26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 8 ARALIK 2011 PERŞEMBE GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Ulaşımda kaos sürüyor A ntalya’da yeni toplu ulaşım sistemine geçilmesinin üzerinden aylar geçti. Başlangıcının ardından çok kez değişiklikler yapılan sistem şu anda bir şekilde işliyor. Minibüsçülerle, otobüsçülerin birleşip birleşmeme tartışmasını, ulaşım kartı ile ilgili sıkıntıları bir yana bırakırsak sanki sistemden fazla yakınan yok gibi görünüyor. Sokaktaki yurttaş genel olarak sessiz. Acaba bu sessizlik hayra alamet midir? İşte bu noktada biraz durup düşünmek gerekiyor. Emekli bir yurttaşın bize yana yakıla anlattıkları, sistemin şu andaki görüntüsü gibi. Ermenek Mahallesi’ndeki bir sitede oturan Gül Yılmazsoy adlı yurttaş, telefonla bize ulaştı. Sık sık öksüren okurumuz, çektiği sıkıntıları yetkililerin duyması için bizim aracılık etmemizi rica etti. Dün, yollarda saatlerce minibüs beklerken nasıl hastalandığını anlattı. Sözlerine, “Çok mecbur kalmadıkça kent merkezine inmiyorum. Çünkü ulaşımdaki sıkıntıya dayanamıyorum” diye başladıktan sonra sözlerine şöyle devam etti: “Ermenek, gibi çok geniş bir alana yayılan mahallede toplu ulaşım çilesi yaşanıyor. Koskoca mahalleye çalışan iki minibüs hattı var. Bunlardan biri, Güzeloba’ya, diğeri ise Meydan’a çalışıyor. Önceleri yarım saat ya da 45 dakikada araçlar gelip gidiyordu. Mahalleli, seferlerin daha sık yapılması için belediyeye başvurdu. Biz olumlu sonuç beklerken seferler arasındaki süre 1 saate çıktı. Zaman zamanda 1.5 saatte minibüs geliyor. Minibüsçüler yolcu az diye bastırıp sefer sayısını azalttırmışlar. Sabahları Ermenek İlkokulu önünde işe gitmek isteyenler birbirini eziyor. İçler acısı manzaralar yaşanıyor. Gün içinde mahalleye dönüşlerde de aynı çile devam ediyor. Minibüslerde 50 – 60 kişi yolculuk etmek durumunda. Bırakın kazayı, sürücü fren yapsa insanlar birbirlerinin üstüne yığılıyor. Duraklarda beklerken hepimiz hasta oluyoruz. Bunun çaresi yok mu? Bu çileyi daha ne kadar çekeceğiz?” İşte Ermenekli emekli Antalyalı’nın söyledikleri. Ermenek, Antalya’nın eski mahallelerinden biri . İçinde gecekonduların yanı sıra çok sayıda siteyi de barındırıyor. Bu büyük mahallenin toplu ulaşım sıkıntısı aylardır çözülememişse yeni sisteme olumlu not vermek mümkün değil. Sadece bu mahallede değil, diğer hatlarda da benzeri serzenişler, şikayetler gırla gidiyor. Yeni sistemin en büyük yararı tramvaya oldu. 20 Ağustos öncesi, özellikle gün içinde neredeyse bomboş giden tramvaylar şimdi tıklım tıklım. Pik saatler denilen iş başlangıç ve dönüşlerinde ise tramvaylarda nefes almak bile zorlaşıyor. Yurttaşlar adeta birbirleri ile yapışık seyahat etmek durumunda kalıyorlar. Yurttaşlar, solunum yolu rahatsızlıklarının sık yaşandığı kış mevsimine girildiğini anımsatarak, tramvay bu şekilde çalışırsa hastalık yayma aracı haline geleceğini söylüyorlar. Özellikle mesai saati başlangıç ve bitişlerindeki yoğunluğu azaltmak için daha fazla tramvay seferi konarak sıkışıklığın önlenmesini istiyorlar. Sokaktaki yurttaşın çektiği sıkıntıyı dile getirmek bizden, çözmek ise yetkililerden… Sürdürülebilir turizm amma nasıl? K li atıldı. Bahçelievler’de yaklaşık 20 yıl önce Halk Pazarı kuruldu. O dönemde Antalya kent merkezini tek belediye yönetiyordu. Dönemin Antalya Belediye Başkanı Hasan Subaşı, Doğu Garajı’ndaki Halk Pazarı’nın benzerini burada kurmak istedi. Ama pazar nedense işlev kazanmadı. Yapılan dükkanlara işletici bulunamadı. Sonraki süreçte buradaki işyerleri birer dernek lokali haline geldi. Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, Suba M Pazarların temizlik meselesi uratpaşa Belediyesi, kapalı semt pazarı yapımını sürdürüyor. Son olarak Bahçelievler Kapalı Pazarı’nın temeşı’nın yaptırdığı dükkanları, kapalı semt pazarı yapmak üzere yıktı. Süleyman Evcilmen, Bahçelievler Semt Pazarı’nın temel atma töreninde, sokak pazarlarının yerine modern, hijyenik alışveriş olanağı veren kapalı pazarlar yaptıklarını söyledi. Üstü kapalı pazarlar yapmak, belki düzen sağlıyor ama hijyen sağlayıp sağlamadığı tartışılır. Çünkü gerek kapalı gerekse sokak pazarlarında ciddi temizlik ve hijyen sorunu var. Daha pazar kurulurken ortalık sebze, meyve atıklarından geçilmiyor. Balıkçıların, peynircilerin olduğu bölümler bir başka sorun. Özellikle sokak pazarlarında üstü açık satılan peynirlerin ne kadar sağlıklı olduğu tartışma konusudur. Kapalı semt pazarları ile sokak pazarlarının kapanış saatlerinden sonraki durumu gerçekten içler acısı. Her yer çöp dağları ile dolup taşıyor. Kızılsaray Mahallesi’nde yaşayan bir mahalle sakini, Cuma Pazarı ile ilgili yakınmada bulundu. Yaşadıkları semtte pazar kurulmasından mutlu olduklarını, bunun için bir günlük sıkıntıya katlandıklarını belirten yurttaş, “Ama pazar kapanınca olanlar midemizi bulandırıyor. Pazarcılar artıklarını, biraz önce ekmek parası kazandıkları yere döküp gidiyorlar. Dökülen sebze ve meyvelerin süzüntü suları her yeri kaplıyor. Özellikle yaz aylarında dayanılmaz bir koku bırakıyor. Çöplerin alınması, sokakların temizlenmesi saatler sürüyor. Buna çözüm bulunmalı” dedi. Kızılsaraylı yurttaş, çözüm olarak, pazarcıların bulundukları yeri temiz tutma. temizleme zorunluluğu getirilmesini önerdi. Yapmayanların cezalandırılmasını, onlara pazarda yer verilmemesini istedi. Açık ya da kapalı pazarlardaki temizlik ve hijyen sorunu için bu öneriyi başta Muratpaşa olmak üzere belediyelerin dikkate alması gerektiğini düşünüyoruz. ültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı, sık sık turizmin çeşitlendirilmesi, kültür ve doğa turizminin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor. Bunun için Antalya’da sahile sıkışan turizmin içerilere yayılması için çalışacaklarını, proje üreteceklerini ifade ediyor. Buradaki amaç, örneğin Antalya sahillerindeki turisti birazda yayla denilen yüksek ilçelere ve Burdur ve Isparta’ya çekmek. Bunun için öncelikle ve özellikle doğanın korunması gerekiyor. Peki bunu yapabiliyor muyuz? Sayın Arıcı’nın bunlardan bahsettiği günlerde, gazetelerde, Konya’dan ruhsat alan bir firmanın Akseki’de taş ve mermer ocağı kuracağı haberleri vardı. Belek ve Boğazkent turizm merkezlerine kuş uçumu 10 – 15 kilometre uzaklıktaki dağlarda kurulmak istenen benzeri ocaklara karşı köylülerin eylemleri basında yer aldı. Akbaş Köyü’ndeki eyleme katılanlar arasında AKP’liler de vardı. AKP Serik İlçe Başkanı Ragıp Okudan’ın taş ocağı karşıtı ve yasal haklarını arayacaklarına dair açıklamalarını okuduk. Bir yanda “Sürdürülebilir Turizm” diyen Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı’nın söylemleri, diğer taraftan da dağların, ormanların, derelerin canına okuyan HES ve taş ocakları. Üstelik her gün yeni yeni ruhsatlar ortaya çıkıyor. Bu yüzden yarın doğa ve kültür turizmi yapılacak coğrafyanın tüm sakinleri tedirgin. Adeta diken üstündeler. “Sürdürülebilir Turizm Projesi” diyende, HES ve taş ocağı ruhsatları verende iktidar partisinin mensupları. Acaba kimin söylemleri samimi? Kime inanmamız gerekiyor? MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear