27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 Kalamar Koyu’nda tarımsal alanda kıyı yasası ihlal edilerek inşa edilen villalar hakkında Kalkan Belediyesi tarafından Kaş Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu Villa skandalına suç duyurusu SAYFA 29 EKİM 2011 CUMARTESİ HABER Susuzluk bitiyor D emre'ye 20 kilometre uzaklıkta ve Toros Dağları'nın yamacında yer alan 500 nüfuslu Belören Köyü’ndeki su boruları, 2006’da döşenirken kırıldı. O tarihten bu yana çalışma yapılmayan köy, yıllardır susuzluk. Antalya İl Özel İdaresi ve Köy Altyapısının Desteklenmesi Projesi (KÖYDES) kapsamındaki ihale ile Belören Köyü’ne su getirmek için yeniden çalışma başlatıldı. Yaşadıkça ÖZLEM ÇETİNKAYA info@gelidonya.com 148 bin TL KDV hariç 148 bin lira olarak yapılan ihaleye göre, Çağman Köyü ile Belören Köyü arasındaki yaklaşık 11 kilometrelik bölüme yeniden kanal kazılacak, 10.5 kilometre su borusu döşenecek. Çalışmaların yaklaşık 90 günde tamamlanacağı bildirilirken, Belören köylülerinin 2012 yılında suya kavuşacağı belirtildi. Demre Kaymakamı Yusuf İzzet Karaman, ''Belören köyü, Demre'nin içme suyu olmayan tek köyüydü. Bu eksikliği gideriyoruz'' dedi. YUSUF YAVUZ Isparta’ya tarih parkı YUNUS ÖZLER ISPARTA sparta Belediyesi tarafından yaptırılan Tarih ve Kültür Parkı çalışmaları devam ediyor. Eski mezbaha alanında yapımı devam eden Tarih ve Kültür Parkı'nda incelemelerde bulunan Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, çalışma I ların doğayla uyumlu olmasına dikkat ettiklerini söyledi. Çalışmaların, belediyenin teknik elemanları tarafından yürütüldüğünü kaydeden Günaydın, parkı kısa sürede tamamlamayı hedeflediklerini belirtti. Günaydın, ''Burası Isparta'nın Tarih ve Kültür Parkı oluyor ve şehre prestij katacak'' dedi. alkan Belediyesi'nce Kaş Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda, 2007’de Kalamar Koyu’ndaki villalara ruhsat veren belediye personeli ve dönemin Kalkan Belediye Başkanı Mustafa Şalvarlı'nın görevi kötüye kullandığı öne sürülerek cezalandırılmaları talep edildi. Uluslararası imar vurgununa dönüşen Kalkan'daki villa skandalına, ABD'li eski kongre üyeleriyle CFR olarak bilinen Dış İlişkiler Konseyi yöneticisi bazı akademisyen ve gazetecilerin de adının karıştığı ortaya çıkmıştı. Kalamar Koyu’ndaki inşaat ruhsatının yürürlükteki Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair yasa K ve yönetmeliklere aykırı olduğunun belirtildiği suç duyurusu dilekçesinde, “26 Nisan ile 26 Aralık 2007 tarihleri arasında Kalkan Belediyesi tarafından düzenlenen yapı ruhsatlarının anılan yasa ve yönetmeliklere açıkça aykırı olması sebebiyle yasal dayanaktan yoksun ve yok hükmündedir” denildi. Dilekçede görevin kötüye kullanıldığı öne sürülerek şüpheliler hakında kovuşturma yapılması talep edil di. Suç duyurusuna, Valilik, Kaymakamlık ve Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü'nün ilgili yazılarının yanı sıra Kalkan Belediyesi’nin ruhsatların iptal edildiğini belirten yazısı da eklendi. Villalara ruhsat veren ve 2008’de DP’den AKP’ye geçen Kalkan’ın eski Belediye Başkanı Mustafa Şalvarlı hakkında imar kaynaklı suç duyuruları var. Villa sahipleri arasında eski AKP Milletvekili Hasan Özyer de bulunuyor. nsanlar çoğu zaman yorgun, gergin, hasta… Kimi zaman neden yorgun olduklarını bile bilmiyorlar. Trafik yoruyor, çocuk yoruyor, ev işleri yoruyor, iş hayatı yoruyor, telefonlar yoruyor, vs… Somutlaştırmak istediğinde bir sürü neden ardı arkasına sıralanıveriyor. Oysaki bir şey var ki hem en fark edilmeyeni hem de en çok yoranı… Fark edilemiyor, çünkü hiç kimse kendisinde bu virüsün var olduğunu kabullenmiyor. Kimse kendisine yakıştıramıyor, hatta bir başkasında olduğunu fark ettiğinde ondan köşe bucak kaçıyor. “Samimiyetsiz samimiyet virüsü”… Durum artık o kadar feci boyutta ki, insanlar kendilerine bile samimi değiller… Bir sürü bastırılmış duygu ile bezenmiş halde yaşama ayak uydurmaya çalışıyorlar. Gözlerinin üzerine inen perdeler bir şekilde hafif de olsa aralandığında, insanlar sudan çıkmış balığa dönüyorlar. O yüzdendir ki, birçok terapide insanın kendi içine dönüşleri çok sancılı bir hal alıyor. Kötü niyet olduğundan değil, sadece farkında olmama hali… Öğretilenler, korkular, endişeler, ölümsüz olma arzusu, vazgeçilemeyen olma isteği… Neden vazgeçilmez olmak ister ki insan? Bu kadar kuvvetli bir arzu mudur ki bu zaman zaman insanlar vazgeçilmez olmak adına riyakârlık yapabiliyor, ikiyüzlü davranabiliyor, kendi içindeki duyguları bile yalanlayabiliyor? Bütün bunları yaparken kendisini kandırıyor olmaktan, asıl riyakârlığı kendisine yapıyor olmaktan dolayı hiç mi huzursuz hissetmiyor kendisini? Hissediyor olmalı… İşte, o adı konmamış, gölgelenmiş hisler insanı hasta ediyor… Vücut tepki veriyor… Bünye doğal olmayanı kaldırmıyor… Doğal olmayanı bir şekilde dışarı atmak istiyor. Somut bir zehirlenme ise dışarı atmak daha kolay, ama soyutlar içeride sıkışıp kalıyor. Ağrılar, depresyonlar, tansiyon hastalıkları ve daha niceleri aslında bünyenin kendi kendisini gerçek olmayandan arındırma çabalarından başka bir şey değil. Ne kadar çabalanırsa çabalansın, samimiyetsiz samimiyet sakil duruyor, kendisini hemen fark ettiriyor. Kendi adıma ben korkarım bana bu şekilde yaklaşanlardan… Uzak durmak isterim.. Kendine yalan söyleyenin bana ne kadar dürüst olabileceğinden endişe ederim… Eğer kendimde birisine karşı böyle bir duygu fark edersem yine uzaklaşıyorum ister istemez… Konuşamaz, paylaşamaz hale geliyorum… Mecburi bir gülümse yerleştiğinde yüzüme içimdeki Özlem’e hesap veremez hale geliyorum. Çok utanıyorum ondan… İçinizdeki SİZe samimi –ama gerçekten samimi olabilmeniz dileği ile… BU ARADA 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI HEPİMİZE KUTLU OLSUN!!! Sevgi ve dostlukla kalın İ BÜNYE KABUL ETMİYOR C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear