Catalog

22 ŞUBAT 2011 SALI SAYFA HABER 3 Doktorlar eylemde AKP'nin 'Sağlıkta Dönüşüm' projesine tepkiler devam ediyor. Dün yaklaşık 500 sağlık çalışanının katılımıyla gerçekleştirilen eyleme Tabip Odası da destek verdi FARUK KESKİN Ya! İşte Böyle! CELAL HAFİFBİLEK [email protected] A İMO 22’nci yılını kutladı NTALYA (Cumhuriyet)İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi 22. kuruluş yıldönümünü kutladı. Gecede meslekte 25, 40 ve 50. yılını dolduran üyelere plakette verildi. İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, “Kamu yararı ve toplumsal çıkarların dışlandığı, denetimsizlik için hukukun üstünlüğünün hiçe sayıldığı, hemen hemen her alanda belli kesimlerin çıkarları için düzenlemelerin yapıldığı bir süreçteyiz” dedi. Meslek odalarının toplumsal muhalefette kapladıkları alanın, eleştirel bakabilme yönlerinin Türkiye'nin geleceği için hayati önem taşıdığını anlatan Oğuz, şunları söyledi: “Tüm olumsuzluklara rağmen modern Türkiye'nin mühendisleri olarak güzel bir gelecek inşa etme konusundaki inancımızı hiç kaybetmedik. İnşaat Mühendisleri Odası, gelenekten geleceğe yürüyüşün bir simgesidir. Kuruluş yıldönümü etkinliklerine bu nedenle büyük önem veriyoruz.” A KP Hükümeti'nin 'Sağlıkta Dönüşüm' adı altında uygulamaya koyduğu projeye yurt genelinde olduğu gibi Antalya'da da tepkiler devam ediyor. 31 Ocak ve 10 Şubat’ta kampus alanında eylem düzenleyen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve diğer sağlık çalışanları dünkü eylemlerinde Aydın Kanza Parkı'ndan Yavuz Özcan Parkı'na yürüyerek seslerini duyurmaya çalıştı. Antalya Tabip Odası'nın da destek verdiği eyleme yaklaşık 500 kişi katıldı. Düdük ve ıslık çalıp, slogan atarak Aydın Kanza Parkı'na kadar yürüyen eylemciler zaman zaman da son günlerin popüler Karadeniz şarkısı 'Hayde gidelum hayde'yi hep bir ağızdan söyledi. Sağlık hiçe sayılıyor Aydın Kanza Parkı'nda konuşan Tabip Odası Başkanı Arif Bulut, 'Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın hayata geçmeye başlamasıyla taşeron işçilerinin asgari ücrete, yardımcı sağlık personelinin de yoksulluk sınırına mahkum edildiğini belirtti. Bulut, “Pratisyen hekimlerimizin bir kısmı aile hekimi yapıldı. Aile hekimi ol mayanlar toplum sağlığı merkezlerinde üçte bir maaşa ve her gün değişik bir yerde görev yapmaya mahkum edildiler. Devlet hastanelerindeki hekimlere; 'Ne kadar çok muayene ve ameliyat yaparsanız o kadar çok para kazanacaksınız' denildi. Üniversitelerdeki hocalarımıza da 'İyi hekim yetiştirmeyi, araştırma yapmayı bırakın çok hasta bakın, çok ameliyat yapın, para kazanın' dediler. Kısacası sağlık çalışanlarını aşağılayarak, sizin sağlığınızı hiçe sayarak bizim para kazanma amacımıza dönüştürdüler” diye konuştu. Tıp Fakülteleri Öğretim Üyeleri Girişimi Antalya Kolu adına açıklama yapan Prof. Sema Akman ise başlangıçta halka şirin görünen Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nin maskesinin düşmeye, şeker kaplı zehrin ortaya çıkmaya başladığını belirterek şunları söyledi: “Amaç, üniversite hastanelerinin önce Sağlık Bakanlığı'na daha sonra zaman içinde diğer kamu hastaneleriyle birlikte özel sektöre devredilmesidir. Sağlık para ile satın alınabilecek bir hizmet haline getirilmeye çalışılıyor.” Kaçak rehbere geçit yok PELİN GEL AĞAN İneğini kurtarmak isterken can verdi ntalya'nın Manavgat ilçesinde elektrik akımına kapılan ineğini kurtarmak isteyen kadın, yüksek gerilime kapılarak öldü. Hocalar Köyü’nde yaşayan Hatice Eseroğlu (47), otlattığı ineğini eve götürürken inek, yol kenarındaki kopmuş elektrik teline basarak akıma kapıldı. Elektrik çarpan hayvanı kurtarmak isteyen kadın da yüksek gerilime maruz kalarak olay yerinde hayatını kaybederken inek ise telef oldu. R A ehberler, Dünya Rehberler Günü'nde yine yasa istemlerini dile getirdiler. En büyük sıkıntılarının kaçak rehber ve denetim eksikliği olduğunu kaydeden Antalya Rehberler Odası (ARO) Başkanı Hasan Uysal, yasa ile denetim yetkilerinin daha da artacağını vurguladı. Kaçak rehberin ülke imajını zedelediğine dikkat çeken Uysal, “Bazı acentalar maliyet nedeniyle kaçak rehber çalıştırıyor. Bu yıl yasa çıksa da çıkmasa da valiliğin desteği ile denetimlerimizi sıklaştıracağız” dedi. Cumhuriyet Meydanı'na çelenk koyma töreni ile başlayan Dünya Rehberler Günü kutlamaları yurttaşlara ve turistlere lokma dağıtılması ile devam etti. Meslek Birlik Yasası'nın çıkması için gün saydıklarını belirten Uysal, yasanın Bakanlar Kurulu'nda imzalandığını söyledi. Validen denetim desteği Yasanın rehberlerin bir çok sorununu çözmede önemli bir adım olacağını söy leyen Uysal, “Yasa en büyük sorunumuz olan kaçak rehberi denetleme yetkimizi artırıyor. Şu anda da denetleme yetkimiz var ama başka kurumlarla birlikte bunun yapılması gerekiyor” dedi. İmaj zedeleniyor Hükümetin otelcilerin talep ettiği yasaya soğuk bakmasına rağmen rehberler için durumun aynı olmadığını söyleyen Uysal, “Yasa Bakanlar Kurulu'nda imzalandı” dedi. Antalya’da 2 bin kadar rehber olduğunu bir o kadar da kaçak rehber bulunduğunu belirten Uysal, “Kaçak rehberler turistlere karşı ülkemizin imajını zedeliyor. Ama her acenta buna bu açıdan bakmıyor. Sadece bugünü düşünüyor ve maliyetlerini düşürmek için kaçak rehbere yöneliyor” diye konuştu. A NTALYA (Cumhuriyet)EXPO’nun BATEM arazisinde yapılmasına yüzde 100 gözüyle bakılıyor. Sırada altyapı çalışmaları, ilgili bakanlığın belirlenmesi ve mevzuatın hazırlanması var. EXPO’nun yapılacağı yerin tespiti için Antalya’ya gelen Uluslararası Bahçe Bitkileri’nden (AIPH) üç kişilik heyetin yap EXPO hareketliliği tığı incelemenin ardından kentte organizasyona yönelik hareketlilik de arttı. AIPH Başkanı Doeke C. Faber, BATEM’in en uygun alan olduğunu belirterek, bir rapor hazırlayacaklarını söyledi. ve Köyişleri Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı arasında bir karar vereceğini söyledi. Taslak mevzuat hazır Bakanlık tespit edildikten sonra mevzuat çalışması yapılacağını anlatan Vali Ahmet Altıparmak, çalışmanın taslak olarak hazır olduğunu bildirdi. Taslağın ilgili bakanlıkla birlikte revize edileceğini kaydeden Altıparmak, ''Mevzuatla ilgili Bakanlar Kurulu kararı çıkacak. Ondan sonra hızla ihaleler devam edecek” diye konuştu. azetemizde Faruk Keskin’in “Hayalet Fabrikalar” başlıklı ilginç bir yazı dizisi vardı, eminim okumuşsunuzdur. Keskin, Antalya’da kurulan, sonra kapatılan fabrikaları anlatıyor. Hepsinin de kuruluş ve kapatılış nedenleri nerdeyse aynı: Aynı yanlış politika, aynı bilgisizlik, aynı ileriyi görememe yeteneksizliği, aynı… kısaca aynı cehalet!.. Abarttığımı sanacaksınız, ama gerçek öyle değil. Fabrikaların kuruluşunda kuşkusuz politik çıkar başrolü oynamaktaysa da, hani fazla haksızlık yapmayalım, ekonomik nedenler de görünüşte ön plâna çıkmıştır. Yazı dizisinden, o ekonomik nedenlerin yarınının hiç dikkate alınmadığını, hatta sağlam bir fizibilite etüdüne bile gerek duyulmadığını anlıyoruz. Kurulan fabrikalarda yer seçiminin yanlışlığına, pazara, ham maddeye ve emeğe yakınlığının hesaplanmamasına kötü yönetimlerin de eklenmesiyle sonuç hüsran olmuş ve “hayalet fabrikalar,” ortaya çıkmıştır. Giden milli sermayeye, yetimin, öksüzün hakkına yazık olmuştur. Ne çare ki sorumlular hakkında bir işlem dahi yapılmamıştır. Aklıma yanlış kuruluş olarak Cumhuriyet tarihinin hep örnek olarak gösterilen ham demiri, Sivas’ın Divriği’nden gelen Karabük demir çelik fabrikaları geliyor. Demiri mi yoksa kömürü mü taşımak daha kolaydır, diye ekonomi öğrencilerine hep sorulur. Keskin’in yazısından öğrendiğimize göre, Dokuma fabrikası kurulurken Antalya’nın nüfusu 2025 bindir, turizm akla bile gelmemektedir. Antalya’da pamuk vardır, o halde kentte bir dokuma fabrikası elzemdir. İyi de dokuma fabrikası pamuk mu işleyecektir? Önce bir iplik fabrikası gerekmez mi? Akla gelmez. İplik başka fabrikalardan getirtilebilinir, denilir herhalde.Anlaşılan o zaman bu fabrika işini planlayanlar daha kömür ve demir hikâyesini duymamışlardır. İşgücü de hiç düşünülmemiş. Fabrika kurulmuş işçi yok, bir tek Antalyalı gelmiyor. Narenciye işleri var. Burdur’dan, Korkuteli’nden işçi getirilmiş, ama işçiler nerede yatacaklar? 1500 işçi çoluğuyla, çocuğuyla en az beş bin kişiyi bulur. İşte yanlış şehirleşmenin ilk adımları böylece atılır, kent gecekondulaşmaya başlar. Derken turizm kendini gösterir. Bu kez de tarım yok olur. Elimizde bir semtin adı olarak “Narenciye,” kalır. Oysaki Antalya’yı ayakta tutacak tarımdır. Yarın herhangi bir nedenle turizm kazara uğrarsa nereye sarılacağımızı birileri düşünmeli, kentin gelişimine çakılacak çiviler de o yönde olmalıdır. Demem odur ki, Keskin’in yazı dizisi ilgi ve dikkatle okunursa epey ders çıkacağa benzer. İçimden Antalya “sen büyüksün,” demek geliyor. Bu sözümü de yöneticilere ithaf ediyorum. G ANTALYA, SEN BÜYÜKSÜN! Bakanlık belirlenecek Antalya Valisi Ahmet Altıparmak da “Yer konusu yüzde 100 netleşti diyebiliriz'' dedi. EXPO'dan sorumlu olacak bakanlığın da belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Vali Altıparmak, Başbakanlığın, Tarım Korkutan yangın A Minikler öğretmen bekliyor tüm ilköğretim okullarında anasınıfı mecburiyeti getirilmesine karşın beldelerine atama yapılmadığını söyledi. Dinar Milli Eğitim Müdürü Hasan Tahtaoğlu da Çiçektepe’nin yanı sıra, beldeye bağlı Kadılar, Kınık ve Çağlayan ilköğretim okullarında da öğretmen eksikliği nedeniyle anasınıflarının açılamadığını anlattı. Tahtaoğlu, “Açığın giderilmesi için çalışıyoruz ama okul öncesi sözleşmeli öğretmen bulamıyoruz. Okul öncesi lisans ve önlisans mezunu veya orta öğretimden çocuk gelişimi mezunu olup herhangi bir lisans ve önlisans bitirenler başvurularını yapabilir” dedi. A FYONKARAHİSAR (Cumhuriyet)Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesine bağlı Çiçektepe beldesinde, öğretmen ataması yapılmadığı için anasınıfı da açılamıyor. Anasınıfına kayıt yaptıran 22 çocuğun ailesi, atamanın bir an önce yapılmasını bekliyor. Mahalle Muhtarı Yusuf Akkoç, ZAYİ: Nüfus Cüzdanımı ve Sürücü Belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. RAMAZAN AKIL C MY B C MY B ntalya'da bir apartmanın üçüncü katında çıkan yangın, itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Kepez'de Emek Mahallesi Altın Apartmanı'nın üçüncü katında, Atilla Aydın'a ait dairede yangın çıktı. Evde çocuğu ile birlikte bulunan Atilla Aydın'ın eşi Derya Altın, alevlerin kısa sürede büyümesinin ardından evden çıkarak itfaiye ekiplerine haber verdi. İtfaiye'nin ilk incelemesine göre yangın sobadan sıçrayan alev yüzünden çıktı.