Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 SAYFA 16 ŞUBAT 2011 ÇARŞAMBA SAĞLIK Risk faktörlerini ortadan kaldırın H Ailevi Akdeniz Ateşine dikkat ER ŞEYİ BAŞI SAĞLIK Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Tamer Bakalım, kalp ve damar hastalıklarını etkileyen pek çok risk faktörünün ortadan kaldırılabileceğini söyledi M Aniden yükselen vücut sıcaklığı, şiddetli karın ağrısı ve eklem ağrısı nöbetleri… Bu ataklar toplumda az bilinen Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığına işaret ediyor olabilir K Risk faktörleri K alp ve damar hastalıkları ile mücadelede ilk önemli adımın hastalığa neden olan risk faktörlerinden uygun olanlarını ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Op. Dr. Bakalım “Kişinin yaşının, cinsiyetinin, aile öyküsünün veya sigara içiyor olmasının, kalp ve damar hastalıklarına yakalanmasında etkisi vardır. Örneğin erkeklerde 45 yaş üstü, kadınlarda ise 55 yaşın üstü risk taşımaktadır. Öte yandan hastalık erkeklerde ve sigara içenlerde daha fazla görülmektedir” dedi ve risk faktörlerini şöyle sıraladı; * Yaş: Erkeklerde 45 yaşın üstü, kadınlarda 55 yaşın üstü veya erken menopoz * Cinsiyet: Erkeklerde daha sık görülmektedir. * Aile öyküsü * Tütün kullanmak * Hipertansiyon * İyi kolesterolün 40 mg/dl'den düşük olması * Total kolesterolün 200 mg/dl'den fazla olması (kötü kolesterol olan LDLkolesterolün 130 mg/dl'den fazla olması). * Hareketsizlik: Haftada en az 3 gün ve günde en az 30 dakika egzersize zaman ayırmalısınız. * Şeker hastalığı * Kilo: Kriter, vücut kitle indeksi ve bel çevresidir. Vücut kitle indeksinin 25’in üzerinde olması veya bel çevresinin erkeklerde 94 cm, kadınlarda ise 80 cm’nin üzerinde olması, yalnızca kalp damar hastalığını değil, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve tansiyon yüksekliği riskini de arttırmaktadır. * Stres: Uzun zaman strese maruz kalma, hastalığın gelişmesini kolaylaştırmaktadır. * Beslenme: Kolestrolden fakir beslenme uygun olup, fast food türü yiyeceklerden uzak durulmalıdır. alp ve damar hastalıklarının risk faktörleri devreye girdiğinde ortaya çıkarak hızla ilerlediğini belirten Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Tamer Bakalım “Son yıllarda kalp ve damar hastalıklarının tanı ve tedavi yöntemlerindeki gelişmelere rağmen bu hastalıkların görülme sıklığı da artmaktadır. Kadın erkek genç yaşlı demeden toplumun her kesiminden in sanın yaşam kalitesini bozan bu hastalıklar için aslında ilk çözüm risk faktörlerini ortadan kaldırıp, hastalığın oluşumunu önlemektir” dedi. Bakalım, her organ gibi kalbin de beslenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kalbin kendisini besleyen koroner damarlarda bir hastalık olduğu takdirde kalbin verimli çalışması mümkün olmayacaktır ve bu durum kişinin hayatını tehdit edecek boyutlarda ilerlemektedir” diye konuştu. emorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastoenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Serdar Akça, tekrarlayan ateş ve karın, akciğer, kalp zarı yangıları, eklem ağrı veya şişmeleri ve deri lezyonlarının Ailesel Akdeniz Ateşi hastalığına işaret edebildiğini söyledi. Doç. Dr. Akça “Hastalığa bu ismin verilmesinin sebebi, hastalığın daha sık olarak Yahudiler, Ermeniler, Türkler ve Araplar gibi Akdeniz ve Orta Doğu kökenli halklarda görülmesi ve kalıtsal geçiş göstermesidir. Ailesel Akdeniz Ateşi ülkemizde yalnızca Akdeniz bölgesine özgü bir hastalık değildir, aksine Orta Anadolu ve Karadeniz bölgelerimizde daha sık görülmektedir” dedi. Doç. Akça, “Ateş ve karın ağrısı genel olarak 1 ila 4 gün sürer. Ataklar bir ile birkaç hafta arasında tekrarlar. Stres, aşırı yorgunluk, soğuk, uzun süre açlık, mensturasyon ve yağdan zengin diyet atakları tetikleyebilmektedir. Tipik atakların yanı sıra, göğüs ağrıları, eklem ağrıları, cilt döküntüleri de ateşe eşlik edebilir” diye konuştu. Uygun yaşam tarzı Bu faktörler henüz kalp hastalığına yakalanmamış kişilerde ciddi problemlerin görülme olasılığını artırırken, kalp damar hastalarında tablonun daha da ağırlaşmasına neden olabilir. Buna karşılık uygun yaşam tarzı değişikliği ile risk faktörleriyle mücadele hastalığın ortaya çıkışını önler, hastalık gelişenlerde ise ilerleme hızının yavaşlatır hatta durdurabilir. Kalp sağlığının korunması için düzenli muayeneden geçmek, gerekli tetkikleri yaptırmak ve doktorunuzun tavsiyelerine uymak çok önemlidir. C MY B C MY B N Toplum bilinçli olmalı Doç. Akça sözlerine şöyle devam etti: “Gereken durumlarda genetik analizle hastalığın tanısı konulabilir. Tanı konulamaz ve gerekli tedavi verilmez ise özellikle böbreklere zarar veren bir madde birikimine neden olur. Bu madde böbrekler dışında, karaciğer, dalak, kalp, böbrek üstü bezler, tiroid, akciğer ve testisleri de tutabilir. İlaç tedavisi ile hastalık kontrol altına alınmaktadır. Kulaktan dolma bilgilerle hareket etmemeli. Tedavi ve takip için doktor bağlantısıkesilmemeli.” M Bu testler kadınların hayatını kurtarıyor emorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Eylem Şeker Arı, kadınların düzenli yaptırmaları gereken testlerin yaşamsal önem taşıdığını söyledi. Rahim ağzı kanserinin henüz kanser aşamasına ulaşılmadan, tarama testleri sayesinde tespit edilebildiğine dikkat çeken Arı, “Menopoz kontrollerini yılda bir yaptıran kadın da bu kontroller sırasında yapılan ultrasonografide rahim iç tabakası kalınlığının ölçülmesi ile erken tanı imkânı yakalar. Kilolu olmak, diyabet ve hipertansiyon hastası olmak, hiç doğum yapmamış olmak rahim kanseri riskini artırdığından özellikle kişiler kontrolleri aksatmamalıdır” dedi. 50 yaşına kadar iki yılda bir, 50 yaşından sonra yılda bir mamografi çektirilmeli. 45 yaşından sonra açlık şekeri ve kolesterol, trigliserid değerleri 23 yılda bir bakılmalıdır. Tiroid hormonlarına bakılmalı. Menopoz döneminde de TSH hormonuna beş yılda bir bakılmalı. Anormal vajinal akıntı ve kanama, dış genital bölgede iyileşmeyen yara, alt karın bölgesinde ağrı, alt karın bölgesinde ele gelen kitle, idrar ya da dışkılama alışkanlıklarındaki değişiklik varsa bunlar önemsenmeli.” § Testleri önemseyin Arı, hayat kurtaran diğer testleri şöyle sıraladı: “40 yaşından sonra mamografiye başlanmalı. ÇENGEL BULMACA SUDOKU Bulmacada her satır, her sütun ve 3x3’lük her kutuya 1’den 9’a kadar rakamlar yerleştirilecektir. Her satır, her sütun ve 3x3’lük her kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar sayılar bir kez kullanılacaktır. ÇÖZÜMLER