26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Steele'e Andersen ödüiü • KOPENHAG(AA)-1993 Hans Çhnstıan Andersen ödülii. İngiliz şovmen Tommy Steele'e venJdi. Ödö! komıtesı. Steele'e. 1875 yılında ölen Danımarkalı masal yazannın yaşadığı Odensen kentınin beledıyesi tarafından y aklaşık 3 bın dolar para ödülü verildiğini açıkladı Steele. 19701i yıllarda Londra'da. "Hans Christian Andersen" müzıkalindeki oyunuyla adındansözettırmişti. Çhaidze'nin kîtabı 'Çveneburebi' • Kültiir Serv isi - Gürcü yazar Aleksandre Çhaidze, Türkiyc ve Türkiye'deki Gürcülerle ilgili ızlenimlerini. anılannı anlattığı kitabını "Çveneburebi" adıyla ya>ımladı. Kitaba adını veren "Çveneburebi" Gürcüce "Çveneburi" sözcüğünden geliyor. Hem Gürcü hem de Gürcüce anlamma gelen •'Çvenebun". 16. yüzyılda M üslümanlaşan Gürcülerin kendilerine verdiğı isim. Çvenebun, Müslüman Gürcüleri dil açısından Hınstiy. an Gürcülerden, dil açısından da Osmanhlar'dan ayınyor. Kadın haftası etkinlikleri • Kfiltör Servisi - İstanbul Üniversitcsi Kadın Sorunlan Araştıma Merkezi'nce 8 MartDünya KadınlarGünü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler cerçevesınde. bugünsaat 13.00-17.00 arasında Çağdaş Yaşamı Destekleme DerneğTnce bır panel düzenleniyor. Öğretim Bırliğı \e Kadın konulu paneie Prof. Oya Başak. Zekaı Baloğlu, Mehmet Başaran ve Prof. Dilek Doltaşkatılacak. Panel Tünel'deki Tank Zafer Tunaya Kültür Mcrkezı'nde izlenebılecek. 'Türkçe akşamları' •Kültür Servisi - Uluslararası Lıons Yöncjim Çevresı'nce Türkçenin doğru ve güzel kullanılması amacıyla "Türkçe akşamlan" düzenleniyor. Herkese açık olan toplantılar Nedret Selçukerin katıhmıylayapılacak. 'Türkçe akşamlan'nın ılki yann saat 17.00'de başlıyor. (2300242) 'Evet Evet Evet' • Kültür Servisi - Hadi Çaman Yedıtepe Oyunculan. Alfonso Pasonunyazdığı. Hale Kuntayın dilimize çevirdiğİ ve Hadi Çaman'ın yönettiğı "Evet Evet Evet" adlı oyunu sergiliyor. Oyunun şarkı sözlennı Hadi Çaman, müziklerinı Oktay Şenol. dekorunu Jamil Amir, kostümlennı Feyza Zeybek hazırlıyor. Muhteşem Sersen"yle dönüşümlü olarak sergilenecek olan oyunda, Arif \kkay a, Ece Okay. OğuzOktay, ^ urdan Edgû, Sermin Elgün, Mesut Akusta, Tarkan V ılmaz. Aslı Canay, Belma Özdemir ve Hadi Çaman rolah>or. McChartney dünyaturunda • PERTH(AA)-1960'lı yıllarda bütün dünyayı sarsan Beatles grubunun üyelennden Paul McChartney. dünya turuna çıktı McChartney, dünya tunınun ilk durağı Avustralya'ya geld:. İlk konserinı cuma günü Perth'de verecek olan McChartney, dünya turu kapsamında Yeni Zelanda. ABD, Kanada ve bazı Arupa ülkderinegidecek. Harbiye Cep'te oyun günleri • Kültür Servisi - Harbiye Muısın Ertuğrul Sahnesi CepTiyatrosu'nda bu aydan başayarak salı günleri 20. K)"da da oyun oyrunacak. Cep Tiyıtrosu'nda halen ser alenmekte olan Gcmey'inyazdığı, Hakan Altner'in \ önettiği ve Nedret Gîienç'leToron Kaacaoğlu'nun oynadığı 'W k Mektuplan" bundan b ö i e perşembe ve cuma güien 15.0O. salı günleri ise 15X)ve20.30'da sa3nelenecek. Buarada Şehir TİAitrolarTnca düzenlenen kıjür günleri kapsamında 8 rrwt pazartesi günü saat 1 S O'de Cep Tiyatrosu'nda M-ahe Menç'in '"Sular A^Aİınlannordu" adlı oyunu Av. ye Sankava tarafından suaulacak. 'Sanşın kocası' Stradivarius'tan yoksun Ayla Erduran, yeni kemanıyla Elgar'm keman konçertosunu ilk kez seslendirdi Sousıız aşkla yeniliklere doğru EVİN ÎLVASOGLU "Bilmeztükenmezbıraşkhıkâyesı.Baştan sona kemanı elimden bırakmadan, koca- man bir nefeste yaşadığım müzikal gerilim Her şeyin sonuna geldim sanırken, işin bıti- minde solistinenerjik olmasıru gerektıren bır kadanz var. Elli altı dakikahk tek bır konçer- to. Bu süre içinde küçük parçalardan oluşan bir resital programı yapabilirsiniz. Sahneye girip çıkıp. selam verip soluklarursınız." Ayla Erduran bu hafta sonu İDSO eşliğin- de şef Galati yönetiminde ilk kez seslendirdi- ği Ingilız besteci Edtvard Elgar'm keman konçertosunu anlatıyor. "Brahıns, Bruch, Beethoven, Badı konçertolannı on iki ya- şından beri çalışrruşım. Gece yansı yataktan kaldırsanız duşünmeden çalabılırim. Ama Elgar"ı bu yaşımda yeni bir eser olarak da- ğarcığıma katmak iki yıllık uğraş gerektirdi. Yoğun ve uzun. Ama bir aşk hikâyesi var. Karşıhkh temalarda o romantizmın şarkjsını duyuyorsunuz. Beni de çekıp götü- ren bu oldu." flginç ki ülkemizde ilk kez çalı- nan konçertoyu şef de ilk kez yönetıyordu. Otuz yıllık Stradivarius Notalar konserden ancak iki gün önce or- kestranın eline ulaştığı halde, İDSO eşlikte özenliydi. Şef Galati ile iyi anlaşmış. roman- tık ezgiler sıcak bir ortamda sunulmuştu. Ayla Erduran'ın bu yapıtı yonımlayışı "me- ditative" bır yolculuk oldu. Dengeli ve olgun bır solist duyarlılığında kalbindeki şarkıyı bizlere de söyledi. Ayla Erduran Isviçre'den dönüp artık Türkıye'de yaşamaya karar verdiğinde. "Bundan sonra alışılmış dışına çıkmak. ye- nilikler yapmak isüyorum. Örneğın. Say- gun'un, Tarcan'ın konçertolanru. Elgar'ın konçertosunu çalacağım. Sonra da oda mü- ziği yapmayı düşünüyorum. Çünkü solistık •Ayla Erduran, 'bitmez tükennHİ: bir aşkln iki ytldır yoğun ve uzun uğraş verdiği Edward Eigar'm *keman konçertosu'nu 'meditative' bir yolculu^pyorumladı. Dengeli ve olgun bir solist duyarlılığufflakalbjpieki ^j şarkiyı söyledi. çalışma her zaman yalnızlık. Oda müziğinde insanlarla bir aradasınız, başka sanatçılar da alıyor aynı sorumluluğu sizinle", dıyordu. Geldığınden ben konçertolann tümünü de böylece gerçekleştirmiş oldu. Artık elinde otuz yıllık Stradivarius'u olmasa da yeni ke- manından güzel renkler bulup çıkartan bir sanatçı olduğunu kanıtladı Elgar'm müziği ile. "Bu keman Guarnerius marka. Zigetti plağında Brahms'ın konçertosunu bununla çalmış. Tarihi değeri var. Bence her solistin iki kemanı olmalı. Keşke olanaklar el ver- seydi Stradivarius'u da elimde tutsaydım. Ama bu da hayat boyunca istediğim bir ke- mandı. Romantik eserlerde çok sıcak bir sesi var. Bazen ötekinde yapamadığım şeyleri bu kemanla daha rahat yapıyorum. Ancak Mo- zart ve Schubert çalmak ıçin Stradivarius'un rengi başka. "Ve gülerek ekliyor Ayla Erdu- ran: "Düşün ki şimdiye kadar sanşın bir ko- cam vardı. şimdi de esmer bir kocam oldu. Ses rengı farkh iki çalgının. Ama ses gücün- de hıçbin bır dığerinden üstün değil." Yine de belki psikolojik olarak koşullanmışız, keşke olanaklar bulunsa da Devlet Sa- natçımız Ayla Erduran'ın Stradivarius'unu ona geri getirebilsek, diyoruz. İDSO konserin ikinci yansında Mozart'm uzun zamandır dinlemediğimiz Haffner Senfonisi'ni, bununla da kalmayarak R. Strauss'ın Till Eulenspiegerin Neşeli Serü- venleri'nı Şef Galati yönetiminde çaldı. Ol- dukça uzun ve kapsamlı bir program çalışmıştı bu hafta sonu. Müzik sanatçısının günümüzde giderek artan bır ikilemı var: Bir yanda kusursuz mekanik oluşturmak. öte yanda mekaniğin kurbanı olmadan kaibinin sesini dile getıre- bilmck. İdeal sanatçı ıkısini birleştirebilen kışi: Tcknık zorluklan yendiğı kadar kalp se- sinı yıtirmeyen. Teknik ûstünlüğün örnek bir topluluğu. Stuttgart Solistleri, geçen haf- ta Cemal Reşit Rey Salonunun konuklan arasındaydı Brahms'ın I865"te yazdığı sol majör op 36 Altılf sını ve Dvorak'in 1878'de yazdığı la majör op.48 Altıh'sını çaldılar. Altı kişinin bir orkestra bütünlüğünde aynı solukta kusursuz bir teknik gösteri içindeki yorumuydu. Ancak bis olarak çaldıklan Brahms'ın op.18 Altılı'sından bir bölümde teknik başanlanna kalpten gelen sesin ek- lendiğinı duyabildik. Oysa bır gece sonra aynı salonda Schubert'in si majör op.9 Trio'- sunu dinlediâm Trieste Triosu hemen kalbi ile teknik bütünlüğünü bırleştirivermişti. Teknik kusursuzluk peşinde koşarken, hatasız. doğru nota basmak ka>gısına kapı- lan müzisyenlcrin bazen işin özündeki ruhu unuttuklannı ileri süren Hüsnü Onaran, Amerika'da yaşayan bır pıyanistimız. Ro- bert Kolej'ın yüz beş yıllık yorgun piyano- sundan Haydn, Beethoven ve Schubert'in yapitlannda kendı müzıkalitesine özgü renkler bulup çıkarttı. Müzik disiplinini her şeyin üstünde tutan, bu sayede yıllardır korolar çalıştınp. her tür- lü olanaksızlığa karşın korosunun adını sür- dürebilen Yeşua Aroyo, gecen hafta oldukça güçlü bir kadro ile dinleyici önüne çıktı. Koro düzenlemelerini de kendi yaptıgı Schubert, Schuman ve Çaykovski'nin ya- pıtlannı dinlerken gençler içın ne güzel ve ne gerekli bır müzik ortamı olduğunu düşün- dük korolann Besteci Ekrem Zeki Ün'ün ölümünün 7 yılında büstü açılacak, öğrendleri konser verecek Çoksesü müziğin öncülerindendiÇoksesli müziğimizin öncü bestecilerin- den Ekrem Zeki Ün öüimünün yedinci yılında Kadıkö) Belediycsi'nin yaptırdığı bir büst açılarak amlacak. Haluk Tezo- nar'ın yaphğı büst Anadolu Güzel Sanat- lar Lisesi'nde (Göztepe) >er alıyor. Bu li- senfaı temelini 1946'da kuran Ekrem Zeki Ün, (Yıldız) Resim \e Müzik Lisesi olarak başlatmış. 5 mart cıma günü saat 14.30'da bir törenle büst açılacak. Sonra da besteci- nin öğrencileri (Nuri tyicil-Çiğdem Yonat, tstanbul Gitar Üçlûsü, Mefaru Ensari, Ptnar Yılancıoğlu, Nazım Acarve çok sesli koro) omın yapıttanndan olnşan bir konser verecekler. Atatürkçülügün, çoksesli müziğin >e katik» Ö7 külrtirûn savunucttsu idi Ekrem Zeki Ün. Hicbir konuda >aldızı. gösterişi seMneyen, sanatta alnı açık. gonlü açık ol- mavı bilen, doğru biMiğini sakınmadan söy- leven ilginç bir karakterdi. İstiklal Marşı'- nın bestecisi Zeki Üngör'ün oğlu olarak ilk keman derslerini dört >aşında babasından almaya başlamış, I924'te Paris'e giderek Ecole Normale de Musjque'te altı > ıl eğitim görmüş, Jacque Thibaıîd gibi ûnİö ögret- menlerin öğren- cisi olmuş. Vlu- siki Muailim'- de, Riyaset-i Cumhur Or- kestrasrnda, tstanbul Eğitim Enstitüsü ve Belediye Kon- ser» atirvan'- ndaki göretler- de pek çok mü- zik öğrencisi verişrirmiş >e konservatinar- da ögrenci or- kesrrası kur- muş. "Eğitim bes- tecilik kadar güzel bir şey. Cml cıvıl errafim. hepsi yavrulanm. Şimdı nerede konser >arsa birazcık benden >ar orada. "Konsenaru\arda, orkestralarda pek çok öğrencisi öğretmen, orkestra ü>esi solist olmuşru. Öğrencileriırin. onun müziğini yeni ku- şaklara anlata- caklarına inanı- >ordu. Kendi bestelerinin yen olduğunu savu- nup onu anla- madıklannı sö>- leyenlere "yeni besteciyi öğren- cilerim tanıtacak onlara" diyordu. Her >eni yazdığı \apirta kendini senilemeyi, yeni renkler aramayı öngönmüstür. Çalışmaları mo- dal >e poliritmik dokudadır. Sen- fonik şiirleri, ke- man *e piyano konçertoları, \ unus'un Vle- zannda. Duyuş. Balkan Havalan gibi oda müzikleri, solo keman, vivola. piyano par- çaları, şan ve koro çaltsmaları yazm^tır. Fransız izlenimciliğinin erkisi kadar, ma- kamsal müziğimb, Anadolu halk ezgileri ve tasavvuf fclscfesi de çalışmalanna kaynak olmuşhır. "Hayatın temel taşı de>amİı ye- nilenmek. memnun olmamaktan doğan dü- zeltmelerle yenilenmek. Kendini aşamayan, eskiyi sürdürmeyi seçiyor." "Memnun ol- mak, tarmin olniak duygusuna varmış, bir sanatçının yok olmasıdır. Yazdıklarını y ırta yırta daha yeniyi daha iyisini arama savaşını >ermelidir. Ve bir gün artık yntamay acağı bir sayfa gelince ger- eek yapıtı ortaya çıkmıştır. Bu özlediği an. kendine ulaşması demektir." "Her konuda olduğu gibi müzik dinlevicisinin de kendini biraz eğitmesi gerekiyor. Bu zihinsel bir çaba, ille de besteci benim düzeyıme insin değil, biraz da dinleyici kendini zorlasın... tnsan durmadan değişiyor. Kendimizi ge- rektiği kadar yenileyemiyoruz." Ye Ekrem Zeki Bey. giderek daha kolay anlaşılır, daha yalın yapıtlar bestelemeye başlamasını da bu nedenlere bağlamıştı. "Gitar İçin Bağdaşmalıklar"da yalın oldu- ğu kadar yine yepyeni renklerin araytşı \ardı. Müzik tarihimizin bu "ihtiyar deli- kanlısını"198rde*Ttirdik. Blues gitan efsanesi Eric Clapton, 6 Grarnmy ödülüyle kendi rönesansının tadını çıkanyor "Mr.Slowhand 9 in ikinci baharıBURAK ELDEM Eric Oapton'ın son iki yılda- kı performansını ve topladığı övgülen değerlendirirken "gi- tar efsanesinin yeniden doğu- şu" yorumunu yapmamak mümkün değil. Çoğu blues mü- zisyeninin yaşamı, irili ufaklı trajik kesitlerle doludur gerçi ama Clapton bunlar arasında hüznü en çok tadan: yıkım ve çöküntülerle en çok karşılaşan- lardan biri. Şimdi de daha bir- kaç yıl öncesine dek "işi bitti" gözüyle bakılan bu blues gitan efsanesi. "Unplugged" albümü ve altı Grammy ödülüyle doru- ğa ulaşan kendi rönesansının tadını çıkanyor. Farklı bir karizma Kanadalı bır babayla İngiliz bir annenin çocuğu olarak dün- yaya gelen Clapton. 1945 do- ğumlu. Yani, çoğu pop ve rock efsanesi gibi çocukluğunu savaş sonrası onanm döneminde ya- şayan "Baby Boomers" kuşağı- nın bır temsilcısı. ŞanssızJıİdar, yalnızlık ve hüzün de çocuklu- ğunda başlıyor. Babası annesi- ni terk ederek ülkesine dönüyor ve Eric'i büyükannesiyle dedesi büyütüyor. Hassas. çelımsiz ve ıçe kapanık küçük çocuk. ku- şağmın diğer üyeleri gibi sorun- lu bir öğrencilik yaşıyor. Ortao- kul yıllannda Eric Clapton, kendini "topluma uyiimsuz" hisseden ve rock'n'roll dinleyen bir Buddy Hoüy hayranı. Müziğe duyduğu ilginin bir tutku haline gelmesi, lise yılla- nnda Robert Johnson'ın al- bümleriyle tanışmasından son- ra çıkıyor ortaya \e blues. Eric için yaşamın vazgeçilmez ko- şullanndan biri oluyor. İç dün- yasındaki fırtınalan. yaşadığı yalnızlık ve acılan blues dinle- yerek hafıfletirken, on yedi ya- şına geldiğinde eline ilk kez gi- tar alıyor ve ınanılmayacak ka- dar kısa bir süre içinde virtüöz düzeyine ulaşıyor. Clapton'm ilk topluluğu, rock dünyasının efsaneleri ıçin bir okul ruleliği taşıyan unlü The Yardbirds, Jeff Bock ve J.J. Cale'in ünlü parçası "After Midnight". İzleyen yıllarda, rock ve blues ile reggae müziği- ni kaynaşüran çok başanlı bir denemeye de imza atıyor Clap- ton Bu, reggaenin cn büyük ismı Bob Marley'in klasık hiti "I Shot The SherirT. Seksenli yıllar da pek parlak geçmiyor Clapton için. Yaratı- nlığını yavaş yavaş yitirdiğini hissediyor; yeni bir şey üret- mekte zorlanıyor ve plak şirket- lerince aranmaz oluyor. Yoğun bır içki alışkanlığıyla geçen bu dönemin sonunda Oapton, ciddi bir alkolizm tedavisi görü- yor zorunlu olarak. Ardından. tümüyle düzelip blues dünyası- na geri döndüğünde. sevgiİi ar- kadaşı ve bır diğer blues ustası olan Stevie Ray Vaugfaan'la or- tak turneye çıkıyor. Ne var ki Clapton'un yaşamındaki acılar henüz son bulmuş değjl. 1990 sonlannda Vaughan'ın heli- kopter kazasında ölümüyle ya- şadığı büyük sarsıntıyı üzerin- den atamadan, dört yaşındaki oğlunu yitiriyor. Bundan son- rası, tam bır irade ve "ayakta kalma"savaşı. Akademi bir anlamda günah çıkanrken, müzik dünyası da Oapton'ın yeniden doğuşunu kutiuyor 'Layla'nin SÜrprİzİ Jimmy Page ile birlikte çaltşan Clapton, İusa süre Yardbirds serüvenini "topluluğun rock ağırhkh müzik yapması"nı ge- rekçe göstererek noktabyor 1966 yılında. Çünkü onun tut- kusu, blues. Aynı yıl John Ma- yall's Bluesbreakers topluîu- ğuyla birlikte çalışmaya başlı- bu karizma. bir süre sonra Ma- yall'dan aynlarak kendi ekibini kurmaya itiyor onu. İşte müzik yaşamındaki en önemü evre, rock tanhınin en başanlı triosu Cream'i kurduğu o günler. Aralannda ''SunshieOf Your Love'"ın da bulunduğu Cream klasiklerine ımza attıktan sonra karşılıksız aşk. Bu süre içinde büyük duygusal fırtınalar yaşa- yan Clapton, tek yanh sevgisı- nin verdiği hüznü, bugün anıt- laşmış bir parçaya esin kay- nağı olarak kullanıyor: "Lay- la". Aynı adlı ikilialbüm. bu- gün Clapton diskografısinin en özel parçalanndan bin. • Davulda Ginger Baker ve başta Jack Bruce'u yanına alarak blues, rock ve caan sınırlannı zorlayan yolculuklara çıkan Clapton, ilk süper topluluğu olan Cream'le birlikte müzik dünyasının efsaneleri arasına katılıyor. "Fresh Cream" albümünde yakaladığı gitar tonu, olay yaratıyor blues hayranlan arasında. Ve Clapton'a, olağa- nüstü gitar tekniğinden ötürii iki yakıştırma yapılıyor: Biris, "Mr Slowhand". Diğeri ise "Eric Clapton Is God" (Eric Clapton. Tann'dır). yor. Birlikte kaydettikleri "John MayaM With Eric Qap- ton" başlıklı albüm, İngiliz blu- es tarzının en önemh klasikle- rinden biri bugün. Virtüözlüğünün ve besteci- liğinin yanı sıra onu diğer blues uslalanndan farklı kılan bır ka- rizmaya da sahip Clapton. Ve Oapton, topluluğudağıtıp "De- rek And The Dominoes" adını verdiğı yeni projesiyle yola de- vam ediyor. Aynı günlerde. ya- şamındaki trajik süreçlerden biri daha başlıyor: En yakm ar- kadaşı George Harrison'ın kansı ve kendınin de yakın dos- tu olan Patty Boyd'a duyduğu Yetmişli yıllann başlannda Dominoes'u da dağıtan Clap- ton, eroin alışkanlığının verdiğı acılardan kurtulmak ıçin uzun ve yıpratıcı bir mücadeleye giri- şiyor Tedavivedinlenme ile ge- çen bir zaman dilimınin ar- dından, müzik dünyasına yeni bir usta işi yapıtla geri dönüyor: Zihnini boşaltmak içın ken- dini tümüyle müziğe veren Clapton. dayanma gücünü de bluesdan alıyor. Önce ''Rush" fılmi için yaptığı soundtrack al- bümünü yayımlıyor, ardından da Madison Square Garden'de 24 gece üst üste verdiği konserler- den adını alan "24 Nights"ı. Geçen >ıl da MTV'nin akustik konserler dizısi kapsamında "Unplugged"ı hazırlıyor. So- nuç. onu yıllardır dikkate alma- yan Akademinin verdiği altı adet Grammy ve onlarla gelen yeniden doğuş. İşin en ilginç yanı da. yaklaşık çeyrek yüzyıl önce yazdığı "Layla"nın da "En îyi Rock Şarkısı" dalında Grammy ile ödüllendirilmesi. Akademi bır anlamda günah çı- kanrken müzik dünyası da "Mr Slowhand"ın yeniden doğuşunu kutluyor şu sıralar. Haksız da de- ğiller. Sız "Unplugged"ı CD'dcn dinlemenın keyfıni yaşadmız mı? Cemal Reşit Rey'de mart ayı Antonacci'den Chick Corea'ya Kültür Servisi - Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun mart ayı etkinlikleri. yann saat 19.00'da Scala Operası sanatçılanndan Anna Caterina Antonaccinin vereceğı şan resitali ile başlıyor. İtalyan Kültür Merkezi'nın katkısıyla düzenlenen konserde Antonacci'ye piyanoda Roberto Negri eşlik edecek. Bir süre Leyla Gencerie birlikte çalışan ve 1988 Pavarottj Şan Y«n- şmasf nda birincilik ödülü alan Antonaca. yannki resitalinde Scajlatti. Cesti, \i\aldi, Haendel, Haydn, Schönberg, VVagner ve Berlioz'dan yapıtlar seslendırecek. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda mart ayının ikinci etkin- üği de yine bir şan resitali. SopranoSuna Korat ile bariton Mesut İktu. 6 mart cumartesi günü saat 19.00'da piyanist Joulia Keri- mo\a eşliğinde verecekleri şan resitalinde Glinka, Çaykovski, Borodin. Rahmaninof. Rimski-Korsakof, Dübuk ve Aliabi- yeffin yapıtlannı yorumlayacaklar. 8 mart pazartesi günü saat 19.00"da. Kraliçe Çlizabeth Piyano Yanşması ödüllü. çok başanlı bir piyanist yer alıyor Cemal Reşit Rey de: Michael Ponti. Henüz 11 yaşındayken J.S. Bach'ın 48 prelüd ve fügünü ezbere çalan, Busoni Piyano Yan- şması'nda birincilik ödülü alan. 1980yıhnda Toulouse Festıvali'nde çerçevesindeki piyano maratonunda beş saat aralıksız çalan ve her konsennde defalarca ye- niden sahneye çağnlan (rekoru, 11 bis) Michael Ponti piyano resitalıni müzıkseverler kaçır- masm! Sanatçı, Çay- M k h a e ] p o n t i kovskı ve Rahmanınof- un yapıtlannı yorumlayacak. Konser Salonu'nda 10 mart çar- şamba günü saat 19.00'da Pmar Yılancıoğlu San'ın piyano resi- talinden sonra, 11 mart perşembe günü yine aynı saatteSusama Mildonian-MarieUe Nordmann arp ikılisinin konseri var. Kon- serde Bach, Vivaldi, Petrini, Boieldieu, Mendelssohn ve Rossioi- Demar dinlenebılecek. 12 mart cuma günü saat 18.00'de Prof. Güan Gürel'in "Lisans ve Yöresel Ses Beğenisinin Ses Estetıği ile İlgisi" başlıklı konferansırun ardından, 13 mart cumartesi günü saat 19.00'da yine çok ödüllü bir piyanistin resitali var. Long-Thibaud. Çaykovski ve Kraliçe Elizabeth Piyano Yan- şması ödülleri alan ve Berlin Filarmoni Orkestrası'yla birlikte konserler veren Brigitte Engerer, resitalinde Chopin, Schubert, Debussy ve Schumann'm yapıtlannı yorumlayacak. 1989 yılında Van Cliburn Piyano Yanşması'nda birincilik ödülü kazanan Alexei Sultanov'un piyano resitali, 15 mart pa- zartesi günü saat 19.00'da. Sultanov. resitalinde Beethoven, Chopm. Scriabin ve Rahmaninof yorumlayacak. 17 mart çar- şamba günü saat 19.00'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası'nm şef Ekrem Tekeşin yönetiminde klasik-pop-caz olmak üzere çeşitli türlerden müzik seslendireceği konseri izle- nebilecek. Cemal Reşit Rey Konser Salonu, şubat ayında ünlü caz sak- sofoncusu Jan Garbarek'le yaşadığı ızdihamı. büyük bir olasıh- kla 18 mart perşembe günü cazın büyük isirrJennden, piyanist Chick Corea ile yaşayacak. Corea. 18 martta 18.30 ve 21.30'da olmak üzere iki konser verecek. 20 mart cumartesi günü saat 19.00'da Ana- dolu Oda OrkestrasTnın şef Hikmet Şimşek yö- netiminde. sobst Senrer Ganiev eşliğinde verece- ğı konser var. Konser Salonu'nda 22 mart pa- zartesi günü saat 19.00'- da gitarda Carmelo Marrinez eşliğinde Lu- cero Tena'nın kastanyet resitali, 27 mart cumar- tesi günü aynı saatte Çek Filarmoni Solistle- ri'nin konseri, 29 mart pazartesi günü AyşegSl Sanca'nın piyano resi- tali, 31 mart çarşamba günü de Güişen Tatu- Sevin Berk flüt-arp ikili- sınin konseri izlenebilecek. Türkuaz Modem Dans Topluluğu'- nun gösterileri de sürüyor. Topluluk. 7 ve 14 mart tarihlerinde önceki repertuarlannda yer alan gösteriyle izeyeci karşısına çı- karken, 21 vc 28 mart tarihlerinde Londra Kraliyet Balesi baş- dansçılanndan Lesley Collierile Ashky Pagein koregrafılerini üstlendıği yeni gösterileriyle etkinliklennı sürdürüyor. Anna Caterina Antonacd
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle