Katalog

İZMİT 5 EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr DESPİNA’YA 58 METRE Geçen hafta andığımız Dario Moreno’dan sürdürelim keşfimizi. Moreno’nun güzelim taş evlerle çevrili çıkmaz sokağında sürprizler biter mi? İzmir’in sevimli köşelerinden birinde, yüz yıllık tarihi Asansör yer alır ki, bir yanıyla kentin karmaşasında soluk alma mekanıdır, diğer yanıyla görsel bir şölen sunar. Dileyeni de körfeze karşı zaman yolculuğuna çıkarır. Aklını başından alır belki. Biten bir romanı anımsatır; zamanlar birbirine girer; “mişli geçmiş” bugün olur, bugün “mişli geçmişin hikayesi...” Morena’nun tatlı sesi fısıldar “Deniz ve Mehtap” gibi. Artık deniz de başkadır, mehtap da... Yazsa mevsim, dökme demirlerle çevrili terasta, imbatın esintisi, buz gibi biranın serinliğini sollar. Kışsa, Ceneviz Meyhanesi kuytudur, korur lodos hırçınlığından. Ama bilmem ki, içinizin deniz gibi kabarmasına çare midir? Yalnızlık demlenir o zaman, Atilla İlhan çıkar asansörün kapısından, merhabalaşırsınız. Aşağıda denize yakın Karantinalı Despina dolaşır, bilirsiniz. Despina... “Bir gül takıp da sevdalı her gece saçlarına, çıktı mı deprem sanırdın ‘ kara kız’, kantosuna...” Aşağıda Mithatpaşa, yukarıda Halilrıfat Paşa 188. sokak arası mekik dokur asansör. Elli sekiz metrede her türlü yükü çeker, yüksünmez. Sevda, güzellik, umut taşır, mutluluk taşır, yalnızlık, hüzün, acı, keder de... Asansör yüzyılın tanığıdır. Değerli araştırmacı gazeteci Yaşar Aksoy’un yazdığı gibi, yapımcısı Nesim Levi Bayraklıoğlu’nun, daha sonraki sahibi Şerif Remzi Reyent’in, onun yeğeni ve tarihi yapıyı belediyeye bağışlayan Ayla Ökmen’in, en son restorasyonu gerçekleştiren Yüksel Çakmur’un tanığı... Başlarında renk renk tavus kuşu tüyleriyle gezinen güzel Musevi bayanların, Türk, Rum, Yahudi, Ermeni dostluklarının ve Yunan işgalinde komutanın karşısında mavi beyaz bayrağı parçalayan vatansever Musevi genci Navaro’nun tanığı... Sokaklara asılan çamaşırların, herkesin unuttuğu eski komşulukların, güleç yüzlü semt sakinlerinin, alt katındaki kumarhanenin, orta kattaki fotoğrafçının, üst kattaki sinemanın, zamanla kullanım değişikliğinden ötürü nişan, sünnet ve düğün törenlerinin, eğlence merkezlerinin tanığı... Temiz denizin, yasemin kokulu evlerin önündeki banyoların, bahçelerdeki akşam sefalarının, pencerelerdeki fesleğenlerin, komşu kızının kaçamak bakışlarının tanığı... Hayatın tanığı Asansör... de. Dışarıda 1 metre kar ve soğuk olsa da, tesis içinde yazlık giysilerle eğlenme ve dinlenme olanakları bulunuyor. Kartepe, Samanlı dağları silsilesinin en yüksek tepesi. Meşe, kayın ve doğu gürgeni ağaçlarıyla kaplı. Maşukiye’den sonra çoğu tamamlanmış 18 kilometre dağ yolu ve yoğun kar yağışlarında buzlanmalarda zaman zaman kapanan yol sorununu için, aracınıza zincir takmayı unutmayın. Fıstık çamlarının arasından zirveden aşağıya baktığınızda, Kocaeli Yarımadası’nı, İzmit Körfezi’ni ve Sapanca Gölü’nü kuşbakışı seyredin. Bütün sıkıntılarınızdan kurtulacaksınız.Bölgenin en yüksek noktası Kartepe zirvesinden Sapanca Gölü’ne ve İzmit Körfezi’ne uzanan ufuk çizgisinde, kuşbakışı ile süzülmenin doyumunda çığlık atmamak elde değil. Tam bu noktada yaşam, sonsuzluğa zıplamakla başlıyor. Artık, Keltepe (Kartepe) yolunda silah sesleri duyulmuyor. Aygır Deresi’nde yabanıl atlar kişnemiyor. İzmit ve Adapazarı sosyetesinin kaçamak yapıp uğradığı, İstanbul’dan hafta sonu yorgunluğunu atanların ikinci adresi olan Kartepe Kayak Merkezi, Sunset, Vadi Restoran ve canlı müzikli Motali Restoran gibi pek çok göl manzaralı yerler sizi bekliyor. Uludağ’dan sonra, Marmara Bölgesi’nin en yüksek yeri olan Kartepe Kayak Merkezi’nin bulunduğu zirveye, eskiden ancak mayıs ayında çıkılabiliniyordu. Şimdi ise, her mevsim çıkmak mümkün. Çıktığımız tepenin ormanlık alanındaki manzara bizleri büyüledi. Dev çam ağacına dayanıp derin nefes aldığımızda sonsuzluğa kanat çırpıyor hissine kapıldık. [email protected]