Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 24 OCAK 2020 CUMA SELANİK’İN KOPYASI HABER Canlara sahip çıktıELMADAĞLIESNAFERDOĞANFIRAT,TERKEDILENONLARCAKÖPEĞEBAKIYOR Merzifon’da Atatürk evi MEHMET MENEKŞE Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı, Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evi bire bir ölçüleriyle yaptırıp “Zübeyde Hanım Kültür Evi” olarak açtı. Açılış törenine Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı, belediye başkan yardımcıları Erkan Ergül, Tuncer Basmacı, halk eğitim merkezi müdürü Cevdet Koç, AKP Parti Meclisi Grup Sözcüsü Zeki Dikmen, mahalle muhtarları ve yurttaşlar katıldı. Yaptırılan Zübeyde Hanım Kültür Evi’nin çalışan, üreten kadınların birlik ve beraberlik içinde el emeklerini sergileyip satabileceklerini belirten Kargı, şunları söyledi: “Üreten kadınlarımız, aynı zamanda satış yapıp ekonomik katkı sağlayabilecekler. Zübeyde Hanım Kültür Evimizin açılışını emekçi kadınlarımızla birlikte gerçekleştirdik. Kadın kültür evimizin ileriki zamanlarda keyifli, verimli paylaşımlara ve çok başarılı işlere ev sahipliği yapacağına yürekten inanıyorum. Bu şehri yönetirken dertleriyle de dertlendiğimizi belirtmek istiyorum. Bu merkezin çok fonksiyonel bir şekilde kullanılmasını rica ediyorum. Eğer uygun olursa halk eğitim müdürlüğünden yazın da aktif olarak kullanmasını istiyorum. Güçlerine, yeteneklerine büyük saygı duyduğumuz kadınlarımızın daima destekçisi olmaya devam edeceğimizi de bir kez daha belirtmek istiyorum.” l AMASYA Yabancı tabela kalmayacak CEMİL CİĞERİM İlkadım Belediyesi, ilçedeki işyerlerinde yabancı dilde olan tabelaların Türkçeye çevrilmesi için çalışma başlattı. İlkadım Belediyesi zabıta ekipleri, Türkçenin Korunması Yasası gereğince, yüzde 75’i Türkçe olmayan işyeri tabelalarına yönelik denetim düzenledi. 2 farklı bölgede yapılan denetimlerde işyeri sahiplerine, yeni açılacak işyerlerinde Arapça yazılara izin verilmeyeceği yönünde uyarıda bulundu. Suriyelilere ait işyerlerinin yoğun olduğu 19 Mayıs, Hürriyet ve Çiftlik mahallelerinin genelinde yabancı tabela için düzenlenen denetimde yasa gereği yüzde 75’i Türkçe olmayan tabelalar tek tek sökülerek işyeri sahipleri uyarıldı. Yapılan denetimlerde zabıta ekipleri, 9 işyeri hakkında ruhsatsız olduğuna dair tespit tutanağı tutarak cezai işlem uyguladı. 7 işyerine ise işyeri tabelalarını düzeltilmesi için 7 gün süre verdi. İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, “Gelişigüzel tasarlanmış, yabancı kelimelerin kullanıldığı, imla hatalarının olduğu işletme tabelalarının görüntü kirliliği oluşturduğu ve vatandaşların yazılanları anlamadıkları yönünde şikâyetlerin arttığını belirledik. İlçemizin de diğer şehirler gibi yabancılaşmasının önüne geçmemiz adına denetimler sürüyor” dedi. l SAMSUN Sahiplerinin kaderine terk ettiği birçok köpek, Elmadağ yokuşunda yaşama tutunma mücadelesi veriyor. Soğukta ve karda yaşam mücadelesi veren köpeklere, Elmadağ’da bir işletme sahibi olan Erdoğan Fırat bakıyor. Köpekler için bir çeşme yaptırdığını söyleyen Fırat, köpeklerin durumunu “İnsanlar bakamadıkları köpekleri buraya atıyor. 30 kadar köpeğe bakıyorum. Yemeklerini veriyorum, hasta olanlara ilacını içiriyorum. İmkânım kadar yardım etmeye çalışıyorum. Keşke daha fazlasını yapabilsem” sözleriyle anlatıyor. Evlerine köpek alan ancak sonrasında çeşitli sebeplerden dolayı köpeklerine bakamayan pek çok yurttaş, bakamadıkları köpekleri Elmadağ’da kaderine terk ediyor. Elmadağ yokuşu çıkılırken, karların üzerine ve yola uzanmış çok sayıda köpek gözlemleniyor. Sahiplerinin kaderine terk ettiği birçok cins köpek, soğukta ve karda yaşama tutunma mücadelesi veriyor. Zor durumdaki köpeklere sıcak bir yuva sunan Elmadağ’da bir işletme sahibi Erdoğan Fırat, köpeklerin yaşadığı zorlukları ve onlara sahip çıkma öyküsünü Cumhuriyet Anadolu’ya anlattı. İnsanların bakamadıkları köpekleri buraya attıklarını belirten Fırat, “Burada 30 kadar köpeğe bakıyorum. Yemeklerini veriyorum, hasta olanlara ilacını içiriyorum. İmkânım kadar yardım etmeye çalışıyorum. Keşke onlar için daha fazlasını yapabilsem” sözleriyle anlatıyor. Köpekler için bir çeşme yaptırdığını aktaran Fırat, “Buraya bir kepçe çağırdım. Karları temizlet Elmadağ yokuşu çıkılırken karların üzerine ve yola uzanmış çok sayıda köpek gözlemleniyor. Sahiplerinin kaderine terk ettiği birçok köpek, soğukta ve karda yaşama tutunma mücadelesi veriyor. tim. Hayvanların su içmeleri için bir alan yarattım ve bu çeşmeyi açtırdım” diyor. Çevredeki hayvanseverlerden de destek gördüğünü belirten Fırat, “Herkes mama, ekmek getiriyor. Ben de hayvanlara et alıyorum. Hastalandığında onlarla ilgileniyorum” ifadelerini kullanıyor. ‘300’e yakın köpek var’ Hayvan sayısının sürekli arttığını söyleyen Fırat, “Benim baktıklarımın dışında 300’e yakın köpek var. Buraya gelip insanlar bu köpeklere yardım et meye çalışıyor” diyor. Hayvanların en büyük sorununun “soğuk” olduğunu söyleyen Fırat, “Üşümemeleri için uğraşıyorum. Mesela bir köpek hamile ve doğum yapmak üzere. Doğum yapması için sıcak bir yer lazım ama bulamıyoruz” sözleriyle durumdan yakınıyor. Daha önce de hamile bir köpek olduğunu belirten Fırat, “Havalar iyiyken doğum yapan bir köpek olmuştu. Yağmurun altında yavrularını dükkânıma aldım. 6 yavrusu vardı, ben alana kadar 4 tanesi öldü. İçeri aldıktan sonra da iki tanesi ısınamadı, öldü. Şimdi onların annesi de hasta. Onu kurtarmaya çalışıyorum” diyor. Hayvanların kısırlaştırılması gerektiğini söyleyen Fırat, “Bu hayvanlara bir barınak lazım. Hepsinin iyiliği, imkânlarımıza bakıyor. Ben kazandığıma göre yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu hayvanlarla ilgilenilmesi lazım” çağrısında bulunuyor. l ANKARA NECATİ SAVAŞ Gazeteci Bekar, Türkiye’de radyoculuğu ve yerel radyoların sıkıntılarını anlattı Görünmeyen bir denetim var Ankara’da yerel radyoculuk yapan gazeteci Hüseyin Bekar, radyoculara yapılan baskıdan söz ederek “Mesela ‘Özgür Suriye Ordusu’ demeyeceksiniz, ‘Suriye Milli Ordusu’ diyeceksiniz, diyorlar. Her istediğiniz kelimeyi kullanmayacaksınız, böyle görünmeyen bir denetim var” dedi. Yerel radyoların yaşadığı sıkıntılara da değinen Bekar, “Bunların başında ekonomik sorunlar geliyor. Türkiye’de radyolara üvey evlat muamelesi yapılıyor. Bir radyonun kirasıyla, frekansıyla, çalışanına verdiği parayla 20 bin lira masrafı oluyor. Emek ve demokrasi mücadelesinde, radyomuzun kapanmaması için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Yereller hafife alınıyor’ Ankara’nın yerel radyolarından Harman Radyo’da “Gündemdekiler” programının sunucusu Hüseyin Bekar, Türkiye’de radyoculuğu ve yerel radyoların yaşadığı sıkıntıları Cumhuriyet Anadolu’ya anlattı. 20 yıldan beri radyoculuk yaptığını aktaran Bekar, ilk yayınının 1998’de olduğunu belirterek “O zamandan beri radyoda, televizyonlarda, gazetelerde çalışıyorum” dedi. Gazeteciliğe memuriyetten geçtiğini söyleyen Bekar, mesleğin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Bekar, radyoculuğa başlama öyküsünü “Sendikacılık yaparken ‘Emekçinin Sesi’ diye bir program yapmaya başladım. Bu programı zamanla geliştirdim. Şimdi siyaset üstüne yayınlar yapıyorum. Aslında bir gazeteciyim, parlamento muhabirliği de yaptım. Gazetecilik yapabilecek başka bir mecra bulamadığım için bu yayınları yapıyorum” sözleriyle anlattı. 1984’e kadar radyoların popüler olduğunu, renkli televizyonların ve özel kanalların çıkmasıyla beraber radyoculuğun “geri planda” kaldığını belirten Bekar, “Ancak radyo son dönemlerde sabah ve akşam kuşaklarında gündemi belirleyen unsur oldu. Anında haberi yansıtabildiğiniz bir alan. Dinleyicilerle çok rahat buluşabiliyorsunuz. Bu ayrı bir tutku. Radyo dünyada hâlâ Genç dinleyicilere çok önem verdiğinin altını çizen Bekar, “Gençlerin en temel sorunlarını gündeme taşıyoruz. Beslenme, barınma, ulaşım, KYK borçları ve yurt sorunlarını dile getiriyo ruz. En temel sorun olan işsizliği gündeme getiriyoruz” dedi. önemini koruyor. Amerika’da her ay ABD Başkanı radyolara konuşma yapar” dedi. Türkiye’de ise yerel radyoların desteklenmediğinden yakınan Bekar, “Türkiye’de radyolara üvey evlat muamelesi yapılıyor. Bütün medya patronlarının ulusal ve yerel radyoları var. Ama yereller hafife alınıyor. Bugün bir kişiyi çalıştırmanın maliyeti 3 bin 200 lirayı buluyor. Bir radyonun kirasıyla, frekansıyla, çalışanına verdiği parayla 20 bin lira masrafı oluyor. Bu hiç kolay bir durum değil. Bu nedenle biz tamamen gönüllülük temeliyle bu işi yapıyoruz. Emek ve demokrasi mücadelesinde olduğumuz için bu radyomuzun kapanmaması için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Yerel radyolara devlet tarafından desteklenmediğini belirten Bekar, “Reklam verilmiyor. Radyolar kendi imkânlarıyla ayakta durmaya çalışıyor. Yerel yönetimlerden çok az bir destek geliyor. Ankara’da 33 tane yerel radyo var. Bu radyolara sahip çıkılmalı” çağrısında bulunuyor. Radyo yayıncılarının üstündeki baskıya da değinen Bekar, “Hem RTÜK’ten hem de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan bize cezalar geliyor. Mesela ‘Özgür Suriye Ordusu’ demeyeceksiniz, ‘Suriye Milli Ordusu’ diyeceksiniz diyorlar. Durum böyle olunca ister istemez kendinizi kontrol etmeniz gerekiyor. Her istediğiniz kelimeyi kullanmayacaksınız, görünmeyen bir denetim var. Biz, doğru olan neyse onu konuşmaya ve yansıtmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Meğerse saati geriymiş’ Canlı yayınlarda yaşanan sıkıntılara da değinen Bekar, bir yayın sırasında unutamadığı bir olayı ise şu sözlerle anlattı: “CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal konuğumuz olacaktı. Kendisi de bir radyocuydu. Yayınımız saat 10.00’daydı. Ünsal 11.00’e doğru geldi, ‘Ya Hüseyin daha zamanımız var değil mi’ dedi. Meğerse saati bir saat geriymiş, ileri almamış. Biz de yayına öyle girmiş olduk. Bir gün de yayına yazar Serhan Asker’i almıştım. Yarım saatlik bir programımız vardı. O sürede de ona sürekli telefon geliyor. Bana dedi ki ‘Yayını keselim’. Yayını kesme imkânımız yok. Ben de ‘Madem bu kadar ısrarcılar, o zaman telefonu canlı yayında aç’ dedim. O da öyle yaptı, canlı yayında telefonu açtı ve öyle konuştu. Deniz Baykal gelmiş, onu haber veriyorlar.” l ANKARA TAKSICILER IÇIN ANKET BAŞLATILDI Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Ankara Ulaşım Plan ve Koordinasyon Merkezi (UKOME), başkentteki ticari taksicilere yönelik “Ticari Taksi Anketi” başlattı. Ankette, Ankara’da hizmet veren taksilerin çalışmalarının düzenlenmesi ve hizmet kalitesinin artırılması amacıyla hazırlanan “Ticari Taksi Yönergesi”ne ilişkin sorular yer alıyor. ABB UKOME, Ankara’da hizmet veren 7 bin 701 taksiciye yönelik “Ticari Taksi Anketi” başlattı. Taksi sahiplerinin telefonuna mesaj gönderen ve ankete katılmalarını isteyen ABB, taksicilere 9 soru yöneltti. “Ticari Taksi Yönergesi”ne yönelik hazırlanan ankette, şoför ile yolcuların can ve mal güvenliğinin korunması, çalışmaların belli bir düzen içinde yapılmasının sağlanması ve şehir içi trafik güvenliğinin bütünlüğüne ilişkin konular yer alırken, taksi ruhsat sahipleri ile şoförlerin hak ve yükümlülükleri, taksi duraklarının tasarımı, teknolojik uygulamaların araçlara entegrasyonu hakkında da esnafın görüşü alınıyor. Anketin son bölümünde de taksicilerden yönerge hakkında ve diğer konularda görüş ve önerilerini de bildirmeleri isteniyor. ‘Yük getirecek konu yok’ Kayıtsızlık ve kontrolsüzlük kaynakları ehliyetsiz şahısların karışmış olduğu olayların vatandaş nezdinde taksici esnafının itibarını zedelediğine dikkat çeken ABB Ulaşım Daire Başkanı Fatih Eryılmaz, Ankara’da birçok terör olayı olduğunu ve bu terör eylemini gerçekleştiren şahısların yapılan araştırma sonucu taksileri kullandıklarının tespit edildiği bilgisini paylaştı. Eryılmaz, “Yönergenin amacı taksici esnafımızın bozulmaya çalışılan imajını tekrar kurtarmak ve halkımızın güvenli bir şekilde bu araçları kullanabilmesi. Bugüne kadar taksiler kayıt altına alınmadığı için bu konuda bir kargaşa hüküm sürüyor” dedi. Yapılan düzenleme ile taksicilerin Uber’e karşı da korunacağını kaydeden Eryılmaz, taksicilerin ve yurttaşların görüşlerini almak için taksi duraklarına giderek de bilgilendirme yaptıklarını belirtti. Eryılmaz, “Kesinlikle emin olsunlar, Başkanımız Mansur Yavaş’ın talimatıyla bu yönergede taksici esnafımıza ek yük getirecek hiçbir konu bulunmamaktadır. Bizim amacımız taksici esnafına belli standartlar getirerek halkın güvenli ve konforlu olarak taşınmasında belediye olarak yardımcı olmak” diye konuştu. l ANKARA SU POMPASINA GÜNEŞ PANELI Kütahya’nın Pazarlar ilçesine bağlı Akşinik köyü, içme suyunu yıllardır elektrikli pompalar ile gideriyor. Köylüler için sorun haline gelen durum, köylülerin kendi arasında topladığı para ile güneş panelleri kurmasıyla aşıldı. Köye kurulan güneş enerjisi sistemiyle 50 metre derinlikten içme suyu çekilerek depoya iletilecek. Depoya iletilen su ise köy halkının evine ulaşacak. Akşinik Köyü Muhtarı İsa Benli, “Şu an hiçbir ücret ödemeden güneş enerjisiyle suyumuza kavuşuyoruz. Bu gerçekten büyük bir nimet, büyük bir teknoloji. Daha önce elektrik için verdiğimiz para ile köyümüzün diğer ihtiyaçlarını karşılayabiliriz” dedi. Güneş enerjisinin köyler için oldukça verimli bir sistem olduğunu kaydeden Benli, “Bu sistemi tüm köylere tavsiye ediyorum. Ülke çapında mutlaka değerlendirilmeli. Bu suyla çay çok lezzetli oluyor. Herkesi köyümüze bekleriz” ifadelerini kullandı. l KÜTAHYA