Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 ŞUBAT 2009 CUMA 7 P A T İ K A Özellikle yurt dışına kaçırılan antik eserlerin kopyaları Muğla'daki müzede sergilenecek Muğla’da mulaj hazırlığı Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şener Oktik, 'Görevim sona ermeden bu müzeyi Muğla’nın kültürel sosyal yaşamına armağan edeceğim' diye konuştu. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla Üniversitesi bünyesinde “mulaj müzesi” kuruluyor. Müzede, öncelikle yurt dışına kaçırılmış olanlar olmak üzere, Türkiye’nin tüm antik dönem heykel ve rölyeflerinin kopyaları yer alacak. Kampus içinde adım başı karşılaşılan mermer heykelleriyle dikkat çeken Muğla Üniversitesi, şimdi de mulaj müzesine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. İki yıl içinde açılması planlanan müzeyle ilgili bilgi veren Rektör Prof. Dr. Şener Oktik, Türkiye’deki tüm antik heykel, rölyef ve fresklerin kopyalarını toplamaya başladıklarını söyledi. Oktik şu bilgileri verdi: “Mulajın sözlük anlamı, bir şeyin bal mumu, alçı gibi bir madde kullanılarak kalıbının çıkarılması işlemi. Yani herhangi bir yapıtın kopyası anlamına geliyor. Dünyada örnekleri olan mulaj müzesini Türkiye’de ilk biz kurmuş olacağız. Amacımız, yurt dışına kaçırılmış olanlarına öncelik vererek, Türkiye’deki tüm arkeolojik sanat eserlerinin kopyasını üniversitemizde sergilemek ve müzeyi Muğla’ya gelen turistlerin ziyaretine açmak.” Bodrum’dan kaçırılarak British Museum’da sergilenen Halikarnas Mozelesi’nin tıpkıyapımını da burada sergilemeyi düşündüklerini belirten Rektör Prof. Dr. Oktik, “Rektörlük görevim iki yıl sonra sona eriyor. Görevim sona ermeden bu müzeyi Muğla’nın kültürel sosyal yaşamına armağan edeceğim” dedi. Sanat ve Emek Dünyası (2) HALUK IŞIK Geçen hafta sanatla emek dünyasının ilişkisini tartışmaya başlamış ve sendikacılara yönelttiğimiz bir soruya dikkat çekmiştik; “Toplu sözleşmelerinizde, kültür ve sanata dair hangi maddeler var?” Sınıfın işkollarında örgütlenmesi, taleplerin dillendirilmesi, üretimden gelen gücün hissettirilmesi, gerektiğinde bir yaptırım olarak kullanılması için, kitlenin harekete geçirilmesi... Gerçekten ömür törpüsü bir işle uğraşan değerli sendikacılardan, konuyla ilgili net bir yanıt alamamıştık. Kültür ve sanata yönelik somut talepler dile getirip, toplu sözleşmelerde yer almasını sağlayan sendikalarımız varsa; bilmediğimiz için onlardan özür dileriz. Gönderecekleri yanıtlara yer vereceğiz ve bundan onur duyacağız. İşitir gibiyiz; “Aç karnına mehtap seyredilir mi? İnsanlar doğru dürüst para kazanıp, karınlarını doyurma telaşını yaşarken, kültür ve sanatla kim uğraşır? Boğazımıza kadar krize batmışken, demet demet işçi çıkarılırken, üstelik kodaman medya bunlara hiç değinmezken, senin uğraştığın işe bak!” diyenler vardır, olacaktır. Biz de zaten, işte tam bunlar adına, konuyu tartışmaya açıyoruz. “Sınıf” ve “sınıf bilinci” gibi kavramların üstünden silindirler geçtiği için, böylelikle çağdaş bir topluma dair düşler örselendiği, vahşice unutturulduğu için, elbette açmaya çalıştığımız tartışma, hayattaki karşılığını bulmakta güçlük çekecektir. O zaman da, yakıcı bir soru, dipten fırlayan plastik top gibi, suyun yüzüne çıkacaktır: “Sendikalar ne işe yarar?” Biz “sendika” deyince, emeğin hakkını aramak ve koparmakla birlikte, emekçi sınıfın düşünsel ve estetik olgunluğunu da gözeten ve “Daha yaşanır bir dünya mümkündür” şiarının bireysel ve toplumsal hayatlarda içselleştirilmesi için uğraşan, demokratik bir kitle örgütünü anlıyoruz. Sakın, “Sendikacılık” gibi uzmanlık isteyen bir dal hakkında, ahkam kesip, ukalalık yaptığımız sanılmasın. Birikimimiz yetmez, niyetimiz de yok. Sendikaların asal görevi, emeğin maddi hakkının emekçiye kazandırılmasıdır. Buna kim itiraz edebilir ki? Söylemeye çalıştığımız kısaca şudur; “Emeğin hakkını aramak için, bilinç ve kültürden yoksun mücadele ve kazanımlar ne anlama gelir?” Kültür ve sanat, bu açıdan da önemsenmesi gereken araçlardır. Midedeki rahatlık, kafadaki köleliği ortadan kaldırmaz. Dostlarımızla dertleşirken, sorma cüretinde de bulunduk; “Ücret esaslı bir mücadele yanında, onu da kapsayan ve emekçinin hayat kalitesini estetik ve düşünsel açıdan da geliştirecek mücadele vermeniz, bu yolda da duruş sergilemeniz, talep dayatmanız, sınıf bilinci açısından göreviniz değil midir?” Yurt dışından bir arkadaşım anlatmıştı; “Kir ve pas içinde gün boyu çalışan işçi, eve gelir, duşunu yapar, yemeğini yer ve şık biçimde tiyatrosuna, operasına, konserine gider.” Kimileri bunu komik ve tozlu bir ütopya olarak değerlendirecektir. İşte bu tavır, emekçi sınıfa gerici bir bakış, aşağılayan bir saygısızlıktır. Sınıfsal konumu yozlaşmış cahil yığınlar olarak yaşamasını, “Ya işim olmasaydı” duygusuyla şükretmesini dayatan ilkelliğin suç ortaklığıdır. İşin bir de sanat cephesi var, haftaya bakarız. Bir güzel insan daha gitti. Prof. Dr. Türkel Minibaş hocayı çok özleyeceğiz. halukisik@gmail.co m G AVŞAR PALMİYE: 'Recep İvedik 2' 11.00, 12.15, 13.30, 14.45, 16.00, 17.15, 18.30, 19.45, 21.15, 22.30, (CCmt) 23.45, 'Kirpi' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30. 'Vali' 19.30, 21.30, 'Issız Adam' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30. 'Güz Sancısı' 15.00, 17.15, 19.15, 21.30, 'Kadri'nin Götürdüğü Yere Git' 11.00, 13.00, 15.15, 17.15, 'Prenses Lisi ve Karadamı Yeti/Lissi And Wild Emperor' 11.00, 13.00, 15.15, 17.15. (0232 277 48 00) G ÇİĞLİ KİPA CINECITY: 'Recep İvedik 2' 10.30, 11.00, 11.30, 12.00, 12.45, 13.15, 14.00, 14.30, 15.15, 15.45, 16.00, 16.30, 17.00, 17.45, 18.15, 18.30, 19.00, 19.30, 20.15, 20.45, 21.00, 21.30, 22.00, 22.45, 23.15, 23.30, (CCmt) 00.00, 00.30, 01.15, 01.45, 02.00, 'Gerçek Masallar/Bedtime Stories' 12.15, 14.30, 16.45, 19.15, 21.45, (CCmt) 00.15, 'Operasyon Valkyrie/Walkyrie' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30, (CCmt) 00.00, 'Çılgın Dostlar 2/Open Season' 10.30, 'Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi/The Curious Of Benjamin Button' 11.15, 14.15, 17.45, 21.00, (CCmt) 00.15, 'Kirpi' 11.15, 13.30, 'Deperado/The Tale Of Despereaux' 10.30, 'Gelinlerin Savaşı/Bride Wars' 11.30, 13.30, 15.30, 17.30, 19.45, 21.45, (CCmt) 23.45. (0232 386 58 88) G AGORA BALÇOVA: 'Recep İvedik 2' 10.30, 11.45, 13.00, 14.15, 15.30, 16.45, 18.00, 19.15, 20.30, 21.45, 23.00, 'Zafer ve Gurur/Pride and Glory' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30, 'Güz Sancısı' 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 21.00, 'Gerçek Masallar/Bedtime Stories' 11.00, 13.15, 15.30, 17.45, 20.00, 22.15, 'Gelinlerin Savaşı/Bride Wars' 13.15, 15.15, 17.15, 19.15, 21.15, 'Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi/The Curious Of Benjamin Button' 11.00, 14.30, 18.00, 21.30. (0232 278 10 10) G KONAK SİNEMASI: 'Recep İvedik 2' 11.30, 12.30, 13.45, 14.45, 16.00, 17.00, 18.15, 19.15, 20.30, 21.30, 'Alacakaranlık' 12.15, 14.30. (0232 483 21 91) G ÇAMLICA SİNEMASI: 'Recep İvedik 2' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15. ( 0232 343 33 15) G MANİSA ÇINAR CENTER: 'Deperado/The Tale Of Despereaux' 12.00, 14.30, 16.45, 19.00, 21.00, 'Recep İvedik 2' 11.30, 12.45, 14.00, 15.15, 16.30, 17.45, 19.00, 21.00, 21.30, 'Güz Sancısı' 12.00, 14.30, 16.45, 19.00, 21.00. (0 236 232 05 82) C M Y B C MY B