28 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Öğretmen olmanın bilinci "Öğrenciler, o kasaba giysileri içinde, rahatın rahatı bir durumda karşıladılar benı. Önce bir çarpıldım. Liseden kalma bir alışkanlıkla 'toparlanın' demek geldi içimden. Ama bir dakika sonra derse ba^layınca sınıf birden tapınak havasına girdi." VEDAT GÜNYOL oy Fnstıtusu tutkusu bendc 1943'tc başlar Can dostum Prof O r h a n B u r ı a n , bir gun Arıfıvc Kov \ nstıtusu'nc ı,agnldı y ıkından gorup degtrlen dırsın dıye O gunkrdc, mstıtulere karsı, sagda sol da bir guvensızlık havası cstırılıyordu Çagrının aımcı, ly dınların, namuslu aydınların, c n s m u l c n vakından gorup gercegı vmsıtmalanydı O tarıh, ( H P ıdlı tek p ı ı t ı vo nerımının hılkın, o/cllıkk sol ıvdınların gozunden dus me\ı basladıgı tarıhtı O r h a n B u r ı a n , lıberal, tok sozlu bir avdındı, yuregı solda carpınakla bırlıkte ne y ı n d ı n gelırse gelsın, olunılu gırışımlue gonlu ıcık, bir buiunmaz dujmuırdu O r h a n Burıan bcnı de bcraberınde goturdu Aııfıye Koy Enstıtusu'ne Bız enstıtude dort bej gun konuk olduk Buyuk bir ko gusta, karsı karşıya ıkı sade yaıagın keyfını cıkararak O r han Veh'nın >ıırınc gıren S u i e y m a n Edıp Balkır'dı koy enstıtusunun nıuduru Bırkac gun, ortak v e n u k l u d e , soy lcjılerdc, dunyaya acılmaya can atan, bılgıyc kulaı, atan cın gıbı koy <,ocuklarıyla haşır neşır olduk Ama bırkac, gun sonra, anısı tadı damağımızda enstıtuden aynldık, uzu lc hayıflana Derken, bir yıl kadar bir zaman gırdı araya Bir gun, Ankara'da Ne^rıyat Mudurlugu'nde, Yaşar N a b ı ıle pıy laştıgımız bir odaya S a b a h a t t i n F y u b o ğ l u gelertk, bcnı ust kaltakı Talım Terbıyc Burosu'na vagırdı Benı bir odaya aldı Eyuboglu Orada, o gune dek yuzu nu gormedığım ama adını ımrenerek duydugum bir guzel Vedat Günyol'un anılannı dolduran Köy Enstitüleri 4~ İ S M A İ L H A K K I T O N G U Ç K adamla karsılaştım H a k k ı T o n e u ç ' t u bu adam, bir masa nın kenarına tunemış Hasanuglın Yuksck Koy \ nstıtusu I lansı/ca ogretnıenlıgı onerılıyordu bana cnstıtulcre go nul baghmı> bir ınsan oldugumu vurgulayirak C)nerı\ı hLmtn kabul ettım d u n l t ı d c n bir pî/arttsı Ankara'dan irırık vola çıkarak, bir saat bonra bir ısıasyonda durduk Burası Hasanog lan Koyu ıdı Bir o g r c n u toplulugu Bekır Scmercı'nın puıl pırıl gulujıı ıle kaı^ıladı Sahahattin Eyuboğlu'nu adc ta it'slıın alarak Neredeyst kııtıkla^a kucaklaşa, sarnıa^ dolaj enstılu bıııalanna \ardık Bir gu/tl kah\cıkından soıırı, bir mudur yirdınuiM, d t r s veıcı.Lgım bir ».ınıt ı go lurıiu btııı V ırıuı y ıı ını bej kı^ılık bıı sınılıavdım, ogrti ıııu) b c k k y t n , ogreııcı o z k m k r ı i(,ındc gcnccak, kızlı cr ktklı ınsanlar arasında Ogrcncıler, o kibasaba gıysılerı ı^ındc, ı ahatın ı ihaıı bir durumda kar^ıladılar benı O n t ı bıı (jarpıldım 1 ı s t d t n kalma bir alışkanlıkla, hct hut dcyıp, dcrltnıp loparlanın dcmck gtldı ivimdcn Ama, bir d ı k ı k a sonra, dcrst bişlavıpda tahtada va/ılaı ya/ıp \<,\k lamalar vapırKa, sınıt b ı ı d m bir tapınak havasına gırmı^ (.csınt, uıkkat kcsıldı O an, bir ogrctmcn olmanın bılın tiııt vardıın Bu bılını, benı, yırnıı yedı yıllık lıse ogret nunlıgımdt de bııakmadı Hasanoglan Yukstk Koy Lnstıtusu scruvenıın lV4">'tc başladı Bir sabıh, Ankara'dan Kırıkkale trenıyle yolavık ıım, Sabahattin L>uboğlu, Prot Saffet K o r k u t e^hğınde Dcıslfi sıbah 9 d ı başlıyoı, m, saat suruyordu Ama, og u i K i l c r k ılıjkım s a a ı k a c suruvordu, oglc ycmtgınde, ak >am yemıgındı, g t t e n ı n gcı, saatlcrındc Bıı bılgı susuzlu gunda, alabıldıgıne bir algılanma, yararlanma, bıldıgını ak tanna, bılmedıgını ogrcnıp sunma ^abasında Hasanoglan Yuksek Koy hnstıtusu'nde, gunlerın, gece lerın değerı, ogtennıe tutkusunda ger\ek yeıını buluyor du PazarteM getcM tnbiıtude gcı,i)ordu tn<.sı sabah, cr sa atlerde c n s m u ogrcntiltrı okul alanında toplanıp beden egıtımı yapıyor, turkuleı e^lıgınde horon tepıyorlardı Son I1 sonra, herkes gorevı başına donuyordu, sorumluluk duy gusıLinun dorugunda Ben, bu sıbihlarda nıce horonlara tanık oldum Yuıe gımı t ı t r ı u n , bcnı sevınvlcrc bogan Koy Enstıtulcrı'nde bir gun degıl, bır^ok gun dolduru yor benım anılarımı Ben, Koy Fnstıtulen'nı çok sevıyorum D 3^ H All Yucel (solda) ve I Hakkı Tonguç enstıtulu bir ÖQrencıyle Toııguc Ismaıl Hakkı, Doğumu 1897 öğrenımı, htanbul Oğretrnen Okulu, Fnlııij,cn Ogıumcnkr Semınen, Karkruhe Gu/tl Sanatlar Okulu, Lcıp/ıg J> öğretmen Okulu 1922'den 1926'ya dek Konya, Ankara vc Adana öğretmen okullarında resımı§ oğıeunenı olarak çalışnıış, 192<vl935 yıflarında Maarıf Vekâletı Pedagojı Mu?csı Mudurlugu'nde bıılunmuj, 19361946'da Ilkogrctını Gencl Mudurlugu yapmı>, 19471948'de Tılım Terbıye Uyclıgıne nakledılmıj, 19481949'da resım oğretmenı olarak Ankara Atatuık I ısesı'nde ^alıjmış, bu urıhten sonra gorevındcn alınmıstır Çeşıtlı tgıtbılım kıtaplarının yazarıdır Turk ılkogretımının reformciısudut Halkın egıtımı o gune degın çok savsaklanmıştı 1934 te, 40 bın koyun *5 bını okulsu/du Nuftısun %80'ı karabılısızdı 70 bın ılkokul oğıetmenınc gcreksınım vardı Bu yu/den llkoğretım reformunun tıııul sorunu öğretmen yctışıırnic sorunuydu Tonguç, sorunun çozumunu Koy Erısuııılerı'nde buldu Çalışmalara başlandı Yaia koyucular, 1940'ta Koy Lnstıtulerı Yasası'nı v'kaıdı Ikıncı Dunya Savası yıllarında (Tuı kıye yansızdı) Tonguc,'un yontumınde 20 Koy Fnstıtusu kuruldu Oğıenu emeğıyle 700 yapı, tumu de su, elektrık, ıjlıkler, fırın, sınema vb ıle donatıldı Bırer çağdaş eğıtım koyu olan kurumlar, öğretmen ve ogrenci emeğıyle Dıno) yaratıldı Her bırının 5001000 donum topragı vardı Foprağı öğrenciler ıslıyor, urunu ktndılerı tukctı^ordu Her enstıtude 800 1000 ogreneı ve ogretmen vardı, bunlar bir koopcratıf oluşturuyordu Buralara ılkokulu bıtırmış koy çocukları alınıyor, bcş yıllık bir oğretımle koylerc kız ve crkek ogretmenler yetıjtırılıyordu Ogıetım ızlencesı, ekınsel egıtımı larımı ve tekmğı ıçcrıyordu. Çalı^ma surcsının %50'sı ekınstl derslcre, %25'ı tarım, %25'ı teknıge ayrılmıştı Öğrenciler kuramsal bılgılerle bırlıkte, uvgulama icınde ustalıklar kazanıyorlardı 1946'ya deeın buralarda kı/ ve erkek 16 bın ogretmen yetıştırılmıştır Devlet her oğretmene bir ev, ışlıklı bir okul, ge^ımını sağlamaya yetecek olçude toprak verıyordu Öğrctmtnın ogrencilerıyle ıjledığı toprağın gelırı, çcsıtlı gereksınımlere harcanıyordu Oğretnıenın gorevı yalnız çocuk eğıtmek değıl, bir halk eğıtımcısı olarak yetı^kınlerın de gelışımını sağlamaktı Onlara saglıklı gunlerınde, h.ıstalıklannda yardnncı olmaktı Kısacası ogretmen, ulkenın tutumsal, toplumsal, ekınsel yenıleşmesının yol açıcısıydı (Lexikon der Pedagogık, ult 3, sayfa 455) Tatıtı 19JJ Styyaı lerbıyı b ı r v u Uj)rf.tım Heyetı Tokat ta Soldan safla doğru Feı » ^ , ı Ibinaıl Hakkı Tonguç Mıllı Eğıtım Bakanlığı Sağlık Muduru Tokat Beledıye Başkanı Bakanlık Mufettışı Şemsettın Sırer Tokat Mıllı Eğıtım Muduru Hayruliah Ors (Ferıt Oğuz Bayır arşıvınden) S A YF A 10 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear