26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

26 ŞUBAT 2012 PAZAR SAYFA HABER 3 Taşeron işçiler İzmir özleminde Büyükşehir'de taşeron işçilere çağ dışı uygulama devam ediyor. Kıdem tazminatları sıfırlanan, sosyal haklardan mahrum kalan işçiler, asgari ücretle çalışıyor. Antalya’daki sendika yöneticileri, İzmir örneğinin uygulanmasını istiyor FARUK KESKİN / MAHMUT BUDAK A sgari ücret karşılığında ve sosyal haklardan mahrum çalıştırılan taşeron işçilerin kaderi, CHP'li belediyelerde de değişmiyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu konudaki söylemlerinin hayata geçirildiği tek il ise İzmir. Belediye İş Sendikası Şube Başkanı Murat Barış, Büyükşehir yönetiminin isterse sorunu çözebileceğine işaret etti. DİSK Bölge Temsilcisi Matoş Gonca da İzmir'in yaptığını, Antalya'nın da yapabileceğini belirterek, taşeron işçilere yapılan haksızlığın sona erdirilmesi gerektiğini söyledi. Sosyal hakları yok Büyükşehir Belediyesi'nin temizlik ihalesini alan MÇ adlı firma, Kamu İhale Kurumu'ndan (KİK) onayın gelmesinin ardından ilk iş olarak, işçilerden bir önceki firmadan devrolan hiçbir hak ve alacakları olmadığına dair imza topladı. Firmalar bu şekilde kendilerini sorumluluktan kurtarmaya çalışırken, işçiler ise her yıl attıkları bu imzalarla kıdem tazminatlarını sıfırlamanın yanında, başta yıllık izin olmak üzere birtakım sosyal haklardan da mahrum kalıyorlar. İmza atmak istemeyenler ise çalıştırılmıyor. Firmanın, Yavuz Özcan Parkı'nda kurduğu stantta 'İş Talep Formu'yla birlikte, söz konusu taahhütnameyi de imzalayan işçiler ise bu konuda başka seçenekleri olmadığını belirtiyor. Büyükşehir’in toplam 680 işçiyi kapsayan temizlik ihalesi 2011 yılının kasım ayında yapılmış ancak katılımcı firmalardan Güney Temizlik firmasının sonuca itiraz ederek, Kamu İhale Kurumu'na (KİK) yaptığı başvuru reddedilmişti. İSK Bölge Temsilcisi Matoş Gonca, “Bir yıl için ihale alan firma, ikinci yıl isim değiştirerek tekrar ihalelere katılıyor. Bu yolla da işçilerin herhangi bir hak talebinde bulunmalarının önüne geçmiş oluyorlar. Kıdem tazminatı hakkı doğmasını engelliyorlar. Bu işçilere haksızlık yapıldığı gibi maalesef maaşları da zamanında ödenmiyor. En erken ödeyen firma 15 gün gecikmeli veriyor. Bu konuda mutlaka ihale şartnamesine gerekli maddeler konulmalı” dedi. Gonca örnek gösterdiği İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 10 bin 800 taşeron işçinin çalıştığına işaret ederek, “Bu işçilerin sendikal örgütlenmeleri tamamlandı” diye konuştu. D Emeğe haksızlık Refleks YUSUF HACISÜLEYMAN [email protected] Kuşadası’nda bir Değirmen aha 60'lı yıllardan itibaren önce tek tük, sonra yüzlerce ve binlerce diye başlayan bir turizm hikâyesi vardır Kuşadası’nın. Türkiye’nin belki de ilk tatil destinasyonu yabancı gözüyle. Fransız ve İngiliz misafirlerimizin uzun süre ellerinden bırakmadıkları "turizm kalesiydi" Kuşadası. İzmirlilerin de ilk sayfiye yerlerindendi burası... Çarpık ve de o kadar da "gereksiz" ve "açgözlü" yapılaşmayla bozduğumuz ilk turizm merkezlerimizdendir Kuşadası. Toprağı değil sadece, dağı taşı altın fiyatına satıldı. Çoğumuz Kuşadası’nı günübirlik yanaşan o büyük turist gemileri ile hatırlarız, binlerce kişi günübirliğine iner gezer, alışverişini yapar, gelen turist hanemize yazılır ve gider. Konaklama yine gemidedir, ama esnaf çok mutludur. Bütün bu betonlaşmaya rağmen Kuşadası yine çok güzel, şirin bir beton kasabamız. Ancak doğa bu bölgeye o kadar cömert davranmış ki, her tarafı betonlamak mümkün olmamış. Arada bir buraya uğrarım, "andız" kır bahçesinde o çok sevdiğim zeytin ağaçlarının altındaki köy kahvaltısını özlerim. Kuşadası’na her gittiğimde uğradığım iki yer daha var. Birisi hizmet kalitesiyle ve güler yüzlü personeliyle tanınan Sealight otelidir. Kent merkezinden Davutlar yoluna doğru saparsanız, belli bir mesafeden sonra karşınıza bir çiftlik çıkar, adı DEĞİRMEN'dir. Bu çiftlikte organik tarım uygulamaları yapılır, ata binilir... Doğayla haşır neşir olmak için her şey mükemmel bir şekilde insanlara sunulmaktadır. Geçen yılın Mayıs ayında çiftliğe bir de Türkiye’deki ilk kapsamlı zeytinyağı müzesi açıldı, adını "Oletarium" koydular. Zeytin yağ üretiminin tarihsel gelişimini, tarihte kullanılan ve kullanılmış olan gerçek makina teçhizat ve el aletleri ile donattılar. "Değirmen çiftliği" bana göre türündeki tek örnek, sadece bir çiftlik değil, sadece organik tarım değil, sadece restoran değil, sadece ata binme yeri, hayvanat bahçesi değil… Sanki bir okul, doğanın bize sunduklarını içinize bir nefeste çektiğiniz, huzur veren bir mekân... “Yaşamak ne güzel” dedirten bir mekân. Böyle bir tesisi insan niçin yapar, işletme masrafı getirdiğinden daha çok. Müzeyi niçin yapar, getirisi bırakın bir insan ömrünün, bir kaç ömrün yetmeyeceği bir sürede masrafını karşılamaz. "İdealist yurtseverlik" desek, bana katılır mısınız? Bu eseri yaratan ve yaşatan GürselHasan Tonbul ailesini yürekten tebrik ederim. Aslında onları Siz de tanıyorsunuz, Antalya’nın gözde acentelerinden Diana turizm ailenin turizmdeki markasıdır. Yolunuz bir gün Kuşadası’na düşerse, bu özel çiftliği, DEĞİRMENİ, ve zeytin yağı müzesini görmeden geçmeyin. Ben her seferinde gurur duyuyorum, bizim de böyle yerlerimiz var diye... Güzel bir Pazar günü geçirmeniz dileğiyle… D B İzmir örneği elediye İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Murat Barış, belediyedeki taşeron işçilerin sendikal örgütlenmeleri için Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın ilk başlardaki olumlu yaklaşımını bugün gelinen noktada artık göremediklerini ifade etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni örnek gösteren Barış, “Büyükşehir belediyelerinin kendi şirketleri var. Birçok ihaleyi bu şirketler üzerinden gerçekleştirme imkanına sahip. Böylelikle sendikalı olma yolu da açılıyor. Ancak Antalya Büyükşehir'de bunu pek istemedikleri ortada. Büyükşehir isterse bunu bitirebilir. Taşeron işçilere yapılan bu haksızlığın en azından CHP'li belediyelerde olmaması lazım” dedi. İşçiler kıdem tazminatlarını sıfırlayan yazılara imza atıyor Sorgulamak egemenleri korkutuyor MAHMUT BUDAK kdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği'nin düzenlediği "Nasıl bir öğretim üyesi?" konulu konferansa, taşeron bir şirkette çalışan temizlik işçilerinin haklarını savunduğu için 2006’da üniversitedeki görevinden uzaklaştırılan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Üniversite Konseyleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İzge Günal katıldı. Günal, “Egemen güçler, üniversiteleri toplumu ehlileştirmenin ve yeniden biçimlendirmenin yolu olarak görüyor. Sorgulayıcı işlev bu güçleri rahatsız ediyor. Öğretim üyeleri karşı çıkabilmenin tek başına olamayacağını bilmeli, örgütlü olmalı, hatta partili olmalıdır" dedi. A Trafik kontrolünden sınır dışına lanya’da trafik kontrolünde durdurulan arabada bulunan Ukrayna uyruklu Natalia B. (33), kentte 4 yıldır kaçak olarak yaşadığının anlaşılması üzerine sınır dışı edilmek üzere Yabancılar Şubesi’ne gönderildi. A F Uyarınca bıçaklandı inike ilçesindeki Sahilkent beldesinde bulunan bir lisede öğrenim gören Ö.S. durağa yakın geçen motosikletli gençleri uyarınca çıkan kavgada bacağından yaralandı. Ö.S. yanında arkadaşı A.K. ile okul karşısındaki durakta minibüs beklerken, motosikletli gençleri uyardı. Uyarının ardından sözlü tartışma başladı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavgada, motosikletteki gençlerden biri yanındaki çakısıyla Ö.S.’yi bacağından yaraladı. Durumu okulun güvenlik kamerasından farkeden okul yönetimi kavgayı ayırdı. Yaralı öğrenci hastaneye kaldırıldı. Ö.S.’yi yaralayan genç gözaltına alındı. ZAYİ: Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğrenci Kimlik Kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. FATMA ÇILDIR C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear