23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 12 MART 2011 CUMARTESİ GÜNCEL Eğitim Gönüllüsü MUZAFFER GÜRBOĞA G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN muzaffergurboga@hotmail.com Vekillik hayali başka bahara kalanlar H amuda görev yapanlar arasında milletvekilliği adaylığı düşünenler istifalarını verdi. İstifa eden kamu görevlilerinin adaylık için kapısını çalacağı partiler beklendiği gibi AKP, CHP ve MHP oldu. İstifa eden isimlere baktığımızda bazı sürprizlerle karşılaştık. 2007’de adaylık için görevinden ayrılan Tarım İl Müdürü Beddullah Elçin, istifası beklenenler arasındaydı. Elçin beklentilere boşa çıkardı. Görevinde kaldı. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer’in görevinden ayrılıp aday olacağına neredeyse kesin gözü ile bakılıyordu. Tuncer de sürprize imza attı. Antalya’daki diplomalı meslek odası başkanları arasında istifa eden tek isim Tabibler Odası Başkanı Dr. Arif Bulut oldu. Geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mersin programı için uçağı Gazipaşa Havaalanı’na indiğinde karşılayanlar arasında Kredi ve Yurtlar Kurumu Antalya Bölge Müdürü Ahmet Sütçü de bulunuyordu. Bu görüntü, kulislerde ko HAYATIN MÜFREDATI K S nuşulan, “Sütçü aday olacak” haberlerini doğrular gibiydi. Sonuçta öyle de oldu. Ahmet Sütçü ile önceki dönem AKP Antalya Milletvekili Burhan Kılıç, çocukluk arkadaşı. Sütçü’nün bu göreve gelmesinde Burhan Kılıç’ın payı bulunuyor. Bu dönemde ikisi de aday olursa arkadaşlığın yerini rekabet alacak gibi görünüyor. Bu arada Ahmet Sütçü’nün eşinin AKP il kadrolarında uzun süredir yöneticik yaptığını da unutmamak gerekiyor. Vekillik hayali başka bahara kalan seçilmişler var. Bunların başında da Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen ile İl Genel Meclisi Başkanı Av. Cavit Arı, CHP Muratpaşa Meclis Üyesi Av. Figen Çalışkuşu geliyor. S Bu isimler; CHP Genel Merkezi’nin, “Seçilmişler görevlerinin başında olsunlar” anlamındaki tavsiyesine uyup aday olmadılar. Bunlar arasında İl Genel Meclisi Başkanı Av. Cavit Arı, listeye girebilecek güçte isimler arasındaydı. Özellikle kırsalda hayli destekçisi vardı. Fakat yukarıdan gelen talep herşeyi değiştirdi. Önümüzdeki nisan ayında yapılacak seçimde Av. Cavit Arı’nın yeniden İl Genel Meclisi Bşkanı olması söz konusu. Arı, mecliste CHP ile MHP arasındaki koalisyonu sağlayan isimlerden biri. Bu yüzden görevinde kalmasının yararlı olduğu söylenebilir. Belediye başkanlarına ve meclisi üyeleY rine , “Yerinizde kalın” diyen sadece CHP değildi. İktidar partisi AKP’den de benzeri istek, talep geldi. AKP Muratpaşa Meclis Üyesi Gaye Doğanoğlu’nun buna uymayıp istifa ettiği, sonra geri çektiği söyleniyor. Hal böyleyse Gaye Doğanoğlu, yeni katıldığı AKP’de ilk kırık notu almış olabilir. Baştan beri görevinin başında kalacağını söyleyen Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in, bir gün telefonlarını kaA patması, “Adaylık için istifa etti” diye yorumlandı. Kentte günün konusu haline geldi. Fakat sonradan istifanın söz konusu olmadığı anlaşıldı. Bu dönem milletvekilliği düşüncesi olmadığını sık sık dile getiren Böcek hakkında bu söylentilerin neden çıktığı anlaşılamadı. Durak düzenlemesi plaka değerlerini artırdı ntalya Şoförler ve Otomobilciler Odası, Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) ile birlikte kent merkezindeki taksi duraklarını düzenleme çalışması yapıyor. Başta Büyükşehir olmak üzere merkezdeki ilçe belediyelerinin de katkı yaptığı bu çalışma sonunda 284 olan taksi durağının sayısı 200’e indirildi. Çok sayıda durak birleştirildi. Artık sonuna gelinen çalışma sonunda durakların yeri imar planına işlenecek. Taksi duraklarının çağrı zili koyabileceği sorumluluk alanları da saptandı. Yapılan düzenlemenin bir amacı da 3 bin 744 taksinin bir durağa bağlanması. Bu anlamda hayli ilerleme kaydedildiği görülüyor. Durak düzenlemelerinin katkısı hemen görülmüş. 20 bin lira civarında olan taksi plakaları 40 45 bin liraya yükselmiş. Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan, bu miktarı yeterli görmüyor. Plakaların değerinin en az 100 bin lira olması gerektiğini söylüyor. Plakaların, Başkan Alkan’ın gönlünden geçen bu değere ulaşmamasının önündeki en büyük engel, Antalya’da çok fazla taksi olması. Antalya nüfus açısından Türkiye’nin ilk 5 ili arasında değil ama taksi sayısı bakımından üçüncü durumda. Nüfusa oranla taksi sayısı fazla olunca pasta da bundan etkileniyor. Bütün bunlara rağmen taksicilerin önü açık görünüyor. Yapılan düzenlemeler onların yararına olmuş. A tobüslerle Antalya kent merkezine getirilen turistlere yasak savma anlamında kenti tanıma, gezme zamanı veriliyor. Rehberlerin turistlere kent içinde gezmek için tanıdığı süre birkaç saat ile sınırlı. Bu kısa süre içinde turistlerin ilk yaptığı iş, Cumhuriyet Meydanı’ndaki seyir terasından Kaleiçi’ni ve Yat Limanı’na izlemek oluyor. Burada rehberden gördükleri manzara hakkında bilgi alıp, bol bol fotoğraf çekiyorlar. O Turistlerin gördüğü manzara Seyir terasına gelen turistler için genel manzara hayli ilgi çekici olmalı. Her ne kaç dar arasında “çürük diş” gibi bazı çirkin beton apartmanlar olsa da Kaleiçi manzarası etkileyicidir. Yat Limanı ise ilk kez görenleri deyim yerinde ise çarpar. Fakat bir süre sonra turistlerin gözüne bazı çirkinlikler de çarpıyor. Seyir terasının hemen altından gelen kötü kokular (özellikle yağışların ardından) onları yakına bakmaya mecbur ediyor. Orada, bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan, çatıları plastiklerle örtülü eski yapıları görüyorlar. Bu yapıların çatıları ve arka bahçeleri çöplük görüntüsü veriyor. Geçtiğimiz günlerde bölgede çıkan yangının, aşağıdaki çöplerin arasına atılan, söndürülmemiş sigara izmaritinden çıktığı tahmin ediliyor. Bölgede yeni yangınların çıkmaması, herşeyden önce turistlere böylesine kötü manzaralar izlettirilmemesi için yetkilililerin birşeyler yapması gerekiyor. Yeni turizm sezonu başlamadan soruna çözüm bulunmalı. iç kimsenin hayatı sıradan değildir.Herkesin hayatı bir roman olmayı hak eder. Şöyle ya da böyle yaşa gibi öneriler de gerçekçi değildir. Çünkü nasıl yaşayacağımızı biz seçeriz. Kimsenin yaşamı da tümüyle iyi ya da kötü değildir. Hayat her zaman kolay çözümler sunmaz. Hayat demek zaten sorun demek, stres demek. Ancak iyi eğitimle hayatlarımıza kalite getirebilir, sorunlarla baş etmede zorlanmaları azaltabiliriz. Asıl eğitimi hayatın içinde alırız. Hayatın kendisi okuldur. Hayatı okumak, yaşamak ve öğrenmek lazım. Sayfa sayfa hayat. Hayatı öğrenme yolculuğu, deneyler zinciri şeklinde görmeli. Okuldaki dersler zamanla unutulur; ancak hayat dersleri kolay unutulmuyor. Unutma biraz da ihtiyaçla ilgili sanıyorum. Demek ki okuldaki dersleri ihtiyaca dayandırdığınızda bellekte kalıcı olabilir. Ne yazık ki hayat derslerinin çoğu boş geçer. Iskaladığımız, görmek istemediğimiz her hayat dersi içinse bedel öderiz. Hepimiz hayatı içgüdülerimizle, sezilerimizle düşe kalka öğreniriz. Hayattan istediğimiz kimi soruların yanıtlarını ancak yıllara yaymakla öğrenebiliriz. Oysa okullarda soruların yanıtları hemen verilmek zorundadır. Üstelik derslerde bir sorunun belki bir yanıtı vardır; ama hayatta soruların çoğu kez birden çok yanıtı vardır. Hayat dersleri zengin müfredat içerir. Hayat sınar bizi. Okullarda öğretmenlerin bir bölümünün müfredat takıntısı vardır. Müfredatın dışına çıkmaktan öcü gibi korkarlar. Soru sormaya güdülenmiş öğrenciye öğretmenin yanıtı hazırdır:”Müfredatın dışına çıkmayalım.” Hayatın öğretmesi bir öğretmen didaktikliği biçiminde olmaz.Hayat öğretirken “Dur bak,sana şimdi öğretiyorum” demez.Öğrettiklerini anlamak bize düşer.Okullar ,hayat denen devasa öğrenme ortamının ancak hazırlık sınıfları olabilir.Eğitim kurumlarımızın insan kaynaklarımızı hayata nasıl hazırladığı ortadadır.Hayata kapalı okullarımız.Okul bittikten sonra kendimizi sudan çıkmış balık gibi hissetmemizin nedeni bu.Hayatı kitaplar üzerinden öğretmeye çalışıyoruz.Keşke Hayat Bilgisi dersleri liselere taşınabilseydi. “İnsanların bilmeleri yetmez,gözleriyle de görmeleri gerekir” der Michel Foucault.Karşılaştığımız her insan,her olay bizim öğretmenlerimizdir.Tek bir öğretmenin öğrencisi olmayın sakın.Öğretmenlerimiz ne kadar çoksa o kadar iyi.Öğrenmek isteyene hayat hayır demez.Gülleri koklamaya da zamanınız olsun.Bu da bir hayat dersidir çünkü. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear