28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

A.Mümtaz Idil, Sevgi Soysalhn yapıtlarını inceledi 'Eşlik'teki yalnızlık Beckett'i okumak ve anlamak, '£şlik' adlı bu kitaba gerçek anlamda eşlik edebılmek, ilk anda zor gibi. Okuma alışkanhğının olmasının yanında bir birikimin gereklilığini de izlemliyorsunuz, Seniha Akar'ın çevirisinde orijinal adı 'Company' olan bu kitap çevrilemezlik derecesini, çevirmenin usta yorumunda kolaylıkla aşmış görünüyor. Kitap insan yalnızlığının, "varolmanın hafıfliğinin" de ötesınde bir hiçliğin tanımlayıcısı. Karanlıkta sırt üstii yatan kişi, bu küçük anlatının konusu ve aleılanabilen tek gerçek. "...Orada öylc uzun bir siire yattı kı, yargıdan yana nesi kaldıysa geriye onunla bunların de&işmez oidukları yargısına vardı. Ta ki günün birinde o ses, sen sırtüstü yatmaktasın karanlıkta, diyene dek." Karanlıkta sırtüstü yatmakıa olan kişiye sürekli birileri eşlik etmektedir. Bu eşlik, sürekli bir yenilik yaratmaktadır. Kişi kendini yalmz sanmamalıdır denirken kişinin kendisini anlayabilmcsi, karanlıkta niye sırtüstü yattığının bilincine varması uzun surmez. "Duygudan yana nesi kalmifsa geriye onunla o zatnana kıyasla ne duyar ju an konusunda? Yargıdan yana nesi kalmıssa geriye onunla durumun Samuel Beckeıt değişmez olduğu yargısına vaıdiğı zamanla kıyasla. Bir de o zaman o zaman konusunda öncesine kıyasla ne duyduğunu sorgula. Işık kalmtıları arasında henüz devindiği ya da oyalandığı önceye kıyasla. O zaman nasıi bir sonra yoksa şimdi de voktur." Karanlıkta sırtüstü yatan kişinin sonsuza kenetlenen yüzü, herbiri anlamsız olan sözlerle sonuncuya biraz daha yaklaşıp, duyduğu sözcüklerin nasıl sona ermekte olduklarını duyana kadar bekler. Sonuçta bu uydurulan bir masal, karanlıkta sırtüstü yatan kişiyle birlikte olan kişinin, belkı de karanlıkta onunla birlikte olan kijinin masalını uyduran kişinin nusalına dönüjür. Çabanın boşa gitmesi ve sessizlik çok daha iyidir o an. Her zaman olduğu gibi olmak kalandır. Yalnızlıktır finalde bekleyen karanlıkta sırtüstü yatan adamı. Calat Kırcı Aslolan 'sevgi'dir SENNUR SEZER Bir Scvginin Öyküsü / A.Mümtaz İdil Kavram Yayınları / 144 s. / 7.500 TL Kod No: 189.014 • "...Bir yazarı severek okumak, tekrar tekrar okumak ve hatta onu övecek, göklere çıkartacak yazılar yazmak başka şcydir, tüm yapıtlarını ve yazarlığını içeren bir çalışma yapmak başka şey". A.Mümtaz tdil, Sevgi SoysaPın tüm eserlerini inceledıği Bir Sevgi'nin öyküsü'nün "Neden Sevgi Soysal" başlıklı bölümünde bu noktanın altını bir daha çiziyor. Bir yazarın tüm yapıtlarına ve yazarlığına yaklaşırken nesnei davranılması gerektiğini savunuyor. Belki de bu nesnei olamama kaygısı yıllardır incelemecilerimizin elini kolunu baâlamıştır. Ozanların, yazarların ardından ağıtlar ve övgülerden başka şey yazılmamıştır. Oysa bir edebiyatı canlı tutan, ona emek verenlerin değerlendirilmesiyle olanaklıdır. Mümtaz İdil, Sevgi Soysal'ın eserlerini incelemeve başlamadan önce, kendi "ölçeklerini" de açık yüreklilikle bclirtmiş: "Yüzyılımızda, özellikle de ikinci yarısından sonra yazarlık artık güzcl yazı yazma, duyguları ve olayları en iyi biçimde dile getirme becerisi olmaktan çıkmıştır (...) Hemen her sanatın başlangıçta tutsak kaldığı 'doğrudan yansıtma' kuramı, öykü ve roman için artık aşılmıştır. Yazar ne kadar kaçınırsa kaçınsın, toplumsal bir sorumluluk altında olduğunu bilmekte ve kaçışında bile bu sorumluluğun zayıf noktalarını kendine kalkan yapmak durumunda kalmaktadır. Üstelik, bu sorumluluğun belirleyicisi olarak kendisini de görsc, asıl belirleyici olanın toplumdaki nesnei karşılığı, bir başka deyişle geri beslemcsi olduğunun farkındadır." Mümtaz İdil, Sevgi Soysal'ı bir ara dönem yazarı olarak ıncelemiş. Onunla ilgilı yargılarınıysa yalnız sanatıyla ilgili olarak değil, kişiliğiyle ue pekıştırerek vermiş. Bu bakış açısının da Sevgi Soysal'a olduğu kadar ınsana olan saygısından doğduğunu da belirtiyor: "Sevgi Soysal'ın (...) 12 Mart döneminin yarattığı bir yazar olarak tanınması, onun sanatçılığını asla küçültmez, ama sanatı küçültür. Sanat adına birçok 'diyet'in istcndiği böylcsi ara dönemlerde Soysal, 'onurlu davranışın' bir simgesi olarak günümüze kalmıştır. Yazarlığının, dilini iyi kullanmanın, konuları ustalıkia ele almasının, insancıl bir dünya görüşünün çok ötesindc bir yüceliği vardır Sevgi Soysal'ın: Tutarlı bir insan olarak kendısinden asla ödün vermemesi. Yazarlığı bundan sonra gelir ki 'aslolan' da budur." Mümtaz İdıl'in, edebiyata bakışını arasıra çok sert bulmak olası. "Kadınca bakış açısı" ya da "fanteziler" Idil için pek kabul edilir gibi gorünmüyor. Fantezileri, simge sayarak savunmaya, ironinın "insanla alay olmadığını" açıklamaya /orunlu sayıyor kendini. Okur ıçın gözden kaçnıanıası gereken, bir incelemecinin tümüyle nesnel olamayacağını, incelemecinin "dünya görüşünün" incelemeciyı yönlendirecegıni önceden bilmek. Mümtaz İdil'i nesnellikten çok "katılığa" götüren de inceledıği öykülerın "dogru bir dünya görüşüne oturduğunu" savunmaya gorevlı sayması kendini. Oysa Soysal'ın öyküleri kendiîerini savunacak güçte. Hele o ınce alaylarıyla. Bir Sevgi'nin Öyküsü'nün başında Sevgi Soysal için yazılmış şiirlerden örneklcr var. 40 yajında ölmüş bir yaza nn hüznü, incelemenin tarafsızlığını aksatmıyor. Ama Sevgi Soysal'ın öykücüfuğümüze getirdikleri konusunda tarafsız bırakamıyor okuru. Kişiliğini, yazarlığından daha önemli saydığıbir yazara böyle yaklaşması doğal İdil'in. Bir Sevgi'nin Öyküsü'nün, türünde değilse de yazınımızdaki ender örneklerinden biri olduğu düşünülünce bu tür duygusal yaklaşımlar kolaylıkla bağışlanabiliyor. Ve incelemenin temelini oluşturan sevgi verilen emek artı puan olarak geçiyor, yazardan yana. Sevgi SoysaPın yazarlığı, bu yazarlığın oluştuğu dönem, dönemin ve Sevei Soysal'ın yajamının oykülerinde bclirmesi İdil'in incelemesinin temel noktaları. Bu incelemenin başındaki önsöz de inceleme kadar önemli. Veli Özdemir, nükleer tehlikelerin ortasındaki dünyamızda yazar olmanın kaçınılmaz çıkmazını çiziyor. Özellikle ülkemizde. Teknolojinin dünyayı gctirdiği yerle, edebiyatımızın ülkemizdeki durumu karşılaştırılırken ınce bir alayla soruyor Özdemir: " N e yazacaksın, kime yazacaksın?" Sonra da bütün bu irdelcmelerin umutsuz ofmadığının altını çiziyor: "Başka bir arzunuz var mıydı? Umutsa arzunuz, bol. Karamsarlıksa arzunuz, umudun yanıbaşında ücretsiz veriyoruz." gıvle yazılmış yazılar da azaldı günümüzde. Bir örneğini bulunca seviniyoruz. D F.şlik / Samuı'l ftcckett / Çeviren: Senılu Akar / DÜ7İem Yayınları Fahrmann ve kitabın yararları Alınan gençlik edebiyatının önemli isimlerinden biri olan *Willi Fahrmann Türkiye'deydi. Altmış yaşındaki yazann 3Ç)'dan fazla yayımlanmış yapıtı bulunuyor ve kitaplarının satışı bir milyonu aşmış durumda. 1921 martta Ankara'da; 2225 martta İzmir'de; 2629 nıarı tarihleri arasında da İstanbul Alman Kültür Enstitüsü'nün çağrılısı olarak konferanslar veıen F;ahrmann söz konusu süre içinde gençlere ve çocuklara kitaplarından bölümler okudu, onJarın sorularını yanıtladı. 1983 yılından bu yana Uluslararası PEN Kulübü üyesi olan Fahrmann kitapların yararını ve neden yazdığı sorusunu >öyle yanıtladı: "Kitaplar bir projektörün görüntüsünü daha yükseğe çıkarmada, makincnin altına konmak için kullanılır (teknik yarar); kitaplar, odanın dekorasyonu için kullanılır (estetik yarar); Kitaplar hediye problemini çözmek için kullanılır (sosyal yarar); kitaplar başın üzerine konarak düzgün yürüme alıştırmaları yapmak için kullanılır (spor y.\r.ın). Bütürt bunların yanı sıra bazıları da okunur. Ijte ben bunun için yazıyoYum." Mümtaz Idil kıtabında, Sevgi Soysal'ı bir ara dönem yazarı olarak ıncelıyor Onunla ılgılı yargılarınıysa yalnız sanatıyla ılgılı olarak değil. kişiliğiyle de pekıştırerek verıyor. C U M H U R İ Y . E T K I T A I» SAYI 9 S A Y F A 7 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear