Catalog

2 NİSAN 2011 CUMARTESİ SAYFA HABER 3 A Akkaya: İşsizlik artıyor Hizmetiyle ön planda olan Türk turizmi, çalışanların sertifikalandırılması ile kalitesini daha da artıracak Yaşadıkça ÖZLEM ÇETİNKAYA info@gelidonya.com NTALYA (Cumhuriyet)CHP Antalya Milletvekili aday adayı Op. Dr. Abdulaziz Akkaya, ülke sorunlarının başında yoksulluk ve işsizlik geldiğini belirterek, “AKP’nin uyguladığı politikalarla yoksulluk giderek derinleşiyor, işsizlik ise her geçen artıyor” dedi. Türkiye’deki yoksulluk ve işsizliğin ulaştığı boyutlar konusunda çarpıcı rakamlar veren Akkaya, “Resmi rakamlara göre 2001 yılında yüzde 8,4 olan işsizlik, bugün yüzde 11’e ulaştı. Nüfusumuzun yüzde 61’i, yani 42 milyon 700 bin kişi, iki günde bir yemeğine et tavuk ya da balık katamıyor. Yüzde 42’si, yani, 29 milyon 800 bin kişi çatısı sızdıran duvarları nemli çürümüş çerçeveli evlerde oturuyor. Türkiye’de en zengin ile en yoksul 14 milyon kişinin geliri arasındaki fark eşdeğer gelir ölçütüne göre 8,5 kat “ diye konuştu. Türkiye’de her dört kişiden birisinin yoksul olduğunu söyleyen Akkaya, “Dünyanın en bereketli topraklarının olduğu Akdeniz bölgesi de hızla yoksullaşıyor. Akdeniz bölgesinde son bir yılda yoksul sayısı 429 bin kişi artarak, 1 milyon 860 bin kişiye çıktı” dedi. Akkaya, AKP’nin rakamları ve ekonomik verileri makyajlayarak ve sanal ekonomi rakamlarla yarattığı bu korkunç tabloyu artık saklayamadığını da dile getirdi. Kalitemiz taçlanıyor PELİN GEL AĞAN vrupa Birliği'nin "VOCTest Merkezleri Hibe Programı" adı altındaki proje çağrısına katılarak proje sunan ve projesi kabul edilen Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Türkiye'de bir ilki gerçekleştirecek. Turizm sektöründe çalışanların kalitesinin derecelendirilerek sertifikalandırılmasını kapsayan bu proje ile sektörde hem çalışan hem de eğitim kalitesi artacak. AKTOB'un Muratpaşa Otelcilik Turizm Lisesi, Otel Temizlik Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği (OTED) ile Hamburg Türk Alman İşadamları Derneği'nin (ATU) işbirliğinde oluşturacağı proje ile sektörde kat hizmetleri, mutfak, ön büro ve servis departmanlarında çalışanlar sertifikalandırılacak. A YENİSİ ÇIKMIŞ… HAYDİ ACELE EDİN!!!! “mış gibi” ye ne kadar çok rağbet var. Mobilyacılarda gerçek, masif ahşap ürün bulmak ne kadar zorlaştı. Şaşalı, parlak, altındaki malzemeyi kapatmak için iyi makyajlanmış ürünlerden bolca… Binbir mağazanın içinden bir tanesinde belki aradığınız gerçeklikte bir ürün bulmak mümkün. Tam da bu dertten muzdaripken oğluma okuduğum hikaye çok keyifli geldi. Benim anlatmak isteyip de, bir türlü dilimin dönmediklerini ne güzel anlatmış yazar. Hikaye bir adada geçiyor. Bir tamirci var, ada halkının her şeyini tamir eden, bakını yapan, dolayısı ile ömrünü uzatan… Ada halkı bir reklam bombardımanı altında olsa da, tamircinin manevi baskısı dolayısı ile bir türlü eşyalarını yenileyemiyor. Adada mobilya satanlar çok mutsuz. Ekonominin iflas edeceği yolunda söylenip duruyorlar. Tamirci her mobilyaya bir yaşam hikayesi yazarak, çocukların da bu eşyalardan vazgeçebilmelerini zorlaştırıyor, hatta imkansızlaştırıyor. Bir gün, ada halkı mağaza sahiplerinin de yönlendirmesi ile, zorla tamirciyi bir tatile gönderiyorlar. 15 gün rahat edecekler, diledikleri gibi salon eşyalarını, mobilyalarını yenileyebilecekler… Tamirci tatile, ada halkı doğru mobilya mağazalarına…. Her şeye bakıyorlar, her şeyi inceliyorlar. Fiyatlar hiç de ucuz değil. Satıcı mobilyaların ne kadar kullanışlı olduğundan bahsediyor, kurt bile girmeyeceğini söylüyor. E nasıl girsin, ağaç değil ki… “Kutrun bile yemeye tenezzül etmediği bir masaya neden bu kadar para verelim ki?” diye sorduklarında da cevap hazır: “Modern dünyanın getirdiği yeniliklere uyum sağlamak lazım. Modern dünya sürekli değişimi öngörür.” Çocuklar isyanda… Neyse, en sonunda ada halkı tatmin olmuyor ve kendi gerçek, güzel, yaşanmışlığı olan eşyalarında vazgeçemiyor. Eşyalarının değerini anlıyor. Ellerinde parayı da kendileri de tamircinin gittiği tatil beldesinde harcamaya karar veriyorlar. (Bu arda tamirci orada tatil yapmak yerine, gittiği pansiyonun çatısını onarıyor.) Sadece eşyalarda mı? Her şeyde tüketim hızla değiştirme üzerine kurulu… Herkes tüketim canavarı halinde… Seramiklerin, muslukların bile sezonları var. Her sezon bir musluk modası değişiyor. Buna kodlanmış insan oğlu, istedikçe istiyor yenisini… Garip bir hırs… Cep telefonlarının yeni modeli çıktığında insanlar birbirini ezercesine kuyruklarda… Tükettikçe mutlu oluyor… Doymak bilmeyen bir canavar yaratılmış durumda… Kendin kendini durdurmazsan, mış gibi olanın peşinden gidersen sadece maddi unsurlar değil, manevi değerler de –mış gibi olmaya mahkum… Sonra kızlar mutsuz, erkekler mutsuz… İlk başta hoş gelen “aman biri gider, diğeri gelir duygusu”, belli bir yaştan sonra kendini geri dönülemez bir yalnızlığa bırakıyor. Sonrası şiddet, intihar ve daha bir çok üçüncü sayfa haberi… Kadına şiddet diye ayağa kalkıyor millet… Elbette ki, tasvip edilecek onaylanacak bir şey değil, ama verilen kavga eksik… Kadına şiddetin ötesinde, insanlığa, insanın doğasına uygulanan şiddetin önüne geçilmedikçe daha çooookkk toplanırız Galatasaray Lisesi’nin önünde… Hızla değil, damağınızda tadını çıkara çıkara tüketebildiğimiz günlere…. Lezzetle kalın… 2 yıl sürecek proje Konu ile ilgili basın toplantısı düzenleyen AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır, projenin sektör açısından önemli olduğunu söyledi. Proje sayesinde sektörde çalışanların kalitesinin artacağını ve çeşitli standartlar getirileceğini açıklayan Çorabatır, "AKTOB olarak Türkiye'de ilk defa böyle bir projeyi hayata geçireceğiz. 2 yıl sürecek proje kapsamında öncelikle kat hizmetleri, mutfak, ön büro ve servis departmanlarından seçilecek 75 kişi sınava girerek onlara sertifika verilecek" dedi. Sistemin iki yılda oturmasının amaçlandığını açıklayan Çorabatır, "Proje ile örneğin Türkiye'deki tüm garsonların standartları belli olacak. Sınavdaki başarısına göre kişilere farklı dereceler verilecek" dedi. Sistem oturduktan sonra yurtdışında olduğu gibi sertifika almanın zorunlu olacağını açıklayan Çorabatır, "AB’ye giriş sürecinde, otellerde çalışan arkadaşlarımızın önümüzdeki iki sene içinde sınava girip, belge sahibi olması gerekecek. Belgeye sahip olan dünyadaki tüm ülkelerde bu sertifika ile işe girebilecek. Sertifikası olmayanlar da işletmelerde çalıştırılmayacak" dedi. lacağının herşeyiyle yazılı olduğunu söyledi. Çorabatır, sınava alandaki herkesin girebileceğini söyledi. Çorabatır, AKTOB olarak sektördeki 23 adet mesleğe ait Ulusal Meslek Standartları Olma adını taşıyan kitap bastırarak bu kitapları 125 tane otelcilik ve turizm meslek lisesine gönderdiklerini söyledi. Çalışanların taban fiyatı çıkacak Proje Koordinatörü Abdullah Durmuş da, "Amacımız iki yıl sonra buraya AKTOB sınav merkezi kurmaktır. Sınavda kişiler başarılarına göre 2 ila 8 arasında derecelendirilecekler. Böylece sektörde çalışanların taban fiyatı da belirlenecek" dedi. Durmuş ayrıca 2 yıl süre ile sertifika alan kişilerin sosyal primlerinin devlet tarafından karışlanacağını da sözlerine ekledi. Herkes sınava girebilir Proje kapsamında 212 bin 912 Avro hibe verileceğini açıklayan Çorabatır, bu hibenin 24 ay içerisinde nerelerde kullanı Satıcı'dan üreticiye ilaç uyarısı vrupa Birliği’nin yönetmeliği çerçevesinde AB’ye ihraç edilen taze biber, kabak, domates ve armut için yüzde 10 sıklıkla analiz zorunluluğu uygulamasının devam ettiğini açıklayan Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, “Ancak, 1 Nisan 2011 tarihinden itibaren ülkemiz menşeli biber, kabak ve domates ürünleri AB’ye giriş noktalarında Methomyl ve Oxamyl aktif maddelerinin yanı sıra 9 aktif madde bakımından da analize tabi tutulacak” dedi. Sektör için kritik döneme girildiğine dikkat çeken Satıcı, ihracatta sıkıntı yaşanmaması için üreticilerin daha dikkatli olmaları, üretimde ruhsatsız ilaçları kullanmamaları ve zirai ilaçların bekleme sürelerine dikkat etmelerinin büyük önem taşıdığını vurguladı. A 200 polisle ‘Matruşka’ operasyonu ntalya polisi tarafından düzenlenen ''Matruşka'' isimli operasyonda örgütlü insan ticareti ve fuhuş yaptırdıkları öne sürülen 14 kişi ile fuhuş yaptıkları belirlenen çoğunluğu yabancı 35 kadın yakalandı. Yaklaşık 200 polisin katıldığı ''Matruşka'' isimli operasyon sonucunda gözaltına alınan 2 kadının, bebekleriyle Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilmesi dikkat çekti. Operasyon kapsamında Antalya kent merkezinde otelleri bulunan bir işadamının da gözaltına alındığı bildirildi. İşadamının örgüte fuhuş yaptırmak için yer temininde bulunduğu için gözaltına alındığı öne sürüldü. Yabancı uyruklu kadınlar, işlemlerinin bitmesinin ardından sınır dışı edilecek. Oyuncak içinde kokain A A ntalya'da, otel odasında oyuncak bebeğin içine gizlenmiş 500 gram kokain ele geçirildi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Narkotik Büro Amirliği ekipleri, İstanbul'dan Antalya'ya kokain getirildiği bilgisini alınca kent merkezindeki 4 yıldızlı otele operasyon düzenledi. Otel odasında oyuncak bebeğin içine saklanmış 500 gram kokain bulundu. Kokaini Antalya'daki eğlence merkezlerinde satacağı iddia edilen T.D, A.A. ve İ.A. gözaltına alındı. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen zanlılar tutuklandı. C MY B C MY B