01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 TEMMUZ 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 P A R T I L E B D E N Manisa kongresi Süleyman D«mirel de gelecek. 22 temmuz pazar günü Manisa Spor Salonu'nda yapılacak il kongresinde 646 delege, şimdiden adaylığını açıklayan merkez ilçe başkanı Selahattin Canuyar ile halen il başkanlığı görevini yürüten Yahya Uslu arasında tercihini kullanacak. Manisa DYP Merkez | İlçe Başkanı Selahattin Canuyar dün parti I / binasında düzenlediği basm toplantısında, •* merkez ilçe yönetim kurulunun kendisini oybirliğiyle il başkanlığına aday gösterdiğini beürterek "DYP, 1979 yılındaki AP'nin jücüne erişecektir" dedi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in, Manisa'daki milletvekili Ümit Canuyar ve merkez ilçe başkanı olan kardeşi Selahattin Canuyar ile il örgütü arasındaki sürtüşmenin iki yıldır devam etmesi üzerine hareketli geçmesi beklenen kongreye geleceği belirtildi. (Manisa / Cumhuriyet) TBKP lzmir il binası bugün a ç ı h y o r A ç ü I Ş k o k t e y l i n e T B K P Genel Başkanı Nihat Sargın da katılacak. TBKP il binasımn açılış kokteyline partiler ile Marksist parti kuruluş çahşmalanm yurütenler çağrıldı. Saat 18.00'de Alsancak'taki binaya partinin tabelası asılacak. TBKP il yönetim kurulu da oluşturuldu. Nihat Okal'ın başkanlığındaki yönetim kuruiunda Haşim Kanar, Sadettin Uçkun, Savaş Al, HUlya Keskin, Cemal L'lçay, Ibrahim Tanay yer aldı. (lzmir / Cumhuriyet Ege Bürosu) DEMKAD davası • İstanbul Habcr Servisi — Demokrasi tçin Kadın Derneği (DEMKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Tarakçı ile yönetim kurulu üyeleri Hazmiye Mercan, Zeynep Bektaş, Nurten Kahramanoğlu ve Dilber özdemir'in, "Denıekler Kanunu'na aykırı hareket" iddiasıyla yargılanmalanna dün başlandı. Sanıklar, bugüne kadar dernekle ilgili olarak 7 kez dava açıldığını ve hepsinden de beraat kararı çıktığını ifade ederek, davanın düşmesini talep ettiler. Duruşma, savunmaların hazırlanması için ileri bir tarihe bırakıldı. Tunca Arslan'a 6 yıl • İSTANBUL (AA) — 2000'e Doğru dergisi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Tunca Arslan, "milli duyguları zayıflatıcı ve yok edici yönde yayın yaptığı" gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptınldı. Ceza daha sonra, 11 milyon 400 bin lira para cezasına çevrildi. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen davada, Tunca Arslan, derginin 23 Nisan 1989 tarihli sayısında yer alan "Uluslararası konferans - Kürtler Ortadoğu'nun en eski halklarındandır" başlıklı yazıda, "milli duyguları 'ayıflatarak, yok etmeye yönelik yayın yaptığı" iddiasıyla _argılanıyordu. Öte yandan, yine 2000'e Doğru dergisinin 8 Nisan 1990 tarihli "Telsizden makinalıya - Gerillanın silah kaynağı" başlıklı yazı için İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca takipsizlik kararı verildi. Çocuk militanlara idam istemi • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Geçen nisan ayında Şıraak'ın Beytüşşebep ilçesine bağlı Oymakkaya köyü yakınlarında 50'ye yakın PKK militanıyla köy korucuları ve güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada sağ ele geçirilen sanıklarla ilgili iddianame tamamlandı. DGM Savcılığı, aralarmda 11, 12 ve 14 yaşında üç çocuğun da bulunduğu toplam 20 sanık hakkında, 8 kişinin öldürülmesi eylemine katıldıkları savıyla ölüm cezası verilrnesini istedi. Diyarbakır DGM'ce hazırlanan iddianamede, örgütün Irak'taki kamplannda eğitim gören sanıkların Türkiye'ye sızdıklarını, Beytüşşebap'a bağlı Oymakkaya köyü Abdalderesi yakınlannda köy korucuları ve güvenlik güçleriyle çatışmaya girdikleri, üç gün süren catışma sonunda 22 PKK'lının ölü ele geçirildiği, iddanamede adı geçen 20 sanığın da sîlahlanyla birlikte sağ olarak yakalandıkları belirtildi. Sanıklardan üçünün 15 yaşın altında olması nedeniyle yasa gereği duruşmanın gizli yapılacağı bildirilen iddianamede, davaya önümüzdeki günlerde başlanacak. Gülten Demir'e hapis cezası • İstanbul Haber Servisi — Devrimci Gençlik dergisi Yazıişleri Müdurü Gülten Demir, "halkı düşmanlığa teşvik ettiği" gerekçesiyle 1 yıl hapis cezasına mahkûm oldu. İstanbul 1 Nolu DGM'de dün görülen duruşmada sanığın, derginin 2. sayısında yer alan "Üniversite sınavlarına hayır" ile "Dev-Genç emperyalizme karşı mücadele bayrağını yukarıda tutmaya devam ediyor" başlıklı yaalardan beraatine karar verildi. "Yaz ayları -'havete değil, devrimci çalışmanın gelişmesine hizmet tıeli" başlıklı yazjda ise "kanunun suç saydığı eylemlerin övüldüğü ve halkın kanunlara karşı gelmeye teşvik edildiği" gerekçesiyle sanığın TCK'nın 312/1. ve sonuncu maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 40 bin lira para ile cezalandırılması istendi. Ceza 1 milyon 840 bin lira para cezasına çevrildi. TDKP davası başladı • ANKARA (AA) — Yasadışı Türkiye Devrimci Komünist Partisi üyesi oldukları, bildiri dağıttıkları iddiasıyla 18'i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına başlandı. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında, savcı iddianamesini okudu. Savcı, yasadışı TDKP üyesi oldukları ve bildiri dağıttıkları gerekçesiyle 19 sanık için toplam 228 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanıklardan Adnan Kılıç, Murat Rıza Anğ, Yüksel Doğan, Şafak Ergün Eniş, Yusuf Şahiner, Oğuz Aktaş ve Serpil lspir'in tahliyelerini kararlaştırırken diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Yasak yayın • EDİRNE (AA) — Edirne'nin Kapıkule Sınır Kapısf ndan Türkiye'ye giriş yapan Mehmet Ali Yıldırım adlı bir yolcuda, yurda sokulması yasak olan yasadışı THKP'ye (Türkiye Halk Kurtuluş Partisi) ait çok sayıda yasak yayın ele geçirildi. 18 yıldan bu yana Fransa'da işçi olarak çalışan ve Fransız vatandaşlığına geçen Mehmet Ali Yıldırım (45), Türkiye'ye tur düzenleyen bir firmaya ait otobüsle Kapıkule Gümrüğü üzerinden Türkiye'ye geldi. Gümrük kontrolleri sırasında, valizinde THKP'ye ait yasak yayınlar bulunan sanık Yıldırım, gözaltına alınarak Edirne Emniyet Müdurlüğü Siyasi Şube'ye getirildi. ' - 4 * Antalyada İspanyol stajyerler • ANTALYA (AA) — İspanyol Tıp öğrencileri, Antalya Tip Fakültesi Hastanesi'nde staj yapıyorlar. Uluslararası Tabipler Birliği'nin tıp öğrencileri programı çercevesinde Antalya'ya gelen İspanyol öğrenciler bir ay boyunca Antalya'da kalacaklar. Barcelona Üniversitesi Tıp Fakültesi 5. sınıfında okuyan Anna Badell, beyin ve sinir cerrahisi; Pılar Ruiz-Cuevas, genel cerrahi ve Marta de Abadal ise kadın hastalıkları ve doğum bölümlerinde stajlarını yapıyorlar. Gündemin ağırlık noktalarv 'Bayrampaşa krizi ve 'Kürt raporu' SHP'de 2 krîtik tartışmaYarın yapılacak parti meclisi toplantısında Bayrampaşa'nın yanı sıra, Etimesgut ve diğer beldelerdeki adayların belirlenmesinde de farklı görüşlerin ortaya çıkması bekleniyor. tç Politika Servisi — Parti içi soruniann giderek yoğunlaştığı SHP'nin 19 ağustos yerel seçim- lerindeki adaylan yann yapılacak parti meclisi toplantısında belir- İenecek. Bayrampaşa'da üye liste- lerinin eksik ve geç geldiği savıy- la aday adaylannın eğilim yokla- masmdan çekilmeleriyle ortaya çı- kan "Bayrampaşa krizi" ile "Kürt raporn"nun hazırlaruş yöntemi, parti meclisinin yann yapacağı toplantıda, ağırlıldı bir tartışma unsuru olarak yer alacak. Parti içi muhalefetin genel mer- kezi uyarmak amacıyla deklaras-. yon vermesinin gündeme gelmesi- nin ardından yann yapılacak parti meclisi toplantısında, Bayrampa- şa'run yanı sıra Etimesgut ve di- ğer beldelerdeki adayların belir- lenmesinde de farklı görüşlerin or- taya çıkması bekleniyor. "Kürt ra- porn"nun da görüşüleceği toplan- tıda MYK'nın benimsediği metnin toplantı günü dağıtılmasına da bazı üyelerin karşı çıkacağı bil- dirildi. Bayrampaşa sorunu Bayrampaşa'da yapılan eğilim yoklaması sırasında partililerin lis- telerde eksiklik olduğu ve genel merkezden geç geldiği yolundaki şikâyetlerine karşm oylamanın durdurulmaması İstanbul örgü- tünde de tartışmalara yol actı. Partililer Genel Başkan Erdal İnö- nü'nün konuya el koyarak yann- ki parti meclisi toplantısında gün- deme getirmesini istediler. Konuy- la ilgili olarak PM üyesi Ertuğrul Günay, listelerde değişme olması- nın sıkıntı verici olduğunu beür- terek, "Genel merkezin böyle bir liste degişikliğini yapmamjş olma- sını uraul ediyorum. Bu ciddi bir tehlikedir, iiyelik hukoku açısından" dedi. Günay, listelerde bir değişiklik yapılmış olmasınm "önemli konularda yukanda gü- venüecek bir merci bulunmadığı" anlamına gelecefine dikkat çeke- rek, "Bu konu da günderae gele- cektir. Ama dunım bana gösteril- digj kadanyla vahim gözüküyor" şeklinde konuştu. tstanbul'daki MYK toplantısı sonrası görüştüğümüz partüiler SHP tstanbul il örgütü yönetici- lerinin toplantı sırasında gündem dışı soz alarak Bayrampaşa'da ya- şanan liste sorununu anlattıklan öğrenildi. MYK üyelerinin, liste- lerde oynama olduğu savlannın çok ciddi olduğunu ve pazar gün- kü parti meclisi toplantısında aday belirleme çalışmaları öncesi dikkate alınacağım söyledikleri belirtildi. Bu arada partililer arasında sı- kıntı yaratan Bayrampaşa eğilim yoklamalarıyla ilgili olarak Bnr- han Dinçer adlı bir parti uyesi, Genel Başkan Erdal İnönii ve ge- nel merkez yöneticilerine listeler- de değişiklik yapıldığına dair bir duyuru gönderdi. Partililerden ba- alan da gene genel merkeze gön- derilmek üzere hazırladıklan bir metinde genel merkezin gönderdi- ği listede 2948 üyenin bulunduğu- nu, ancak bin kadar üyenin liste- den çıkanldıklannı ya da isim de- ğişikliği yapıldığını yazdılar. Ay- nı yazıya, üye listesinden adı çıka- rılanlann arasında belediye baş- kan yardımcılan, meclis üyeleri, kongre delegelerinin de isimlerinin yer aldığını gösteren bir liste eklendi. Parti içi muhalefetin, sorunla- nn çözümü için genel merkeze su- nacağ] deklarasyonla ilgili olarak Genel Başkan Erdal fnönü, "Öy- le bir deklarasyon yok" şeklinde _ „ „ „ M _ . . . ., . konuştu. İstanbul'daki MYK top- Günay SHP yönetımının gıderek artan "kaıaraz" seçmen kıtlesmın karşı dekiarasyona gerek yok. AB- cak tabanda genel merkezin uya- nlması istemi yukseliyor" dedi. lantısı sırasında gazetecilerin so- rulanru yanıtlarken "Partinin ye- rel yönetimler politikası olraadı- ğı, deklarasyonda da bu konuda görüş yer aldıgı" şeklindeki açık- lamayı, "Hayır, hayır" diye yanıt- iayan Inönu, "Biz kendimizi en çok elestiren partiyiz. Eğer parti- mizde hiçbir eteştiri olmazsa o za- man korkun. O zaman deyin ki 'Eyvah bu parti calışraı>or'. Gayet normaldir bu parti içi dunım. Çok önemli bir rapor haztrlanı- yor. Tabii her şey tarOşılacak. Bu, raporun da degerini arttıracak" dedi. SHP Parti Meclisi üyesi Ertuğ- rnl Günay, kendisinin de aralann- da bulunduğu "yeoiMkçi sosyal de- mokratlar"ın vereceği deklarasyon konusunda, "Şu anda yönetime oluşmasına seyirci kaldıguu öne sürdü. SHP MYK'mn parti için- de egemenlik kurmak için yoğun çaba harcadığı flkrini savunan Günay, ulkenin hiçbir sorununda MYK'nın gündemi belirleyemedi- ğini de savundu. Günay, MYK'nın örgütler üzerinde yanlı tutumlan olduğunu ve üyelik hukukuna iliş- kin tartışmaların da kaygı verici boyutlara ulaştığuu belirterek, "Bütnn bu dununlarda genel mer- kezin ciddi bir bicimde uyanlma- sı tabandan gittikçe yogunlaşan bir istek baJinde yukseliyor. Bu is- tem, eleştiri ve önerilere duyariı davranmak görevimizdir" dedi. Hazırlıkları tamamlanan Kürt raponı bugüri MYK'da göruşule- rek son şeklini alacak. Temel sorun kimlik bunalımı Demokratik Merkez Partisi (DMP) Genel Başkanı Bedrettin Da- lan, Ankara'da verdiği yemekte basm mensuplarına partisini an- lattı. Turkiye'nin temel sorununun "kimlik bunalımı" olduğunu kay- deden Dalan, "Çağdaş kimlik ile ortaçağ kimliği arasında doğru tercih yapılmazsa Tıirkiye'yi korkunç tehlikeler bekliyor" diye ko- naştu. Spor Yazarlan Derneği'nde duzenlenen toplantıda basına, aralannda tiyatro sanatçısı Zeki Alasya ile eski ANAP'lı Milletve- kili Dogancan Akyurek'in de bulunduğu genel başkan yardımcıla- nnı tanıtan Dalan, "Maalesef bize hâlâ 'Dalan'ın partisi' diyoriar, oysa biz bir kadro partisiyiz" dedi. Eski siyasetçilerin "oy kaybet- tirdiğini. partilerinde profesyonel siyasetçi bulunmamasından mem- nun olduklarım" anlatan Dalan, vardımcılann eski ANAP'lı mil- letvekili Dogancan Akyürek'i göriince "İstisnalar kuralı bozmaz" diye açıklama yaptı. Turkiye'nin temel sorununun "kimlik bunalımı" olduğu görnşünii savunan Dalan, "Ben eskiden türbanın ne oldu- ğunu bilmiyordum. Son yıllarda duymaya basladım. Çağdaş kinı- lik ile ortaçağ duşüncesi arasında doğru tercih yapılmazsa Türki- ye'yi "korkunç tehlikelerin beklediğini" kaydeden Dalan, birara ti- yatro sanatçısı Zeki Alasya'dan kendisinin taklidini yapmasını is- tedi. Alasya'nın, "Sizin, Sayın Bulent Ecevit'in ve Naim Talu'nun taklillerini yapmak çok zor" yanıünı vermesi üzerine Dalan, "Bu- na üzüldüm. Demek benim mizahi bir özelliğim yok" diye yakın- dı. DMP Genel Başkan Yardımcısı Dogancan Akyürek, sohbet sı- rasında Mesut Yılmaz'ın 1989 aralık ayındaki ANAP Kongresi'nde "aday olma cesaretini gösteremediği için Ireni kaçırdığım" kaydet- ti. Akyürek, "Hasan Celal Güzel parti üzerindeki baskıya karşı çık- lıgı için lepki oylannı aldı. Eğer Yılmaz aday olsaydı, 450 delege- nin oyunu alarak genel başkan olabilirdi" diye konuştu. (Fotoğraf: Banş BU) IZMIR'den HİKMET ÇETJMKAYA BAŞKENT'TEN AHMET TA> Tam kadro partisi ANKARA — Dalan'ın partisini tanımak için Dalan'ın yemek masasına oturmak gere- kiyormuş. önceki akşam masasına oturduk. Partisi- ni değilse bile yöneticılerini tanıdık. Hem ken- di ağızlarından hem Dalan'ın tek tek yaptığı takdimlerden. önce "Dalan'ın partisi'' sözünden Dalan hiç mi hiç hoşlanmıyor. Kendilerine "maaleseF' Dalan'ın partisi denilmesine kızdığıru açık açık belirtiyor. "Biz kadro partisiyiz" diye ekliyor. Dalan'ın partisi gerçekten bir kadro parti- si. Tamı tamına 10 genel başkan yardımcısı var. Yemekte, gazeteci başına düşen "net" ge- nel başkan yardımcısı daha fazla idi. Net di- yoruz, çünkü masada buiunmayan genel baş- kan yardımcılan da vardı. Dalan basm ile tanışma yemeğin^e taıuşma- dan çok tarutma ile ilgilendL Tatlı ve meyva servisinden önce 10 genel başkan yardımcısını tek tek ayağa kaldırarak gazetecilere kısa biyografueri ile tanıttı. İşe, en az kendisi kadar ünlü yardımcısın- dan başladı: Zeki Alasya. Alasya'nın sanat yeteneklerini, politikaya çok küçük yaştan beri bulaşmış olduğunu an- lattı. Kendisinin en güzel lider taklidi yapan bir sanatçı olduğunu belirtirken durdu. Alas- ya'ya sordu: "Sahi sen niye benim takHdimi yapnuyor- sun?" Alasya, "Estağfurullah Sayın Genel Baskanım" diye mahcup mahcup boynunu büktü. Dalan ısrarb idi: "Hayır bayır. Benim taklidimi yapmaiısın. Tum liderlerinkinj en iyi biçimde yapıyorsun. Benimkini de yapmaiısın." Alasya, "bir genel başkan yardımcısı ola- rak liderinin taklidini yaparsa basına bir tş gelebileceginden" korkar gibi idi. Ama yapmazsa da sahne ve tiyatro yetene- ğine gölge düşebilecekti. Bu çetişki içinde ken- disini şöyle savundu: "— Efendim. siz taklidi zor yapılan lider sı- nıfına giriyorsunuz. Ben gelmiş geçmiş ftim Hderierin taklidini yaptım. Ancak Sayın Ece- vit ile Sayın Naim Talu'nunkini yapamadım. Bn ikisi çok zor geldi. Siz de öylesiniz." Dalan, laf anlar gibi değildi. Kendisinin Ecevit ve Talu ile aynı sınıfa sokulmasından da fazla hoşlanmış görünmüyordu. Bu neden- le "Haarlan ve yap" diye kestirip attı. Alasya, hderinin bu buyruğuna "CMnr efen- dim, bundan sonra sizi çok yakından gözle- yeceğim. Ama inanın ki karikaturize edüecek hiçbir açığınızı bulamadım." Öyle anlaşılıyor ki Alasya, gelecek büyük kongreye kadar Genel Başkan Dalan'ın takli- dini yapmaya hazırlanacak ve kongre günü kürsüden liderinin taklidini tüm DMP kitle tabanına sunacaktı. Dalan'ın takdim ettiği ikinci Genel Başkan Yardımcısı Giflseren Topaloğlu idi. Ama as- lında Bayan Topaloğlu'nun numarası bir idi. Çünkü kendi açıklamasına göre, işgal ettiği makam, örneğin SHP'de genel sekreterliğe, ya- ni Baykal'a eşdeğerdi. Topaloğlu eski bir SHP'li imiş, Dalan'ın parti kuracağı belli olduğunda, "sade bir va- tandaş, ama irtica korkusnndan tirtir titreyen bir vatandaş olarak" doğrudan Dalan'a baş- vurup "Emrinizdeyim" deraiş. Şans bu ya, Gülseren Hanım yemekte bi- zim yanımıza düştü. Kendisini sıfır kilomet- rede bir genç politikacı-yönetici olarak dinle- me fırsatımız oldu. Aslen Mardinli imiş, İs- tanbul'da okumuş. Üç dört eczanesi ve ecza deposu varmış. Çoluğunu çocuğunu, eşini ve işini terk edip Dalan'ın peşine düşüp Anka- ra'ya siyaset yapmaya gelmiş. Dalan için ikinci Atatürk, DMP için "ikinci Kurtuluş Savaşı hareketi" diyor. "Kimden kurtulacagız, Özal'daa nu?" di- ye soruyoruz. Soruyu fazla özel bulmuş ola- cak ki yanıtı çok genel geliyor "Memleketin her geçen gün kötüye gitme- sinden.." . — Nesi kötii memleketin? — Hayat pahalıüğı mı, susuzluk mu, kal- dınmlar mı? — Hayır. Enflasyon beni şahsen ilgilendir- miyor. Asıl bela türbanlılardır.. — Ama onlar bemcinsleriniz. Aynca kıya- fet özgürlüğü yok mu? — Ne demek kıyafet özgürlüğü? Onlar ir- ticayı hortlatmak için öyle giyiniyorlar. öyle giyinmeyenleri dovüyorlar. Dalan'ın liderliğin- de bu gidişaü tersüıe çevireceğiz. —• Naal? — lktidara gelince göstereceğiz. — tktidara nastl geleceksiniz? — Halkı yanımıza alarak. Erzurum'da bizi görmeliydiniz. Dalan'ın Gülseren Hanım'ı takdimi sırasın- da öğreniyoruz ki, Erzufum'a gelsek göreme- yecekmişiz. Çünkü "Gülseren Hanım orada kaybolmuş." Uzun bir yokluktan sonra geceyarısı karan- lık yollardan geçerek yolunu bulup Demok- rat Merkez Partisi kervanına yeniden katılmış. Erzurum yalnızca Gülseren Hanım'ı değil, Şenay Güray Hanım'ı da etkilemiş. Şenay Hanım da Genel Başkan Yardımcı- sı. Özelliği asker kökenli olması ve en azın- dan Gülseren Hanım kadar "türbandan kork- ması." Evet, Şenay Hanım Turkiye'nin yaşayan iki bayan emekli hava albayından birisi. Kendisi jet pilotu olarak 30 yıl önce Erzurum'a uçar ve orada, "L'çuş pantolonu ve erkek subay ar- kadaşlan ile bniikte köftedye, işkembeciye gi- derken, şimdi bir bayanın böyle bir şey yap- ması çok zor" diyor. Şenay Albay'm ilginç görüşleri var. Ona gö- re Türkiye"de üniversite, eğitimci irticaya tes- lim olmuş durumda. Örneğin Kars'ta üniver- site yok, irtica baskısı yok. Erzurum'da, Kon- ya'da var, irtica etkisi var. Konya deyince dört numaralı genel başkan yardımcısı Fabna Semra Baran ayağa kalkı- yor. Dalan "Bu da bizim Semra Hanımımız" diyor. Böylece "öleki"nin ANAP'ın içinde ol- duğu, ANAP kurucusu Dalan tarafından res- men ifşa ediliyor. Semra Hanım, "Medeni Kanun'a göre par- ttciliğe bulaşmış" değil. Siyasi Partiler Kanu- nu'na göre kaydını yaptırmış. tlkokul başöğ- retmenliğınden sonra "benim yolum siyaset, hedefim irtica" diyerek Dalan'ın peşine düşmüş. Dalan, takdimini sürdürürken ilginç açık- lamalar da yapıyon "Istesek, 20 milletvekili transfer eder, gnı- bn kurar, TBMM'ye otururduk." Bu anda, beş numaralı Genel Başkan Yar- dımcısı Muammer Ekonom liderini ta- mamlıyor: "Hazine yardımı olarak 1.5 milyan da alır, kasaya indirirdik." Muammer Ekonom, ekonomi ile ilgili de- ğil. Demirel'in eski özel kalem müdürü. "Tebdil-i liderde ferahhk vardır" diyerek De- mirePi terk etmiş, Dalan'ın peşine duşmüş. Dalan, "kadrosu"nu takdime devam ediyor: "Masnm Türker.. Veminli muhasebeci. Bak- mayın adının 'Masum' okluğuna, dn gibidir." Bu takdim biçimi birilerini andırıyor. Ha- ni takdim sırasında şapka numarası veren bi- rilerini.. Haymllah Belit.. Yedinci Genel Başkan Yar- dımcısı.. Petrolcü.. Petrolcüden iyi politikacı çıkıp çıkmayaca- ğım mühendis Dalan'dan iyi bilecek kimse yok.. Sıra sekiz numaralı, mali işler sorumlusu Genel Başkan Yardımcısı Dogancan Akyürek'e geliyor. Eski ANAP İstanbul Milletvekili Ak- yürek'in adını saymadan önce, milletvekille- rinden, mevcut politikacılardan, hiçbirinden yarar beklenemeyeceğini anlatan hepsinin mo- dası geçmiş olduğundan söz eden Dalan, bir an bocalıyor. Akyürek'e göz kırparak, "tstis- nalar kaideyi bozmaz" diyor. Meclis'in en de- ğerli iki milletvekilinden birisini DMP'ye abr- ken istisna yaptıklannı belirtiyor. Öteki milletvekili Tlnaz Titiz. Titiz, yeme- ğe yetişememiş. Dalan, Titiz'i politikaya da ANAP'a da kendisinin bulaştırdığını itiraf edi- yor. DMP'ye de yine aynı ısrarla kaydettirdi- ğini açıkhyor. Metin Ünal ise DMP'nin on numaralı Ge- nel Başkan Yardımcısı. İşadamı imiş. tşleri- nin yoğunluğundan o da bu yemeğe katı- lamamış. Dalan ile birlikte DMP'nin genel başkan- lık kadrosu 11 Idşi. Yani tam bir kadro. Bu siyasi kadro önümüzdeki siyasi dönem- de Kamerun gibi maç çıkaracak, İtalya gibi oynayacak, Arjantin gibi kıvrak olacak, an- cak penaltılara pabuç bırakmayarak, Birleşik Almanya gibi iktidar kupasını ele geçirecek. DMP'nin Deniz Baykal'ı Gülseren Hanım garanti veriyor. Çünkü kaptanımız Dalan.. Yani ikinci Atatürk.. Gülseren Hanım'a inanmamak elde değil. Gerçekten loş ışıkta bile Dalan'ın gözleri- nin mavisi çakmak çakmak belli oluyor. Bir atı, bir de kolu ile iktidarı işaret etmesi eksik. Genel Başkan Yardımcılanm.. İlk hedefıniz iktidardır, ileri.. SHP'de Sorunlar Parti içi muhalefetin tutarsızlığı, genelmerkezin giderek artan baskısı, SHP'de çalkantıları arttırıyor. İ2MİR — SHP'de iç çekişme ne zaman bitecek? 1989 rnart seçimlerinde yerel yönetimlerde iktidar olan SHP, kendi sorunla- rırtdan arınıp ülke gerçeklerine ne zaman eğılecek? SHP Merkez Yönetim Kurulu istanbul'da toplanırken, dağ gi- bi yüklü kendi sorunlarını omuz- lamaya çalışıyor. Üstelik 19 ağustosta, 14 yeni yerteşim bi- riminde yapılacak yerel seçimle- rin yöntemi üzerinde, şimdiden ortaya çıkan kimi engelleri kal- dırmak için çözüm arıyor. SHP'nin tek bir sorunu yok. En büyük kentten, en küçük il- çeye dek uzanan çizgide, başta "üye yazımı" olmak ûzere bele- diyelerde yaşanan olaylar, örgût disiplini, üye listelerinin değişti- rilmesi gibi ciddi sorunları var. Parti içi muhalefetin tutarsızlığı, genel merkezin, giderek artan baskısı, SHP'de çalkantıları art- tırıyor. Başta Bayrampaşa sancısı, ardından İzmır'in kendi örgütü- nün mahkemeye düşmesi, iki büyük kentte, SHP için gerçek- ten üzerinde durulması gereken bir sorun. Üstelik bir hesaplaş- manın geleceğe dönük kimi ge- lişmelerin, daha açıkçası atlatıl- ması güç bir bunalımın ilk belir- tileri. Bayrampaşa'da 19 ağustosta belediye başkanlığı seçimi var. 120 bin seçmeni olan Bayram- paşa'daki aday bunalımı bir an- da dengeleri altüst etti. SHP'li beş başkan adayından dördü, üye listelerinin geç ve değiştiril- miş olarak gelmesi nedeniyle çe- kildi. Yapılan itirazlar bir sonuç vermedi. Böylece eski CHP mil- letvekili Vahit Çalın tek başına kaldı. Genel merkezin İstanbul'da Nurettin Sözen İzmir'de Yüksel Çakmur'la ipleri kopardığı bir gerçek. Nedeni ne olursa olsun, iki önemli kentte ilişkilerin ger- ginleşmesi yeni daJgalanmalara, kişisel çıkarlan ön plana getirme- sine yol açıyor. ANAP 19 ağustosta yapılacak yerel seçimlerde, salt SHP'li be- lediyelere saldıracak. Hazırlanan karikatürlü afişlerde bu görülü- yor. Tek amaç, sosyaldemokrat beledtyelerin üzerine gitmek ve yıpratmak ANAP'ın yöntemi. Durum böyleyken genel mer- kezin istanbul ve izmir beiediye- lerine karşı tavir alması, bir baş- ka deyişle ilişkileri en uç nokta- ya getirmesi kimin işine yaraya- cak? İzmir Konak İlçesi'nin mahke- meye düşmesi ve her gün gaze- telerin yerel naber sayfalannda yer almasından acaba kimler ya- rar sağlayacak? SHP genel merkezinin böyle- sine taraflı davranması, parti içi muhalefetin de yargı yoluyla haklılık kazanmak istemesi seç- men tabanında nasıl etki yapa- cak? Soruları daha da cogaJtmak olası. Ama salt sorularla değil SHP'nin içindeki bunalımı orta- ya atıp yansıtmak. Sorularla bir- likte kimi belediye başkanlannın hâlâ ayaklarının yere basmama- sı, işin bir başka yönü. Umursa- mazlık "ben bildiğimi okurum" görüşü partide disiplin oJayını or- tadan kaldırmıyor mu? Bu görüşler bizim değil. Bir SHP yetkilisinin sozleri. Katılma- mak elde değil... Evet ne olacak SHP'nin duru- mu? SHP IkJeri Erdal inönü, tüm sorunlan "fazla konuşmayarak" gidermeye çalışıyor. istanbul Bayrampaşa'da üye listesi ope- rasyonunda olduğu gibi, beledi- yelerle genel merkez ilişkilerin- de sustuğu gibi. Bir yandan birlik çağrısı yapı- lıyor SHP'de, öte yandan "biz- den olmayan gitsin" denilerek, parti içindeki bir kanadın ege- menliğine prim veriliyor. Böyle- ce üye listeleri değiştiriliyor, se- çimle gelmiş örgütler görevden alınıyor. ANAP da atağa geçiyor böyle bir ortamda. Belediye işçisinin sendikal haklarını, "parti militan- ları işe girdi, 1 milyon aylık alıyor" diye afişler bastırıyor. SHP ise susuyor, kendini yiyor. ANAP'a ne yanıt veren var, ne de "ben işçimi insanca yaşatırım" diyen var. SHP Merkez Yönetim Kurulu bu anlattığımız gerçekleri neden- se görmüyor, belki de görmez- likten geliyor... Inönü'den Sözerfe destek (Boştarafı 1. Sayfada) tinin bu çalışmalan seçim kazan- mak endişesiyle engellediğini öne sürdü. Gazetelerde belediyeler ile parti arasında sorun olduğuna da- ir yayınlann zaman zaman çıktı- ğına dikkati çeken Erdal Inönü, "Hizmet yanşı, zaman zaman yet- kilerde tartışmaya neden oluyor. Bu tarnşmalar hizmet yanşından çıkıyor. Mesele bu taıHşmalann yapılacak icraatian engdlememe- sidir. Parti ile İstanbul Belediyesi arasında bir anlaşmazlık yok" de- diANAP iktidannın SHP'b bele- diyelerin hizmetlerini aksattığım ve kaynak temininde güçlükler çı- karttığını örnekler vererek anlatan İnönü, Büyükşehir Belediye Baş- kanı Nurettin Sözen'in İstanbul gibi bir şehirde görev yaptığı için özel bir konumda bulunduğunu belirtti. Bu konudaki "Siz Sayın Sözen'e destek verdiniz. Konus- malannızdan böyle bir anlam çıkıyor" şeklindeki soruya İnönii şu yanıtı verdi: "Büyükşehir belediye başkam- mızj destekJiyorum. Bürün büyük- şehir belediye başkanlanmızı des- tekliyorum. Sayın Sözen, konu- mundan dolayı birçok eleştiri nin de odafı haline geliyor. Buna kar- şın kendisini yalnız bırakmıyonız. Partimiz de kendismi yalnız bırak- mıyor." tstanbul'un su sorununun yapı- lacak MYK toplantısında ele alı- nacağını anlatan İnönü, sıkıntının kuraklık, kaynak yetersizliği ve geçmiş dönemlerde kaynak temi- ni için yatınm yapılmamasından kaynaklandığmı belirtti. Su taşıt- mak için tstanbul Büyükşehir Be- lediyesi'nin DİTAŞ'la anlaşma yaptığını, ancak DİTAŞ'ın son da- kikada bu anlaşmayı bozduğunu da belirten İnönü, "Şu sorulara cevap istiyorum, DİTAŞ nicin son günü 'biz gemılerimizi su taşıma- nız için vermeyeceğiz' dedi. 'Hn- kümetin elinde yapacağı bir pro- je var mıdır? Varsa çıkartsın ortaya" şeklinde konuştu. Basına kapalı olarak görüşme- leri sürdüren MYK üyeleri ve İs- tanbullu belediyeciler saat 19.00'da Büyükşehir Belediyesi- nin verdiği kokteyle katıldılar. Toplantının yapıldığı Sarı Köşk- ün bahçesindeki kokteyl sırasında İnönü, toplantıda parti ve beledi- yelerle ilgili her konunun görüşül- düğünü söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in de parti-yerel yönetimler ilişkisinde kopukluk- lar olduğunu söylediği ve "Ger- çekler neyse ortaya çıksın. Basın- da bazı iddialar yer alıyor, calış- malanmızı elestiren parti yöneti- cilerimiz varsa bunu açıkça söyle- yip yardımcı olsunlar" dediği öğ- renildi. 15 kişiden oluşan SHP MYK'da yurtdışında bulunan Ge- nel Sekreter Deniz Baykal, Erol Cevikce, Adem Keskin ve Cumhur Keskin'in katılmadığı toplantı ve kokytelden sonra Genel Başkan İnönü ile Ankara'ya döndüler. GALLERY BOOKSTORE TARİH • ANI FELSEFE SEYAHAT • MÜZİK SAHAF Her dllde kltap_. Nırırunh Hın Istlklıl Cld. 390/4|lıvıç Bsjkonıolosluju ksrtuı Btyoğlu 151 44 69 Nüfus hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. EROL TINAZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle