Katalog

ISPARTA 7 GEZEKALIN Mustafa Balbay ankcum@cumhuriyet.com.tr SEMERKANT’TA ULUĞBEY’LE... Özbekistan’ın başkenti Taşkent’i görmekle elbette Özbekistan’ı tanımış olmazsınız. Mutlaka Semerkant ve Buhara’yı da gezi programınıza katmalısınız. Semerkant’a da ulaşınca elbette aklınızda fikrinizde Timur olacak. Timur’un güller ortasındaki medrese görünümlü mezarı uzunca bir zamanınızı alacak. Tabii tarihe meraklıysanız. Timur imparatorluğunun tarihteki en geniş sınırlarını gösteren haritalar, Özbeklerin, “Timur’u öğrenmeden dünya tarihi bilinmez” uyarısıyla satılan kitaplar... Semerkant sokaklarında kendinizi bir tarih akordeonunda hissedeceksiniz. On yıllar, yüz yıllar öncesine gidip geleceksiniz. Bütün bunlar güzel, ama bir yere uğramayı da ihmal etmemelisiniz: Uluğbey Rasathanesi... Türklerin bilim alanında almaya çalıştıkları yolun en önemli kilometre taşlarından birini oluşturan Uluğbey’in Semerkant’ın doğu yakasındaki kente hakim bir tepenin üzerinde kurulu rasathanesinden geriye çok fazla bir şey kalmamış. Ama kalanlar bile insanda derin izler bırakıyor. Bozkırın ortasındaki rasathaneden geriye ilk bakışta insana geniş bir kuyu izlenimi veren derinlik kalmış. 23 metre çapındaki 30 metre derinliğindeki rasathane, silindir biçiminde inşa edilmiş. Silindir derinliğe birkaç metre iniyorsunuz, sizi bir demir kapı karşılıyor. Oradan silindirin dibini ve çevresini gözlemleyebiliyorsunuz. Silindirin dibi gökyüzünün derinliklerini andırıyor. Aktif olduğu dönemde bu silindirin üzerinde 50 metre yükseklikte kurulu meridyen kadranı bulunuyormuş. Uluğbey’den sonra rasathanede Gıyaseddin Cemşit, Kadızadei Rumi ve Ali Kuşçu gibi bilim adamları çalışmalar yapmışlar. Rasathanenin hemen önünde bir mezar var. Uluğbey’in rasathanesini bulan Rus arkeolog, araştırmaları aktif olarak sürdürdüğü dönemde buraya gömülmesini vasiyet etmiş. Kırmamışlar. Rasathanenin tam karşısında da müze bölümü yer alıyor. Müzenin çevresi Özbek ziyaretçilerle dolu. Burada tanıştığım kişileri unutamam. Her biri hem bugünün Özbekistan’ını, hem Orta Asya Türklerinin yaşama bakışını ortaya koyan çok güzel anekdotlar aktarmışlardı. Onlardan biri İkramettin’di. Kendisiyle beni tanıştırırken İkramettin Akkoyunlulardandır, dediler. İlk tepkim şu oldu: “İkramettin, Akkoyunlular devleti bitti. Sen tarihte kalmadın mı?” Yanıt çarpıcıydı: “Devlet bu, yeniden kurulur!” O kadar sade konuştu ki, sanki çadır kurmaktan bahsediyordu! Gezekalın... ulaşmak da akılcı bir seçenek. Davraz Kayak Merkezi’ne çıkacakların kendi araçlarıyla gitmeleri öneriliyor. Ancak Isparta ve Eğirdir’den otomobil kiralayabileceğiniz gibi taksi de tutabilirsiniz. Taksiler oldukça ekonomik. Ayrıca her gün Isparta’dan sabah 07:30’da Büyük Isparta Oteli’ nin önünden ve 10:30’da Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ nün önünden Davraz Kayak Merkezi’ne gidiş ve akşam 15:30 ve 18:00 de dönüş için otobüs bulunmakta. Tek yön ücreti dört yeni lira. Davraz, yalnız kış turizmi ve kayak merkezi değil, aynı zamanda alternatif turizmin de bölge merkezi. Bisiklet ve triatlon, dağcılık, dalış, kayak, doğa yürüyüşü, yamaç paraşütü gibi farklı spor dallarına ve kültür turizmine de elverişli olan Davraz Bölgesi; Isparta Havalimanı’na yakınlığının yanı sıra, düzgün karayolu ile Ege ve Akdeniz kıyılarına olan mesafesi ile de bir başka çekicilik merkezidir. İpek saçlı, kiraz yanaklı, göl gözlü ve gül dudaklı Isparta güzellerinin elinden, Davraz ayranı içmenin tam zamanı. ozdendursun@gmail.com