26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

22 NİSAN 2012 PAZAR SAYFA HABER 3 Eğitim İŞ "iş" bırakmaya çağırdı T Kamu personeline yapılan saldırıları kınayan Eğitim İŞ tüm kamu çalışanları örgütlerini bir araya gelerek sembolik olarak bir saat iş bırakma eylemine çağırdı ku Iltar, Dr. İbrahim Göktaş ile Dr. Hasan Sözel'in görevi başında saldırıya uğraması ve Gaziantep’te de Dr. Ersin Arslan’ın, görevi başında hasta yakının saldırısıyla yaşamını kaybetmesini şiddetle kınadıklarını belirten Balık, "Yaşamını yitiren Doktor Ersin Arslan’a Allahtan rahmet, saldırıya uğrayan kamu çalışanlarına tekrar geçmiş olsun diyoruz.Yaşanan olaylar bunlarla sınırlı değil. Bunlar, basına yansıyanlar. Kamu çalışanları sindirilerek yok ediliyor" dedi. Dünden bugüne EROL KARABULUT [email protected] 40 AKILLI + 1 DELİ = 4+4+4 E ğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İŞ), kamu personeline yapılan saldırıları yaptığı açıklamayla kınadı. Eğitim İŞ Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık, tüm kamu çalışanları örgütlerini sembolik olarak bir saat iş bırakma eylemine çağırdıklarını duyurdu. Hükümet hedef gösteriyor 75 milyon yurttaşa kamusal hizmet veren kamu çalışanlarının yaşam güvenliklerini sağlamanın, devletin en önemli görevleri arasında yer aldığına dikkat çeken Balık şöyle konuştu: "Bu nedenle, hükümet yetkililerinin de kamu çalışanlarını aşağılayıp değersizleştiren ve adeta onları hedef gösteren nitelikte açıklamalar yapması kabul edilemez. Bu tür açıklamaların saldırılarda önemli rol oynuyor.” Şiddetle kınıyoruz Geçtiğimiz günlerde Kütahya’da öğretmen Hakan Gülhan'ın, Antalya Tıp Fakültesi'nde Dr. Ut Savaşa “Hayır” CEREN KAYA ntalya Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Suriye ile savaşa ve yeni anayasaya hayır demek için “Ulusal Egemenlik Yürüyüşü” yaptı. ADD ve diğer sivil toplum örgütleri Belediye önünde bir araya gelerek Attalos Heykeli önüne yürüdü. ADD Şube Başkanı İbrahim Daş, Türkiye Cumhuriyetinin en zor günlerini yaşadığını, ülkenin sosyo ekonomik ve siyasal bakımdan bağımsızlığını kaybettiğini dile getirdi. Daş, yaşanan olayların tesadüf olmadığını söyledi. İşçiler kurayla seçildi A SERGÜL CANIGÜR/BURDUR B urdur Belediyesi ile İŞKUR İl Müdürlüğü arasında imzalanan Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde istihdam edilecek 4 kadın ve 36 erkek işçi için kura çekimi yapıldı. Kuraya 56 kadın, 46 erkek katıldı. 40 şanslı işçi, 1 Mayıs31 Ekim tarihleri arasında Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde çalışacak. erslik bu ya, kuyuya düşen tavuğunu kurtarmak isteyen adam da düşer aynı yere. Adamı ve tavuğunu kurtarmaya gelen 4 görevli de dayanamaz, bu derin kuyuya düşer. Adamların hepsi ölür ama tavuk sağ olarak çıkar. Hepimiz, çocuklarımızın iyi bir geleceğe sahip olması için fedakarlıklarda bulunur, onları en iyi okullara göndermeye çalışırız. Sürekli kalitesi eriyen (eritilen) eğitim sistemi içinde, iyi bir gelecek kaygısı olan bizler, ilkin kamudaki “iyi” öğretmen stoğunu fahiş ücretlerle transfer eden özel okul ve dershaneleri çare olarak gördük. Herkes doktor değil. O yüzden teşhis ile tedavi arasındaki farkı göremez. Hele hele, hastalığın BULGULARINI yok etmeye yönelik semptomik tedavi ile gerçek anlamda tedaviyi içeren NEDENE yönelik tedavi arasındaki farkı görmemiz zaten olası değil. Ülkemizde yıllardır yeterince kaynak ayrılmayan, öğretmenlerinin psikolojisi desteklenmeyen, Paulo Freire’nin tabiriyle BANKACI bir mantıkla işletilen bir eğitim sistemindeki durum, yukarıda açıklandığı gibi. İnsanımıza, hep ne yapacaklarını anlatan bir sistemler bütünü içindeyiz. Hiç bir kurumun bizlerle DİYALOG kurmak istekliliği yok. Paulo Freire diyor ki, insanlarla karşılıklı diyalog içinde, eylemleri hakkında ko nuşarak özgürlüğe ulaşılabilir. Ve dünya bu şekilde dönüştürülür. Sistemdeki insandışılaşma da böylece alt edilir. 4+4+4 mü diyeceksiniz yoksa 40 akıllı + 1 deli mi bilmem ama çocuklarımız geleceğini derinden etkileyecek olan bu yeni sistemde, değil halkla, eğitimcilerle bile DİYALOG kurulmadı. Geçen haftaki yazımda; Gazi’nin değişim, ihtilal ve devrim konusundaki 3 kriterini sunmuştum. Bunlardan ilki “adam yerine konmaktı”. Yani Paulo Freire’nin tabiriyle, karşılıklı DİYALOG. Bir anket yayınlandı ve ortaya çıktı ki halkın % 60’ından fazlasının 4+4+4 fikrinden haberi yokmuş… Bizim vekilimiz olan zatı muhteremlerin; başbakanlara, gerektiğinde istifa için, imzalı boş kağıdı (A 4) verdikleri bir yasamayürütme altyapısında, böylesine bir yasayı okumuş olmaları hele hele fikir almış olmaları da beklenebilir mi? Aslında eskisi ve yenisi ile eğitim sistemimiz şunu diyor: İster bir kerede 8, ister parça parça 12 olsun, bundan sonra ne yapacaksan karışmam. Gazi ne diyordu: “Cumhuriyet Sizden Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür Nesiller İster” Evet, şimdi soralım: Gazi’nin bu ülküsünde, 8 veya 3x4= 12 diye bir açıklama var mı? Peki ya ne var? Fikir, vicdan ve irfan… Yani; düşünme, anlama, gerçeğe ulaşma yolunda bağımsız düşünebilen, uygulayabilen ve bu yolda vicdanının sesini dinleyebilen kuşaklar… Paulo Freire de aynı tespiti yaparak kuşaklar, düşünce ve uygulama (praksis) ile dünyayı, hayatı anlayabilir ve dönüştürebilirler diyor. Bu yasayı DİYALOGSUZ geçirenler ve seyredenler elbette Gazi’yi tanırlar. Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’u da. Hele hele Köy Enstitüleri’nin kapatılmasını talep eden SAM Amca’yı da. Peki bu Paulo Freire kim? C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear