01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrindekiler celenmesine katkıda bulunuyor. Bunu yaparken klasik tarihçinin pek de gönül indirmeyeceği kaynaklara yöneliyor Dyhouse: Alışılagelmiş literatürü değerlendirmenin yanında, tekstil müzelerine dalıyor, dönemin moda dergilerini karıştırıyor, Hollywood filmlerinde iz sürüyor, öne çıkan kimi isimlerin hayat hikâyelerini merak ediyor, parfüm adlarındaki sembolleri anlamlandırıyor. Ne Zaman Boşanacaksın da Evleneceğiz / Hande Çayır / Ka Kitap / 144 s. Hande Çayır “Ne Zaman Boşanacaksın da Evleneceğiz” isimli kitabında metreslerin hayatına büyüteç tutuyor. “Neden metres oldular?” ve “Neden metres tuttular?” sorularıyla girdiği konuda kadın, erkek ve LGBTİQ metreslere dair dinlediği hikâyeleri kâğıda döküyor. Metreslerin nelere razı olduğundan tutun da “Arkadaşlarımız potansiyel metres mi?” sorusuna uzanan pek çok öykü var çalışmada. Çayır, “Neden bazı ilişkilerimizi gizleme ihtiyacı duyarız?” diye soruyor ve mahkum etmeden, yargılamadan dinlediği metreslerin hikâyelerini anlatıyor. Dante’yi Betimlemek / Simge Özer Pınarbaşı / Tekhne Yayınları / 176 s. Simge Özer Pınarbaşı’nın kaleme aldığı “Dante’yi Betimlemek”, Dante’yi, başyapıtı “İlahi Komedya”yı ve onu konu alan sanat eserlerinin izini sürüyor. Bir anlamda plastik sanatlar tarihinde sözü edilen izi, olanca gücüyle okurla paylaşmak istiyor. Pınarbaşı’nın geniş bir kaynakçayı değerlendirerek hazırladığı bu kitap, bir anlamda sanat tarihiyle edebiyatı buluşturuyor; onları bir sorunsallaştırmaya tabi tutuyor ve bu sorunsalın çözümlenme işlemini de ortaya koyuyor. Şanssızlıklar Komedyası Ara / Ali Hanbay / Beyaz Baykuş Yayınları / 456 s. Benlik algısı oldukça bulanık olan Marut Safil, gözlerini Huzur Oteli’nde gayet huzursuz bir ruh haliyle açar. Elbette mutsuzdur ve buna katlanmanın yolunun nelerden geçtiği sorusunun cevabını, üzerinde sürekli taşıdığı üç kimliği ve şüpheden ibaret varlığıyla en iyi yine Marut biliyordur. Ali Hanbay, ilk romanı “Şanssızlıklar Komedyası Ara”da, okuru gerçekle kurmaca âlemin, düşle hakikatin, mekânla zamanın iç içe geçtiği; karakterle karakterlerin, suretlerin, ölümlerin ve C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I yazarla kahramanın yer değiştirdiği büyülü ve girift bir dünyanın kapılarını aralamaya davet ediyor. Narin Kalesinden Kaçış / Murat Tuncel / Altın Bilek Yayınları / 570 s. “Narin Kalesi’nden Kaçış”, Semerkant’ta başlayan bir göçün Mirişhan’da kısa bir mola vererek devam etmesiyle başlıyor. Torunoğulları’nın birkaç kuşağının yaşamına sığan Kars’ta konaklamayla devam eden göç yolu sonunda Hollanda’nın Den Bosch kentinde sürekli ikametgâhına varıyor. Semertkant’ın cennetinden başlayıp dünyanın bir başka cennetinde sonlanan bu göç yolu, beş kuşak Torunoğulları ailesinin yaşamından kesitler içeriyor. “Narin Kalesi’nden Kaçış”, aynı zamanda bir var oluşun, yaşamı sürdürüşün bir başka yüzü. Kendinden Kaçarken Yakaladım Seni / Ebru Nurluoğlu / Hümanist Yayıncılık / 322 s. “Kendinden Kaçarken Yakaladım Seni”, hayatının kontrolünü ele almak ve daha mutlu olmak adına hayatını yeniden biçimlendirmek isteyenlere sesleniyor. Ebru Nurluoğlu, dünyanın en ücra köşelerine mutluluk araştırmaları için seyahat eden, durmadan okuyan, araştıran, üreten ve sentezleyen bir akademisyen. Mutluluk alanında dünya literatürüne hâkim olan kişisel gelişim uzmanlarından. Kitapta yalın anlatımıyla mutluluk gibi soyut bir konuyu somutlaştırarak paylaşıyor. İhsan / Hüseyin Yurtdaş / Encore Yayınları / 152 s. “Herif öküz gibi bi şey. Dalga geçtiğimi filan düşünürse sakat yani. Gerçi dövebilirim ama dövemeyebilirim de. Esmer böyle, bayağı da uzun; uzaktan daha kısa görünüyordu da şimdi böyle yan yana gelince daha uzun geldi. Gerçi ben de kısayımdır, çok kısa değilimdir ama uzun da değilimdir.” Hüseyin Yurtdaş meçhul bir yerde, bilmediği insanlarla yeni bir hayata başlayan genç bir adamın haletiruhiyesine taşıyor okurlarını romanı İhsan’da. Bilinmez bir boşluk, yersiz, zamansız bir gerçeklik ama bir o kadar aşina olunan abartısız gündelik hayat çıkıyor okur karşısına. İhsan kızgın bir serseri mi yoksa kendine göre haklı bir mücadele mi veriyor bilinmez. Süslü lafları, gösterişi sevmez o, kadınlarla ilişki kurmayı beceremez, geleceğe dair planlar yapmaz, tek dayanağı ise küfürlü isyan. n 1333 3 E Y L Ü L 2 0 1 5 n S A Y F A 2 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear