05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

$ AÖLI KLI YAŞ AM Hormon tedavisinde kanser riski ne derece yüksek? Kemik erimesi, beslenme ile önlenebilir mi? M larına gelen bir kadın, ileride kendisini birtakım değışiklikler beklediğinin bilincindedir. Tedırgındır, karamsardır. Annesinin de bir zamanlar böyle hissettiğini hatırlıyordur ve şimdi onun desteğine ihtiyacı vardır. 50 yaşlarına geldiğinde hayatında birçok şey değişmiştir. Çocuklar artık büyümüş, evden ayrılmış, belki evlenmişlerdir. İşinde daha fazla sorumluluk alması gerekir. Yaşlandığının bilincindedir. Seksüel yaşamı iyi değildir. Birden cinsel siklüsü sona erer, menstrüasyonu kesilir. Günboyu aniden gelen ateş basmalarından, baştan aşağı terlemelerden çok rahatsız olur. işinde bir toplantı sırasında birden bire kızarması, sıcak basması, çarpıntı gelmesi en korkunç anları olur. Geceleri uyuyamaz, eskisinden daha sinirli olut. Çevresiyle, ailesiyle sürtüşmeye başlar. Kemikleri ağrır. Vajinası kuruduğundan seksüel bırteşmeler aa vericidır Unutkanlığının farkına varır. Artık ne isimleri ne de telefon numaralarını aklında tutabiliyordur Giderek depresyona girer. Menopoz semptomları için hormon kullanıldığını duymuştur. Fakat bir arkadaşı kanser yaptığını söyler Başka birisi eğer duygusal problemlerı için tedavi gördüğü duyulursa deli olduğu düşunülür diye onu uyarır. Bu arada jinekoloğa gider. Kendini çok kötü hissettiğini söyler. Doktoru, "Menopozdasınız" der. Menopoz, 20'nci yüzyıla özgü, çünkü 19'uncu asırda kadınların çok azı menopoza giriyordu, çoğu 4550 yaşlarına gelmeden ölüyordu. Günümüzde kadınların ortalama yaşam süreleri 83 yıl olduğundan 2030 yıllık bir süreç içerisinde menopoz, hayatlarının bir parçası haline gelmiştir. Menopozun kadında meydana getirdiği değişiklikler halk arasında çok bahsedilmesine rağmen aslında pek bilinmez. Konu zaten bir tabu gibi kabul edilir, birbirinin kulağına fısıldanan küçültücü şakalardan, dedikoduıardan öteye gitmez. Pek ırdelenmez, çünkü bilinmez. Aslında bu yazıyı kadınlar kadar erkeklerin de okuması gerekir. Menopozda hormon ve alternatif tedavi Derleyetv Emire Kural Menopozun nedeni overierin (yumurtalıkların) tükenmesidir. Kız çocuklarının doğumunda yumurtahkta 400.000 yumurta bulunur. CinseT yaşam süresince ancak 450 yumurtlama gerçekleşir, diğerleri dejenere olur. 45 yaşlarında hipofiz hormonlarıyla uyarılabilecek birkaç yumurta kalmıştır. Hipofiz hormonları henüz birincil folıkul halinde bulunan yumurtaları etkileyerek gelişmesini sağlar. Folıkul ovülasyona kadar östrojen uretir, ovülasyondan sonra ise korpus luteum haline dönüşen folikül projesteron ve östrojen üretir. Bu iki hormon cinsel siklüs sırasında uterusda (rahim) meydana gelen degişikliklerden sorumludur. Bu dönemde artık yumurta kalmadığından hormon yapımı sona erer, hipofiz hormonları hâlâ vardır, ama etki edecekleri birincil foliküller bittiği için cinsel hormonlar üretilemez. Böylece cinsel siklüs sona erer. Menopozda hormon tedavisi dışında alternatif tedavi yöntemlen de var. Biri de sebze, salata gıbı yeşil yapraklı bitkierin bolca yenilmesi. Bunlar östrojen ve projesteron olmak üzere iki tiptir. Ostrojenlerin başlıca işlevi cinsel organlardaki ve üreme ile ilgili diğer organlarda hücre gelişimini ve büyümeyj sağlamaktır. Östrojenler ayrıca, kemik yapımını da arttırırlar Projesteron ise Kadının cinsel hormonları ve etkileri hemen tamamen rahmi gebelığe hazırlayıcı etkiler gösterır. Şimdilerde östrojenin aynı zamanda sinir sistemine de etki ettiğı zannediliyor. Menopozdaki kadınlar sinirli olduklarını, kolay unuttuklarını, dikkatlerini toplamakta zorluk çektiklerini söylüyorlar. Bu etkiler her ne kadar yaşlanmaya bağlanabilirse de bazı doktorlar bunun doğrudan doğruya beyındeki östrojen eksikliğinden kaynaklandığını belirtiyorlar. Menopozda sık görülen ani ateş, sıcak basması, vücudun termoregülatör (ısı düzenleyici) sisteminin bozulmasıyla ilgili. Ayrıca diğer semptomlar da östrojenin beyin fonksıyonlarını etkilediğini gösteriyor. Östrojen, kadın cinsel hormonudur, ama aynı zamanda her iki cinste de bulunan bir beyin hormonudur. Fötal hayatta beyin hücrelerinin kimyasal haberci işlevini görür. Yapılan son çalışmalarda beynin duygusal yaşantıyı ve belleği kontrol eden bölgelerinde östrojeni bağlayıcı reseptörleri bulunan hücrelerin varlığı gösterılmiş. Bu da östrojenin bellek ve duygusal yaşamla doğrudan ılişkısi olduğunu gösteriyor. total kemik kütlesi sabit kalır. Kemiğin yapıcı ve yıkıcı hücreleri birtakım faktörlerin (hormonların), kan mineral içeriğinin, kemiklere uygulanan baskının etkisi altında koordine bir şekilde çalışırlar. östrojen, osteoblastların aktivitesini yani kemik yapımını arttırır. Östrojen yokluğunda osteollastik aktivite normalden daha az olduğu için kemik yıkım hızı artmıştır. Menopozda görülen kemik yoğunluğunun azalması bundan dolayıdır. Nedir menopoz? 4550 yaşlarında cinsel siklüsler genellikle düzensizleşir. Ovülasyon (yumurtlama) gerçekleşmez. Siklüsterin kesildiği ve kadın cinsel hormonlarının azalarak yok olduğu bu döneme menopoz adı verilir. Menopozda ve ondan sonraki dönemde östrojen eksikliğine bağlı olarak osteoporoz (kemik erimesi) görülür. Menopozda ve ondan sonraki dönemde östrojen eksikliğine bağlı osteoporoz (kemik erimesi) görülür. Başlangıçta değilse bile ilerleyen dönemlerde boy kısalması ve omurganın eğılmesiyle iyice belirginleşır. Kemik yıkımı menopozun ilk 5 yılında çok hızlı olur, sonraları yavaşlar, durgun bir hızda devam eder. 1015 yıl sonra vücuttaki kemik kütlesinin üçte biri kaybedilir. Bu dönemde hafif düşmeler bile ciddi kırıklara yol açar. Eğer tedavi edilmezse tüm kadınların yüzde 50'sinde osteoporoz sonucu kemik kınklan görülür. Kınklar en çok femur boynunda, bel ve göğüs omurlarında görülür. Hatta ingiltere'de günde 14 kadının osteoporoz sonucu öldüğü bildiriliyor. Kemik, osteoblastlar (kemik yapıcı hücreler) tarafından sürekli yapılır ve osteoklastlar (kemik yıkıcı hücreler) tarafından sürekli eritilir. Normal olarak kemiğin depolama ve yıkılma hızları eşit olduğundan Menopozun kemiklere olan etkisi Osteoporozun en etkin tedavisi, exojen (dış kaynaklı) östrojenle yapılan hormon tedavisidir. Ancak yalnız östrojenle yapılan tedavinin birçok yan etkisi var. Bu yan etkiler şunlardır: Rahim, vajina ve göğüs kanseri; göğüs kistleri; karaciğer, böbrek, pankreas, safra kesesı hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet, tromboflebit, fibroid, endometriozis, migren. Aslında hormon tedavisi fizyolojiktir, çünkü kadının doğal bünyesi korunmaya çalışılır. 1930'lardan beri östrojen terapi öneriliyor ve menopozun birçoK semptomu önleniyordu. Ancak 1970'ler de rahim kanserine yol açtığını gösteren çalışmalardan sonra ikill hormon tedavisine başlandı. Bu ikincı hormon, projesterondu. Projesteron östrojenle birlikte kullanıldığında rahim kanseri riskı azalıyordu. Veriler, hormon tedavisi sonrası rahim kanserinden ölüm oranının 20.000'de bir, osteoporozdan ölüm oranının ise 60'ta bir olduğunu söylilyor. Şimdi hormon tedavisi yeni bir yöntemle yapılıyor. Transdermal skin patch denen küçük bir bant karın bölgesindeki deriye yapıştırılıyor. Bant östrojen salgılıyor, bitince değiştiriliyor. Salınan hormon deriden karaciğere, oradan kana geçiyor. Bu sistem hipertansiyona, safra kesesi hastalığına, kan pıhtılaşmasına yol açmıyor. Ancak projesteron ağızdan alınmaya devam ediliyor. Hormon tedavisinin yararları ve zarariarı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear