01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 Türkiye Vakıflar Bankası T A O . Beşinci Menkul Kıymetler Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin İhracına İlişkin İzahnamedir Bankamrzca. 2499 sayılı Sermaye Pıyasaa Kanunu nun 35 ıla 44'uncu maddetenre dayartlarak ve katıtma belgelennde yaiılı ıçtuzuk hukumlenne gore yonetılmek uzere. haJktan kattİTa befgelen karşıbğı toptanacak paralarla katıima befgesı sahıpierı hesabma nskın dağıtılrnası ılkesı ve ınançlı mulkryet esasiarına uygun olarak menkut krymet porttoyu şletmek amacıyia T.C. Başbakan lık Hazıne ve D»j Tıcaret Mustefariığı nın 02.02. 1990 tanh ve BAK-lll-l-5400-2/3-62! 4 savtlı ız~ .le kurulfmış. Türkiye Vakıflar Bankası T A O Beşıncı Menkul K>ymet!er Yatırım Fonu katılma belgelennın halka arzına daır izahnamedir Fon'a ıştırakı sağlanan katılma belgelenrtın halka an /oiuyla satışı. Sermaye Pıyasası Kurulu'nun 19.3 1990 tanh veKB49/l 89 sayılı ızmne dayanmaktadır Ancak lxı ızın Fon'un katlma belgeıerınm, Kurul veya kamuca tekeffıJu anlamına gelnnez I. FON KATILMA BELGELERİ HAKKINDA BİLGİLER I- Fon'un: a- Suresı b-Tutan c- Pay Sayısı iyı, 5 OOaOOO 000-TL 500000-(Besyuztnn) 2- Fon İçtüzüğünün Tescil Tarih ve Numarası: Katılma belgeterınde tam metnı bulunan Fon ıçt jzuğu Ankara •Ji Tıcaret Sıolı Memurluğu na 07 02.1990 tanhınde 5108 sayılı s«ıl namarası altında kaydedıımıştır 3- Fon Toplam Değeri; 14 02.1990 tanh, ıtıbanvle 4 809 272 840 • TL. 12.3.1990 tanh, ıtıbanyte 4.831.403.767.- T L olup bu değerlerı dusturan kalemler.n dokumu aşağ'da verılmıştır. Fon Portfoy Değeri (+) Dıjer VarlıkJar (Muhtelıf Dovızler) ( + ) Borçlar (-) TOPLAM Kuruluş gıoerlerının dokumu aşağıda venlmışttr Noter Gıderlerı Tescıl ve T c Sıcıl Gazeteu lları Gıden Kambtyo Gıder Vergısı Katılma Belgelen thrac Izın Gıden TOPLAM 1402.1990 Tutan (TL) 4 647 884 070.- 205 186 387- 43 798 117.- 4 809.272840.- (TL, 28 477 130 - 311000- 9987- 15000000- 43 798 117 - 12.03 1990 Tutan (TL) 4.622.616.416- 252 585.468- 43 798 ı 17- 4.831 403.767.- Katttma bdgelennın satı^ından elde edılecek paranm Banka avansmı karjılamaya yetmemesı durumunda Banka. bakıye avans aiacağından feragat edecektır . Irtuzügun 8.4 maddesıne gore fon varltğından yapılabılecek harcamalar junlardır 8.4. Fon Variığından Yapılabılecek Vlarcamalar 8.4.1. Katılma belgelen ıle ılgılı harcamalar a) Ihraç ıçın odenen yasal ucret. b) Mevzuat gereğı yapıımaS' zorunkj ılan gıderlen. c) Katılma belgesı baam gıderlerı 8 . 4 i Portfoy 'şletroesı ıle ılgılı harcamalar: a) Portfoydekı menkul kıymetierın veya bunlan temsıl eden belgelenn nakıl ve nakte baglı sıgorta ücretle'n, b) Yabancı aracı kurulujıara saklama hızmetlerı >pn odenen he' turlu ucretler. c) Menkul kıymetierın nakde çevılmesı ve transferınde odenen her turlu vergı resım ve komısyonlar. d) Alınan kredılenfi faız. 8.43. Dıger Harcamalar a) Fon'un mukeilefi okjuğu vergı ıle ıctuzuk tasdıkıne ve tadıllenne ılışkın noter ucretlen. b) Bar.kaya venlecek yonetm ucretı. c) Bağırnsız denetım kuruluşlanna odenen denetım ucretı. 4- Fon Portfoy Değeri; 1402.1990 tanhı ıtıban ıle 4.647884070.- TL. 12.3.1990 tanh, ıtıban ıle 4.62X616416.-TL olup. bıtescmı aşagıda gostenlmıştır MENKUL KIYMET TURU TAHV1L HİSSESENEDI TOPLAM 14011990 Tutan (TL) 3 629659457- 1 0 i 8 224 613- 4647 884 070 Oranı {%) 78.09 21.91 100.00 12.03.1990 Tutarı (TL) 3 577648.700- • 044 967716- 4622616.416- Oranı (%) 77 39 2Z6I •TOO.0O Fon portfoyunde bulunan ve Meml Lynch. Pıerce Fenner & Smıth Inc aracılığı ıle yurtdışından alınan hısse sened ve tahvıller ıle kote edıldıklen borsalar aşağıdadır. Hisse Senetleri DEUTSCHE BANK DAIMLER BENZ BAYER IBM GENERAL ELECTRIC MOBIL OIL CATERPILLAR FORD MOTOR CO. AMERICAN TEL. TEL. ROYAL DUTCH SHELL Tahviller FORD CREDIT AUSTRALIA LTD. MARKS & SPENCER FINANCE PLC. BARCLAYS BANK PLC. DEUTSCHE BANK FINANCE NV. CREDIT FONCIER DE FRANCE VVORLD BANK REPUBLIC OF AUSTRIA BRITISH TELECOM FINANCE BV. GENERAL MOTORS AC. CO. Kot'unda Olduğu Borsa Frankfurt Frankfurt Frankfurt New York New York New York New York New York New York New York Kot'unda Olduğu Borsa Lüksemburg Londra Londra Frankfurt Frankfurt Frankfurt Frankfurt Londra Londra 5- Katılma Belgelerinin Değerinin Tesbiti: Katılma belgelennın ıtıban değeri soz konusu-olmayıp. gjnluk fıyatlan. Fon toplam değerının dcaşımdakı pay saysına bolunmesı ıle bulunan t>r pay değennın. kattlma belgesmın temsıl ettığ pay sayısı ıle çarpılması sonucu tesbıt edılır II. KATILMA BELGESİ SAHİPLERİNİN HAKLARI I - Fon Kânna İştirak Şekli: Fon'da oluşan kâr. katılma belgeıerının. çtuzuğun 8 3 raaddesınde belırtıien usuüere gore tesoıt edıler gunluk fiyatlarına yansrtıldığından, hesap donemı sonunda aynca kâr dağıtıimas soz konusu değıldır Katılma belgesı sahıplen, herhangı bır 15 gunu belgeterını fona gerı satmakia. belgeyı ellennde tuttukları surece Fon'da oluşan kârdan pa/iarın almıs ofurlar. 2. Fon'dan Aynlma: Katıma belgesı sahıplen, Fon yonetım merkezıne veya aşağıda ılan edılen alım-satımın yapılacağı dıger şubelere. ışgunlennde 10-00 - I2.-00 saatlen arasında başvuap ellerındekı katılma belgelerını ılan edılen ftyattan satarak Fon'dan aynlabılııier Aynı şekılde. katılma belgelen tekrar satın alınarak Fon'a yeniden katılmak mumkundür 3- Tasfıye Sonucuna İştirak: Fon'un tasfıyesı halınde, tasfıye sonücunda kalan mal varlığı. katılma belgesı sahıpJerıne payları oranında dağıtılır III. HALKA ARZLA İLGİLİ BİLGİLER I - Satifın Başlangıç Tarihi ve Ödeme Şekli: Katılma belgelen 26.3.1990 tanh.nden ıtıbaren bedelierı nakden ve peşınen tahsıl edılmek suretiyle. satış gunundekı değerten uzennden satılacaktır 2- Satışın Yapılacağı Şubelerimiz: Katıima ûelgelen. Ankara. sta-ıbul ve Ege Menkul K.ymetler Merkezlenmızce satılacaktır. 3- Katılma Belgesı fiyatlan ile pay değerinin günlük olarak ilan edileceği şubelerimiz: 1 Bankamızın Ankara. Istanbul ve Ege Menkul Kıymetler Merkezlen'nCe pay değerlen günlük olarak ılan edilecektr •'Ankara Menkul Kıymetler Merkezi: Ataturk Bulvan No 211. Kat 2 Kavaklıdere/ANKAFtA • İstanbul Menkul Kıymetler Mertcez,i: Hamıdıye Caddesı 4. Vakıf Işhanı Zemm Kat No. 3 Emınonü/5TAN8UL • Ege Menkul Kıymetler Merkezi: Fevzıpasa Bulvan No- 14/1 Konak/IZMIR >fakıfBankT ü r k i y e V a k ı f l a r B a n k a s ı TÜRK KALP VAKFI 174 12 44/45 • 148 58 66 172 87 24 YARDIM VE BAĞIŞLARINIZ 1ÇİN T.C Zıraa: Bankası Nışantaş Şubesı Hesap No. 7245 Emlak Bankas. Osmanbe\ Şubes; Hesap No: 12285 tnönü ve Demirel erken seçimin kaçınılmaz olduğunu vurguladı Muhalefet bastırıyorİnönü Erken seçimi SHP'nin yanı sıra halk da istiyor. Huzuru, banşı sağlamak, birbirinden korkmayan, herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu düzeni kurmak için iktidar olmak istiyoruz. Türkiye'de huzurlu yaşam hep birlikte gerçskleştireceğimLz amaçtır. Demirel Akıllarına hiç sandık gelmiyor. Oturdukları koltuğu zaata uğratıyorlar. Bugün hükümet, iktidar boşluğu var. Korkarım ki bu , devlet boşluğuna yol açmasın. Alay edilir hale düşmüş hükümetin tek yapacağı şey çekilip gitmektir. ASO Başkam Çeeeli Türkiye'nin yeniden gelişme ve sanayileşme sürecini başlatabilmesi çözüm reçetelerini her kesime benimseten güçlü bir siyasal iradenin vücut bulmasına bağlıdır. Bunun yolunu tulrnak ise gücünü halktan alan TBMM'nin görevidir. Pakdemirli Erken seçim yapılmasın demiyorum, ama erken seçimin güçlü bir hükümet çıkaracağını zannetmiyorum. Erken seçim olsa bir parti 350 sandalyeye mi sahip olacak? Hiçbir parti bu sayıda sandalye çıkaramaz. Yerel seçimler erken seçime gerekçe değil. tç Politika Servisi — SHP Ge- nel Başkanı Erdal tnönü, "Hal- kın da erken seçim isteğini" söy- lerken DYP Genel Ba$kanı Sıiley- man Demirel, "Çarenin erkea seçim" olduğunu belirtti. SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nu yeniden düzenlenen ve trafiğe kapanan Kumkapı Meydanı'nın açılış töreninde yaptığı konuşma- da erken seçimi panisinin yanı sı- ra halkın da istediğini belinerek "Hu/unı, banşı sağlamak, birbi- rinden korkmayan, herkesin bi- rinci sınıf >atandaş olduğu duze- ni kurmak için iktidar olmak isti>oruz" dedi. Teror olaylan ko- nusunda hükümete destek olacak- ları görüşunü yineleyen tnönü şunlan söyledi: "Halkın huzurunn kaçıran le- ror ola.ilannın sona ermesi, cani- lerin bir an ev-vel bulunması için 'hep beraberiz' diyoruz. Huku- metin de bir şeyler yapmasını is- tiyoruz. Aynlıkçılann etkisiz kal- ması için hukümeti deslekleriz. Demirel: Hükümet yok Tiirey Köse'nin Aydın ve Na- zilli'den bildirdiğine gore DYP Genel Başkanı Suleyman rj>emi- rel, Nazilli mitinginden önce ga- zetecilcrin sorulannı yanjtlarken ANAP'tan istifa eden 6 milletve- kiliyle SHP'nin "ulusal uztasma hnkümeti" önerisine ilişkin şun- lan söyledi: "Bu meseleyi ulusal hükümet falan kurtarmaz. İklidann canı yok. Ama ikıidar bunun farkın- da degil. Milli koalisyon kurarsa- nız bununla ne yaparsımz? Anar- şiyi mi durduracaksınız, pahaulığı mı önleyeceksiniz? Böyle bir programınız varsa sizi cara göniil- den destekleriz. Bir milli koalis- yon olursa bizden ne isfeyeceksi- niz? Söyleyin şimdi verelim. Bir an önce millet isleklerinin sandı- ğa dökiilmesi lazım. Turkije'de bugün hükümet yok. En kısa za- manda milletin onune sandık gel- melidir. Çare seçimdir." Suleyman Demirel Aydın gezi- sinin ikinci gününde Buharkent, Nazilli, Karacasu, Kuyucak, Boz- doğan, Dalaman, Sultanhisar ve Söke'de halka hitap etti. Buhar- kent'ıe yapııg] konuşmada Gü- neydoğu olaylarına değinen De- mirel şunlan söyledi: "Olaalar hepimizin yiireğini yakıyor, bunlar olmamalıydı. Bunlann içinden Türkiye çıkabil- meii. Türkiye'nin en onemli siyasi sorunu budur. Biz her gün 'biti- rin bu işi, bu devletin işıdir' diyo- ruz. Bn devlet, bu iilke bizim dev- letimiz. Çünkü biz milliyetçiyiz. Bu ülkeye iğne batsa bize çuval- dız batar. jsle bunun geregini ya- pıyoruz. Ülkeyi idare edenlerin hiçbir meselesiyle mutabık degi- liz. Ülkeyi buyuk sıkıntılara dü- şürmüslerdir. Yapamamıslardır, yükü kaldıramatnışlardır. Demirel Nazilli mitinginden önce de gazetecilerin sorusu üze- rine Güneydogu'ya gideceğini, ama zamanını bilmediğini söyle- di. Demirel mitingde yaptığı ko- nuşmada şunlan söyledi: "Benim yanımda çalışanlardan biri Çankaya'ya oturdu, biri de hükümetin başında. Hakkıyla otursalar. kaidesiyle otursalar, belal olsun. Bunlan millet 26 martta reddetti. Ama hiç akılla- nna sandık gelmiyor. Oturdnkian koltugu zaafa uğratıyorlar. Bu- gün hnkumet, iktidar bosluğu var. Korkanm ki bn, devlet bos- luguna yol açmasın. Alay edilir hale düşmüş hükümetin yapaca- gı şey çekilip gitmektir." Pakdemirli: Çözüm değil Maliye ve Gümrük Bakanı Ek- rem Pakdemirli de Ankara Sanayi Odası'nın duzenlediği "1989'dan 1990'a Türkiye Ekonomisi ve Sanayi" konulu seminerin açılı- şında yaptığı konuşmada ASO Başkanı Aleaddin Çeceli'nin er- ken seçime gidilmesini ima eden sözlerini yanıtladı. Pakdemirli er- ken seçimin çözüm olamayacağı- nı savunarak "Erken seçim yapıl- KÜÇÜK OZA.N'LA — Aydın ve ilçelerine >aptıgı gezi>i surdüren DYP Genel Başkanı Suleyman De- mirel, önceki gece yemek sırasında yanına gelen kuçuk Ozan'la bir sure sobbet etti. (Fotoğraf: AA) masın demiyorum, ama erken se- çimin güçlu bir hükümet çıkara- cagını zannetmiyonnn" dedi. Er- ken seçime ilişkin yanlış görüşler olduğunu belirten Pakdemirli, "Erken seçim olsa bir parti 350 sandalyeye mi sabip olacak? Bi- zim partimiz dahil hiçbir partinin bu sayıda sandalye çıkaracağını sanmıyonım" şeklinde konuştu. Yerel seçim sonuçlannın erken se- çime gerekçe olmadığını vurgula- yan Pakdemirli, yerel seçimlerde kaybeden genel seçime gitmeyen lngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'i örnek gosterdi. Çeceli'nin "ekonomide çok başiılikla Ugili" eleştirisıni de ya- nıtlayan Pakdemirli, bunun baş- bakanın tercihi olduğunu belirtti ve "Demek ki boyle olmasında bir sakınca görülmuyor" dedi. Çeçeli: Meclisin görevi ASO Başkanı Aleaddin Çeçeli konuşmasında ekonomik ve sos- yal sorunları anlatarak çözüm ko- nusunda şunlan söyledi: "Türkiye'nin yeniden gelişme ve sanayileşme sürecini başlatabil- mesi, sorunlara dognı teşhisler koyan, gerçekçi lahliller yapan, çözüm reçetelerini her kesime be- nimseten güçlü bir siyasal irade- nin vücut bulmasına batbdır. Boyle bir siyasal iradeaİB otaşa- bilmesinin yolona bolmak ise gü- cünü ha&taa ı l u TBMM'nin gö- revidir." Seminerde konuşan DPT Müs- teşarı Aii Tigrel de geçen yılın ikinci yarısından itibaren ekono- mide bir canlanma görüldüğunü, dış tıcaret performansının arttığı- nı, ödemeler dengesinin olumlu bir yapıya kavuştuğunu söyledi. Bu arada ANKA'nın haberine gore "milU mütabakat hukümeti" işçi temsilcılerı tarafından "temkinli" değerlendirildi. Türk - Iş ve Hak - lş konfederasyonla- n demokrasinin konınması için gerekli tedbirlerin almması gerek- tiğinde görüşbirliğine vanrken bu- nun "milli mütabakat hukümeti" ile yapılıp yapılamayacağı konu- sunda kesin umut taşımadılar. CUNEYT ARCAYUREK yaııyw Hafta Sonu Çaresizlik ANKARA — Devlet yöhetimine çare- sizlik bir kez sinmeyegörsün. Terör ve Guneydoğu sorunlarında güvenlik ön- lemleri ile siyasal açıdan arayışlar yeni- den başlar, sonuç alınmaz, olaylar sürer gıder. Bu hükümetle, iktidarla devletin olay- lara etkili olmayacağı kuşkusu, önce ka- nıya, sonra yargıya dönüştü. TopJum, ye- niden karamsarlığın kucağına düşûyor. Dün sabah, ıki mühendıs ailesi aradı. Ela- zığ'da öldurülen mühendıslerle ilgili ko- valayıcı girişimlerin ardı arkasının kesil- mesinden yakınıyorlardı. Yedi mühendi- sin katledılmesinden sonra ne Münendıs- ler Birliğı harekete geçmiş ne de basın -kendi arkadaşlarına gösterdıği- duyarlı- ğı şürdürmüştü. Öldürülmüşler, cenazeler kaldırılmış, olay kapanmıştı. Oysa orada önlem ek- sikliği var mıydı, yok muydu? PKK'nın ay- n bir kolunun Elazığ'da marifetler sergi- lediği bılindiği halde, kocaman konvoyun korunmasına önem verilmeyişinde kımı sorumlular aranmalıydı. Çocukları vardı unıversıtede, her gün içlerinde korku ile uyanıyor. saatlerce korkuyla nefes alıyorlardı. "Nereye gidı- youz?" diye soruyorlardı. Zaten sorun da soru da buydu. Çare- sizlik içınde bocalayan yönetimle nere- ye gidıyorduk? Yanıtlar iki kesimden ge- liyordu Olayların boyutlanmasından önceki ır- delemelerin hemen benzeri, doyurucu ol- mayan resmı bilgiler alıyorduk. 28 mart- ta toplanacak olan Milli Güvenlik Kurulu birden önem kazanıyordu. Kurulda Gü- neydoğu olaylan yeni boyutlarıyla ele alı- nacaktı kuşkusuz. Ama yeni "çareler" önenlecek, yeni önlemler bulunacak mıy- dı? Askeri kesimler, bir yıldır söyledikleri- ne benzer yorumlarla açıklamalar yapı- yorlar. Örneğin Guneydoğu'daki olayla- nn jandarma güçleriyle çözülebıleceğin- de direniyorlar. Yeni "laf" şu: Jandarma- nın daha "özel bir düzene" getırilmesi- ni çözüm olarak öne sürüyorlar. ABD ve İngiltere'de "özel birimler"den söz açı- yor, jandarma bünyesinde benzeri timle- rin başarılı olabileceğıni savunuyorlar. Ne var ki yetkilıler jandarma dışında öteki silahlı kuvvetleri olaydan soyutluyor- lar. Birinci derecede sorumluluk boylece sivil yönetimin omuzlarına yükleniyor. Bir süredir ulusal koalisyon, son gün çıkan adıyla bir "milli mütabakat" hukü- meti yeni bir çare olarak öne sürülüyor. Bu öneri -iktidar dışında kalan- bir bölüm siyasal çevrenin üzerine düştüğü siyasal olanak. SHP'nin "milli mütabakat" hükümetiy- le ilgili öneriyi önümüzdeki hafta kamu- oyuna getireceği söyleniyor. Fakat satır aralarında SHP'nin "milli mutabakattan" ne anladığını gösteren ışaretlere rastla- TÖ ve buyruğundaki hukümeti, hem seçime hem de ülkeyi o seçime götürecek "milli mütabakat hukümeti"ne zorlamanın güçlüğü ortada. Ülkenin gülgibi yönetildiğine inanan TÖ ile bu yoldan çıkış aramak, sadece kamuoyuve halkindinde TÖ iie hükümetinibir kez daha mahkûm etmekten öteye gidebilir mi? kalan askeri güçlerin Güneydoğu'da "et- kin biçimde sorunun içine girmesine" yanlı görünmüyorlar. Örneğin Kara Kuv- vetleri araç gereç bakımından jandarma- ya belki yardımcı olabılecek, o kadar. Si- yasal iktidarın "takdir ve kararına" kalan sıkıyönetimi yararlı görmüyorlar. Pratik- te bugünkü bölge valilığinden daha faz- la yasal olanağın sıkıyönetımde olmaya- cağı belirgin dayanak noktaları. Polıs siyil yönetimin buyruğunda, jan- darma da İçişleri'nin. Boylece askeri oto- rıteler jandarma artı polısle Güneydoğu'- nun üstesınden gelineceğini öne sürerek nıyor. SHP, böyle bir hükümete girebile- ceğinı dokunduruyor, fakat "dışardan desteği" göz ardı etmiyor. Adı "milli mütabakat" olacak, her parti giremeye- cek, gerekir ve istenilirse SHP dışardan destek verecek! Siyasal pratikte fazla ilgi çekmeyece- ğe benzeyen bir öngörüş. Tabii yazdık- larımız dün kulıse yayılan kısa açıklama- larla sınırlı. Aslında SHP, "milli mütabakat" adı al- tında açıkça tek hedefe oynuyor. Altı ye- di aylık bir 'seçim hukümeti" kurulma- sını istiyor. Böyle bir hükümet, ancak ik- tidarın erken seçime gideceğini kabul ve ilan etmesinden sonra tartışılabilir. Bel- ki yaşama geçer ya da teröre ve Güney- dogu'ya karşı yine sonuçsuz bir siyasal öneri olarak ortada kalabılır. TÖ ve buyruğundaki hukümeti, hem seçime hem de ülkeyi o seçime götüre- cek "milli mütabakat" hükümetine zor- lamanın güçlüğü ortada. Ülkenin gül gi- bi yönetildiğine inanan "Türkiye'yı ancak kendısinin kurtaracağına" iman eden TÖ ile bu yoldan çıkış aramak sadece kamu- oyu ve halk indinde TÖ ile hükümetini bır kez daha mahkûm etmekten ödeye gide- bilir mi? Demirel'in konuşmalarına dikkat edi- lirse, DYP hükümetin hiçbir icraatını onaylamadığını, ne var kı terör karşısın- da "devlete destek" olacağını söylüyor. Çoğunluğu elınde tutanların teröre karşı vaziyet almalarını istiyor, ama "milli koalisyon" gibi girişimlere sıcak bakma- dığını duyuruyor. Şayet "milli mütabakat" seçim tarihi- ni saptamak diye anlaşılıyorsa, TÖ ve ANAP dışında hemen herkesin zaten fikri de zikri de bir. PKK olayı, 1978'den beri ortada. 1984'ten sonra boyutlandı. Bu devlet, on iki yıldır PKK'nın amaçlarını, neler yapa- bileceğini anlayamamış, şimdilerde jan- darma da özel gruplar ve benzeri bırtakım önlemler peşinde. Tabii bunlar önlem ise... Hafta sonunda askeri ve siyasal yön- den gelişmeler umut verecek içerıkte de- ğildi. Türkiye askeri önlemler ve siyasal yönden bıraktığımız yerde. IZMİR'den HİKMET ÇETJMKAYA Biraz Ciddiyet IZMIR — DYP lideri Suleyman Demirel, "Nokta Mıtıngi" adını verdiği açıkhava toplantıları ya- pıyor Aydın yöresinde. Demirel, en küçük yerleşim birimlerine dek gidiyor ve ANAP iktidannın beceriksizliğini anlatıyor. — Erken seçim şarttır. Eli kanlı eşkıya almış başını gidiyor... Halk dikkatle ızliyor Demirel'- in konuşmaiannı. Biz de iki gün- dür gıttiğimiz ilçe ve kasabalar- da halkın nabzını tutmaya çalışı- yoruz. Özellikle ANAP'lılarla ko- nuşmak için çabalıyoruz. ANAP'lı, SHP'Iİ, DYP'li ve di- ğer partilerden yurttaşlar erken seçim istiyor, hele katlıama dö- tıüşen cınayetler, Güneydoğu'da yaşanan olaylar ınsanları hayli etkiliyor. Güneydoğu'da bir sa- vaş halı olduğunu sokaktakı yurt- taş söylüyor. Artık zaman ANAP'ın aleyhine işliyor. Yaşam pahalılığı. enflas- yon bır kenara, geleceğe yöne- lik hesaplar kötümser. Ortaya çı- kan görüntü karamsarlığı yansı- tıyor. Demirel, bır gün önceki sözle- rini dün yine yineledi: — Bunlar değil terörü, çöp bi- le kaldıramaz... Elazığ'ın Palu ilçesi yakınların- da öldurülen canilerden şu ana dek bır haber, ipucu, iz yoktu. Devlet eli kanlı katilleri bulamı- yordu... Devlet Bakanı İbrahim Özde- mir'in yaptığı açıklama ise hayli ilginçti. Etibank'ın Ferrokrom Iş- Daha bitmedi Etibank'ın bağ- lı olduğu Devlet Bakanı İbrahim Özdemir'in sözleri. Şimdı sıkı durun ve tüylerinız diken diken olmadan dinlemeye çalışın: — Tabii güvenlik güçlenni teş- kil eden arkadaşlar daha çok o kökenli olduğu için belkı bazı ko- nularda hıssi davranabılir düşün- cesiyle fabrikada çalışmak üze- re başka ışte görevlendirildi... İkinci olasılık Bakan Özdemir'- in açıklamasının diğer bölümünü okuyunca ortadan kalkryor: — Yeniden mümkün olduğu kadar daha çok Elazığ ve bu çevrenin dışından güvenlik güç- lerinin oluşturulması öngörüldü. Konya'dan, Diyarbakır'dan, hat- ta Tunceli'den de vardı. 135 ki- şiden oluşan güvenlik örgütü vardı, hepsi özenle seçılmışlerdi. Bakanın konuşmasında bir tu- ANAP'lı, SHP'li, DYP7/ ve diğerpartilerdenyurttaşlar erken seçim istiyor. Hele katiiamadönüşen cinayetler, Güneydoğu'da yaşanan olaylar insanları hayli etkiliyor. Artık zaman ANAP'ın aleyhine işliyor. Geleceğe yönelik hesaplar karamsar.Ortaya çıkan görüntü karamsarlığı yansıtıyor. letmeleri'nde eskiye dönük hır- sızlık olaylarından söz ediyordu Bakan Özdemir... Bakın neler söylüyordu: Bu müessesede uzun yıllar- dan beri krom hırsızlıkları mey- dana gelmiş. Bu krom hırsızlığı- nın bir ucunun PKK'ya dayandı- ğı, mevcut güvenlik güçlerinın yetersiz kaldığı yolunda istıhba- ratlar alıyorduk... Bakan Özdemir'in açıklama- sında ortaya çıkan nedir? Bakan şunu söylemek istiyor: — Güvenlik biriminde çalışan- ların PKK ile bağlantısı olduğu- nu düşündük. Bu nedenle o kı- şıleri fabrıka içinde başka görev- lere verdik... Yada: — Kürt kökenliydıler O yüz- den güvenlik Dirımınden aldık. . tarsızlık söz konusu. Ferrokrom Tesısleri'nde ya PKK yandaşı ki- şiler vardı ve hırsızlığı onlar yaptı ya da bu gibi kişilerin madende çalışmalarına izin verildi, hırsız- lığa göz yumuldu. Belki işin için- de PKK değil de aşırı dinci bir ör- güt vardı. Daha açıkçası is olduk- ça karışıktı... ANAP ıktıdarı gelişen olaylar karşısında açık bır tavır alamıyor ya da almak istemiyor. Her ba- kan kendı düşünce çizgisi doğ- rultusunda açıklama yapıyor. Cizre'de yürüyen topluluk hangi amaca yönelik eylem için- dedir? Bir hükümet yetkilisi bunu so- mut olarak açıklayabildi mı? — Kahrolsun Atatürk... Kah- rolsun Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti... Özgür Kürt Devletı İstiyo- ruz... Cizre sokaklarında önceki gün atılan sloganlar böyle... ANAP iktidannın "Bir avuç eşkıya' dediği olay, anlatmaya çalıştığırtıız çızgide gelışiyor Türkiye'de. Her Kürt kökenli yurttaşı eşkıya gibi görmenin fa- turası da sanırız ağır ödeniyor. Devlet halkı yanına almadığı sü- rece bu işin böyle sürüp gidece- ği kesinlik kazanıyor. İşte o nedenle erken seçim.. Devlet kademelerinde örgütle- nen dinci kadrolar, dış destekli gerilla eğitimleri.. Yıllardan beri Guneydoğu in- sanını hor görmenin sonucudur ortaya çıkan görüntü...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle