Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Haber 3 21 ŞUBAT 2020 CUMA Belinay için Bakanlık devrede Sahip çıkılmayınca Keçiören Belediyesi’ne bağışlanan akülü engelli arabaları gümrüğe takıldı Engelliye ‘Keçiören’ engeli Haberimiz ses getirdi, umut doğdu Fiziksel engelli olan ve haftada 6 gün fizik tedavi görmesi gerekirken maddi yetersizlikten dolayı haftada yalnızca bir gün fizik tedavi görebilen 15 aylık Belinay için umut doğdu. Cumhuriyet Anadolu’nun 14 Şubat’ta duyurduğu Belinay için Sağlık Bakanlığı harekete geçti. Aile ile iletişime geçen bakanlık, “Elimizden gelen yardımı yapacağız” dedi. Cumhuriyet Anadolu, 14 Şubat’ta, 15 günlükken geçirdiği beyin kanaması nedeniyle fiziksel engelli olan ve haftada 6 gün fizik tedavi görmesi gereken Belinay’ın, maddi yetersizlik nedeniyle haftada yalnızca bir gün fizik tedavi görebildiğini duyurmuştu. Haberimizin yayımlanmasının ardından Sağlık Bakanlığı gazetemiz aracılığıyla Belinay’ın ailesine ulaştı. Belinay’ın babası Ali Osman Yüceler ile iletişime geçen bakanlık yetkilileri, Belinay’ın tedavisi için “Elimizden gelen yardımı yapacağız” dedi. Baba Yüceler, Belinay’ın mevcut engelli raporunun yenilenmesinin ve durumu hakkında detaylı tanının koyulmasının istendiğini belirterek Bakanlık ile yeniden iletişime geçeceğini kaydetti. l ANKARA Almanya merkezli bir yardım derneğinden Keçiören Belediyesi’ne bağışlanan 32 adet akülü tekerlekli araç, “engelli kullanımına uygun olmadığı” ileri sürülerek gümrüğe takıldı. Araçların belediyeye teslimi için talep yazısı yazması gereken Keçiören Belediyesi’nin, aksini yaparak araçların “derneğe iadesi”ni talep ettiği ortaya çıktı. Keçiören Belediyesi’ne, Almanya merkezli El Ele Bielefeld Engelliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından, geçen temmuz ayında çok sayıda engelli malzemesi bağışlandı. Tüm Engelliler Konfederasyonu’nun aracı olduğu bağışta; 32 adet akülü tekerlekli sandalye, SENA 60 adet manuel tekerlekYAŞAR li sandalye, 20 adet tuvalet sandalyesi, 40 adet yürüme yardımcısı, 3 adet yatalak hasta kaldırma vinci, 80 adet koltuk değneği, 5 adet ortopedik yatalak hasta sandalyesi, 2 adet hasta ayağa kaldırma cihazı Türk gümrüklerine teslim edilmesi ve Keçiören Belediyesi’nin mülkiyetine geçirilmesi için dernek yetkililerin ‘Yozgat’ta dağıtıldı’ Keçirön Belediyesi’ne “üzerine düşen görevi yerine getirmesi” için çağrıda bulunan Kılıç, şunları kaydetti: “Bu arabalar 32 engelli kardeşimizin bakkala, pazara, parka gitmesini sağlayacak. Camın önünden dışarıya bakıp da ‘Beni bir yere götüren yok mu’ diye bekleyen mağdur onlarca kardeşimiz sevinecek. Orada malların durması hangi vicdana sığar? Bu makineler üzerinden oyun kuranlar nasıl bir vicdani enge le sahipler? Aynı araçlar Hollanda’daki başka bir dernekten Yozgat’taki Sarıkaya Belediyesi’ne de bağışlandı. Oradaki gümrükte hiçbir sorun çıkmadı. Engelli kardeşlerimize araçlar dağıtıldı bile. Neden bir tek Ankara gümrüğünde ‘engelli kullanıma uygun değil’ deniliyor? Birileri bu malları dağıtırken, başka birileri bu malları elinde tutuyor. Herkesle görüştüm, gümrüğe en ez 5 kere gittim ama hiçbir sonuç alamadım.” ce Türkiye’ye gönderildi. Gönderilen engelli malzemeleri ile araç ve gereçler, gümrükten geçerek Keçiören Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nce teslim alındı. Almanya’dan gelen malzemelerden yalnızca 32 adet akülü aracın geçişine ise, Ankara Gar Gümrük Müdürlüğü’nce izin verilmedi ve araçlar, “engelli kullanımına uygun olmadığı” ileri sürülerek TCDD geçici deposunda alıkonuldu. Tüm Engelliler Konfederasyonu yetkilileri, “aynı araçların farklı belediyelere de bağışlandığını ve başka bir yerde gümrük sorunu yaşanmadığını” belgeleyerek, Keçiören Belediyesi’nden geçiş izni verilmeyen araçlar için yardım talep etse de, talepleri karşılık bulmadı. Cumhuriyet Anadolu’nun ulaştığı belgelere göre, belediye ile Ankara Gar Gümrük Müdürlüğü arasındaki resmi yazışmalarda, gümrükte takılı kalan araçların geçmesi için belediyenin araçların teslimini talep etmesi gerekirken, bağışçı derneğe “iadesini” talep ettiği ortaya çıktı. Masraf talep edildi Ayrıca, Keçiören Belediyesi’nce Ankara Gar Gümrük Müdürlüğü’ne yazılan başka bir yazıda da, araçların TCDD geçici deposunda kaldığı süredeki ambarlama ücretinin ve bu süre içinde çıkan masrafların, bağışçı dernek tarafından ödenmesi de talep edildi. Yazıda, “Keçiören Belediyemizin giderlerin dışında tutulmasını talep etmekteyiz” denildi. ‘Satışa çıkarılabilir’ Tüm Engelliler Federasyonu Başkanı Nedim Kılıç, Cumhuriyet Anadolu’ya yaptığı açıklamada, gelen malzemelerin hepsinin gümrükten geçirilerek belediyede bekletildiğini, fakat bazılarının, kimliği belli olmayan kişilerce “içlerinden ayıklandığını” iddia etti. Kalan 32 adet akülü tekerlekli aracın ise gümrüğe geri gönderildiğini öne süren Kılıç, “Bunun neyin karşılığında yapıldığını araştırıyoruz” dedi. Gümrükte kalan 32 adet akülü tekerlekli aracın, belediyeye verilen süre dolduğu için artık “el konulduğunu ve devlet malı haline getirildiğini” belirten Kılıç, “Artık araçları Almanya’daki bağışçı dernek de alamıyor. Gümrük yetkilileri, ‘Keçiören Belediyesi’nden talep yazısı gelirse araçları salabiliriz’ diyor. Ama görüştüğümüz belediye yetkililerinden ses yok. Aksine araçların iadesini istiyorlar. Eğer belediyeden talep yazısı yazılmazsa, araçlar ihale ile satışa çıkarılacak” dedi. Ayrıca belediye yetkilileri sorularımıza herhangi bir yanıt vermedi. l ANKARA Bir bir ruhsat ve planları iptal edilen ‘ucube yapılar’ Başkenti adeta boğuyor Ankara göğü deliyor EDAŞ’tan 394 milyon yatırım Başkent EDAŞ, Ankara’da sürdürülebilir ve kaliteli enerji sağlamak üzere 2020 yılında yaklaşık 394 milyon TL yatırım yapacağını duyurdu. Kurumdan yapılan açıklamada, şebekenin güçlenmesi ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla 2020 yılının ocak ayında bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarının sürdüğü belirtildi. Açıklamada, Ankara’da 14 bin 91 adet aydınlatma armatürünün bakımını gerçekleştirilirken; 846 adet pano, 1158 adet trafo, 53 adet dağıtım merkezi ve 7.2 kilometrelik hattın bakımının da tamamlandığı bildirildi. Ayrıca Ankara’da sürdürülebilir ve kaliteli enerji sağlamak üzere, 2020 yılında yaklaşık 394 milyon TL yatırım yapacağını duyuruldu. l ANKARA Ankara’da eski CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün ortağı olduğu, başkanlıktan el çektirilen Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Melih Gökçek döneminde alınan tartışmalı imar artışı ile inşaatına başlanan TOGO Kuleleri’nin inşaat ruhsatı iptal edilmiş, ABB inşaatı mühürlemişti. TOGO Kuleleri üzerinden başlayan Ankara’daki imar artışı tartışması devam ederken, Çukurambar semtinde inşası süren, daha önce 6 kez plan değişikliği iptal edilen “Demir Kafes” YDA Center’ın plan değişikliği de 7. kez iptal edil di. Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Gözde Güldal, Ankara’nın gökdelenlerini ve TOGO Kuleleri ile YDA Center’a karşı alınan yargı kararlarını Cumhuriyet Anadolu’ya değer lendirdi. TOGO Kuleleri ve YDA Center’a karşı verilen yargı kararlarının dikey yapılaşmaya karşı emsal oluştur ması gerektiğini söyleyen Güldal, iki örnek üzerinden “geçmiş dönemde Ankara’da imar rantı el de edebilmek için oynanan oyunların görülebildiğini” kaydet ti. TOGO Kuleleri inşaatı için imar artışı karşılığında ki “okul yaptırma” taahhüdünü anımsatan Güldal, “Bir tarafta nerede olduğu, neyin nesi olduğu belirsiz bir okul yapma taahhüdü karşılığında alınan binlerce metrekare fazladan yapılaşma hakkı, bir yanda hukuku yok sayma. YDA Center olarak anılan alan için 7 kere iptal kararı aldık ancak o bina yargı kararlarına rağmen yükseldi. Diğer yanda, yasaya aykırı biçimde emsal harici tutulan ve tamamı satılabilir, para sı oranı bakımından Türkiye’de ilk eder binlerce metrekare fazladan in sırada yer aldığını, kentsel alanların şaat alanı. Sonuç, birkaç kişinin ya yayılmasının nüfus artış hızından da şirketin cebine giren milyonlarca 1.5 kat daha hızlı ilerlediğini söyle lira haksız kazanç” dedi. yen Güldal, Ankara’nın tarım, mera, ‘Halkın sırtından’ ormanlık alanları ile vadi tabanları ve yamaçlarının şehirleşmeye baş Plansız yükselen gökdelenlerin ladığını belirtti. Güldal, bu denli di kentte yarattığı tüm yükün Anka key yapılaşmanın tek motivasyonun ralıların sırtına bindiğini söyleyen rant olduğuna işaret ederek “Tarım Güldal, “Altyapı maliyeti, trafik so dan, sanayiden bağlarını tamamen runu, kamusal ve do koparan ülke ekonomimiz ğal alanların talanı, kü içinde tek sektör kaldı o da resel ısınma, kent este inşaat. Bu sektörün canlı tu tiğine ve insan sağlığı tulabilmesi için kamusal de na zarar; sorunların yal ğeri olan araziler sermaye nızca birkaçı” ifadeleri darlara dağıtılıyor, serma ni kullandı. TOGO Ku yedar inşaat üretebilsin di leleri ve YDA Center’ın, ye yapılaşma hakları artırı Ankara’da onlarca ben lıyor. Sonuçta bir ülke eko zeri olduğunu belirten nomisinin belirli bir kesi Güldal, Söğütözü, Çu min zenginleşmesi uğruna, kurambar, İncek, Oran, çökertilmesi üzerinde yük Dikmen ve Mühye gibi Gözde Güldal selen simgeleri görüyoruz” semtlerin bu projelerle ifadelerinin kullandı. dolu olduğunu söyledi. Yüksek katlı yapılaşmaya tama ‘820 davanın utancı’ men karşı olmadıklarını ifade eden Güldal, doğal alanların tehdit altın Mevcut yapılara ilişkin 820 da da olduğunu ve nüfusun hızla art valarının olduğunu belirten Güldal, tığını söyleyerek yüksek katlı yapı “Bu sayıya ulaşmış olmanın üzün laşmanın bütüncül bir plan çerçeve tüsünü, utancını ve ağırlığını taşı sinde, doğal ve kültür varlıklarının yoruz. Bu yük, ilgili tüm idareler ta korunarak yapılması gerektiğini be rafından paylaşılmalı ve bu utanç lirtti. Güldal, “‘Bir tane ucuza arsa tablolarının Ankara’dan silinmesi kapatayım, ona da belediyeden em için çalışma başlatılmalı” dedi. Gül sal artışı alayım’ şeklinde bir yakla dal, Cumhuriyetin başkentinin yeni şımla kentsel mekân üretilemez. Şe den tesis edilmesi için adaletsizliğe hircilik ilişkiler kurmaktır, mekânı, ve talan düzenine karşı daha karar tarihi, doğayı korumaktır. Estetik al lı bir mücadele yürütülmesi gerekti gıyı kuvvetlendirmek ve bir yaşa ğini kaydetti. mı üretmektir. Bugün parsel parsel, ‘Tek motivasyon rant’ yerli yersiz her yerde yükselen yapıların oluşturduğu Ankara’da bun Ankara’nın, kişi başına düşen ların hiçbirinden söz edemiyoruz” AVM alanı, ofis alanı ve konut sayı dedi. l ANKARA Çiğdemim’de ‘ekoloji söyleşileri’ Mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak, giderek unutulmaya yüz tutan komşuluk ilişkilerini güçlendirmek amacıyla çalışmalar yürüten Çiğdemim Derneği, “Çiğdem’de Ekoloji Söyleşi” adlı etkinlikle “Gıda Toplulukları ve Agroekolojik Dönüşüm”ü konuştu. Çiğdemim Derneği’nin düzenlediği “Çiğdem’de Ekoloji Söyleşi” adlı etkinliğin konuğu, 10 yılı aşkın süredir kırsalda ve kent merkezlerinde, Uluslararası alanda tanıtım faaliyetlerini aralıksız sürdüren Ceyhan Temürcü oldu. Temürcü, Agroekolojik bir gıda sisteminde üretimdağıtım ve güvence konusunda neler yapılabileceğini anlattı. Küçük ölçekli aile çiftliklerinin ürünlerinin dağıtımı konusunda kooperatifler ve üretici pazarlarının üzerinde durulması gerektiğini anlatan Temürcü, belediyelerden üretici pazarları kurmalarını istedi. Etkinliğin bitiminde dernek genel sekreteri Gönül Öner, Ceyhan Temürcü’ye teşekkür belgesi ve derneğin hazırladığı bez torbayı armağan etti. l ANKARA Ankara’da endemik türler korunacak Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara’ya özgü 391 bitki türünü koruma altına almak için çalışmalara başladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, paydaşlarla birlikte “Ankara’ya Özgü Endemik Bitkilerle Tanışalım” toplantısı düzenledi. Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın park ve bahçelerde ithal ağaç ve bitki yerine yerli üretimin teşvik edilmesi yönündeki talimatı sonrası Ankara’ya özgü endemik bitkiler için de özel bir çalışma yapıldı. Başkente özgü 391 bitki türünün korunması amacıyla Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı tüm paydaşları “Ankara’ya Özgü Endemik Bitkileri Tanıyalım” toplantısında bir araya getirdi. Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Hasan Muhammet Güldaş, Ankara’nın bütün değerlerine sahip çıkacaklarını belirterek, şunları kaydetti: “Endemik bitkiler yola çıkış amaç larımızdan biri. Ankaramız sanıldığından çok daha fazla endemik bitki türüne sahip. Bunlar gün geçtikçe yok oluyor. Şu an bütün dünyada yeni bir farkındalık var. Biz de bu konuda bir farkındalık yaratıp, vatandaşlarımızı bilgilendirelim istiyoruz. Değerli bilim insanlarının da değerli görüşleri ve katkılarıyla da endemik bitkile rimizi uygun olan parklarımıza ekip, vatandaşlarımızın görmesini sağlayacağız. Sevgi çiçeğini mesela birçok vatandaşımız görmemiş ve bilmiyor. İsviçre’de endemik bitki türü sayısı 1 iken Türkiye’de bu sayı 3 bin civarında. Sadece Ankara’da ise 391 endemik bitki türü var. Biz bunları başkentlilerle tanıştırmak istiyoruz. Endemik bitkileri hem korumaya alacağız hem de turizm ve ekonomik değer olarak kullanacağız.” Beypazarı geveniye ilgi Toplantıya katılan Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Emre Yaprak, endemik bitkilere yönelik yaptığı bir çalışmayı şöyle anlattı: “Beypazarı geveni bitkisini gurbette koruma çalışması yaparken, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi bahçesinde 4 metrekarelik bir alana bu bitkileri diktik. 4 yıldır bu bitkiler orada yaşıyor. Özellikle odamın karşısına ektirdim ki gelip geçenlerin dikkatini çekiyor mu diye kontrol etmek için. Gerçekten geçen on kişiden dördü bu bitkilerle ilgileniyor. O yüzden Ankara’da endemik bitkileri vatandaşlarımızla buluşturup, tanıştırmalıyız.” l ANKARA