26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 4 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA HABER mzalar adaylara teslim edilecek K İMO Başkanı Cem Oğuz, "Stadyum istiyorum" kampanyasında toplanan 10 bini aşkın imzayı milletvekili adaylarına vereceklerini söyledi SÜLEYMAN YAPICI GÖRECE GİRAY ERCENK [email protected] “KARS’TAKİ UCUBE(!)” ÜSTÜNE... Göçmen evleri restorasyonda A NTALYA (Cumhuriyet)Muratpaşa Belediyesi, Değirmenönü’ndeki göçmen evlerini restore ederek, kente kazandırmayı sürdürüyor. Ulusal ve uluslararası platformda takdir kazanan Değirmenönü Projesi kapsamında asırlık Göçmen Evleri’ni restore edip hizmete açan Muratpaşa Belediyesi, aynı bölgede bulunan bir evi daha bu amaçla istimlak etti. S 5 yapı restore edildi İstimlak edilen konut, restore edilerek yurttaşların hizmetine sunulacak. Bölgedeki çalışmaları inceleyen Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, asırlık, yıkılmaya yüz tutmuş tescilli Göçmen Evleri’nin mülkiyet sorununu çözdükten sonra Koruma Kurulu’nca onaylanan restorasyon projelerini uyguladıklarını söyledi. Evcilmen, “Restorasyonda tarihi dokuyu korurken, aktif kullanımını da sağlıyoruz” dedi. Değirmenönü bölgesinde 4 tescilli 1 tescilsiz yapının restore edildiğini anımsatan Evcilmen, restorasyon çalışmalarında kullanılacak taşları hazırlayan taş ustaları ile de görüştü. Evcilmen, taş ustalarının birer sanat eseri yarattıklarını söyledi. tadyum sorunu nederiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın Antalya'ya yakışmayacak bir tesiste kutlandığını söyleyen İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cem Oğuz, bürokratların Antalyalıları cezalandırdığını ifade etti. Atatürk Stadyumu’nun artık kullanılamaz olduğunu belirten Oğuz, “Bu Ant a l ya'nın değil, Türkiye'nin ayıbıdır. Antalyalılar ve Antalyaspor taraftarı bu sene cezalandırılmıştır” dedi. Kampanyanın başında 10 bin imza toplamayı hedeflediklerini belirten Oğuz, hedefin çok üstünde imza toplandığını sözlerine ekledi. Oğuz, imza kampanyasında toplanan imzaları gerekli bakanlıklara, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne ve milletvekili adaylarına ileteceklerini belirtti. Oğuz, “Bizler üzerimize düşen görevleri yerine getirdik. Antalya'nın büyük bir sorunu olan stadyum konusunu kimse görmezlikten gelemez. Gereken yerlere imzalar gönderilecek ve cevap beklenecektir. Bir an önce bu stat sorunu çözülmelidir” diye konuştu. ÇGD medyada sendika tabusuna dikkat çekti ağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Akdeniz Şubesi Yönetim Kurulu 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde medyada sendika tabusunun yıkılması gerektiğine dikkat çekti. Özgür ve bağımsız yayıncılığın temel güvencelerinden birisi olan sendikal örgütlenmelerdeki eksikliğe vurgu yapılan açıklamada, medyada sendika tabusunun yıkılması gerektiğine işaret edildi. Açıklamada, medya çalışanlarının editoryal bağımsızlığını sağlamanın aracı olan sendikal güvencelerine kavuşmalarının, basın ve ifade özgürlüğünün kullanabilmesi açısından zorunlu olduğu belirtildi. Ç NTALYA (Cumhuriyet)Büyükşehir Belediyesi'nin Haşim İşcan ile Kaleiçi Yat Limanı Koruma Amaçlı İmar Planı ve Kentsel Tasarım Projeleri, Tarihi Kentler Birliği (TKB) 2010 Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması'nda ödüle layık görüldü. Yarışmaya 30 belediye, 51 proje ve uygulaması ile katıldı. A Tarihi Kentler Birliği’nden Antalya’ya iki ödül geldi Haşim İşcan Mahallesi'nin 16 yıl önce sit ilan edilmesine rağmen koruma planına kavuşamayınca kent merkezinden koptuğuna dikkat çeken Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, “Proje, mahallenin tarihi ve kültürel değerlerini koruyan, geçmişle gelecek arasında bir denge kurmayı hedefleyen bir yol haritasıdır” diyerek, Yat Limanı Koruma Amaçlı İmar Planı hakkında da bilgi verdi. anuni’nin ünlü veziri Makbul İbrahim Paşa (Muhteşem Yüzyıl dizisindeki Pargalı. 1536’da öldürüldükten sonra Maktul İbrahim Paşa olarak anılacaktır) Budin’in fethinden dönerken getirdiği antik çağın iki ünlü tanrısının; Apollon ve Athena’nın heykellerini sarayının kapısına yerleştirmişti... Devrin uleması, Hazreti İbrahim putları(heykelleri) kırmışken, Osmanlı veziriazamı olan adaşının heykel dikmesini hoş karşılamamış, “Bir Halili evvel gelip, azmanı kılmıştı şikest/ Sen Halilim şimdi geldin, halkı kıldın putperest” diyerek eleştirmişti... Beş yüzyıl önce, evinin önüne heykel diken bir veziriazamımız vardı; beş yüzyıl sonra yönettiği ülkenin uzak ucunda, halkın seçtiği belediye meclisi üyelerinin dikilmesinde beis görmediği, adı “İnsanlık Anıtı” olan heykeli yıktıran bir başbakanımız var... Heykeltıraş Mehmet Aksoy, “çok sağlamdır, yıkamazlar” deyip dolaşadursun, heykelin önce başı koparıldı... Baş, vincin ucunda sallanırken, yıkımı gerçekA leştiren işçilerin “Allahuekber” sesleri duyuluyordu... Evine gönderilen bombalı paketin patlaması sonucu katledilen Bahriye Üçok ilahiyatçıydı... “Emevi ve Abbasi Tarihi” üzerine yazdığı kitapta halifelerin saraylarını süsleyen bırakın kadın erkek heykelleriniVenüs heykellerinin bulunduğunu yazar... Üçok, Maide Suresi’nin 90. ayetine gönderme yapar; “Ey müminler içki, kumar ve ibadet için yapılan timsaller(put ve benzeri tapım araçları) şeytan işidir, bundan kaçınınız...” Ayet çok açık, heykel ya da tasvir, ibadet aracı olarak yasak; sanat olarak değil... İnsanoğlunun bir dönemindeki ibadet aracı olan put’a tapıcılık bugün çok gerilerde ve gülünç artık... “Kars Ucubesi(!)”nin yıktırılma nedeni de zaten bu değil... Tasavvuf’ta, “zamanın çocuğu olmak” anlamına gelen bir kavram vardır; “ibni vakt olmak...” Bu, ne “zamane çocuğu olmak”, ne de “zamana uymak” demek değildir... Bu deyim, “zamanın getirdiklerini anlamak” ve “zaman neyi gerektiriyorsa o olmak” demektir... Amerika’da varlıklarını bugün de sürdüren “püritenler”, ilk Hıristiyanların yaşam biçimlerini esas alır; öylece üretir ve yaşarlar... Buzdolabı, çamaşır makinesi kullanmazlar, tarlalarını sabanla sürer, ürünlerini pazara at arabalarıyla taşırlar... Bu öğretinin İslamiyet’teki karşıtı, son yıllarda ilk Müslümanların özellikle giyim kuşamını taklit etmeyi esas alan “selefilik öğretisi”dir... Alet edevatın, giyim kuşamın zamanın dışında kalması, buzdağının su üstündeki parçasıdır ve de çok da önemli değildir; yeter ki akıl uykuda olmasın, yeter ki akıl zamanı yaşasın... Goya der ki; “Akıl uykuya dalarsa, ortalığı cinler basar...” Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear