27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 Bozkırdaki bir alıç ağacıyla yaptığı söyleşileri, koca bir kitabı dolduran Prof. Hikmet Birand, ağaçların birleşip orman haline gelmesiyle bambaşka bir dünya kurulduğunu vurgular: “Hasılı ağaçlar büyüyüp orman tacını meydana getirir getirmez, tacın yepyeni bir iklim, bambaşka bir yaşayış koşulları gelişir. Artık birliğe katılacak olan bitkiler, bu yepyeni koşullara uyabilen, o koşullara alışık türlerdir.” Burada ormanın bir ağaç olmadığı, ağaçların oluşturduğu yepyeni bir dünya düzeni olduğu dile getiriliyor. Anadolu, tarihin derinliklerinden beri orman bakımından oldukça zengindi. Bu ormanlarda Ankara keçisinin atalarından, kaplanlara kadar her çeşit hayvan barınıyordu. Ankara çevresindeki ormanlar, Timur’un fillerini saklayacak ve besleyecek kadar genişti. Bu ülkenin ormanları yüzyıllarca Roma, Bizans, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı hamamlarının bacalarını ve halkın ocaklarını rahatlıkla tüttürdü. Yetmedi; donanmanın bütün ahşap kısımlarının malzemesini verdi. Bu kadar mı? Hayır! Bu ormanlardan elde edilen ağaçlar, Kıbrıs ve Mısır’ a gönderiliyor, ülkede işetilen maden ocaklarında tüketilen kütüğü sağlıyordu. Şu rastgele verilen örnekler bile, doğanın bize, insanoğluna ne denli cömert davrandığını açıkça gösteriyor. Yüzyıllarca tüketilen ağaçlarımızın, c alınması gereken ormanlarımızın bugünkü KO N UK önlemlerin dışında asıl şu gereksinimlerimizi nokta üzerinde karşılıyor olması, doğanın ZEKİ ARIKAN durmaktadır: “Halkımıza bir mucizesinden başka ilkin ormanın bir ağaç nedir acaba? tarlası olmadığını, orman Ormanlarımız bugün de toprağının da tarım yağma ve talan ediliyor. toprağı olmadığını, hatta Türkiye, Cumhuriyet’in ilk toprak olmadığını yıllarında 13 milyonluk bir anlatmalı..” Sanırım sorunun özü burada, nüfusu barındırıyordu. Bugünkü bu bilinçlenmede yatmaktadır. nüfusumuz 7080 milyonu buluyor. XVI. Yaz sıcaklarında orman yangınları artar, yüzyılın sonlarına doğru koca Akdeniz hızlanır. Cehennem narı gibi alevler, ak dünyasında ancak bu kadar insan camdan odamıza taşar. Boğulacak gibi yaşıyordu. Yani günümüz Türkiye’sine oluruz. Bu yangınların neleri alıp eşit bir sayı... Günümüzde bu kadar götürdüğünü bilmek için uzman olmaya kalabalık bir kitlenin beslenmesi, gerek yok. O cehennemin içine barınması ve gereksinimlerini düşmemek için TV’yi kapatmak sonucu karşılayabilmesi büyük sorun olsa gerek. değiştirmiyor. Koca bir ormanın beş altı İnsanoğlu kabına sığmıyor. Doğa tahrip yerinde aynı anda parlayan kıvılcım, koca ediliyor, sular sovuluyor, çaylar, dereler bir alanı kısa sürede küle dönüştürmeye kuruyor, ormanlar yok oluyor, denizler yetiyor. Sabotaj söylentileri, çoban kirleniyor, canlılar yaşayamaz hale ateşleri, sigara izmaritleri, soruşturmalar geliyor. Ama doğa yine de eliaçık sürüp gidiyor. Fakat sonuç hiç mi hiç davranıyor. Denizlerden, her gün tonlarca balık çıkarılabiliyor, avcılar hala avlayacak değişmiyor. Ertesi yıl benzer sahneler yinelenip duruyor. Kısır döngü devam yaban hayvanı bulabiliyor, içecek eder, bizim de içimiz yanar, geleceğimiz suyumuz eksik olmuyor, tükenme kararır. aşamasına gelmekle birlikte petrol ve Bu yangınlar yetmiyormuş gibi, maden yatakları verimlerini koruyor. ormanlar insan eliyle yok edilir. Korkunç Acaba doğanın bu bolluğu, zenginliği ne yapılaşma, ormanları siler süpürür. kadar devam edecek? Meskenler, gökdelenler dağların Orman konusundaki bilinçsizliğimiz doruklarına ulaşır,kentlerimizin, yıllardır devam ediyor. Prof. Birand kasabalarımızın etrafı Ortaçağı andıran ormanların korunması için bilinen, şatolarla sarılıp, sarmalanır. Maden arayanlar, bütün dağı, tepeyi, ormanı yok ederler. Geriye zehirli atıklar kalır. Bergama’nın, Çaldağı’nın, İliç’in geleceğini görmemek için kör olmak gerekir... Mehmet Başaran’ın, yıllar önce Ufuklar dergisinde yazdığı bir yazı ilgimi çekti. “Vatanı Cennet Eden” başlıklı bu yazısında Başaran; köşemizden çıkıp zeytin, incir, nar ağaçlarının arasına dalmamızı salık verir bize. Ağaçların arasında dudaklarımızdan kendiliğinden şu dizeler dökülecektir: “Kolu mor kanadı yeşil / Halinden şikâyetçi değil / Yeşil / yeşil /yeşil” Ağaçların gövdesinde sakızlanmış balta yaraları ilişir yazarın gözüne. Bu ağaçların arasında yükselen şu levha anlamlıdır: “Vatanı cennet eden toprağın ziyneti ağaçtır.” İşte bu yazıyı görünce, ağacın ve ormanlarımızın asıl alınyazısını anımsar: “ Vatanı cennet edene karşı bilenen baltalar, vücudumuza değmiş gibi olur, birden bire. Yüreğiniz buz kesilir. Haftalarca süren yangınları düşünürsünüz. Gezintinin tadı kaçar; kendi kaygılarınızın yerini toprağımızın büyük acısı alır.” Evet sevgili Başaran, yıllar önce çizdiğin tablo ne yazık ki hiç değişmedi. Yine kendi kaygılarımızın yerini, toprağımızın büyük acısı alıyor. 27 TEMMUZ 2010 SALI EGE’den SERDAR KIZIK I Baştarafı 1. Sayfa’da Orman... D İ D İ M B E L E D İ Y E S İ Ç O C U K K U L Ü B Ü Kent karıncaları iş başında!.. DİDİM (Cumhuriyet) İki yıl önce kurulan Didim Belediyesi Çocuk Kulübü bünyesinden doğan “Didim Kent Karıncaları”, adlarına yakışır biçimde çalışıyor. Eğitimci yazar Ali Gençli yönetiminde çalışan çocuk kulübü üyelerinin Atatürk'e yazdığı mektuplar, Didim Belediyesi tarafından kitaplaştırıldı. Belediye Başkanı Mümin Kamacı'nın da desteğini yanına alan kent karıncaları, ilçelerini daha yaşanır hale getirmek için de bir dizi etkinlik gerçekleştiriyor. Karıncalar, her insanın yaşadığı yere duyarlı olması gerektiği temasından hareketle, ilk çağrıyı gürültü kirliliğinin son bulması için “Şoför Amca, Gereksiz Yere Korna Çalma, Gürültü Kirliliği Yapma” uyarısıyla yaptılar. “Kitap kurdu olalım” etkinliğiyle, ayın en çok kitap okuyan üyesine ödül verdiler. “Tarihe Sahip Çıkalım” sloganıyla başta Apollon Tapınağı olmak üzere, Milet ve Priene’yi gezerek tarihe yolculuk yaptılar. “Yürürken çekirdek çitleme, Altınkum’u kirletme” etkinliğini gerçekleştirdiler. Sessiz yürüyüşte taşıdıkları pankartlarla kendileri gibi Didim Kent Karıncaları, eğitimci yazar Ali Gençli yönetiminde ilçenin daha yaşanılır hale gelmesi için çaba harcıyor. Başkan Kamacı da çalışmaların destekçilerinden. düşünemeyen bazı büyüklerin ilgisini çektiler. Kıyı Temizlik Günü’nde ve Dünya Çevre Günü’nde Altıkum’un temizliğine katkıda bulundular. 