Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BESLE N M E OD AK Geçen yıl, yüzyılını kutlayan Coca Cola hakkında merak edllen sorular ve bugünkü bllgiler düzeyinde cevapları... Derleyeıv îsmailMurat üz blr yıl önce 8 Mayıs 1886'da Atlantalı eczacı Pemberton pirinç kazan içinde kola cevizi ve koka yapraklarından oluşan ağdalı şurubu kaynatırken, aklından neler geçiyordu bilmiyoruz. Herhalde Pemberton bu yeni karışımın müşterilerinin soğukalgınlığı, baş ağrısı, halsizlik gibi yakınmalarına iyi geleceğini ve parasal durumunun biraz olsun düzeleceğini umuyordu. 155 ülkede her gün 303 milyon kişi tarafından içllen kola, bir eczanede doğdu. "Grip ve soğukalgınlığının semptomatik tedavisinde" kullanılan bu tatlı öksürük şurubunun, tıbbi alanda pek tutulmasa bile ticari alanda mutlak bir başarı sağladığı inkâr edilemez. Bu başarının altında kitleleri koşullandırmaya yönelık büyük reklam kampanyalarının ve Amerikan yayılmacıhğının yattığı, kolanın emperyalizmin bir simgesi olduğu yolundaki (Tartışmaya açık) yaklaşımları bu yazının sınırları dışında bırakarak, kola olayını daha ziyade kimyasal düzlemde ele alacağız. 40 küp şeker "7X"ln dışında, kolada hangi maddeler ne oranlarda bulunuyor? Şişesinin üzerinde yazdıgı gibi kolanın "İçindekiler: Su, şeker, ortofosfat asidi, kola özütü, karamel, C02 ve 71 mg/1 kafeın"; ancak "7X" ile birlikte karamel şekeri, kafein, kola, koka gibi katkı maddeleri kolanın sadece % 1'ini oluşturuyor. Kolanın % 11'l şeker, % 88'i ise sul Bir litre koladaki şeker miktarı 110 gr. Bu miktar 40 parça küp şekere eşdeğerl Bu denli şekerli olmasına karşın kolanın tadı, ustaca eklenen katkı maddeleri sayesinde iç bayıltan bir şerbete dönüşmekten kurtuluyor. Kolaya eklenen katkı maddelerlnln zararlı bir etklsl var mı? Kolaya mayhoş tadını veren ortofosforik asidin çocuklarda huzursuzluk, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtilerle seyreden bir davranış bozukluğuna yol açtığı iddiaları var. Hekimler bu psikolojik tabloya "Hiperkinetik Sendrom" adını veriyorlar. Kolanın çocukları hırçınlaştırıcı etkisinden içindeki kafein 3 sorumlu tutulabilir. Kolanın enerjl ve dlnçlik verlcl etklsl, Içlnde bulunan kokaln, kafein glbl uyarıcı maddelere mi bağlı? Hayır. Bir kere, kolada kokain yok. Kola Özütündeki kokain kolanın aslt ortamında kısa sürede parçalanıyor. Bir buçuk fincan kahvede aynı miktar koladakinden dört mislı, demli bir bardak çayda ise 2 kat daha çok kafein bulunuyor. Buna karşılık aynı miktarda kola kadar şekerli olabilmesi için bir büyük fincan kahveye ya da çaya 56 parça küp şeker atmak gerek! Kolanın uyarıcı etkisi büyük ölçüde şekerinden kaynaklanıyor. Eriyik halındekı şeker dakikalar içinde mideden kana karışarak enerji veriyor. Söz şekerden açılmışken, bu denli çok kalorl almak istemeyen (Bir lltre kolada 400 kalorl var) kolaseverler ve şeker hastaları ne yapmalı? Y Kola denince ilk akla gelen sorulardan biri, kolanın çelik kasalarda saklanan sır dolu gizli formüiünde hangi maddeler oldugudur. Kod ismi "7X" olan bu gizli karışım, yalnızca Atlanta'daki ana kuruluşta üretilip dünyanın dört bir yanında bulunan 50 kadar kardeş kuruluşa gönderiliyor. Bu fabrikalar "7X" kola karışımından kola özütünü hazırlayarak bu sıvıyı yine dünyanın dört bir yanındaki yaklaşık 1500 dolum tesisine gönderiyorlar. İçeceğin tüketime hazır duruma gelmesi için özütü sulandırmak yetiyor. "7X"in neler olabileceği konusunda çeşitli tahminler var: Vanilya, tarçın, limon özü, turunç yağı, muskat, guarana gibi arcmatik maddeler bu karışımda yer alabilir. Gizli formül Kola firmaları onları düşünerek diet kolasını, "CocaCola light 11983 yılında piyasaya sürdü. Diet kolalarında şeker yerine tatlandırıcı madde olarak Sakarin bulunmaktaydı. Ağustos 1986da ise "yüzyılın tatlandırıcısı" olan Aspartam, Sakarin'in yerini aldı. Aspartam şekerden 200 kez daha tatlı, asparagin ve fenilalanin adındaki aminoasitlerden oluşuyor, yani doğal bir tatlandırıcı. Ancak Aspartam fenilalanini içerdiğinden, fenilketonuri hastalarının Aspartamlı diet koladan uzak durması gerek. Kola ile mlde ülserl arasında nasıl blr bağlantı var? Kola içenlerde, mide ülserinin daha sık görüldüğüne ilişkin bilimsel kanıtlar yok. Mide mukozası 1.5 1.2 gibi pH degerlerine dayanıklı. Kola'lı içeceklerin pH'si 3.5 civarında (pH arttıkca asitlik azalır). Kola'ya daldınlan et parçasının renk değiştirmesi, asidin etteki azotu çekmesinden kaynaklanıyor. Kola insan midesinde böyle dramatik bir hasar yapmıyor. Kola'nın tadında herhangl bir değlşikllk düşünülüyor mu? Üreticilerin bu konuda acı deneyimleri var. 1984 nisanında yapılan küçük bir tat değişikliği kola pazarını daha tatlı olan rakiplere kaptırmamak için şeker oranı %1 kadar arttırılmıştı kola tüketicilerinin büyük tepkisine yol açtı. "New Coke" (Yeni kola) kampanyası tam bir fiyasko oldu. Birkaç hafta sonra üreticiler eski formüllü kolayı "CocaCola Classıc" adıyla yeniden piyasaya sürmek zorunda kaldılar. Görüldüğü gibi kola tiryakileri damak zevkleri konusunda oldukça muhafazakâr. Kola'nın değişmeyen bir diğer özelliği de şişesi; şişenin dizaynı 1914 yılında mühendis Samuelson tarafından yaratıldı. 1916'dan beri değişmeyen şişenin "kadınsı hatlara" sahip olması, bilinçaltında cinsel çağrışımlar yapması endüstriyel tasarımınınparlak bırbaşarısı olarak görülüyor. Yeryüzünde ambalajıyla bu denli özdeşleşmiş başka bir ürün bulmak gerçekten zor. Zaten "New York Modern Sanatlar Müzesi"nde bulunan parçalardan biri kola şişesi. D Doğal ayıklanmadan patentli evrime doğnı Reşit Canbeyli Geçen haftaki yazıda beliriildiği gibi, ABD Patent Bürosu, kalıtsal yapısı yapay yollarla değiftirilmiş canlılara ilişkin patent (buluş be/gesıj alınabileceğine karar verm/'s bulunmakta. insanlar dışınaaki tüm canlıları ve eskiden beri kullanılan me/ez/eme yöntemleri difindaki tüm yapay üretım yöntemlenni kapsoyan bu kararla, başta bir ABD üniversitesinin geliştirdiği yeni bir istiridye türü olmak üzere, sayılan fimdiaen onu aşan yeni organizmaların patenti gOndeme ge/mıs durumda. Gereic biyoteknolojide, gerek bu alanda etkili bilim kurumlannda bir değişimi simgeleyen bu kararın da gösterdiği gibi, bilim artık doğal evrim sörecine yapay yollarla müdahale edebilecek asamaya gelmiftir: 1960'lardan bu yana geliştirilen yöntemlerin tentezi, bir anlamda patenti alınacak kadar önemli ve yararlı sonuçlar vermeye başlamiftır. Ancak, göz ardı edilmemesi gerekent>ir başka nokta da, evrim sürecfne yapılacak her mödahalenin her zamon yararlı olmayacağı gerçeğidir. Nitekim, tehlikeli yeni organizmaların öretilmesi olasılığını göz önünde bulunduran birçok ülkede, kalıtsal malzemeyi değiştirip yeni biçimlerde birleştirmeye yönelik rekombinant DNA yöntemlenni kullanan laboratuvarların uymalan zorunlu önlemler belirlenmiş ve yurürlüğe konmuftur. Bu alanda kamuoyunun aydınlatılması, bir nükleer tehlike kadar ciddi ionuçlara yol açabilecek biyoteknoloji felaketlerini önlemek bakımından gereklidir. Yeni süreç Biyoteknolojideki yeni gelişmelerle birlikte, başta öniversiteler olmak üzere araştırma kurumlannın, doğayı (yansız) incelemeden, doğayı (gerektiğinde kâr amaayla) aeğiştirme aşamasına geçtikleri de söylenebilir. Elbette bu gibi kurumlar daha önce de kimi buluşları için patent almış ve bunlardan kazanç sağlamışlardır. Ancak, yeni canlı törlerin yaratılması bu olguyu nitel olarak aeğiftirmiş, şimdilık çok ufak çapta bile olsa bir tür "patentli" evrim süreci başlatılmtş bulunmaktadır. Herhangi bir kurumun böyle bir hakkının bulunup bulunmadığı ise, yalnız bu kurumlan ve Patent Bürosu nu değil, tüm insanlığı ilgilendirir. Nitekim, bu kararın ortaya çıkardığı sakıncalar, Patent Bürosu'nun karanna karşı bir yasa önerisinin gelistirilmesinde etkili olmuştur. önümüzaeki günlerde bu konunun, gerek bilimsel gerek hukuksal yönleriyle yoğun bir biçimde tariısılacağı söylenebilir. D parça taze et kolanın Içine daldırıldığında (en aağda) rengi değlşlyor. Deney aynı zamanda kola İle birlikte maden suyu, meyveli gazoz gibi gazlı Içeceklerie yapıldığında ylne aynı sonucu veriyor. Bütün gazlı içecekler etin renglni değiştlrlyor. Kolanın diğerlerinden blr ayrıcalığı yok. Mide mukozası on kez daha güçlü asitlerden bile zarar görmüyor. Etin rengi Bir