Katalog

4 14 ŞUBAT 2020 CUMA Bir gün mü Sizinki nasıl bir ilişki? 1 İnsanlar sizi birlikte gördüğünde hangi cümlele ri kullanır? a) Birbirinize çok âşık görünüyor sunuz... Kıskanıyorum! b) Arkadaşlarınızla buluştuğu nuzda ikiniz de hep başkalarıyla konuşuyorsunuz, yeni insanlarla tanışıyorsunuz. c) Birlikteyken aranızda gülüşü yor, başkalarıyla alay ediyorsu nuz... Çok eğleniyor gibi duru yorsunuz. 2 Buluştuğunuzda genellikle ne yaparsınız? a) İkimiz olduğu sürece neresi olursa olsun bizi mutlu eder. b) Hızlı ve sessiz bir yemek ye riz. Bu aralar sohbet konusu bul makta zorlanıyoruz. c) Dans etmeye, bovlinge veya bir tema parkına gideriz. Her za man bol aktivite yapabileceğimiz eğlenceli bir mekân seçeriz. 3 Birbirinize ne sıklıkla “seni seviyorum” dersiniz? a) Hiç bıkmadan, tekrar tekrar söyleriz... Çok tatlı :) b) Çok klişe bir cümle, artık ye tişkin insanlarız! c) Komik olsa da, kimin kimi da ha çok sevdiği aramızda bir tar tışma konusu. Açıkçası, bu cüm leyi söylemenin bir önemi olma dığını düşünüyoruz. 4 İkiniz de kavgacı mısınız? a) Kavga mı? O ne? b) Tartışmaktan o kadar yorul duk ki şu anda bazı şeyleri gör mezden geliyoruz. c) Kavga ediyoruz ancak bunu konuşarak ve ortak bir zemin bu larak sonlandırıyoruz. 5 Birbirinize ne sıklıkla iltifat edersiniz? a) Her zaman, bizim ilişkimizin dinamiği bu! b) Çok fazla değil, belki yılda bir... c) İltifata lüzum yok, biz zaten “en iyisi” olduğumuzu biliyoruz. 6 Birlikte bir adada mahsur kalsanız ne yapardınız? a) Üzerinde isimlerimizin oldu ğu bir kumdan kale inşa ederdik. Belki de sonunda o adada yaşa maya karar verirdik. b) İmdat çağrısında bulunurduk. Bir geminin veya denizde yelken açmış birilerinin bizi görmesi için ateş yakardık. c) Basketbol oynar, yüzer ve yi yecek bir şeyler arardık. 7 Biriniz uzakta olduğu zaman birbirinizi ne kadar sıklıkla ararsınız? a) Nereye gidersek gidelim ile tişimde kalıyoruz. Birbirimizden habersiz kalmaya katlanamıyo ruz. b) Sadece evde bir şeyi bulama dığımda ararım. c) Genellikle birbirimizi bir sorun konusunda rahatlatmak ve güzel bir anı paylaşmak için araşır ya da mesajlaşırız. 8 Birlikte izlemek istediğiniz film türü ne olurdu? a) Romantik b) Dram c) Komedi 9 Zevkleriniz/nefret ettikleriniz ne kadar benzer? a) Yarı yarıya benzer. Biri miz her zaman diğerinin zevkine uyum sağlamaya hazır. b) Şu anda hatırlayamıyoruz. c) Bir hayli benzer... 10 Sevgilier Günü sizin için ne anlam ifade ediyor? a) Bize her gün Sevgililer Günü! b) İnsanların mantığını devre dışı bırakan bir pazarlama hilesi. c) Önemli bir gün değil, arka daşlarla ev partisi düzenlemek için başka bir bahane daha, hep si bu. her gün mü Kübra Köklü Sevgililer Günü’nün tarihi kadar eski bir tartışma... Canı gönülden “Kutlarım” diyenler de var, “Kutlar mısınız” diye sorunca bile öfkelenenler, ticarileştirildiğini düşünenler de... n Ahmet Müm taz Taylan: “Sevgi liler Gününü kut lamak için sevgi linizin olması ge rekiyor. Eğer var sa süper kutluyoruz. Yemeklerle, Taylan küçük hediyelerle çok güzel bir gün geçiriyoruz. Sevgililer Günü’nü ciddiye aldı ğım için kutlamıyorum, sevgili mi ciddiye aldığım için kutluyo rum. Ama sevgilim yoksa Sev gililer Günü yokmuş gibi davra nıyorum.” n Azra Kohen: Kutlamıyorum. Çünkü ilişkide gerçekten senin içeriğini gören, özünle bağlan Kohen tıya geçmiş biriyle birlikteysen o zaman dış etkenlere ihtiyacın olmuyor. Bunlar olduğunda size her gün Sevgililer Günü oluyor. O yüzden duyguları başkalarının karar verdiği günlerde kutlamaya gerek kalmıyor. Kendin seçtiğin zamanlarda, kendi do ğallığıyla bu kutlamaları yapabiliyorsun. n Bengü: “Her yıl kutluyoruz. Bu yıl için herhangi bir planımız yok. Çünkü bebeğimiz olduğu için bize her gün sevgililer günü oldu.. Bengü n Bülent Ortaçgil: “Kesinlikle Sevgililer Günü’nü kutlamıyorum. Ticarileştirilmiş bir gün. Ben Sevgililer Günü’nün 365 Ortaçgil gün boyunca kutlanmasından yanayım. Sevgi bir güne sığdırılamaz. n Pelin Batu: Sevgililer Gününü kutlamıyorum. Özellikle bu tür kapitalist sistem de bir şeyleri saptırma üzerine kuru Batu lu olduğu için kut lamayı tercih etmiyorum. Aslında her günün Sevgililer Günü olduğunu inanıyorum. Sadece o gün kutlanılması bana doğru gelmiyor. Bana göre insan birisini seviyorsa o onun sevdiğini dile getirmeli. Ya da karşılıklı küçük hediyeler alarak karşınızdaki insanı mutlu etmelisiniz. Ama sadece o gün kutlanmasını tamamen bir kartpostal şirketinin pazarlama stratejisi olarak görüyorum. n Zülfü Livaneli: Kutlamıyorum. Amerika’dan gelen pazarlama günleri için bir şey yapmıyorum. Eğer bir insan sevgilisine, eşi Livaneli ne yıl boyunca kibar, nazik ve insan gibi davranmıyorsa bir gün istediği hediyeyi alsın gene de olmaz” n Yeşim Salkım: Kesinlikle kutlamıyorum. Kutlanması gereken bir gün olarak da görmüyorum. Salkım 10 kişiden 2’si Ve sonuçlar... n A’lar çoğunluktaysa: Çifte kumrular Birbirinze vurulmuş olsanız da, insanların dünyasında yaşadığınızı göz ardı etmeyin. Hayat, yalnızca güllerden çiçeklerden ve ayıcıklardan oluşan bir peri masalı değil. Siz kumruların, kendi “özelinizi” keşfetmenizin vakti geldi de geçiyor bile. Haydi, bir değişiklik yapın ve tek başınıza bir seyahate çıkın. Dışarıda keşfedilecek güzel bir dünya var. Bir yolunu bulup, bir kültür gezisi yapmalı, ya da daha renkli bir seçimle Rio gibi karnaval kentlerini gezmelisiniz. n B’ler çoğunluktaysa: ‘O yollardan biz de geçtik’ çifti Eşinin gölgesinde rahat etmenin önemini biz de biliyoruz. Biliyoruz da, siz “olmuş” bireyler birbirinizle yalnızca dünyanın “olmamışlığı” hakkında mı konuşacaksınız? Kisi mahaan vyakti ne kaha tha: Biraz “olmamışlık”, biraz eğlence, bazen düşünmeden hareket etmek de iyidir. Cidden ilişkinizdeki kıvılcımı yeniden ateşlemeye ihtiyacınız var. Yapmayın, yalnızca bir hayatımız var. Niye onu daha güzel hale getirmeyelim ki? Şu bildik romantik muhabbetlerden sıkıldıysanız biraz saçmalamayı da deneyebilirsiniz. Dünyanın en yüksek “bungee jumping” platformuna çıkmaya ne dersiniz? Veya uzak diyarlarda aşçılık gibi yeni şeyler öğrenmeyi, deneseniz? Keşfedilecek bir hayatınız var, peşinden gidin! n C’ler çoğunluktaysa: Kankalar Birbirinizi çok iyi anlamanız, hayattaki en iyi dostunuzu bulmuş olmanız pek güzel. Ama güzel kardeşim, sizce de arkadaşlık sınırlarını biraz aşıp, bir kadınerkek ilişkisine geçmenin vakti gelmedi mi? Size önerimiz, romantik bir şehirde; mesela Paris’te mum ışığında bir akşam yemeği ya da Venedik’te el ele bir Gondol gezintisi... Gerçekten de romantik bir kaçamağa ihtiyacınız var, yoksa insanların sizin aynı annenin karnından çıkmış çocuklar olduğunuzu düşünmeye başlaması yakındır. tatil diyor Her 10 kişiden 3’ü Sevgililer Günü’nde evde olmak istiyor. Her 10 kişiden 2’si deniz kenarında bir yer tercihinde bulunurken, 2’si ise bu özel günde sevdiği kişiyle tatilde olmayı istiyor. Aşkını tatille taçlandırmak isteyenler için birkaç öneri verelim... n Kapadokya’da 400 TL’ye 3 gün 4 geçirebilirsiniz. ği bu turun fiyatı ise kişi ba Otobüsle gidilecek gezi şı 639 TL. kapsamında Ürgüp, Ava n Doğu Ekspres yolcusu ol nos, peribacaları, yeraltı mak isteyenlere, 2 gece 3 şehri ve Ihlara Vadisi ge günü kapsayan, İstanbul’dan zilebilir. Bir diğer Kapadokya turu ise yine oto GAMZE BAL uçakla Kars’a gidilip, Doğu Ekspresi ile Erzurum’a gidi büsle gidilecek olan 3 lebilecek Doğu turunu öne gece 4 günlük bir tur. Ihlara, rebiliriz. Fiyatlar kişi başı 1489 Ürgüp, yeraltı şehri, Paşabağ TL’den başlayıp 1639 TL’ye çı ve Avanos’un görülebilece kıyor. Gezi boyunca gezilecek yerler ise, Çıldır Gölü, Ani Harabeleri olarak öne çıkıyor. n Daha lüks bir tatil tercih edenlere önerimiz 5 gece 6 günü kapsayan Maldivler turu... Kişi başı 8 bin 413 TL’den başlıyor. 17 Şubat’a kadar giderseniz 2 yetişkinin toplam masrafı, oda başına yapılan 1000 TL indirimle birlikte 31 bin 918 TL. 3 ay taksit de yapılıyor. Bir gecede beyazlayan saçlar zaagşmökzaıŞünayeilre Gaye Su Akyol’dan dinlediğimiz, “Yaralı kuştum, uçtum uçtum sa kalbini yavaşça yaran, yoran bir bıçak mıdır?” sözlerinin geçtiği şarkıyla sizi senden uzaklara”dan sonra programımız tüm hızıyla de SİNEM baş başa bırakıyorum. GeçSAL miş yıllarla karşılaştırıldı vam ediyor sevgili dinleyi ğında bir polisiye senaryo ciler... su yazmak çok daha zordur. Çün Hülya Koçyiğit’in kendisi bile kü çağın dâhilerinden daha ze politik hüsrana uğrattı ama Hül ki olmanız gerekir, teknolojiyi ya ya Koçyiğit gibi yaşanan aşklar kından takip etmeniz, DNA’yı bil aynı kaldı. Bir gecede beyazla meniz. Aşk, günümüzde geçen bir yan saçlar, aniden kör olan göz polisiye senaryosu yazmak gibi ler, yataklara düşüren karasevda meşakkatli ve dikkat istiyor. Dö lar, âşık olunan insan evladının nemin sunduğu tüm kolaylıklar, Instagram’da yaptığı bir hatayla belki de mutsuzluğu hızlıca ense yıkılan kalpler hâlâ gündelik ha lememize sebep oluyor. Daha ko yatımızın bir parçası. lay aldatıyor, aldatılıyor ya da çok Aşk, insana polisiye sevdiri daha kolay açık veriyor, açık bu yor, astroloji sevdiriyor, yönetme luyor, yakalıyor, yakalanıyoruz. nin sonunu iyiye bağladığı filmle Hızlı başlangıçlar ani ayrılıklarla ri sevdiriyor, illaki kötü şarkılar son buluyor. sevdiriyor. Sıradaki şarkımız Melike Polisiyeyi açmadan önce Ceylan Şahin’den geliyor: “Uzaklarda Ertem’in “Zaman ilaç mıdır, yok duramam ki içimde bir deli kan var!” 2020’de artık aşk acısı çekilmiyor diye düşünmek “Kanserin çaresi bulundu!” haberlerine inanmak gibi. Bir adım bile ileri gidebildiğimizi düşünmüyorum. Aynı kalp aynı yerden aynı ağrıyla ilk kez gibi acıyorsa, bu kalbin kuvvetsizliğinden değil de aşkın kudretinden kaynaklanıyor olmalı. Ağrıyan yerimizi ağrıyana kadar hissetmeyiz. İllaki sehpaya vuracağız ayak serçeparmağımızı, kesin masaya çarpacağız dirseğimizi, beynimize elektrik yüklü hücreler koşacak, ısınacağız, öyle hatırlayacağız. Zamanın hep yanlış olduğunu düşünenlere arka çıkacak biri var sırada: Deniz Tekin. “Mecidiyeköy Metro’da belki rastlarım diye hep oturup bekledim.” Âşık olduğumuzda işe giderken onun için hazırlanmak var, her zaman gittiğimiz kafeye daha özenli gitmek var, derse girmeyip kantinde öylece beklemek var, çevrimiçi olup olmadığını kontrol etmek var, ilgi alanımız dışında kalan şeyleri sular seller gibi öğrenmek var. Bu kalp ağrısı, kalbi hatırlatıyor evet, ama kalbi hatırladığımızda da hayata katılıyoruz. Arkasından uykusuz geceler gelse de, sabah o uykusuzlukla işe gitmek gelse de, öğle arasında tuvalete girip ağlamak gelse de, bir türlü gelmeyen dünyanın sonu her gün gelse de hayata katılıyoruz. Hayatta kalmak için mücadele veriyoruz. Antidepresanlara umut bağlıyoruz, mindfulness’a kapılıyoruz, yogadan medet umuyoruz, terapilerden çok şey bekliyoruz. Evet, sevgili dinleyiciler, programımızı Kalben’le kapatıyoruz. “Hiçbir şey istemedim ne yatak, ne oda, ne de ev...” Nasıl, hissediyoruz değil mi?