1 Eylül Barış Şenlikleri’ndeki barış yürüyüşünde Didimli çocukları temsil ettiler. “Didim kartpostalları” yarışması düzenleyerek çalışmalarından oluşturdukları sergiyi paylaştılar. “Didim’de ağaçlar da var” etkinliğiyle, işyerinin önündeki ağaçları koruyan, büyümesine özen gösteren esnafı “teşekkür etiketleriyle” onurlandırdılar. “El ele butik” adı altında kullanılmayan giysilerin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına aracılık eden Didim kent karıncaları, atölye çalışmalarında şiir ve öyküler okuyup yazıyorlar. “Çocukça” adlı bir dergi de yayınlayan karıncalar, belediyenin kendileri için düzenlediği Didim Çocukevi'nde yeni projeler üretmeye devam ediyor. Kanalizasyon yok, arıtma yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi arıtma tesisi için girişimde bulunmuştu ancak çevreciler, mandalina bahçesine tesis yapımına karşı çıkınca proje durdu. Yer arayışları sürüyor! Atıklar, eskisi gibi vidanjörle çekiliyor. Çevre ve orman il müdürlüğü yaz başında, 15 yıldır işleyen Özdere Çukuraltı Mahallesi’ndeki fosseptik döküm alanının kullanılmasını yasakladı. İZSU, yeni döküm alanı olarak Tekeli Mahallesi ve Gaziemir ilçesini tarif etti. Yolun uzamasıyla birlikte vidanjör ücretleri 250 liraya dek yükseldi. Bir eve aylık maliyet, yaklaşık 750 lira. Kim, nasıl ödeyecek? Sonuç olarak çevreye ve sokağa doğru bir açılım! Turizme yakışan manzara! Tatil yaparken çek çekebilirsen soluğu, hijyen, sinek ve sağlık sorunları da cabası. Bir de sık sık yaşanan elektrik kesintisiyle ilgili sıkıntılar. Klimalar çalışmıyor, tesislerin soğutma sistemleri duruyor, sıcak ve bozulan gıdalar... TEDAŞ yetkilileri kesintileri önlemek için “yenileme çalışması” yaptıklarını söylüyor! Söyle dur, yurttaş çile çeksin, ömrü beklemekle geçsin. ??? Ah bu sürdürülen alt yapı çalışmaları! İzmirKaraburun arasında yol yenileme, genişletme ve düzenleme çalışmaları kıştan bu yana, aralıklarla sürüyor. Haftanın belirli günlerinde birkaç iş makinası, birkaç ekip! Diğer mevsimler yetmedi, yazın göbeğinde Mordoğan yakınlarına mıcır döktü bu yetkililer. Zaten 45 tonluk tırlar, dar yolda, Karaburun sırtlarından İzmir'e toprak çekiyor. Yetkililerin ilgisi ve bilgisi dahilinde canım! Adrenalin düşkünlerine macera dolu bir yolculuk! Araçlar kayıyor, trafik kazaları sıradan haber sayılıyor. Anımsayacağınız gibi yollarımız bu mıcır kazalarıyla ünlüdür. Kaç can almıştır mıcır? Ucuz ya, dök yola, asfalt olsun. Bu arada giden canlara selam olsun! İktidarımız taşeronlara yaptırdığı yollarla övünüp duruyor. “Karayolları mı?” dediniz, mazide kaldı, onu geçiniz... ??? Son dönemlerde yok ama geçen ay üst üste tanık olduğumuz bir uygulamaya da yer verelim bu arada. Eski Foça'ya ilgi yüksek. Hafta sonu dönüş trafiği başlıyor. Yollarda yüzlerce araç. Burada da yer yer yol yapım ve onarım çalışmaları. Yetmedi! Eski Foça'dan Aliağa İzmir çıkışında trafik kontrolü. Yüzlerce araç sırada, tıkanmış. Vatandaş İzmir'e kaçta ulaşacak, belirsiz... Burnundan gelmiş, kimin umurunda! Yürütülen çalışmalar, alınan önlemler, en kısa zamanda sorunların çözüleceği haberleri... Tatil güzel şey kardeşim... cEGE İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Salı ve Cuma günleri yayınlanır. ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ TÜRK KALP VAKFI Tel: (212) 212 07 07 C M Y B C MY B ÇELENK VE ÖZEL GÜN BAĞIŞLARINIZ İÇİN KALBİNİZİ KORUYUN serdarkizik@cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear