28 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Halk tabanında rönesans Özgün dönemleri 6 yıl süren Köy Enstitüleri'nde 110 yılda yetiştirilen öğretmen sayısı aşıldı, 6 bin öğretmenden 16 bine ulaşıldı. Okul sayısı 5 binden 17 bine çıktı. Öğrenci sayısı 380 binden 1.5 milyona yükseldi. 9 bin eğitmen, 600 köy sağlıkçısı yetiştirildi. MEHMET BA$AR*B ürkiye'nin doğal, tutumsal, toplumsal gerçekleri göz önündc tutularak 21 bölgede kurulan enstitüler, öncelikle kızerkek kırsal kesim cocuklarına eğiumde fırsat ve olanak eşitliğini sağladı. Tütengil'in deyimiyle "halk tabanında bir rönesans" devinimi boyutundaki girisim, halk ekininin, sanatının değerlerini gün ışığına çıkardt. Ulusal oyunlarımızı, türkülerimizi, nakışlanmızı, halk dilinin zenginliklerıni enstitüler tanıttı bize. Oradan yetişen sanatçılar, yazın haritamtzı genislettı, gerçekçi yazınımıza ivme kazandırdı. 50 yıldır süren bir canlılık yarattı ülkede. Ozgün dönemleri 6 yıl süren enstitülere 110 yılda yetiştirilen öğretmen sayısı aşıldı, 6 bin öğretmenden 16 bine ulaşıldı, okur sayısı 5 binden 17 bine yıktı. Öğrenci sayısı 380 binden 1,5 milyona yukscldi. 9 bin eğitmen, 600 köy sağlıkçısı yetiştirildi... Elbet, çağdaş bir anlayışla... Üeğerli yazın öğretmeni, eleştirmen Rauf Mutluay 16.4.1974'te Cumhuriyet'te yayımladığı "Kökten Sürmeler" başhklı yazısına şöyle bajlıyor: "...Okulun duvarlarını kendi yapan, ektiğini kendi biçen Anadolu köylüsü, Köy Enstitüleri'nde yepyeni vc üstelik üretici bir insan olabilmiştir. Köy Enstitüleri; is eğitiminin, acıyı tatlı, güçsüzü güçlü, sıkıntıyı eğlence, öğretmeni dost, dostu öğretmen, kara tahtayı toprak, toprağı kara tahta yaptığım görmüşlerdir. Bugün Türkiye'nin dört bir yamnda güler yüzle savasanların çoğu onlardır, diyordu. Sabahattin Eyuboğlu. Bu kadar değil; edebiyatımızın işlediği en gerckli konular ve sorunİar, son yirmi beş yılda Türkçeye gelen nice şiir, hikâye, roman ürününün sağlıklı başarıları da onlarındır..." "Mahmut Makal, Fakir Baykurt, Mehmet Basaran, Talip Apaydın, Dursun Akçam, Behzat Ay, Y.Ziya Bahadınlı, Ümit Kaftancıoğlu, Osman Şahin, Adnan Binyazar. vb. Hikâye ve romanımıza içindcn gözlenen asıl köyle köylüyii, Türkiye'nin yoksunluklar altındaki öz direncini, insan değerlerini... Taşıyan yazı emekçileri. Şiire yeni bir tat, köy notları türüne güçlü bir temel, röportaj ve eleştiriye taze bakışlar kazandıran genç yürekliler..." Galiba şu şiirle bitirmek yerinde olacak bu yazıyı: Güller Çamlıbelde bir gül açsa Uykulan kaçar Bolubeyinin Çünkü kırmızıdır gül Halkın ve toprağın uyanı^ına benzer Bir değil bin gül açıyordu Anadolu'da Ekmeği ikıye bölsen Aydınlık sesı duyuluyordu halkın Köyleri tutmuştu aşkın ve terin hünerleri Bir oldular da Bolubeyıyle Kapattılar enstitüleri Mchmct Bı^ıran Köy Enstitüleri neler getirdi? ** 'J • T sanayileşmeye olanak yaratacak; toplumumuzun büyük kan kaybına neden olan emek göçü, beyin göçü olayı yaşanmayacaktı. F.ğitim, pazar malına dönüşmeyecck, özel okul pazarına gerek kalmayacaktı. • Üniversite kapılarına yiız binler yığılmayacak, ınsanımız, insan olmanın onurunu duyarak, başarının tadını tadarak ekinsel, tutumsal yaşamımı/.a canlılık kazandıracaktı, • Sağlıklı ekonomik büyüme gerçekleşecı'k, çarpık kcntleşme faciası, doğayı yağmalama turızmciliğı, dünyaya avuc açuı, kurtakçı sanayicılik, "ucuz emek cenncti" durumuna gelme onursuzluğu yaşanmayacaktı. • Uyanan, bilinçlenen halkın kendinden yana olusturduğu iktıdarlarla on yılda bir kesıntıyc uğram.ıyan, .ıltyapı dönüşümlerini bilimsel yollardan sancısız çözüme kavuşturan, uluslaşma, aydınlanma sürecıni topluma ıvme ka7andırıcı biyimde gerçekleştıren, insanca, hakça yasanıa yt>lunda dünyada onurlu yerini alan bir toplum olacakıık.. • "Köy Enstitüleri düşüncesi, yalnız Türkiye bakımından değil geri kalmıs durumda olan ve toplumsal yapılarını değistirmek isteyen bütün ülkeler bakımından cia önem taşımaktadır. Onun ıv'indir ki Köy Enstitülerıne ındirilen darbe, Türk toplumunun çok ötesine tasan, bütün gerı kal mış ülkelere yönelen bir ihanetın ilauesıdir." Prof. Dr. Miimtaz Soysal "Cumhuriyet tarilıınde topluma teknoloji asılamaya yönelen en önemli eğitim atılımı "Köy Enstitüleri" yoluyla yapıldı. Köy Enstitüleri, eğitim yoluyla köydekı teknolojıyi değiştirmeye yönelik bir deneme idi. Ne acıklıdır ki tarihirnizin teknolojik eğitime yönelik tek denemesi, ideolojik nedenlerle engellendi. "Komünist yetiştiriyor" gerekçesi ile Köy Enstitüleri kapatıldı. AsIında Köy Enstitülerini kapattıranlar, değişen teknolojiden zarar görecek olan egemen sınıf temsilcileriydiler. Büyük bir uzak görüşlülükle köydeki teknoloji değişmesınin, kendi egemenliklerine son vercek toplumsal yapı değijikliğine dönüşeceğini görmüilerdi." Emre Kongar, Milliyet Sanat, 12 Aralık 1977 "Köy Enstitüleri, sadece halkın tümünü ilköğretimden geçirme girişimi değildir. Köy Enstitüleri davası, insan olmak, u1us olmak davasıydı... Köy Enstitüleri, halkın içinden vc halktan yukarıya doğru çıkan ilk Türk kültür ve eğitim girişimiydi." Hıfzı Veldet Velidedeoğlu (Köy Enstitülerinin 48. Yılında, Cumhuriyet.) "Köy Enstitüleri, dünya çapındaki bir eğitimin eirisimi olduğu ölçüde, kırsal alanda toplumsa! değişmeyi, kalkınmayı amaclayan bir kalkınma dcneyimidir." Prof. Dr. Cevat Geray (17.4.1980. Demokrat) Ha, biz yabancılara da çok öncm vcririz, kendimizc güvensizligimizden mi nedir, her neyse... Onlar da hayran olmus Köy Enstitülerıne: "Son yıllarda tasavvurumdaki okullar Türkiye'de kurulmaktadır. O da Köy Enstitüleridir." Ünlü Amerikalı eğitimci John Dewey "Dünyanın hiçbir yerinde böyle yararlı ve anlamlı kurumlar görmedim." Fransız yazarı George Duhamel "Köy Enstitüleri, Kemalist Türkiye'nin kendine has, özcl buluşudur." FR.Fernau • Geçelim bunları. Orta sınıf değerlerini aktaran klasik okul geleneğinin eskidiğini, çağdas toplumun gereksinimlerini karşılamadığını saptayan, çıkıs yolu arayan UNESCO uznıanlarının önerdikleri yeni eöitim stratejilerine ne dersiniz? Adamlar, Köy Enstitü^rinde uygulanan eğitim ilkelerinin yıkıs yolu olduğu kanısına varmıs sonunda. Eh, ne denir, Köy Enstitülerini kapatanların kulakları çınlasın... ' ' Köy Enstitüleri kapatılmasaydı... "Eğer Köy Enstitüleri kapatılmasaydı bugün Türkiye'nin sancısını çektiği bin,ok sorun, sağlıklı bir v'ö^üme kavusmuj olacaktı. Demokrasi temelc oturacak, 27 Mayıs Devriminin yapılmasına gerck kalmayacaktı. Eğitimsağlıktoprak sorunu diye bir şey kalmayacak, kendi öz kaynaklarımızı devindirerek sanayilejme yoluna gireccktik . " 27 Mayısçı Tabii Senatör Suphi Karaman (17 Nisan 1963 Beyazıt Beyaz Saray) Evet, Köy Enstitüleri kuruluşlarındaki özgünlüğüylc sürseydi: • 1946'da hazırlanan "on yıllık plana" göre 1956'da tüm köylerimi?de işliği, dcrslıği, öğretmenevi, okul toprağı olan; köyün tutumsal, ekinsel yasamını devindıren bırer işletme niteliğinde ^.iğd.ış okJl bulunacak, tüm ülkede eğııımde hrsat ve olanak cşılliğı ^ağlanacaktı, • 810 köy arasında kurulan bölge okullarıvla kırsal kestm öğrenciicrı kendılerını yeıeneklerı doğrultusunda geli^tiıcn ortaöğreniın hakkına kavujacakıı, • Mcslekleşen nüfus, arıan üretim, dı>a avuç açmadan C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 10 S A Y F A 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear