26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özal'ın davasına ret • ANKARA (AA)- Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ın. Turkish Dail> News gazctesınde yazdığı yazılarda "Kişilik haklanna hakaret ettiği" gerekçesiyle, Başbakan Sülev man Demirel'ın danışmanlanndan İlnur Çevikhakkındaaçtığı I00 mılyon liralık tazminat davast mahkemece reddedıldi. Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmaya Özal'ın avukatı Bilgin Yazıcıoğlu ile tlnur Çevik'm avukatı Ayhan Erol katıldılar. Duruşmada sözalan tarafavukatlan. delillenn toplanmış bulunduğunu belırterek kendı lehlcrine karar verilmesini istediler. CHP kurultayına doğpu • ANKARA (AA)-CHP Genel Sekreteri Ertuğnıl Günay. kapatılan siyasi partilenn yeniden açılmasını öngörcn yasanın, aslında partilerin yaşamasmı engcllcyecek niteükte olduğunu öne sürerek "CHP yasal engellen halkın gücüyle aştı" dedı. Günay, parü genel merkczınde düzenlediği basın toplanüsında. CHP'ninöay içinde olağanüstü bir hızla örgütlenmesini ve kongre sürecinı tamamladığını söyledi. Kurultay hazırlıklannın yoğun bir şekildc sürdürüldüğünü anlatan Genel Sekreter Günay. kadın ve büyük kurultay için üç ayn renkte afış hazırlandığını bildirdi. Kazan, tıökümeti eteştirdi • ANKARA(AA)-RP Gnıp Başkanvekili Şevket Kazan, "Hükümetin pembe günleri bıtti. 500. güne yaklaştıkça hükümeti ve bakanlan sıkıntı aldı" dedi. Kazan, TBMM'de düzenledıği basın toplantısında. hükümetin, kurulduğu aylarda ziyaretçiTerle dolup taşan başkanlık ve bakanlık kapılannın bugün halkın yüzünekapatıldığını ileri sürdü. Şevket Kazan, şöyle konuştu: 'İlk günler bakanUk kapılannı halkın ziyaretine açtıklannda bunun şeffaflık olduğunu söylüyorlardı. Ama bugün bu kapılann önünde bakanlara ulaşabilmek için sıkınu sahibi vatandaş günlerce bekliyor, ama bakan ile görüşmeye dahi fırsat bulamıyor." Yasateklrfi • ANKARA (ANKA) - SHP Sıvas Mılletvekili Azimet Köylüoğlu, 20 milyon liraya kadar olan çiftçi kredi faizlennin silinmesini istedi. Köylüoğlu tarafından hazırlananTBMM Başkanlığı'na sunulan yasa teklıfinin gerekçesinde, son yıllarda tanmsal gjrdi fiyatlannın artüğı, kredi faizlerine getirilen artışın ürün fıyatlanna aynı oranda yansıtılmadığı ve bunun da tanm kesimini olumsuz etküedıği kaydedildi. Cumartesi konferansları • ANKARA (ANKA) - Türk Demokrasi Vakfı Cumartesi Konferanslan'na 6 mart ve 13 martta yapılacak iki konferansla devam ediyor. Azerbaycan Büyükelçisi Mehmet Nevruzoğlu Ah'yev'in konuşmacı olarak katılacağı "Azerbaycan-Ermenistan- Türkiye ilişkileri ve Karabağ Sormu" konulu konferans, 6 martta gerçekleşecek. CHP MecKs Grup Başkanvekili Ali Dinçer veYeniden Doğuş Partsi Genel Başkan Yardması Dr. Veysel GanTnın konuşmacı olarak katılıcaklannı "Bosna-Hersek'te Son Durım ve Çözüm Yollan" konılu konferans da 13 marıa düzenlenecek. Korferanslar, Ahmet Rasim Soküc 27 numarada vakıf gend merkezinde izlerebilecek. Aykufun • ANKARA (ANKA)- ATsAP İstanbul Milletvekili tmrn Aykut. boşanmamn kol."ylaştınlmasını öngören ya_s önerisine açtığı savaşı, yaünzca iktidar miktvekillerine değil, kendi pa»nsinin milletvekillerine kan da sürüyor. Aykut'un A.<ilet Komisyonu'nda yasa önnsine imza veren Orhan Espder ile lartışması. arkdaşlan tarafından gûuikle önlendi. ANAP Genel Başkanı, by-pass yasalannın Anayasa'ya aykın olduğunu ileri sürdü Yılmaz'danOzaPa destekANKAJtA (Cumhuriyet Büro- su) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, koalis\on hükümeti tarafından çıkanlan ve ikincisinin hazırlıklan yapı- lan by-pass yasasının anayasa- ya aykın olduğunu söyledi. Yılmaz. meseleve kişiler açısın- dan değil. ilkeler ve sistemin bü- tünlüğü açısından baktıklannı belirterek, "Türkiye'de bu an- lamda belli süzgeçlere sahıp olunmasını. kişılerden bağım- sız düşünüldüğünde, aslında sistemin sigortası ve bir güven- cesi olarak görmek gerekır" diye konuştu. ANAP grup toplantısında konuşan Mesut Yılmaz. hükü- metin 500 gün vaadinin sonuna doğru, bu vaadınden pişmanlık duyarak her gün unutturmak için çaba harcadığını söyledi. Başbakan Demırel'in iklidarla- nnın ılk günlerinde. "'Canım 500 gün dedik. bekleyin baka- lım" dediğini şimdi ise vaatleri- nin 500 gün için değil, 5 yıl için olduğu sloganına sanldığmı öne süren Yılmaz, "Her fırsatta unutturmak için çalışıyorlar'" dedi. Bakanlara baskı Devlet bankalanna baskı ya- pıldığını ve bunlann getıreceği ağır sonuçlann kamuoyundan gizlendiğini bildiren Mesut Yıl- maz. iktidann 'mega' olarak kamuoyuna sunduğu projeleri de 'hayali projeler" olarak de- ğerlendirdi. Başbakanın geçen yıl temelini attığı Harran Üni- versitesi, Urfa Havaalanı gibi projelerin temellerinde ot bitti- ğini öne süren Yılmaz. "Bu te- mellerde ot biterken şimdi, çıkmış mega projelerden bahse- diyorlar" diye konuştu. Hızlı tren projesini de eleştiren Yıl- maz, ANAP olarak demiryol- lannın korunup. geliştirilme- sinden yasa olduklannı, ancak bu projenin çok yanlış olduğu- nu vurgulayarak. şöyle konuş- tu: "Hızlı tren meselesi, Sayın Başbakan'ın kafasmda bile an- laşılmamış. kanşık bir konu. Başbakan, bu trenle 6 bin ton yük taşınacağını söylüyor. Dünyada, hızlı trenle yük taşı- yan ülke yoktur. Hızlı tren, yol- cu taşır. zengin yolcu taşır. Uçakla giden yolculann tama- mını ve on kaünı bu trenle taşı- salar bile ancak kendi parasmı çıkanr. Bizim ısranmız, bu pro- je Türkiye'nin bugününü değil. yatınmınızda büyük ekonomik yük alüna sokacaktır." By-pass yasasının. anayasa- ya aykın olduğuna inandıklan ve meseleye kişiler açısından inönü By-pass sorun yaratmayacak ANKARA (ANKA)- Başba- kan Yardımcısı Erdal İnönü. Avrupa gezisi sırasında Bel- çika'dan Başbakan Demirel'i telefonla arayarak, by-pass ya- sasının koalisyon ortağı partiler ve hükümetteki bakanlar ara- sında sorun çıkarmayacağına inandıgını söyledi. İnönü, Ana- yasa'da yazılı olanlar dışına atama ve görevden almalardan Cumhurbaşkanı'nı devre dışı bırakan ve kamuoyunda by- pass olarak bilinen yasanın bazı çevrelerde uyandırdığı "DYP ve SHP'li bakanlar arasında so- run çıkar" kuşkusu üzerinde durdu. İnönü. atamalarda sa- dece Başbakan ile bir bakanın imzasını yeterli hale getiren By- Pass yasasına "Kararnameler- de, diğer bakanlann insiyatifıni azaltacağj" yönündeki eleştiri- leri hatırlatarak "Biz bu göriiş- lere katılmıyoruz" dedi. İnönün Demirel'e Avrupa gezisi hakkında da bilgi verdi. • By-pass yasasının anayasaya aykın olduğunu söyleyen ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz. meseleye kişiler açısından değil. ilkeler ve sistemin bütün- lüğü açısından baktıklannı söyledi. Yılmaz, "Türkiye'de bu anlamda belli süz- geçlere sahip olunmasını. kişilerden bagımsız düşünüldüğünde, aslında siste- min sigortası ve bir güvencesi olarak görmek gerekir" dedi. değil, ilkeler ve sistemin bütün- lüğü açısından baktıklannı söy- leyen Yılmaz, anayasanın ilgılı maddesinin, yürütme yetkisi- nin Cumhurbaşkanı ve Bakan- lar Kurulu tarafından kullanıl- masını öngördüğünü, ancak by-pass'la cumhurbaşkanının yürütme yetkisinden dışlandı- ğını ifade etti. Türkiye'de bu anlamda. sistemin belli süzgeç- lere sahip olmamasının, kişiler- den bagımsız olarak düşünül- düğünde. aslında sistemin si- gortası ve bir güvencesi olarak görmek gerektiğini sövleyen Yılmaz. 500 gün dolmadan 5 bine yakın üçlü kararnameyie atama yapıldığını belirterek ha- la yetkisizlikten şikayet etme- nin kabul edilemez olduğunu sözlerine ekledi. Görevden alınan Şırnak Va- lisi Mustafa Malay'la ilgili ola- rak da konuşan Mesut Yılmaz. Bayındırhk Bakanı'nın valile- rin görevini gasp ettiğini öne sürdü. Yılmaz, Olağanüstü Hal Bölgesi'ndekı birçok \alinin de aynı durumda olduğunu belir- terek başbakanın. onlan da Ba- kanlar Kurulu toplantısına çağırmaya davet etti. Yılmaz. böyle bir kararla. diğer tüm va- lilere gerçekleri gizkmeleri ge- rektiği mesajı verildiğini iddia ederek "Şimdi sız devletı koru- maya çalışan valiyi görevden alıp da devleti yıkan bir bakanı görevde tutarsanız, onun suçu- na iştirak edersiniz. Bugünkü Bayındırlık Bakanı'nın peşine takılmalıyız. onu devirene ka- dar peşine takılmalıyız" diye konuştu. Anayasa değişikliği konu- sunda da hükümetin samimi ol- madığını belirten Yılmaz. "Zi- kirleri ayn. fikirleri ayrıdır. Sa- mimiyetsizlikleri tescil edılmiş- tir" dedi. Basın-İş Sendikası üyesi işciler, Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye İşletmesi önünde dün greve başladıiFotoğraf: AA) Özel bir basımevine ihale edildiği için, Demirel grev kıncılığıyla suçlandı IşçilerResıııi Gazete'yibastı • 194 işçinin çahşüğı Başbakanlık Basımevi'ndedün grev başladı. Başbakanhk Basımevi'nde basJan Resmi Gazete'nin grev nedeniyle özd bir basımevfne ihak edilmesi DemireTin grev kıncılığryla suçlanmasınayol açtı. ANKARA (Cumhuriyet Başkanı Ali Ekber Gü>enç. gre- Bürosu) - Resmi Gazete'yi ba- san Başbakanlık Basımevi iş- çileri. _ dün greve başladı. Basın-İş Sendikası'nın grev başlatması üzerine, Resmi Gazete'nin özel bir basımevi- ne ihale edilmesi. Başbakan Süleyman Demirelin "grev kıncısı" olarak suçlanmasına yol açtı. Basın-İş Sendikası, 5 aydır süren toplusözleşme gö- rüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine, 194 iş- çinin çalıştığı Başbakanlık Basımevı'nde dün grev baş- latü. Basın-İş Sendikası Genel vı başlaurken yaptığı konuşma- da, bu grevın başlaülmasında tek sorumlunun "siyasal ikti- dar" olduğunu belirterek. Res- mi Gazete'nin basım işinin grevden iki gün önce başka bir basımevine ihale edilmesini eleştirdi. Başbakan Süleyman Demirel'e, "Benim işcim diyen Başbakan. İşte. sizin işçileriniz bu'rada. Siz neredesiniz?" diye seslenerek, "Bu grevin sorum- luiuğu, hükümetindir. Dün- yanın hiçbir yerinde başbakan- lar grev kıncılığı yapmaz. Hü- kümet programında demokrasi ve insan haklannı öne çıkartan hükümetin başında oturan baş- bakan, grev kınalığı yapıyor. 2 gündür Resmi Gazete, başka bir matbaada basılıyor. Grev kıncılığı, insanlık ve anayasa suçudur" dedi. Güvenç. bası- mevinde çahşan bir işçinin orta- lama brüt 2 milyon 300 bin lira aylık aldığını. hükümetin de bi- rinci altı ay için yüzde 30, ikinci altı ay için yüzde 23 oranmda ücret zammı önerdiğini belirte- rek, "Bu zam oranıyla birinci altı ayda brüt aylık 3 milyon 70 liraya, ikinci altı ayda 3 milyon 800 bin liraya yükselıyor. Ama kamuda diğer matbaalarda çahşan işçinin eline aylık ortala- ma brüt 5 milyon lira geçiyor. 1993 yılı bütçesinde öngörülen enflayon oranında onlara zam yapıldığında, bu rakam 7.5 mil- yon olacak. Dev let Bakanı Şerif CMUK'a göre sorguistemine hakimdenyanıt: BurasıAmerikan mahkemesideğil • İzmir'de bir duruşmada, sanık a\r ukatının CMUK'un 232. maddesine dayanarak, iddia ma- kamının tamklan da sorgulamasını istemine mah- keme yargıcı tarafından "Burası Amerikan mah- kemesi değil" denilerek reddediîdi. İZMİR (ANKA)- Türk yargı sisteminde ilk kez. izmir'de bir duruşmada, sanık avukaünın CMUK'un 232. maddesine dayanarak, iddia makamımn tanıklan da sor- gulamasını istemine mahkeme yargıcı tarafmdan "Burası Amerikan mahkemesi değfl" denilerek reddediîdi. Bunun üzerine hukukta "Çapraz yargı" adı veriîen sorgulama yönteminin Yargıtay'a götü- riilmesine karar verildi. Eski Ceza Muhakameteri Usulü Yasası'nda da yer alanv ancak bugüne ek hiçbir avu- katın talep etmedediği, "Çap- raz sorgu sistemi'" İzmir 4. As- liye Mahkemesi'nde görülen bir davada gündeme geldi. rjuruşmada sanık avukatı Senih Ozay'm bir ay önceki çapraz sorgu talebi mahkeme tarafından ara kararla geri çev- rikü. Özay, mahkemenin ara karannı Yargjtay'a götürece- ğini bildirmesi üzerine de du- ruşma kilitlendi. özay, yaptığı açıklamada, "Sava tanık sorgulamasında ittifaka yanaşmadı. Bundan böyle başka avukaüar ya da ben yine çapraz soru için sava ile ittifak peşjnde koşacağaza. Tabi burası yerel bir mahke- medir. Yargıtayda çapra sor- guyu gündeme getirip yüksek mahkemenin bu konuda ne düşündüğünü isteyeceğim. Bu bir nevi savunma hakkı ihlali- dir. Yargıtay'ın çapraz sorgu için sanık avukatıyla, savcının ittifak etmesi gerektİTdi gibi bir karar vermesi beklenir"- dedi. Ercan ise,'Hükümetin ilke ka- rannı aşamıyoruz" diyor. Bu grevin sorumluluğu basın işçisi- nin \e Basın-İş Sendikası'nın değil, hükümetindir" diye ko- nuştu. Grevin başlama törenine ka- tılan Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer de. siyasal ikti- dann bu uygulamasıyla, seçim meydanlannda söylediklerinin tam tersini yapüğını ifade etti. Denizer, hükümetin çahşan iş- çileri "sayısal gücü'ne göre de- ğerlendirdiğini, greve çıkan tüm işçilerin "Türk-İş'in hima- yesi" altında olduğunu vurgu- ladı. 'Hükümet istifa^ İşçiler. "Hükümet istifa", "İşciler burada, Baba nerede? ". "İşçiyiz, güçlüyüz, kazana- cağız" diye slogan atarak Çankın Caddesi üzerinden Basımeyi'nin Ulus Meydanf- ndaki ikinci binasının önüne kadar yürüdüler. Burada da pankart asüktan sonra grev yerlerine döndüler. Basımevi işçileri. aylık orta- lama brüt 2 milyon 300 bin lıra, net 1 milyon 200 bin lira maaş aldıklannı belirterek, "Bizim günlük yevmiyemiz 75 bin lira. Karayoİlan. Milli Eğitim ve Devlet Malzeme Ofısi matbaa- lannda ise yevmiyeler 155 bin lirayla 187 bin lira arasında de- ğişiyor. Biz de aynı işi yapıyo- ruz. onlann seviyesine çıkmak istiyoruz" diye konuştular. Ba- sımevi'nde günde ortalama 53 bin adet Resmi Gazete basımı yapıldığını, ancak 2 gündür "grevin kınlması için" basıme- vindeki aletlerin boş kaldığmı anlatan işçiler, bu uygulamayı daeleştirdiler. Demirel kendisini ziyaret eden Türk'e Nevruz'un kutlanmasına karşı olmadıklannı söyledi HEP, NevruziçinhassasiyetistediANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- HEP Genel Başkanı Ahmet Türk. Başbakan Süley- man Demirel'den. 21 mart pa- zar günü yapılacak Nevruz kutlamalannın baskı ve korku- dan uzak gercekleştirilmesi için "hassasiyet gösterilmesini" is- tedi. Demirel de, Nevruz*un kutlanmasına karşı olmadıkla- nnı belirterek. "Ama bir bayra- mı kıyam haline. isyan haline çevirirlerse tabii ki hukuk dev- leti içinde onun da tedbirleri vardır"dedi. HEP Genel Başkanı Ahmet Türk, Şırnak MilletvekıK Or- han Doğan. Adıyaman Millet- vekili Mehmet Kılınç ve Van Milletvekili Remzi Kartal ile birlikte dün Başbakan Demi- rel'i ziyaret ederek, 21 mart pa- zar günü yapılacak Nevruz kutlamalannın gerginlikten uzak bir ortam içinde gercekleş- tirilmesi için görüşlerini anlattı ve bu konuda "hassasiyet gös- terilmesini" istedi. Türk, yaklaşık 40 dakika sü- ren görüşmenin ardından yeni Başbakanlık binasından ayn- lırken, gazetecilerin sorulan üzerine, Nevruz'un "bayram" havası içinde kutlanmasını iste- diklerini belirterek. "Amacı- mız, insanlanmız özgürce Nev- ruz'u kutlayabiisin. Baskıdan. korkudan uzak bir Nevruz ya- şasın. Biz, bununla ilgili düşün- celerimizi. kaygılanmızı Sayın Başbakan'a ilettik. Gereken hassasiyeti göstcreceğjni ifade etti" dedi. Türk, gazetecılerin sorulanna şu yanıtlan verdi: - Nasıl bir önlem alınmasını istiyorsunuz? TÜRK - Bizim istediğimiz, insanlar, türküsüyle, şarkısıyla. oyun havasıyla bir bayramı bayram olarak yaşasın. Yaşa- nan bu olumsuz öldürmeler- den, buna benzer provokos- yonlardan uzak bir ortam için- de, o güvenle kutlayabiisin. Yani zaman zaman bazı kaygı- lanmız var. İşte, bölgedc faili meçhul cinayetler, istemediği- miz halde, birilerinin ortalığı kanştırarak, birçok insanın üzülmesine ve ölümüne neden olacak anlayışlar konusunda duyarlılık da rica ettik. - Geçen yıl gibi. bu yıl da olaylann olmasını mümkün mü görüyorsunuz? TÜRK - Tabii, gecmişte ya- şanan bazı şeyler var. Geçmişi unutmamak gerekir diyoruz. Ama inanıyorum ki, bu yıl en- dişelerden uzak bir Nev ruz ya- şayacağız. - PKK'nm Nevruz'u bahane ederek eylem hanrlığı içinde ol- duğu konusundaki duyumlar, görüşmede gündeme geldi mi? TÜRK - Hayır. Biz siyasi parti olarak, bu konuda hükü- metten duyarlılık ve insanlara hoşgörülü yaklaşmasını ıstedik. Demirel: İsyan haline getirilmesin Demirel de. Başbakanhk bi- nasından aynlırken, geçen yıl meydana gelen Nevruz olayla- nnı anımsatarak, "Bu sene in- şallah böyle şeylerle karşılaş- mayız. Kendileri kendi hassasi- yetlerini söylediler. Ben de kendi hassasiyetimi söyledım. Devlet olarak. hükümet olarak biz Türkiye'de Nevruz bayra- mının ya da başka bir bayramın kutlanmasına karşı değiliz. Yalnız bunu bir kanlı olaylar dizisine çevirirlerse ona da razı değiliz" dedi. Herkesin kendile- rine yardımcı olmasını isteyen Başbakan. şunlan söyledi: "Bu ülke büyük bir ülkedir. İnsanlannın kardeş kardeş ya- şaması lazımdır ve devlet va- tandaşın üstüne titremektedir. Kimsenin burnunun kanaması- nı istemiyoruz. Ama bir bayra- mı kıyam haline. isyan haline çevirirlerse tabii ki hukuk dev- letı içinde. onun da tedbirleri vardır. POLJTIKA GUNLUGU HİKMET ÇETÎNKAYA Demokrasiyi İçimize Sindirmek... Cumhurbaşkanı Turgut Özal büyük olasılıkla yarın ya- pılacak Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık edecek. Anayasanın 104. maddesi cumhurbaşkanına Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme yetkisini tanıyor. Gazeteler Cumhurbaşkanı Özal'ın bu tavrını şöyle yo- rumluyor: "Bu gelişme başkentkulislerinde ilginçyorumlara ne- den oldu. By-pass yasasıyla yeni boyut kazanan Çan- kaya-hükumet çatışmasının daha da şiddetleneceğinin göstergesi olarak değerlendirildi." Aynı çevreler Cumhurbaşkanı özal'ın bu çıkışını "kar- şı atak" olarak yorumlarken, Çankaya-hükümet gergin- İiğinin doruk noktasına ulaştığını söylüyorlar. Sorular başkent kulislerinde değişik yanıtlan da bera- berinde getiriyor. Kimileri "hükümetin eli kolu bağlı" derken. kimileri de "Bu kadarı fazla" görüşündeler. Acaba ne eksik ne fazla? SHP-DYP hükümeti 500. gününü doldururken Çanka- ya her türlü yetkiyi elinde tutmak istiyor. Hükümet de do- ğal olarak "İktidar benim" deyip tavrını ortaya koyuyor: "Verdiğimiz sözleri nasıl yerine getireceğiz?" Şöyle gerilere dönelim ve bir bakalım: "ANAP döneminde kanun hükmünde kararname (KHK) çıkmış mıdır?" 1983-1991 yılları arasında 134 tane KHK çıkmıştır. Bunlardan sadece 11'iyasamasüzgecindengeçmiştir. Devam edelim: "Ülkemizde personel rejiminden söz açıldığında ne düşünürsünüz?" Bu soruyu duyduğunuzde elbet şu yanıt verirsiniz: "657sayılı Devlet Memurları Yasası..." DYP-SHP hükümeti kurulduğunda verilen bir söz var- dı. O daçağdaş bir personel reformuydu. Başbakan Sü- leyman Demirel, Devlet Personel Başkanlığı'nın bağlı olduğu Devlet Bakanlığı, öteki bakanlıklar TMMOB ve TTB gibi meslek kuruluşlarına birer yazı göndererek "re- form önerilerini" istemişti. Ülkemizde personel rejimi yozlaşmıştı. Bunun da tek nedeni ANAP iktidarıydı. Şimdi olayın bu yüzüne baktığımızda ANAP dönemin- de kamu kuruluşları KHK'larla yönetildiği görülmekte- dir. Bu kararnamelerin büyük çoğunluğu gece yansı çıkarılmıştı. O dönem gazetelerdeteksatır bir haberçık- mamıştj. Hükümetin uyguladığı by-pass yasası ortalığı bir anda karıştırdı. Oysa, tüm bunlar 1988yılındaodöneminBaş- bakanı Turgut özal tarafından da Cumhurbaşkanı Ke- nan Evren'e karşı yapılmıştı. KHK'larla başbakana ve bakanlara sınırsız yetki tanınmıştı. Bakıyoruz ortalık toz duman içinde... Başbakan Süleyman Demirel tüm bu olup bitenler karşısında sanırız şöyle diyordur: "Bunlar daha öncepldu, basın tek satır yazmadı. Aca- ba gazetecilerde bu' Özal sevgisinin nedeni nereden kaynaklanıyor?" Herkes şimdilerde "demokrasi kahramanı" kesildi. Ne4teni de gayet açık: "Özal'ın yetkileri kısılıyor." Eğer toplumda demokrasinin varlığından söz etmek istiyorsak önce bağımsızlık kavramının altını iyice çlz- meliyiz... "Demirel kral oluyor, Özal'ın yetkisi elinden alınıyor, demokrasi bu mu?" Demokrasi elbet o değil. Demokrasi bilimde, teknikte, kültürde, siyasette, sosyal alandaki bağımsızlıkla iç içe- dir. Bu da üretken ve emeğe saygılı bir toplum olmakla gerçekleşir. Işin özü budur... Cumhurbaşkanı Özal'ın elinden yetkiler alınınca "de- mokrasi bu mudur?" diyenlere bir soru: "Elazığ'da İHD Başkanı Metin Can ve doktor Hasan Kaya kaçırıldılar ve kurşuna dizilerek öldürüldüler. Aca- ba bunlann katilleri kim?" Demokrasilerde her şey açık seçik tartışıhr. Elazığ'da iki kişi kaçırıp öldürenlerin kim olduğunu bugün özgürce tartışabiliyor muyuz? Onun için Cumhurbaşkanı Özal'ın yetkilerinin alınıp alınmamasını, hükümetin ANAP döneminde olduğu gibi ülkeyi KHK'larla yönetip yönetemeyeceğini tartışabil- mek için önce demokrasiyi rayına oturtmamız gerekmi- yor mu? Demokrasi bireyler için değil, toplum için yaşam kay- nağıdır. Cezaevlerinde baskılara tepki Bııca, Batman ve Nevşehir'densonra Ceyhan'da da açlıkgrevî Haber Merkezi - Firar olay- lanndan sonra cezaevlerinde artan baskılan protesto eden hükümlü ve tutuklularm Buca, Batman ve Nevşehir eezaevle- rinde başlattdarı açlık grevkri sürerken, Ceyhan Cezaevi'nde- ki bazı siyasi tutuklularm açlık grevine başladıklan biklirildi. Buca Cezaevi'nde 9 şubatta ortaya çıkardan tiinel olayının ardından cezaevi yönetiminin baskılarmı protesto amacıyla tutuklu \e hükümlûlerin başlat- tığı açlık grevi 21. gününe girdi. Evlemcilerden tünel olav ını üst- lenen Ümit tlter, Vedat Savaş, Ali Rıza Kurt, Celalettin Ali Güler, Devrim Demir, Teyfik Durdemir ile Timür Çelik Ada- let Bakanlığı'nın emri ile Aydm E tipi Cezae\i'ne nakledildiler. Cumhuriyet Ege Bürosu'nun haberine göre. DGM'de yargı- lanan Deniz Keskin ile Tuncay Çeliker'in de mahkemece tahli- ye edilmeleri üzerine Buca Ce- zaevi'nde açlık grevini sürdûren eylemcilerin saytsı 46'\ a düştü. Aydın E tipi Cezaevi'ne giden açlık grevini izleme komitesin- den Avukat Ahmet Aksüt, bu- radaki müvekkilleriylc yaptığı görüşmede 7 kişinin açlık grevi- ni bıraktıklarını öğreodiğini söyledi. Bu arada Buca Cezaevi'nde bulunan 46 eylentciden 3'ü ka- dın 4 kişinin sağlık durumlan- nın ciddi olduğunu söyleyen açlık grevini izleme komitesin- den Avukat Mehmet Yatar ve Kemal Bilgiç, Müjdat Yanatı'n sarılık olduğunu. belirterek, "Müjdat Yanat hastaneye gö- türüunüş ancak tedavi kabul etmediği gerekçe gösterilerek cezaevine geri getirilmiş, halbu- ki sarılık hastalığı bulaşıcı bir hastalık, bu hastanın Devlet hastanesinde doktor gözetimin- de bulunması gerekmektedir. Yine bayanlar koğuşunda bulu- nan Nihal Durucan. Deniz Kes- kin ile Naciye Yüdmmında sağlık durumlannın iyi ofanadı- ğını öğrendik. Hasta olanlann hastaneye gönderilmeleri için cumhuriyet başsavcılığıyia gö- rüşeceğiz" dediler. Batman ve Ceyhan cezaevleri Batman Cezaevi'ndeki 24 tu- tuklunun cezaevindeki baskıian protesto amacıyla 27 şubatta başlattığı açlık grevi dün de dö- nüşümlü olarak sürdü. Cumhu- riyet Güney İlleri Bürosu'nun haberine göre cezaevinde eyk- me katüan tutuklulardan 6"- suıın Elazığ Cezaevi'ne gönde- rildiği belirtildi. Tutuklular, baskılar sona erinceye dek açhk grevini sürdüreceklerini biknr- diler. Bu arada Ceyhan Cezaevi'- nde de baskıları kınamak ama- cıyla siyasi tutukluların açhk grevine başladığı bildlrüdi. Tu- tuklular, cezaevinde fîrarlar adına yapdan baskılann işken- ce boyutuna ulaştığını öoe sür- düler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle