar toplamı ıçın geçerlı olmuş Yanı, zekâyı harekete geçırmek, yaratıcılığa ıtmek ıçın bir şeyler yapmak gerekıyor Çünkü ınsanlık tarıhınde hıçbır zekâ, tek bır buluşu kendı başına gerçekleştırememış Herkesın yaptığı, zıncıre bır, bılemedınız ikı halka eklemek Bütün zıncırı kımse yapamıyor Öyle olmasa ıdi, bütün buluşlar zamanla gelışmezdı Evet, her buluş, adlı adsız yüzlerce zekânın katkıları ıle gelışıyor Son şeklını alıyor demıyorum Çunkü, her buluş durmadan gundeme getırılıp yenıden yenıden ele alınıyor Tren, geçen yuzyılın başlarında saatte en çok 25 kılometre gıdıyordu ve bu hızdan fazlası olmaz sanılıyordu Bugun saatte 500600 kılometre gıden trenler yapıldı 7080 yıl öncekı uçakların saatte en çok 250300 kılometre yol almasını son hız sayıyorlardı Hız arta arta sesten hızlıya ulaştı Şımde sesten 25 kez hızlı uçaklar muhendıs masalarında insanlar kafa kafaya verınce daha do ğurgan oluyor Karşınızdakının bır sözü sızı, konuyu başka bır açıdan ele almaya göturuyor Buna göre zıhın açıcı yöntemlerın bazılarını şöyle sıralayabılırız • Okuma: Uyanış (Rönesans), uykuya dalmış mışıl mışıl uyuyan bır uygarlığa gözlerın yenıden açılması ıdı Rönesans, başta eskı Yunan uygarlığı, eskı uygarlıkların yapıtlarına dönerek gelıştı Şok o kadar buyuk oldu kı o uygarlığın yapıtlarından başkası yapılamaz duşuncesı bır ara zıhınlere geldı Fransız bılgınlerı, eskı Yunan edebiyatını taklıtten oteye bır şey yapılamayacağı kanısında ıdıler Bılımın her alanında da boyle sanılıyordu Fakat bu ılk darbe geçtıkten sonra zekâ, kendı guçlerını kullanma yoluna gırdı Gunumuz dünya uygarlığı da böylece doğdu • Gezme: Eskı kıtaplar bızı eskılerın duşuncelerı ıle karşı karşıya getırır Gunumuzdekı duşunurlerle göruşme de aynı yola çıkar Eskı Yunan fılozoflarının hemen hepsı, dönemlerının ılerı gelenlerı ıle temasa geçtıkten sonra bılge oluyorlardı Bunlar Mezopotamya, Mısır, Anadolu, Fenıke uygarlıklarında o zamanın bılgınlerı sayılan rahıplerle buluşuyorlardı Yunan gemilerı sadece buğday, meyve, sebze, allık, pudra göturmüyor, bılgınlerı de götürüyordu • Matbaanın bulunması, tabıı, bılgınlerı bır araya getırmede buyük yardımcı oldu Ama, bızdekı kısırlığı, matbaanın 250 yıl gecıkmeyle gelmesı ıle izah edemezsınız Eskıçağ uygarlıklarında matbaa yoktu Belkı yazmalar vardı Tombuktu Devletı'n de, 14 yuzyılda kıtap ıhracatından sağlanan gelırler mal gelırlerınden çok daha fazla yekun tutuyordu Bugun bır çok modacı, bılgın, eskı kıtaplar ı, dergılerı, resımlı dergılerı, kıtapları tarayarak yenı çözumler bulmaya çalışıyor Eskı bır moda, gunümüzün ışıgında bambaşka bır flkre yol açıyor lerı çağırırlardı Prüayc I M \ OUUTIK Voltaıre'ı sarayına çağırmıştı isveç kralıçesı Chrıstıne Descarte'ı sarayına çağırmıştı ikıncı Katerına Dıderot'yu getırtmıştı Osmanlı padışahları da dönemının bılgınlerını saraya toplar, munazaralar yaptırırlardı Yavuz Sultan Selım, iran seferınden dönerken bırçok bılgın ve sanatçıyı da bırlıkte getırmıştı Eskı Atına'da her bılgının, filozofun okulu, öğrencılen vardı Konular buralarda tartışılır, gençler buralarda yetışırlerdı Butün bu anlattıklarımız, zıhne açıklık getıren şeylerdır insanların çoğu evden ışıne, ışınden eve gıdıp gelır, aıle bıreylerı dışında kımse ıle pek göruşmezler Böyle bır ınsan, tabıı kendısı gıbı hareket etmeyen bır kımse ıle alay eder Bu nedenle, bılımsel araştırma ıle^jğrasanlar, başkalarının sözlerıne bakmayacaklardır insana delı, manyak, okumuş aptal, enayı ' gıbı adlar takarlar Hele yaptıklarınızdan sonuç alamazsanız sızı tefe koyarlar Dumbur duduk olursunuz Bır araştırıcının bunlara alışması ve bu gıbılerden mumkun olduğu kadar uzak kalması gerekır Çunku butur ınsanlarla konuşma, dostluk etme sıze bır şey kazandırmaz, çok şey kaybeftırır Enerjısını yıtırmış, kendını sufl? zevklere kaptırmış, amaç bulamamış bır Insan herkesın kendısı gıbı olmasını ıster, bu yuzden kendı sı gıbı oimayanlara kendı felsefesını aşı lamaya kalkar Buna yanaşmayanları su reklı alaya alırtar Ama zamanla başarıya ulaşırsanız, sızı ılk alkışlayanlar da onlardır Fıkret'ın dedığı gibı, "Hak belledığın bır yola yalnız gıdeceksın " Ilk bır başarısızlıktan umutsuzluğa duşmeyın, tam tersıne, bundan kuvvet alın Nâmık Kemal'm dedığı gıbı 'Felekten ıntıkâm almak de mektir ehl'ı ıdrâke/ Edıp tezyıd'ı gayret mustefıd olmak nedâmetten ' (Başarısızlıktan kuvvet alıp çalışmayı arttırmak/ Aklı başında olanlar ıçın kaderden ıntıkam al mak demektır) Alaylar Düşünceyi çözüme iten yollar İnceleme, araştırma, deneme (denemeyanılma) gıbı yöntemler de ınsanı çözum bulmaya göturur • Yokluk: Bır şeyın yokluğu da ınsanı yenı buluşlara ıter "Kötu komşu ınsanı mal sahıbı eder" sözumuz meşhurdur ' Komşu ver tencerenı, ver leğenını, ver ıskemlenı, ver ocağını " yolu bır an gelır kapanır O zaman, sorununuza kendınız kendı olanaklarınızla çare aramak zorunda kalırsınız • Hata: Çözum bulmada bır yöntem de hatâdır Kendınızın ve başkalarının hatalarını görmenızdır Bır kıtaptakı, bır yazıdakı bır yanlış sızı doğruyu bulmaya özendırır Gunumuz pedagojısınde öğrencılerın, neden yanlış yaptıklarının gösterılmesı ıle doğru çözum bulmaları sağlanıyor • Tartısma: Bır konu uzerınde hep bırlıkte duşunmek de zıhnı açar Ataturk'ün sofraları, gunün sorunlarının tartışıldığı yerlerdı Yabancı ulkelerde kulupler aynı ışı göruyor Bunların tam lıstesını yapamazsınız Gül yetıştırıcıler kulubu, kanarya sevenler kulubu, enstıtuler dernekler, salonlar tartışmalar ıçın kolaylık sağlar 1789 Fransız Ihtılâlı'nden önce, 18 yuzyılda dönemın zengınlerı, salonlarını bılgınlere, edebıyatçılara, serbest duşunurlere açarlardı Devrım fıkırlerı buralarda gelıştı O dönemde yabancı ulke kralları da bılgın inceleme, araştırma, deneme
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear