Katalog

Cumhuriyet Sahrbı Cumhurıyeı Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi 0 Gene] >ayın Muduru: Hasan Ceraal. Muessese Muduru Emine I jakİJgil. Yazı Ijlen Muduru Ok*} koonısin. 0 Haber Merke/ı Muduru. Yalçın Ba>er, Savfa Duzenı Noneımenı \li \ar. 0 Temsıuıler I. Polınka Ü U BaştangK. Dı> Haboier Efgaa IMa. Ekonomı CmgU Turkan. Is Sendıka Şuknn Krtmd. kuilur Cttal Islcr. Egılım GCIIG» Şajtan. Habcr A/a^ınna tsnıci Berfcan, Vun Haberten \ccdet Dogan. Spor Dajusmajı. KMuIkaıtor >ucrfnı»ı. Dıa tazılar Kcnm Ç*hşkltı. Aıaşlınna. ŞaMn AJm. Dureııme Mtdıdbh \tzta. # Koordınalor Munrl Konıisuı. 0 Mali I5İCT Erol trtul- # Muha^be BulnH toarr # Bulçe-Planjama. Sofci Osnunbneoflu # Reklam Vşf Tonjtı. # Ek Vavınlar HuKa ANKARA Ahmel Taa, İZMİR Hıkmel Çftinluna, ADAYA Çrtjn ligrnoghı \k>ol # /dare HIKJIII Guntr. # lsieıme O»*ı ÇeBk. 9 Bılgı-ljlem Saıl Inal. # Per<onel Sevjp Bosunooglu /ta^n ..- Kmııı Cumhün>« Maıbaacılık -t Gazcttcdık T.A.Ş. Turk Ocafc Od 39/41 Ca£alo|lu l y u l« PK. üd-lsunrıul Teı İI2 05 05 (20 roı). TdoL 22246 Fix (I) 526 60 72 9 Bmnar Mtkut: Zı>a GokaJp Blı inkılap S. No 19.4. Td 133 11 41-41. Tüat- «2344 Fa». (4) 133 0' 6< • Izmır H Zm Bl> 1352 SJ'3. Tct 13 12 30. Ta=«. 52359 fiu. fîl) 19 53 «0 Inonu Cad 119 b No 1 Kal I Td. 19 3" 52 (4 hat), Tete. 62155. Fax. (71) 19 r 52 TAKVİ.M: 25 MART 1990 Imsak: 5.27 Güneş: 6.53 Ogle: 13.15 Jkindi: 16.43 Akşam: 19.27 Yatsı: 20.48 Paris,91kışmı mhırladı GUY LAROCHE'dan kahverengi dar birtayyör. Si>ah örgıi şeritler ve sarı metal diiğmelerle suslu. Kısa isteyen kısayı buldu modada, uzun isteyen uzunu. Dan sevenlere göre de modelleri vardı modacılarm, bolu sevenlere de.' Kadınsı modelleri sevenler de hoşnut kaldı, erkeksi modelleri de. Ağırbaşlılar da aradıklarını buldular, çılgmlar da. Altı çizilmiş bir beyaz, bir kırmızı ağırlığı var 90-91 kışında. Bunun dışında bejler, bordolar, yeşiller, fildişi beyazları. Sonra da yazın tüm canlı renkleri. NECL SEYHUN PARİS — Soluk soluğa bir on gıin geçtı. Renk dolu, buluş dolu, dedikodu dolu... Gün boyu defilenin birinden çıkıp otekine, ötekinden çıkıp berikine dalmalar sona erdi. Otellerde yavaştan yer bulunabilir artık. Taksileri yakalama şansı daha fazla. 1990-9] kışını izJemeye gelen binlerce ve btnlerce gazeteci ve alıcı yurtlanna dönuyor. Göreceklerini gördüler. Ne görduler?.. Ne görmediler ki?... Katmerli, "İki manto üst iısle" karakışhk modeller gördüler. tnce emprime vuaJden, goğus bağır açık, etekieri uçuşan, dekolte dozu fazla elbiseler gördüler, yazlarını kışlarını şaşırdılar. Etekler görduler kısacak, mininin tanrıçası, etekler gördüler yerleri süpüren, aJabildiğine görkemli. Kısa isteyen kısayı buldu modada, uzun isteyen uzunu. Dan sevenlere göre de modelleri vardı modacıların, bolu sevenlere de... Kadınsı modelleri sevenler de hoşnut kaldı, erkeksi modelleri de. Ağırbaşlılar da aradıklarını buldular, çılgınlar da... Ama yalnızca bu kış için değil ki bu. Moda bu kolaylığı ne zamandır tanıyor. Yasaklan, duvarları o çok daha önceden kaldırdı. Yumuşama politikasını yıllardır sürdürüyor. Yıllardır esnek. Altı çizilmiş bir siyah, bir kırmızı ağırlığı var 90-91 kışında. Bunun dışında bejler, bordolar, yeşiller, petrol yeşilleri, mentol yeşilleri... Derin maviler... Fildişi beyazları. Sonra da yazın tüm canlı renkleri... Sarılarıyla, çingene pembeleri ile somonlan, raercan kırmızıları, morları, leylak renkleri ile... Beğendiği hangi rengi bulamayan oldu ki? Ama Dior'da değil de Gaultier'de, ama Givenchy'de değil de Guy Loroche'da örneğin. Birinde olan renk çoğu kez ötekinde yok. Ama beklediklerini modacılarda bulamayanlar oldu. Bulduklarını beklemeyenler de... Bu konuda en büyuk surprizı, Paris'in unlü delifişek modacısı Jean-Paul Gaultier yaptı. Bugüne değin her defilesinde en akla gelme2 çılgınlıkları sunan Gaultier, inanılmaz bir açı yaparaic klâsiğe dönüverdi. Son derece ciddi ceketler ve etekler, görenleri hayretten hayrete sürükledi. Nedeni ne bu donüşun, bu köklu stil değişikliğinin? Bu belki de önümüzdeki günlerde Paton moda evinin Haute Couture'ünü hazırlayacak olmasındandır. Bir köşekapmacadır gidiyor zaten moda dünyasında. Hazır giyimin unlü isimleri, ünlü moda evlerinde Haute Couture'cülük oynuyorlar. Chanel'de Lagerfeld, Balaciaga'da Michel Goma, Dior'da Ferrc, Guy Laroche'da Tarlazzi... Son olarak da Lanvin'de Montana... Ne keyfinden dört köşe geçmişti Lanvin'e Montana. O ne keyifle koleksiyon hazırlamaktır öyle. Ama... Ne Isa'ya yaranabildi Montana, ne de Musa'ya... Ilk Haute Couture denemesinde başarıya ulaşamadı. Beğenilmedi koleksiyonu. Bu sefer kendi adına hazırladığı hazır giyimde de aynı sorun. Bu sefer de "Nerede eski Montana?... Lanvio de Haute Couture yapalı, kendi stilini, havasını kaybetti" diye yazdılar. Evet, ne tsa, ne de Musa!.. Dior'da Ferre'ye gelince... Bu sefer bundan evvelki defilesinin başarısına ulaşamadı. Hele finalde çıkardığj bir dizi beyaz blûzlu, siyah etekli kıyafet için gazeteciler, "Bunlar da şık hanımların hizmetçilerinin kıyafetleri herhalde..." diye yazdılar. Zehir, zemberek!.. Moda dünyası çok renkli ama çok çetin bir iş sahası. Ekmek, aslanın değil, masal ejderhalanrun ağzında. Evet defileler bitti. Çok çeşitli, çok renkli, bol hareketli, bol dedikodulu bir kışın kapısını araladı, kapadı Paris. Yves-Saint Laurent hastaneye kaldırıldığı için defilesine katılamadı. Buna karşılık yıllann bekârı Ungaro, defilesinde konuklannı yeni evli ve mustakbel bir baba olarak mutlu selâmladı. Bir hayvansever olarak Scherrer defilesinde tüm kürklü modelleri yalancı kürkten yaparken ve modacılar arasında kürk yasağına uyma gitgide yaygınlaşırken Michel Goma'nın, Balanciaga'da sanki inadına, sahici kürkleri alabildiğine kullanması, hatta üst uste giyilen, ayn tonlarda çift, "katmerli" vizon mantolar sunması, şaşkınlığa yol açtı. Bunun nasıl bir hazır giyim, nasıi bir "ucuz" moda olduğu bir yana, kaç vizon gider böyle bir "katmerli" mantoya?.. Kırk mı, elli mi, altmış mı?.. Kaç tane giderse gitsin, değil mi Michel Goma?.. Post başkasının olunca, harcamaktan kolay ne var?.. ANTALYA Golf alanı için kamııovumın gorüşu alınacak YUSUF ÖZKAN ~~ ANTALYA — Antalya Be- lediye Meclisi'nin Diizlerça- mı'ndaki golf alanı ile ilgili imar planı önceki gun goru- şüldu. SHP'li uyelerin tumu, ANAP ve DYP'li uyelerin ba- zılannın oylarıyla, "Kamuo- yunun eğilimi tam olarak sap- tandıklan sonra" konunun meclise getirilmesi kabul edi- lirken "olumsuz" görüşlü üye- lerin golf alanı yapımına "ke- sin kes" karşı oldukları oğ- renildi. Meclis toplantısının açılı- şında bir konuşma yapan An- talya Belediye Başkam Hasan Subaşı, Duzlerçamı'nda golf alanı kurulmasırun gerekliligı- ni savundu. Önceki gun toplanan Bele- diye Meclisi'nde DYP'li üye- lerden bazılan DYP'li Başkan Subaşı'nın göruşüne zıt göruş savunarak Duzlerçarnı'nın golf alanı haline getirilebilme- si için gerekli olan imar planı değişikliğinin yapılmasına karşı çıktılar. Mecliste 4 uye- ye sahip olan ANAP grubun- dan da 2 üye bu goruş doğrul- tusunda oy kullandı. Toplantıda söz alan SHP Meclis Grup Başkam Erdem Armeo, turizme ve golfa hie- bir zaman karşı olmadıkları- nı belirterek golf alanı yapıla- cak yerin seçiminin yanlış ya- pıldığını söyledi. Armen, aynca Düzlerçamı ormanının Antalya'yı en gü- zel goren dinlence yerlerinden biri olduğunu kaydederek bu- raların duzenlenerek, halkın yararlanabileceği piknik alan- lan haline getirilmesini istedı. ANAP'lı uye Fe>zi Özcan- da golf alanlarının kurulma- sırun teşvik edilmesinin gerek- liliğini savunarak "Zenginli- gin yolu yatınmdan gecer. Bu yatınm Antalya ve Tıirkiyt^ ye 30 milyon dolar döviz bı- rakacak. Piknik alanları ol- masa da olur. Çunkıi piknik alanı kann doyurmaz" diye konuşunca uyeler ve izleyıcı- lerin tepkisinı aldı. SHP'li uye Recep Koç da gecekonduda 8 kişi yatarken golf alanı yapımının duşunul- mesinin gereksizliğine inandı- ğını belirttı. SCHERRER in gri ipek üzerine panler emprimeli bir Irençkolu. Çizgili flanel bir ceket >e panter bir etekle giyiliyor. Şanlıurfa'nın RP'li Belediye Başkam tbrahim Halil Çelik, kadınla erkeğin eşit olamayacağını savunuyor 'Feminizm, kadını soyup oynatan harekettir' İBRAHİM HALİL ÇELİKTEN Köpeğine mamayı Avrupa'dan getirenlerin olduğu Türkiye 100 milyon nüfusu besler. Çocuklarımızı Kuran kursunagötürmek bizim temel görevimizdir. Anavatan iktidarı döneminde 6 tane imam hatip lisesi açılmıştır. Yeterli değil. Kadın dokuz ay karnında çocuk taşıyor. Fizyolojik yapı itibarıyla bir kez eşit değil. İDİL GÜRSEL ŞANLIURFA — Sanlıurfa'nın Refah Partili Belediye Başkam tb- rahim Halil Çelik, "Kadın hak- lan konusunu dile getirenler ka- dınlara saygısızlık edenlerdir" di- yor. Feminist hareketin kadını çı- rılçıplak soyup oynatan bir hare- ket olduğunu savunan Çelik, Turkiye'de bugüne kadar gelen belediye başkanlan içinde, "kül- tiire en çok dnem veren" beledi- ye başkanının kendisi olduğunu iddia ediyor. Kadın ile erkeğin eşit olamaya- cağını vurgulayan Çelik, "Baka- bildiğin kadar değil, yapabiidigin kadar çocuk yap" goruşünü sık sık tekrarlıyor. Çelik, Cumhuriyet'in sorulanru şöyle yarutladı: " — Ataturkçülüğe karşı oldu- gunuz savıyla açılan bir dava var. Gerçekten Ataturkçülüğe karşı mısımz? ÇELİK — Bilmiyorum, mah- kemesi halen devam ediyor. — Kadın hakian koımsunda ne düşünüyorsunuz? ÇELİK — Kadın hakları konu- sunu dile getirenler kadına saygı- sızljk edenlerdir. Feminist hareket kadını çınlçıplak soyup oynatan bir harekettir. Kadın, ciklete, ara- baya kullanılan, kucaktan kuca- ğa atılan değil, baş tacı edilmesi gereken bir varbktır. Cennet, ana- lann ayakları altındadır. — İki eşiniz var. birisi imam ni- kahlı, bunu çagdaşlıkla bagdaştı- rabiliyor musunuz? ÇELtK — Çağdaş Yaşamı Ko- ruma Derneği'nden Aysel Ekşi beni mahkemeye verdi. Mahke- meyi dahi ben kazandım. iki eşi, 9 çocuğu olanlara soru soruyor- sunuz da niye iki çocuğu dokuz kocası olanlara soru sormu- yorsunuz? — Kannızın iki kocası olsa ne yapardımz? CELtK — Sizce kadınla erkek eşit midir? Kadın, dokuz ay kar- nında çocuk taşıyor, erkek taşıyor mu? Fizyolojik yapı itibanyla bir kez eşit değil. — Dokuz çocuğunnz var, bu- rada da bir aile planlaması mer- kezj acıJdı. Aile planiamasına na- sıl bakıyorsunuz? ÇELtK — Bakabildiğin kadar değil, yapabiidigin kadar çocuk yap. Köpeğine mamayı Avrupa'- dan getirenlerin olduğu Türkiye 100 milyon nüfusu besler. — Funuş, bırsızlık olaylan art- tı. Genelde bu suçlar ekonomik düzeyi düşuk çok çocuklu aileler- den kaynaklanıyor. ÇELİK — Bu suçlan fakirler değil, zenginler işliyor. — Türldye nasıl 100 milyon nü- fusu besleyecek? ÇELİK — Çözüm, milli gö- rüştiir. — Milli gönişü biraz açar mısımz? ÇELtK — Milli görüş, Fatih Sultan Mehmet'in Istanbul'u fet- hetıiğı görüştür. Urfa'nın kurtu- luşunda Fransızlara ve tngilizle- re karşı duran güçtür. — Milli göriis içinde kadının yeri ncdir? ÇELİK — Topu çarşafına sa- rıp düşmana karşı duran ka- dındır. — Son günferdefci terör olayla- nnda tslami güçlerin etkisi oldu- ğu ileri siirülüyor, böyle bir sey olabilir mi? ÇELİK — Olamaz. Adliye bu vakaların cezasını verecek güçtedir. — Yahudilere karşı antipati beslediginiz doğnı mu? ÇELİK — Evet, Yahudi duş- manıyım. — Nedenini açıklar mısımz? ÇELtK — Yeryüzünde en bu- yük melaneti yapan Yahudiler de ondan. Yahudi Allah'ın lanetle- diğj kavündir, bir. Mazlum insan- lari her zaman kene gibi istismar eden insanlardır. Bugün Türkiye'- deki faiz sisteminin arkasuıda Ya- hudiler vardır. Faiz, Müslüman- lardan alınıp Yahudilere verilen vergidir. Onlar melanettir. Tev- ratta tarif edilmiş, yeryüzündeki insanların topunu köleleri kabul etmişlerdir. O hadis-i şerif tahak- kuk edecektir. Her taş, ağaç dile gelecek, arkamızda Yahudi var diyecektir ve Muslümanlar tara- fından katledileceklerdir. O gun Majeste'nin casusu Rothschild öldüİngiliz karşı casusluk örgütü MI5'in en önemli isimlerinden Lord Viktor Rotschild 1986'daSovyet casusluk şebekesinin "5. adamı" olmakla suçlandı. Ancak hakkında herhangi bir somut delil bulunamadı. Rotschild İngiliz istihbaratındaki Sovyet köstebeklerinin oturduğu evin de sahibiydi. Haber Araştırma Servisi — Ikinci Duma Savaşı sırasında İn- giliz karşı casusluk örgutü MI 5'in en önemli isimlerinden biri olmuş, ünlu banker, milyoner, eski para koleksiyoncusu, zoolog ve eski İn- giliz başbakanlarından Edward Heatb'in yakın danışmanlanndan Lord Victor Rothschild öldü. Unlu Yahudi banker ailesi Rothschıldler'in Ingıltere kolun- dan olan Nathaniel Mayer Victor Rothschild, 31 Ekim I9l()'da Londra'da doğdu. Cambridge Üniversitesi Trinity College'ın Zo- oloji Bölümu'nden 1939 yılında bırincılikle ve odül kazanarak doktora aldı. İkınci Dunya Sava- şı sırasında ingiliz karşı casusluk orgutu Mi 5 için Alman bombar- dımanlarmın onlenmesi işınde ça- lıştı. Bu alanda kazandığı başan- lar nedeniyle "George Madalyası" ile odullendırildi. 1937 yılında ailenin lngiltere ka- nadının en buyuk erkek çocuğu olarak 3. Rothichild Baronu ve Lord oldu. Sa\a4 sonrası gizli ser- visle resmi ilişkisini kesmesine rağmen hep danışmanhk ve "dosl- luk" hızmetlerıni surdurdü. İngi- liz gizli servislerinin yaşadığı en büyük ihanet olan Philby-Bur- gess-MacLean-Blunl olayında da rolu oldu. 30'lu yılların ikinci yarısında Cambridge ve Oxford'da örgutle- nen Sovyet casusluk şebekesinin yakın arkadaşlarından biri olan Lord Rothschild. 1986 yılında "5. adam" olmakla suçlandı. Ozellık- le "Kraliçenin Tablolarının Danışmam" unvanını da taşıyan ve KGB ajanı olduğu ortaya çık- tıktan sonra da bu görevini sürdii- ren Sir Anthony Blunt'ın en yakın arkadaşlarından biri olan Lord Rothschild, efsanevi KGB ajanı •Otto' Richard Sorge'un soz konu- su orgutu kurduğu ve Kim Philby, Guy Burgess ve Anthony Blunt- un öğrencilik yıllarında bir arada oturduğu evin de sahibiydi. Bir homoseksüel olarak herke- si etkilediğı bilinen Guy Burgess'e, Anthony Blunt'la birlıkte bir do- nem âşık olduğu da bilinen Lord Rothschild'in ikinci ve son eşi Tess Mayor da öğrencilik yıllarında bu evde bir sure oturmuştu. Bilindiği gıbi Philby-Burgess- MacLean-Blunt orgutunun orta- ya çıkmasının ardmdan çok sayı- da KGB kaynağı bir "5. adam"m varlığına işaret etmiştı. "Elli" kod adlı bu "5. adara"ı ingiliz karşı casusluk orgütü MI 5'te geçirdiği 25 yıhn yarıdan fazlası boyunca kovalayan "Casus Avcısı" kitabı- nın yazarı Peter Wright, ozellikle eski MI 5 yöneticilerinden Sir Ro- ger Hollis'ten şüphelenmişti. Sir Roger da bir süre Lord Roth- schild'in soz konusu evinde kal- mıştı. Peter VVright'ın "5. adam"la il- gili büyük avından haberdar olan Lord, 1962 yılında Kim Philby'in 30'lu vıllardaki sevgililerinden Flora Solomon'un Londra'ya ge- ierek MI 5e Philby ile ilgili ifade vermesiru sağlamıştı. Solomon'un ifadesinden sonra MI 5, servisten şuphe uzerıne uzaklaştırılıp Be>- rut'a gonderilen ve orada The Ob- server gazetesinin muhabirliğini yaprnakta olan Kim Philby'yi ye- niden soruşturmaya başlamış, 1963'un ocak ayında Philby önce 1934'ten beri KGB casusu olduğu- nu itiraf etmiş, ardından da Mos- kova'va kaçmıştı. 1971-74 arasında Basbakan Ed- ward Heath'in en yakın danışman- lanndan biri olarak görev yapan Lord Rothschild'in adı son olarak 1986 yılında Peter Wright'ın bir gazeteye verdiği demeç nedeniyle ortaya atılmıştı. Lord Rothschild- in yakın dostlarından olan "Ca- sus Avcısı" yazarı, 1986'da "Lord'un 1980 yılında yazar Cbapman Pincber'le görüşmesi için kendisine para verdiğini"' açıklayınca gazeteler yeniden "5. adam" konusunun üzerinde dur- muştu. "5. adam" tartışmalarının yeni- den alevlenmesi uzerine Lord Rothschild, The Daily Telegraph gazetesine bir mektup yazarak Ml 5 direktörünü kendi adıru temiz- lemeye davet etmişti. Bir süre son- ra da Basbakan Margarelb Tnafc- her, Avam Kamarası'nda bir ko- nuşma yaparak Rothschild'in ca- sus olduğuna dair hiçbir delil bu- lunmadığını açıklamıştı. Aynı yı- hn temmuz ayında da Genel Sav- cı Sir Patrick Maybew, Ulusal Sır- lar Yasası'm ihlalle de suçlanan Lord Rothschild'in bu yasayı ih- lal etmediğini açıklamıştı. Bankerlik, petrolculük, kolek- siyonculuk, casusluk, siyasi danış- manlık, tarımsal araştırmacılık, zoologluk, universite öğretim uye- liği gibi işlerin yanı sıra kitaplar da yazan Lord Rothschild, aynı zamanda çok iyi bir caz piyanisti olarak da tanınıyor. ROTHSCH1LU— 80 >aşmda>dı. yakındır. Bu hadis-i şeriftir, pey- gamber efendimiz söylüyorsa doğrudur. — Hitler'in mezanna çiçek ko- yacağının söylemissiniz. ÇELtK — Belçika'da Yahudi- lerin Hitler tarafından kesilip sa- bun yapıldığı yere gittiğim zaman çiçek koydurn. — Neden yaptınız bunu? ÇELİK — Filistin'deki Muslü- man kardeşlerimizin kollarını kı- rarken hiç kimseden tepki gelme- di. Onlar insan değil mi, ona ni- ye karşı koyulmuyor? — Laiklik ve çağdaş yaşam hakkında ne düşünüyorsunuz? ÇELİK — Henuz tarifi yapıl- mamıştır. Anayasada tarifi yoktur. — Sizce laiklik olmalı mı? ÇELİK — Efendim, henüz anayasada tarifîrti bulamamış bir- şeyi soruyorsunuz bana. — Şanlıurfa için planlarınız neler? ÇELİK — Şanlıurfa tslamın ve imanın kalesidir. Hz. Ibrahim'- den bugüne kadar sürekli haksız- lara karşı savasmıştır. Şanlıurfa özünü hiçbir zaman terk etmeyen bir yurt koşesidir. Şaniıurfa'yı GAP'ın başkenti yapacağım. Harran Üniversitesi, demiryolu, hastanesi, suyu, yeşilliği bol olan, "İbrahim'dir soyumuz, hoş meş- reptir huyumuz, Harran Fırat'a aksa, kurulacak toyumuz' diyoruz. — Bir ailede çocugun yetiştiril- mesi Atatürkçü mü olmalı yoksa öneriniz nedir? ÇELİK — Nedir Atatürkçü- lük? 70 senedir milli eğitimde bu politika devam ediyor. — Sonuçta 'Hiçbir şey olmuyor' mu diyorsunuz? ÇELİK — Siz söylüyorsunuz? — Çocuklar Kuran kursuna mı gönderilmeli? ÇELİK — Kuran kursuna ço- cuklarımızı goturmek bizim temel görevimizdir. Ben eğitimciyim, yasalarda da bu var, 'milliyetçi- maneviyatçı gençlik' yetiştirmek. — Aşırı milliyetçilik bir gün ırkçılığa donüsmez mi? ÇELİK — Irkçılığın her zaman karşısındayız. Kurtuluş Js- lamdadır. — Lnflasyonu nasıl yenmeyi düşünüyorsunuz? ÇELİK — Isiamın ekonomik sistemi var, faizsiz ekonomi. — İktidann din politikasını na- MI buluyorsunuz. birçok imam hatip lisesi açıldı? ÇELİK — Kaç tane açmışlar kı? Anavaıan iktidarı döneminde altı tane imam hatip lisesi açılmış- tır. Yeterli değil. Ramazan 28 martta • ANKARA (AA) — Ramazan, 28 mart carşamba günıi baslıyor. Bu yıl ramazan suresince 29 gün oruç tutulacak. tlk teravi namazı 27 mart salı akşamı kılınacak ve aynı gece sahura kalkılacak. Ramazan Bayramı 26 nisan perşembe günü başlayacak ve 28 nisan cumartesi günü akşamı sona erecek. Sarah'ın kızı oldu • LONDRA (AA) — İngiliz Kraliyet ailesine dün yeni bir üye daha katıldı. Prens Andrew'un eşi York Duşesi Sarah, Portland Hastanesi'nde ikinci çocuğunu dünyaya getirdi. Duşes Sarah'ın sezaryen ile dünyaya getirdiği ikinci kızının ve kendisinin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. 3.2 kilogram ağırlığındaki bebeğin adının henüz belirlenmediği kaydedildi. Düşes Sarah, doğumdan sonra basına yaptığı açıklamada, "sadece mutlu, sağlıklı ve Beatrice'e arkadaş olacak bir bebek istiyordum" dedi. Kraliçe İkinci Elizabeth, ikinci oğlundan dünyaya gelen bebek ile altıncı torununa sahip oldu. Prens Andrew ve York Duşesi Sarah'ın ilk çocukları Prenses Beatrice, 8 Ağustos 1988'de dünyaya gelmişti. Otel gibi hastane • İSTANBUL — Istanbul Üniversitesi Kardiyoloji Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı'nca kunılan kardiyoloji ağırhklı Florance Nightingale Hastanesi 30 mart cuma gunü Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından törenle hizmete açılacak. Bir zamanlar Florance Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulu olan bina 4 kat ilavesiyle restore edilerek yaklaşık 62 milyar liralık bir harcamayla çağdaş bir hastaneye dönüşturuldü. 120 yatakiı lüks bir otel görünümündeki hastanede 10 ameliyathane ve 22 yoğun bakım ünitesi bulunuyor. Türbede hırsızlık • tSTANBLL (AA) — Sultan 1. Ahmed Türbesi'nden, Sultan'ın altın varakla adı yazılı levha çalındı. Sultanahmet At Meydanı 2 numarada bulunan Sultan 1. Ahmed Türbesi'nde önceki gün bir hırsızlık olayı meydana geldi. Kimlikleri henuz belirlenemeyen kişiler, türbeye girerek, Sultan 1. Ahmed'in yattığı sandukaya asılı, altın varakla adı yazılı levhayı çaldılar. Turbe, hırsızlık olayımn ortaya çıkması uzerine, ziyarete kapatıldı. Müze ilgilileri, olayın meydana gelişi konusunda, hiçbir açıklama vapmadılar. Partiler TRT^yi suçladı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — SHP, DYP, RP, MÇP, IDP ve SP temsilcilerinin katıhmıyla düzenlenen, "Türk Demokrasisinin Sorunlan ve TRT" konulu panelde, TRT'nin taraflı yayın yaptığı ve iktidann bir organı gibi çalıştığı konusunda gorüş birliği ifade edildi. Bayrak Gazetesi tarafından düzenlenen panelde, DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoğlu, "TRT, Türk demokrasisinin katilidir" diye konuştu. Panelde soz alan ANAP İstanbul Milletvekili Reşit Ülker ise, TRT'nin tarafsız yayın gerçekleştirdiğini ileri sürdü. Ahmet Kaya yasağı deldi • ANKARA (UBA) — Sanatçı Ahmet Kaya, TRT'nin koyduğu yasağı deldi. Dun akşam televizyon 1. kanalda yayımlanan "Nisan Bitti" filminin müziğini Ahmet Kaya yaptı. Yönetmenliğini Alev Akarar'ın yaptığı, ' Halil Ergün, Nükhet Egeli ve Efgan Efekan'ın başrollerini oynadığı 1986 yapımı "Nisan Bitti" adlı filmin müziğini yapan Ahmet Kaya, filmde "Acılara Tutunmak" adlı şarkısını fondan okudu.