26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Bİ L İ M İ N ÖNCÜLERİ TARTIŞM A â Ucuz ve bol protein kaynağı toplanmayı bekliyor. Deniz biyologlan, evrımin en kocaman ürünü olan balinaların adeta mınıcik krill'lerden 'oluştuklan' düşüncesinden hiç vazgeçmemişlerdir... î î i t i [ ! ! 11 i ı I /Guneş enerjisı ^ Dolayısıyla bilim adamları şimdi krill'i toplamanın yollarını araşttrmaktalar... krill'ler, "dünyada şu anda tutulan balıkların hepsinrotein kaynağıdır Havvking, Evren ve Tanrı Harika Bıçkıcıoğlu 4r% ^% j £ ^ f TÜBİTAKYAE ODTÜ KampusuANKARA 4. 1989 tarihli derginin "Okurdan Bize" köşesinde "Zaman Kısa Tarihi Hakkında" başlığıyla yayımlanan, Mehmet Saydam'a ait mektuba yanıt vermek istiyorum. Havvking, evrenin var oluşu ve işleyişi için Tanrı'ya gerek olmadığını söylemektedir. Hawki,:g'e göre, Tanrı evrenin işleyişini başlatmış olsa bile, sonradan ayrıca müdahale etmesi gerekmeyecek şekilde bellı yasalarla işlemeye bırakmışsa, başlangıcına da karışmamış olabilir. M.Saydam, bu görüşün açıklandığı 28. saytadan alıntı yaparken, bir öncekı cumleyi okumadığından ifadeyi kendi görüşlerı doğrultusunda yanlış anlamıştır Sayfa 27 ve 28'den, "...bunlar ilk durum sorusunu f izikötesi ya da dinin konusu sayarlar. Bu kişilere göre Tanrı, her şeye gücü yeten olarak evreni dilediği gibi başlatmış olabilir. Öyleyse Tanrı, evreni yine isteğine bağlı biçlmde geliştlrebilirdi. Gerçekte görünen o ki evreni, belll 9 Bu besın zıncırının eşsız kısalığı (plankton dan krıll'e ve balina'ya), aç bir dünya için büyük polansıyel oluşturur. ^ ^ Ingilizler, 1925'te başlattıkları bir balina bıyolojisi programının parçası olarak, Antarklika krill'i üzejrinde ilk sistematik araştırmalara giriştıler. Sadece tek bir büyük trol ağı kullanmak suretıyle gemı, her 30 dakıkada 6 tona yakın minik karides toplayabil.mekteydi. nce scon ın orıjınaı gemısı, olan 'Discovery' ile, sonraları da 'Discovery II' ile krill yataklarının yerlerini tespit eltıler. bovyetler ın 1968 de deneysel olarak topladıkları Antarktıka krill'i ışlenerek domuzlarla tavuklara yedinlmış ve bunu yiyen hayvanların normalden daha hızlı geliştiklerı görülmüştür. ~ Tahlıller, krill ın (boyu 5 cm. kadardır) %16 oranında protein ve %7 orânında yağ içerdiğini ve son derece besleyi ci olduğunu ortaya koymuştur. Son yıilarda ise Sovyet bıli adamları bu çalışmayı yoğunlaştırarak 1968'de 'Knıptovıch' gemisi ile bir krill hasadı denemesı yaptılar • % \ Balinalar,a,döllenmiş.., yumurtadan doğum boyutları olan yaklaşık 1 metreye sadece 11 ay icin«3e ulaşırlar. ,Ayrıca" araştırmalar, kütup çevresindeki akıntılar sayesinde krill'in düzenlı bir bıçim/ de dağıldığını ve kolayca bulunabileceğini de göstermiştir. Gerçı sıkı uluslararası denetimlerle balınalar yeniden çoğalabılırler, ne ki bu onyıllarca zaman alacaktır, dolayısıyla krill'i Joplamak içın başka yön. temlere ihtiyaç vardır, Ne yazık ki, Rusya ve Japonya'nın yoğun balina avcılığı sonucunda Antarktika'nın balina stokları son 50 yılda yüzde 80 oranında azalmış bulunuyor. \ itıka Ânlaş'rnası'nâ h2 devletin 1968'de yaptığı bir toplantıda Sovyet bılim adamları, potansıyel krill hasadını yılda 150 milyon ton olarak tahmın ettıler ki, bugün dünyada tutulan balık 50 milyon tondur. Bu proteini elde etmenin ilk akla gelen bir yolu, balinalan "krill ışleme fabrikası" olarak "çalıştırıp", Krill't et ve yağa dönüştürmektir. Organızmalar, r.oğuk suda daha uzun yaşarlar ve sürekli olarak' dipten yukarı doğru fışkıran mineral bakımından zengin maddeler * le beslemrler işte krill'de bu prote inden o kadarfazla oranda vardır ki bu krill kitlelerini loplamanın ' ^ yolları muhakkak bulunmalr Eriyen buz Sofluk yüzey aisıntısı saymak eslt ölçüde akla uygun olacaktır." Havvking, Tanrı'ya gerek olmadığı, yolundaki görüşlerı aktarmaya şöyle devam etmektedir: "Bilim, evrenin, herhangi bir anda durumunu biliyorsak, daha sonra nasıl işleyeceğini, belirsizlik ilkesinin belirlediği sınırlar içinde söyleyebilen bir yasalar takımı ortaya çıkarmış durumda. Bu yasalar aslında Tanrı tarafından buyurulmuş olsa da öyle görülüyor ki Tanrı o andan sonra hiç işe karışmadan evreni yasalarına uygun biçimde gelışmeye bırakmış. Ama evrenin ilk durumunu ya da başlangıç koşullarını nasıl seçmiş? (savfa 160). Bilim, evrenin işleyişindeki yasaları ortaya çıkararak, Tanrı'nın gerektiğini sadece başlangıç anına indirgemiştir (!). Havvking ise evrenin bir başlangıcının olmadığını söylemektedir. Sayfa 152'den, "Konferansın sonunda... Papa bize, evrenin büyük patlamadan sonraki evrimi üzerinde çalışmamızın yerinde olacağını, ancak büyük patlamamn kendisini soruşturmamamızı, çünkü onun yaradılış anı, yani Tanrı'nın işi olduğunu söyledi. O zaman biraz önce konferans sırasında verdiğim konuşmanın konusundan haberdar olmayışına çok sevindim. Çünku konuşmam, uzayzamanın sonlu ama sınırsız olabileceği, yani başlangıcının, yaradılış anının olmadığı konusundaydı." Havvking önceleri evrenin başlangıcı için büyük patlama modelini savunmuştur. Sonradan ise aksini kanıtlamaya çalışmaktadır. Sayfa 76'dan, "sonunda çalışmamız yaygın kabul gördü ve böylece bugün hemen herkes evrenin büyük patlamayla başladığını varsayıyor. Belki biraz komik gelecek, ama ben bu arada düşüncelerimi değiştirmiş olduğumdan, şimdi diğer fizikçileri evrenin başlangıcında bir tekillik olmadığına inandırmaya çalışıyorum." Sayfa 165'ten. "...sıcak büyük patlama modeli, ta zamanın başlangıcına dek doğruysa, evrenin ilk durumu doğrusu çok dikkatle seçilmiş olmalıdır. Evrenin niçin tam bu biçimde başlamış olduğunu, bizim gibi yaratıkları yaratmaya niyetlenmiş bir Tanrı'nın işi olmasının dışında, açıklamak çok zor olacaktı." (Evet, "olacaktı", M.Saydam'ın yazdığı gibi "olacaktır" deöjl.) yasalara uyarak düzenli bir biçimde geliştirmeyi seçmiş. Şu halde ilk durumu yöneten yasaların da olduğunu var lÂntarktika, öteki okyanuslara kıyasla çok daha zengın bir hayat barındırır; bunun nedenlerinden bıri, soğuk suyun sıcak sudan daha fazla oksijen içermesidir. 4 nüfusun besin uretimınden artması tehdidi karşısında açlık tehlikesi ıle J karşı karşıya kalan dünyanın imdadına yetişilmelidir. "Bilimsel kuramların olayları açıklamadaki başarısı sonucu, çoğu kişi Tanrı'nın evreni birtakım yasalara uyarak evrimleşmeye bıraktığına ve evrene karışıp bu yasaları çiğnemediğine inanır olmuşlardır. Ama bu yasalar, evrenin başlangıcında nasıl olduğunu belirtmemektedirlermekanizmayı kurmak ve nasıl başlayacağını seçmek, Tanrıya kalmıştır. Evrenin bir başlangıcı oldukça bir yaratıcısı olduğunu varsayabiliriz. Ama evren gerçekten tümüyle kendine yeterli, sınırsız ve kenarsız ise ne başı ne de sonu olacaktır: Yalnızca, olacaktır! O halde bir yaradana ne gerek var?" M.Saydam, Havvking'in, evrenin başlangıcı olmadığı konusunda ileri sürdüğü görüşlerini desteklemek için yazdıklarını, önce yanlışlamaya çalıştığı görüşü aktarmasını, sonra bunun niye olamayacağı yolundaki açıklamalarını dikkatle okumadığından, Havvking'in sözlerini kendi inancını destekleyen ifadeler olarak aktarmıştır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear