Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 ARALIK 2009 CUMA c D E N İ Z C İ 5 EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, dalyan için yeni proje hazırladıklarını açıkladı Homa’ya çözüm arayışı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir'in önemli doğal dokularından kuş cennetindeki Homa Dalyanı'na, Ege Ürünleri (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi'nin isteği üzerine büyükşehir belediyesi tarafından yerleştirilen beton bloklarla ilgili tartışma sürüyor. Çalışmanın tepkiler üzerine durmasının ardından açıklama yapan Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Homa'nın, İzmir Körfezi'nde bulunan diğer beş dalyan gibi yok olmaması için, EÜ Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi'yle, EÜ Su Ürünleri Fakültesi'nin yeni girişimlerde bulunacağını bildirdi. Yılmaz, “Homa Dalyanı kıyısında yapılan dolgu çalışması, durumun aciliyeti ve önemi nedeniyle iyi niyetle düşünülmüştü” dedi. Denizciliğimizin Rotası ÜNAL BENLİALPER Fiziki altyapısının oluşumuna ve bilimsel çalışmalara kesintisiz destek verilerek denizcilik sektörümüzün ulusal ve uluslararası düzeydeki etkinliği artırılmadır. Teknoloji ve bilgi transferinde Dünya standartlarını yakalayamayan sektör, kendi içinde de dağınık olup, sektörel kümeleşmeyi oluşturamamıştır. Bu nedenle aralarında kalıcı ve yönlendirici sosyomesleki ilişkileri kuramamanın sıkıntıları yaşanmaktadır. İnsan kaynakları en verimli düzeyde kullanılmalı ve stratejik planlamalar doğru programlanmalıdır. ARGE çalışmalarına ciddi anlamda yer verilmeli ve bunlara yönelik akademik kurumlarla iş birliği köprüsü kurulmalıdır. Bu anlamda aradaki iletişim performansı artırılarak, bilgi ve teknolojinin akışına yön verilmelidir. Sektörün çürük ve dağınık olan alt yapısının iyileştirilip, yeniden yapılandırılması için, ulusal çıkarların da korunacağı ortak projelerin hazırlanmasında gerek duyulan güçbirliği oluşumunun önü açılmalıdır. Burada en önemli unsurlardan birisi de hiç şüphesiz insan kaynakları ve bunların amaca uygun kullanılmasının sağlanmasıdır. Amaç, bilim ve teknolojinin verileri ışığında özgün ve etkin yaklaşımlarla, öncelikle bilgi toplumuna yaraşır, mesleğinde uzmanlaşmış bireylerin yetiştirilerek işgücünün ekonomiye kazandırılmasıdır. Böylece profesyonel anlayış sektöre yerleşecektir. Denizcilik sektörümüzün ekonomik dalgalanmalara ve küresel fırtınalara karşı dirençli olabilmesi için, daha yaratıcı, sorunların çözümüne yatkın, geleceğin teknolojik yatırımlarını karşılamaya hazır, işbirliğine sıcak bakan, ulusal çıkarları düşünen, ARGE'ye önem veren, girişimci ve bilimsel değerleri benimseyen anlayışta olmalıdır. Denizcilik sektörümüzü iyileştirme ve geliştirme çalışmalarına hız vererek onu çabuk kırılma noktasından uzaklaştırmalıyız. Devlet ve özel sektörün birlikte hareket etmesinin önemi burada daha çok öne çıkmaktadır. Bu anlayış içinde sorunlara ilişkin ortak çözüm önerileri üretilmelidir. Yapılması gereken bütün bu girişimlerde acı gerçekler ile karşılaşmak elbette üzücü olacaktır. Bunların içinde en ürkütücü olanı,denizciliğimizin gelişmesini engelleyen, ezici labirentlerinde girişimcileri bıktıran, zaman ve iş gücü gibi önemli değerlerin kaybına neden olan bürokrasi ayıbıdır. DOLGUYA ARA... Çevrecilerin tepkisi üzerine dolgu çalışması durdurulurken, önlem alınmaması durumunda dalyanın yok olacağı kaydediliyor. Çevreciler, dalyan üzerinde yer alan yolun deniz tarafına yerleştirilen beton blokların kabul edilemez olduğunu savunmuşlardı. EÜ ise blokların, dalyanın korunması amacıyla, su ürünleri fakültesinin isteği doğrultusunda büyükşehir belediyesi tarafından yerleştirildiğini bildirmişti. Ancak tepkiler üzerine çalışmalara ara verildi. İzmir Kuş Cenneti içinde bulunan Homa Dalyanı'nın 1986 yılında EÜ Su Ürünleri Fakültesine tahsis edildiğini bildiren Rektör Prof. Dr. Yılmaz, “Dalyanlar, doğal ortam bakımından son derece önemli ve üniversitelerin bilimsel desteğiyle korunması gereken alanlardır. Bilimsel verilere göre, Homa Dalyanı'ndaki kuş sayısıyla balık varlığı her yıl azalıyor. Dalyan, duyarlılığımız nedeniyle stratejik planımızda öncelikli yerde bulunuyor” dedi. Homa Dalyanı'nın dış etkenlerden korunması amacıyla büyükşehir belediyesinden yardım aldıklarını bildiren Yılmaz, “Dalyan, kuvvetli lodosta sıkıntı yaşamadan kalıcı çözüm bulunana kadar belediyeden hızlı tedbir amacıyla kıyı koruma desteği rica ettik. Dalyan kordonu dolgusunda kıyı korumaya uygun malzeme döküldü. Ancak sivil toplum kuruluşlarının demeçlerinde, 'dalyana moloz döküldüğüne' yönelik yanlış bilgilendirme yapıldı. Acil eylem planı çalışması basında farklı biçimde yer aldığı için belediye dolgu malzemesini geri çekti. Homa EÜ Tabiat Tarihi Uygulama Merkezi Araştırma Görevlisi Ortaç Onmuş da, dalyanın Gediz Deltası'nda üreyen su kuşu tür sayısı dağılımına büyük katkısı bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Alanın doğal dokusuna uyan malzemelerle kıyı ÇEYREĞİ GİTTİ!.. unalkaptan@hotmail.com Dalyanı yolun sonuna gelmek üzere. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla ortak hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum. Çalışmaların, çeşitli açıklamalarla engellenmesi EÜ anlayışına uymamaktadır” diye konuştu. Prof. Dr. Yılmaz, dalyanın korunması amacıyla kısa ve uzun vadeli yeni projeler hazırladıklarını da bildirdi. desteklenmesi yapılmadığı sürece, Homa Dalyanı'nda da, bu dalyana komşu olan Kırdeniz ve Çilazmak Dalyanı gibi doğal ortam yok olacak. Blok çalışmasıyla dalyan kıyı kordonu erozyonunun önüne geçmek, olası bir fırtına öncesi dalyan kordonunun bozulmasını engellemek, dalyanın sığlaşmasını azaltmak ve engellemek amaçlanmıştı. Ancak yaşanan olumsuzluklar nedeniyle Homa Dalyanı'nın kıyısında yapılan dolgu malzemesi alındıktan sonra 1821 Aralık günleri arasında yaşanan fırtına nedeniyle dalyan kordonunu oluşturan doğal midye kabuk dolgusu bozuldu ve deniz ile dalyan arasında geçiş meydana geldi. 4 günde kıyı kordonunun dörtte birlik bölümü yok oldu.” C M Y B C MY B