26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 SAYFA 2 ARALIK 2012 PAZAR "Antalya'da iŞ'te HAYAT" Hazırlayan PELİN GEL AĞAN BU SEVDA BiTMEZ Deniz tutkusu onu denizcilik sektöründe tanınan isimler arasına soktu. 8 dönem DTO Şube Başkanlığı yapan Çöllü siyaset rüzgarına da kapıldı ve CHP'den milletvekili oldu. Şu anda tutkunu olduğu denizciliği sürdüren Çöllü, 6 mağazası ve 50'ye yakın bayisi ile sektörde hizmet veriyor A ntalya'da 8 dönem Deniz Ticaret Odası başkanlığı yaparak bir ilke imza atan Hüsnü Çöllü bir anda kendini siyasetin içinde buldu. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı davet ettikleri meclis toplantısı Çöllü'nün siyasi hayata girmesinde dönüm noktası oldu. Siyasette yer almasında en büyük pay ise "Hadi Hüsnü sen yaparsın" diyen DTO eski meclis başkanı Hüseyin Seğmen'e ait. Her şeyini denize yatıran ve sevdası olan denizciliği üretime dönüştürerek geçim kaynağı haline getiren Hüsnü Çöllü Antalya ve ilçelerinde 6 mağazası ve 50'ye yakın bayisi ile denizcilik sektörüne hizmet veriyor. Bu haftaki Antalya'da İŞ'te HAYAT sayfamıza konuk ettiğimiz Hüsnü Çöllü'yü gelin biraz daha yakından tanıyalım. Antalya'da İŞ'te HAYAT'ta Antalya'ya değer katan kişilerin yaşam öyküsünü aktarıyoruz okurlarımıza. Okuyucularımız sizi tanımak ister. Kimdir Hüsnü Çöllü? 22 Ağustos 1960'da Burdur'da dünyaya geldim. Ailem DENİZ BENİM TUTKUM İnşaat mühendisliğinde okuyorsunuz tüm hayatınız ise denize adanmış... Çocukluğumdan beri denize tutkundum. Yazları obalara taşınırdık. Sabah gözümüzü açtığımızda denizdeyiz. Deniz sevdam öyle başladı. Üniversite yıllarında pekişti. İTÜ'nün Maçka kampüsü boğaz manzaralıdır. Gemi hareketlerine bakardım. Bazı çocukların araba sevdası vardır benim sevdam gemiydi. Üniversite bittikten sonra ne yaptınız peki? Askere gittim.Sonra Antalya'da eniştem ile ticari hayatımı sürdürdüm. Eniştemin babamla bir iş ortaklığı vardı. Yedek parça ticareti dediğimiz su motoru ilaç motoru satıyorlardı. Bu işler içimdeki enerjiyi kesmiyordu. 1954 yılında Antalya'ya göç etmiş. Fakat ağustos çok sıcak olduğu için annem doğuma Burdur'a gitmiş. Bir ablam var. Huzurlu ve mutlu bir aileydik. Şarampol Caddesi'nde oturuyorduk. Bugünkü pozitif ve hümanist yapımda mutlu bir çocukluğun büyük etkisi var. İlkokulu Gazi Mustafa Kemal, ortaokulu Faruk Tugay, liseyi ise Antalya'nın simgesi olan Antalya Lisesi'nde okudum. Sonrasında 1977 yılında İTÜ İnşaat Fakültesini kazandım. Neydi sizi mühendisliğe yönelten? Babam, motor yenileme konusunda aldığı eğitimi üretime yansıtan bir sanayiciydi. Onun yanında bir sanayici gibi yetiştim. Bu nedenle de mühendis olmak istiyordum. İTÜ öğrenci hareketlerinin en yoğun olduğu üniversitelerden biriydi. Siz bu gençlik hareketinin neresindeydiniz? Çok zor yıllardı. Hem öğrenciler hem de Türkiye için. Karışıklık had safhadaydı. 1 yıl okulumuz kapatılmıştı. İTÜ'nün belli bir siyasi görüşü var. Olayların içerisinde aktif eylem koyucu gibi olmasamda o görüşü benimseyen bir kişi olarak yer aldım. Siyasi görüşümüzü halkımıza anlatmaya çaba sarfettik. Karanlık günlerimizi aşmaya çalıştık. DENİZİ KORUMAZSAK TURİZM BİTER HAYIRSEVER BABA Daha iyisini mi yapmak istiyordunuz? Daha iyi şeylerden kastım. Daha çok para kazanmak değil. Daha çok katkım olsundu. Böyle büyüdük. Ben burada ekmeğimi kazandım buraya hizmet vermem gerekiyor diyordu babam. Çok zengin değildi ama yıllarca biriktirdiği para ile okul yapmayı hayal ediyordu. Hüseyin Avni Çöllü İlköğretim Okulu'nu yaptırdı. Ben de okulun müteahhitliğini yaptım. O zaman 30 derslik olarak planladık. Babamın imkanları kısıtlı 20 derslik yapabilecek. Var arsası ama ona da ben inşaat yapacağım. Biz inşaatı bitirdik. Dönemin Valisi, "Avni bey bu okul küçük kaldı. Dokuma çok büyüdü. Bir kat daha derslik yapsak" dedi. Benim yapacağım inşaat vardı 14 dairelik. Babam aile meclisini toplayarak bunu satalım okula yatıralım mı dedi. Bizde 'feda olsun para nasılsa kazanılır' dedik ve okula yatırdık. İmkanı olan herkese tavsiye ediyorum. Büyük bir onur. Orada binlerce öğrenci okudu. Okulu yaptınız ondan sonrasında inşaata devam ettiniz mi? Yok. Deniz sevdam öne çıktı. Yedek parça ticaretimizde, enişteme 'sektör değişiyor' dedim. Manavgat'ta küçük tekneler yapılıyordu. Önce bu teknelerin motorunu sattık. Ardından bunların malzemesini satmaya başladık. Derken yedek parça satışını büyüttük. 1993 yılına kadar böyle gitti. Sonrasında ben jeneratör ve su motoruna devam edeyim diyerek ortaklığımızı bitirdik. Sektörde ne durumdaydınız peki? Tam anlamıyla deniz ticaretinin her detayına girdim. Deniz aracının hem kendisini hem yedek parçasını, tüm donanımını sürat teknesi, balıkçılık malzemeleri, dalış malzemeleri satıyorduk. Kaç şubeniz var? Antalya'da 1500 metrekarelik büyük bir mağazamız var. Kemer, Finike, Kaş, Alanya'da mağazamız var. Bir iki hafta içerisinde de Manavgat'ta bir şube açacağız. 50'ye yakın da bayimiz var. Sonra bir anda rotayı siyasete çeviriyorsunuz. Neydi sizi bu rüzgara yönelten? Siyasete girmek istiyorum, milletvekili olmak istiyorum gibi keskin bir düşüncem yoktu. Sevdam denizi denizciliği geliştirmekti. Bir meclis toplantımıza Deniz Baykal'ı davet ettik. Sağolsun kırmadı geldi. Deniz kentiyiz ama deniz Dönüm noktası olmuş sanırım sizde... ulaşımından yararlanamıyoruz. Evet. Güzel bir sunumum oldu. Dünya, Nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ve Antalya denizciliğini anlattım. DeAntalya bir ada kent değil iki kıniz bey çok beğenmiş. tayı birbirine bağlayan, yani deniz Siyasete giriş nasıl oldu? ulaşımını zorunlu kılan bir şehir deHüseyin Seğmen abim aday ol diye ısğil. Deniz ulaşımı zorunlu olmayınca rar ediyordu. "Yelken her zaman dolmaz tercih edilmiyor. Örneğin Antalya'dan Kemre'e yeni yapılan yolla karadan Hüsnü" diyordu. İki gün kala karar verdim. daha kolay ulaşırken denizi kullanmıMeslek odalarını ziyaret ettim. Hepsi desyor kimse. Ekonomi de bunu tekleriz dedi. dedirtmiyor. Güveniyor muydunuz kendinize? Hüsnü Çöllü’nün çocukluk ve gençlik yılları Oy potansiyelim vardı. Babamın mesleğini yapığı tüm köy ve kasabalarda soyadını tanırlardı. Deniz Bey'e ithafen niye milletvekili olmak istediğimi ve 6 aylık perforntalya'da güzel bir liman perfor lazım. Denizlerimizi kirletirsek, derin mansımın yer aldığı dosya hazırladım. Gemansı var. Yeni bir kruz limanının deniz deşarjlarını kontrol etmezsek. nel Merkez ana baba günü gibiydi. Ürktüm. yapılması lazım. Marina yatırımın Antalya'daki yatak sayısının yüzde 75'i Hüseyin Abiye dönüyorum dedim. Hayır degelişerek devam etmesi lazım. Yerli denizin kenarında turizmimizi kaydi. Dosyayı vermem mümkün değil. Genel yatçılarımızın bağlama yerlerinin geliş bederiz. Sadece denizcilerin değil tüm Başkan katına çıkamam. Buranın yangın mesi lazım. Denizi çok iyi korumamazı halkımızın denizi koruması gerekiyor. merdiveni vardır dedim. Oradan çıkarak özel kaleme dosyayı bıraktım. Sonra 4 Haziran’da ikinci sırada yer aldığımı öğrendim. Hüsnü Çöllü, A Pelin Gel Ağa ntalya’da İŞ’te HAYAT’ta n ve Vahide Y anık’ın konuğu oldu ROTAYI SİYASETE ÇEVİRDİ Deniz ulaşımı zorunlu değil A DENİZCİLİK YAPILMASIN ANLAYIŞI Deniz Ticaret Odası'na girişiniz nasıl oldu? 1989 yılında Polat Kurt'un daveti ile geldim. O dönem armatördü. Çok gencim dedim. 29 yaşındaydım. Oda üyeside 40 idi. Şu an 1300'lerde. Oda üyeleri de benim müşterilerim. Peki dedim. Polat beyin başkanlığındaki yönetimde yönetim kurulu üyesi oldum. İki dönem birlikte görev aldık. 1993 yılındaki seçimlerde Ahmet Erol, Erdal Atılgan ve rahmetli olan Selçuk Sarı dört yakın arkadaştık. Nasıl yapalım derken seninle yola çıkalım dediler. 2007 yılına kadar şubenin başkanı oldum. 8 dönem boyunca. Başkanlığınız döneminizde denizcilik adına ne yaptınız? Üye sayımızı 700'lere çıkardık. Önemli bir limanımız var. Günübirlik teknelerimizi marinalarımız var su sporu istasyonlarımız var. Bunların sorunlarına çözüm aradık. Üyenin sorununu çözmeye odaklandık. Yerel anlamda çabalar sarfettik. Teknecilerin bağlama sorunları, marinalarla ilgili sorunları Ankara ve İstanbul'a taşımaya başladık. İstanbul'a bağlıydık. Sonra o ekip arkadaşlarımızın gücü ve diğer şubelerinde desteği ile İstanbul'da daha güçlü bir yapılanmaya imza attık. İstanbul DTO bünyesinde deniz turizmi çalışma grubunun kurulmasına vesile olduk. Odada marinacılık, su üstü ve su altı sporları yatçılık meslek komitesi kurduk. Bu Türkiye'de bu konulara daha ciddi bakılmasını sağladı. Deniz turizmi çalışma kurulunu oluşturduk. Kurucu başkanı bendim. Teknenin motor beygir gücüne göre alınan motorlu taşıt vergisi vardı. Yani en pahalı kara aracından üç beş kat daha fazla vergi veriyor denizci. Sanki ülke denizcilikte büyümesin diye bir duruş sergilenmiş. 2001 yılında da TOBB'da Deniz Tcaret Odaları konsey üyesi olarak seçildim. iKi YASA ÇIKARDIM Vekillik döneminde ne yaptınız? Huzurlu musunuz? Tüm örgütlerin sevgisini hala yaşıyorum. Demek ki güzel şeyler yapmışım. Çok şey yaptım. İki yasaya imza attım. Biri denizde can ve mal güvenliği ve deniz cezalarının düşürülmesi ile ilgili yasaydı. En küçük deniz cezası 5 milyardı. Balıkçı teknesinin seyir feneri denizde yanmadığında bu parayı ödeyecek. Denizcilik yapma demek bu... Tabii. Gazipaşa'ya gittim balıkçı 10 milyar ceza yemiş. ‘Evimdeki eşyalar 1 milyar etmez evime ekmeği zor götürüyorum' dedi. Yasa değişmeliydi. Binali Bey'e teklifi siz verin dedim sen ver dedi. Ben muhalefetim yasamı geçirmezsiniz dedim. Aklıma şimdiki Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Kemal bey geldi. 'Kemal abi böyle yasa çıkarıyorum' dedim. O da imzasını attı. Benim yasayı AKP'de vermiş oldu. Mecliste yasa çıkarmak zor. Yasa 168. sırada. Yasa ya çıkacak ya da bir hafta sonra meclis kapanıyor. Ben nasıl kulis yapıyorum. Kamer Genç kıyameti koparıyor. Kamer abi yasa geçmeyecek dedim Hüsnü ben çıkayım yoksa kavga ederim dedi. Onur Öymen'in Kıbrıs yasası konuşuluyor. Onur abi Hüsnü sana feda olsun dedi. Konuşmadı. Yasayı soktuk. Verdiğim önerge ile geçmişe yönelik cezalar da silindi. İkinci yasada yabancı bayrağa kaçışı önleme ve motorlu taşıt vergisiyle ilgiliydi. Vergilendirme motor yerine tekne boyuna göre yapıldı. Hüsnü Çöllü ailesi ile Peki biraz da özel yaşantınıza gelirsek iş dışında ne yapar Hüsnü Çöllü?Eşinizle çocuklarınızla ilişkileriniz nasıldır? Üç kızım var. Büyük kızım endüstri mühendisi birlikte çalışıyoruz. Ortanca kızım sanatçı, besteci kendisi. Küçük kızım 4 yaşında. Eşim Süheyla Çöllü de sanatçı Antalya Devlet Tiyatrosu'nda tiyatrocu. Sanatı çok seviyorum ama böyle bir becerim yok. Sanatın her biriminin insanı huzura kavuşturduğunu düşünüyorum. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear