10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 G Türkiye, Orta Asya’yı örnek almalı enç cumhuriyetler denge politikasını başarıyla yürütüyor… Gürol KIRAÇ TUSAM Türkistan Araştırmaları Masası [email protected] azının başlığının yanlış yazıldığını ve doğrusunun “Orta Asya ülkeleri Türkiye’yi örnek almalı” şeklinde olması gerektiğini düşünenler olabilir. Çünkü, Türkiye yıllarca bu ülkelere model olabilecek yegane ülke olarak tanımlanmıştır. Bu genç cumhuriyetlerin çeşitli konularda Türkiye’nin önüne geçmeyi başardıkları düşünülmektedir. Bu devletlerin Türkiye’ye nazaran daha başarılı sayılabilecekleri başlıklardan birisi ABD’yle ilişkilerdir. Buradaki “ilişkiler” sözcüğüyle anlatılmak istenen ülkelerin Washington’la birlikte uyguladıkları işbirliği programları ya da ABD’ye endeksli bir dış politika değil, kefenin bir tarafına ABD’nin diğer tarafına Internatıonal Herald Tribune 24 Ekim onu dengeleyebilecek bir başka güç mıyla koruyamadığı söylenebilir. Türkiveya güçlerin yerleştirilebildiği, denge ye, Amerika’nın isteklerini koşulsuz kaodaklı bir dış politika anlayışıdır. bul ederek, yeni kazanımlar elde edebileceğini düşünmüştür. Ancak, bu bekSistem tek kutuplu lentilerin sonuçsuz olduğu, 1991 yılında Baba Bush’un Irak’ta başlattığı savaş üresel güç dengesi bozulalı yaksonrasında Türkiye’ye vaat ettiklerini yelaşık 15 yıl oldu. Bu süre zarfınrine getirmemesiyle net bir biçimde anda devletler eski sistemden yeni sisteme laşılmıştır. Türkiye milyarlarca Dolar geçişte bir bocalama devri yaşamış, maddi zarara, bölgede yaratılan istikrarayakta kalan tek süper güçle ilişkileri nasızlık nedeniyle de, manevi ve siyasi kasıl şekillendireceklerini idrak etmeye çayıplara uğratılmıştır. lışmışlardır. Bu çerçevede ABD’nin hakimiyetine bağlanarak kendini güvence Peki ya oğul Bush altına almaya çalışmak en kolay uygulanabilir dış politikadır. Çünkü zaten küabasının ardından ikinci kez Iresel hakimiyeti hedefleyen Washington, rak’ta 2003 yılında savaş başlatan ülkeleri kendi ekseninde toplama gayreoğul George Bush’un Türkiye’ye yönetindedir. Burada tartışılması gereken lik tavırları ise, Ankara’da yine sorunlanokta, ABD’ye kayıtsız şartsız tabi olara yol açmıştır. İki ülke ilişkileri açısınrak, ülkelerin ulusal çıkarlarını ne deredan 1 Mart tezkeresinin kace koruyabildiğidir. bul edilmemesi bir döSoğuk Savaş dönemi boyunca, özelnüm noktası olmuşlikle 1952’deki NATO üyeliğinin artur. Tezkerenin TBdından Türkiye, jeopolitik konumuyMM’de onaylanla ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (Tmaması, Bush SK) varlığıyla ABD ile ilişkilerde yönetiminin Anönemli açılımlar sağlamıştır. İki kara’ya yönelik devlet arasındaki ilişkiler özellikağır eleştirilerde le ekonomik ve askeri işbirliği bulunprogramları etrafında şekillenmektedir. Ancak, 1991’de Sovyetler Birliği’nin ortadan kalkmasının sonuçlarını yeteri kadar iyi analiz edemediği düşünülen Türkiye, küresel anlamda kendini Batı’ya endekslemeyi sürdürerek ABD’nin her zaman hükmedebileceğini düşündüğü bir devlet olarak algılanmaktadır. Türkiye’nin bu noktada çıkarlarını tam anla Internatıonal Herald Tribune 31 Ekim C S TRATEJİ Y ovyetlerin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Orta Asya Cumhuriyetleri için Türkiye model olarak gösterilmeye başlandı. Gelinen aşamada, Türkiye’nin büyük güçlerle yaşadığı sorunlar, dış politikasındaki başarısızlık bu önerinin tersine dönmesini gündeme getirdi. Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, bazı büyük güçlerin güdümünde görüntüsü vermek yerine denge politikasını izlemeye çalışıyor, belli ölçüde de başarılı oluyor. S K B masına yol açmıştır. Demokrasi çığırtkanlığı yapan ABD, demokrasinin sonucunu hazmedememiştir. Tezkerenin reddinin yanı sıra, İncirlik üssü konusu ve Türkiye’nin komşularıyla ilişkileri ABD’yi rahatsız eden önemli başlıklar olmuştur. ABD rahatsızlıklarını, ültimatom sayılabilecek keskin ve net ifadelerle Türk tarafına bildirirken, Türkiye’nin hassasiyetlerinin Beyaz Saray’da neden yeteri kadar dikkate alınmadığı cevap bekleyen önemli bir sorudur. PKK’yla mücadele konusundaki isteksizlik, Ermenistan ve asılsız soykırım iddialarıyla ilgili Türkiye’ye her yıl siyasi olarak şantaj yapılması, KKTC’ye yönelik politikalarda verilen sözlerin tutulmaması, Irak’la ve bu ülkede yaşayan Türkmenlerle ilgili olarak Türkiye’nin hassasiyetlerinin görmezden gelinmesi, Ankara’daki ABD Büyükelçisi’nin Fener Rum Patrikhanesi’nin sözde Ekümeniklik iddialarına destek olması, Irak içerisinde yapılanmasına göz yumulan “Kürdistan”(!) ve bazı Kürt yöneticilerin Beyaz Saray’da ağırlanarak Türkiye’nin küçük düşürülmesi ABD’nin Ankara’ya karşı sergilediği rahatsız edici davranışların ilk akla gelenleridir. Güçlerin eşitsizliği, Amerikan tarafının Türkiye’ye karşı tehdidine, daha umursamaz tavırlar sergilemesine ve yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda yaptırımlar uygulamasına sebep olmaktadır. Oysa Türk kamuoyunda sıkça kullanılan “dost ve müttefik Amerika” cümlesinin artık sadece bir klişe olduğu kabul edilmelidir. Ülkelerin dış politikalarındaki esas temel, ulusal çıkarlarıdır. Bu çıkarlar dönemsel olarak değişkendir. ABD’nin Türkiye’ye ne derece ihtiyaç duyduğu ya da Türkiye’nin ABD için öneminin ne olduğu da değişkenlik göstermektedir. Ancak, bunun Türk tarafınca anlaşılamadığı açıktır. Halen iki ülke arasında “stratejik ortaklık” olduğunu iddia eden kesimler vardır. Saflığa varan bu iyi niyetli değerlendirme artık güncellenmeli ve Türkiye’nin kendi çıkarlarını gözetmeye öncelik verilmelidir. Denge politikası BD’nin 2001’deki Afganistan operasyonuyla daha geniş bir nüfuza sahip olduğu Orta Asya’da, ülkesinde ABD askeri üssü bulunan devletler, ilişki kurdukları küresel ve bölgesel güçlerin büyüklüklerini bir kenara bırakmış, bu devler arasında takdir edilmesi gereken bir denge politikası oluşturmuşlardır. Örneğin 5 milyon nüfuslu Kırgızistan, topraklarını ABD ve Rus üslerine açarak dünyada bir ilki gerçekleştirmiştir. Tacikistan ise, Rus askeri üssünün ülkesinde konuşlanmasına izin vermiştir, bunun yanı sıra ABD ile yakın ilişkiler yürütmektedir. Kazakistan sadece ABD ve Rusya’yı değil Çin’i de bu dengeye dahil ederek stratejik bir önem elde etmiştir. Rusya ve Çin’e boru hatlarıyla bağlı olan Kazakistan son olarak da BaküTiflisCeyhan’a (BTC) bağlanma hazırlıkları içerisindedir. Türkmenbaşı ülkesinin Rusya’yla ekonomik ilişkilerini geliştirmekte, ABD’den de destek görmektedir. Özbekistan ise Andican olaylarına kadar ABD’nin bölgedeki en yakın müttefiki ol A ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle