Katalog

Her gün yeniden âşık oluyoruz 3 14 ŞUBAT 2020 CUMA Ceyda Düvenci ve Bülent Şakrak çiftiyle mutlu ilişkinin sırrını konuştuk Sevgililer Günü, kiminin pek de üze kip ettiğim “mutlu çift”lerden. Beraber rinde durmadığı kiminin de kutlama üretiyorlar. Dünya güzeli iki çocuk bü dan geçemeyeceği bir gün. Bugünü yütüyorlar. Kediler, köpekler, bahçede düşünürken insan ister istemez mutlu hilal ki arılar, uzaktan seslerini duyduğumuz ilişki kavramı üzerinde duruyor. Mut köse ördekler... Kalabalık ve neşeli bir ev on luluk, sevgililik söz konusuysa bazen larınki. “Nazar değmesin” diyerek ayrıl ne kadar da zor yakalanıyor. Ceyda Düven dık yanlarından. Yazın bir bahçe buluşma ci ve Bülent Şakrak, uzaktan hayranlıkla ta sında bal sağmak üzere de sözleştik. n Ceyda Hanım, Bülent Bey’den hoşlandığınız ilk anlardan söz eder misiniz? O günleri nasıl hatırlıyorsunuz şimdi? Bülent’le sette tanıştık, önce çok iyi arkadaş olduk ve birbirimize çok iyi geldik. Sonra mesele duygusal boyuta geçti. Bülent, “Ben seni çok seviyorum ve bence biz çok mutlu oluruz” dediği an başta çok şaşırdım ve korktum açıkçası. Çünkü çok eğlendiğim, çok güzel sohbet ettiğim ve çok iyi zaman geçirdiğim bir arkadaşımdı, “Ya beceremezsek ve ben Bülent’i dost olarak kaybedersem” diye düşündüm. Aslında onunla olduğum zamanlarda bir heyecan da vardı ama ben pek kondurmak istemiyordum yukarıda bahsettiğim korkularımdan dolayı. Sonra bir süre beni ikna etti, inandırdı. “Güven bana. Ben senin resmini görüyorum, resmindeki o boşluğu görüyorum, o boşluk benim doldurabileceğim bir boşluk” demişti ve ben gerçekten çok etkilenmiştim. Ve sonra flört etmeye başladık. Ben çok hızlı bir şekilde âşık oldum, duvara toslamış gibi oldum gerçekten. Beş yıl bitti ve ben her gün daha da artan bir aşkla seviyorum onu. Her gün yeniden âşık oluyorum ve onunla zaman geçirmekten çok keyif alıyorum. Bülent’in ruhunu da kalbini de seviyorum n Bülent Bey’in en sevdiğiniz ve bu huyu olmasa da olurdu dediğiniz kişilik özellikleri neler? Nasıl biri Bülent Bey? Mesela tez canlı mı, yavaş mı... Çabuk sinirlenir mi? Bülent’in ruhunu da, kalbini de çok seviyorum. Bülent’i Bülent yapan her şeyi çok seviyorum. En sevdiğim yeri kalbi diyebilirim. İnsanlığı, adamlığı... Evet, tez canlıdır. Kafasına koyduğu şeyi yapmayı sever. Elinden çok şey gelir. Mesela bizim evimize hiç usta girmez, her şeyi o yapar. Babalığını çok seviyorum. Çok iyi bir baba. Her şeyi, bütün duyguları çok gerçek. Tüm bunlar beni çok etkiliyor. Benim hayatıma hiç uymayacak huyları da var ama onlara da gerçekten çok âşığım. Empati duygusu çok yüksek olduğu için o anlarda kendini yaralayabiliyor, üzebiliyor. Başkalarının acısına çok ortak olduğu zamanlarda, çok kendini harap ettiği anlar oluyor. O anlarda çok üzülüyorum tabii. Ama bu da onda âşık olduğum insanlık duygusunun ta kendisi. n “Bülent hayatımda olmasaydı şimdi .........” Boşlukları doldurur musunuz? Bülent hayatımda olmasaydı herhalde ben olmazdım. Çünkü ben onunla kendimi daha güzel keşfettim. Kendimi olduğum gibi sevmeyi öğrendim. O yüzden o hayatımda olmasaydı ben, “mış gibi” yaşamaya devam ediyordum. Yol arkadaşınız dostunuz olmalı n Sizce uyumlu ve mutlu bir beraberliğin sırrı nedir? Şans mı böyle bir ilişki yakalamak yoksa emek veren herkes ilişkisinde belli bir uyumu, huzuru yakalayabilir mi? Uyumlu bir ilişkiyi yakalamak biraz şans. Ama galiba şöyle bir şey de var: Çiftlerin birbirini olduğu gibi kabul etmesi önemli. Tabii birbirinizi olduğunuz gibi kabul edebilmeniz için olduğunuz halinizle birbirinize denk olabilmeniz gerekiyor. Şans burada devreye giriyor. Bir de aradığımız kadın ve erkekle ilgili kafamızda hep tabular var. Bu tabulara çok takılmamak, kilitlenmemek gerektiğini düşünüyorum. Hayatın size sunduğu şansları görmeniz gerekiyor. Ben Bülent’in ısrarını duymasaydım, inanmasaydım hayatımdaki en büyük şansı kaybe decektim ve bu çok acı bir durum olacaktı. Ama tabii uzun vadede yakaladığınız bir ilişkiyi canlı tutmak, birbirinizi kırmadan devam edebilmek, saygı sınırını aşmadan kavganın dahi tadına varabilmek için çaba sarf ediyor olmak lazım. Aşk, saygı çok önemli ama geçinmeye gönüllü olmak da çok önemli. Ve bir de yol arkadaşınızın hakikaten dostunuz olması çok önemli. Bu birlikteliği unutmamak, dostluğu unutmamak çok önemli. Ümit etmekten vazgeçmemek lazım n Aşkın tanımını sorsam size nasıl tarif edersiniz? Kadınlara bu konuda önerileriniz olur mu? Aşk benim için hayatın her anında farklı şeyleri hissedebileceğimiz bir duygu. Kendinize, mesleğinize, inandıklarınıza aşk duyabilirsiniz. Evlatlar zaten sonsuz aşk. Ve tabii ki kocanız, sevgiliniz ona aşk duyabilirsiniz. Aşk dediğimiz şey içinizdeki sevgi, tutku, hayata tutunduğunuz yer. Biz mesleğimiz için de, gezmeyi sevdiğimiz için de seyahat eden bir çiftiz. Ben gittiğim her yerde çok büyük bir coşku, aşk hissedebiliyorum. Bülent başta inanamıyordu bu duyguma, “Nasıl yani?” diyordu. Ama benimle zaman geçirdikçe anladı ki beni gerçekten çok besleyen heyecanlar var. Ama tabii ki en büyük aşk evlatlarıma ve kocama duyduğum aşk. Bu bambaşka bir şey. Aşk konusunda ahkâm kesemem, kalbi kırılanlara ya da umudunu kaybedenlere bir şey söyleyemem. Ama galiba sosyal medyadaki paylaşımlarım biraz da bu yüzden; umudunu yitirmemek adına. Ümit etmekten vazgeçmemek lazım ama aşkı sadece bir adamda aramak da doğru değil. Her şeyden önce kendinizi sevmek, çünkü her şey kendinizi sevmekle başlıyor. Ceyda Düvenci, kitap yazıyor, atölyeler düzenliyor. Doğan Cüceloğlu ve Şermin Yaşar ile birlikte 16 Şubat’ta çocuklara beş ana duyguyu anlatacaklar. Bülent Şakrak’ın yazdığı “Hanım ve Efendi” oyunu da üç yıldır devam ediyor. Bülent Şakrak eşiyle birlikte Ceyda saymakla bitmez n Bülent Bey, Ceyda Hanım’a âşık olduğunuz ilk anda ne düşündünüz? Panik oldunuz mu mesela, aşkın ürkütücü bir yanı da olabiliyor ya ilk anda. Her şey nasıl başladı? Aslında bir dost sohbeti sırasında, havadan sudan konuşurken bir anda fark ettim ve “Karşımda duruyor zaten, ne arıyorum ki?” dedim. Zaten o andan itibaren de ne anlattığını hatırlamıyorum. Paniklemem olmadı, çünkü hep soğukkanlı olmalıydım. Ciddi bir süre duygularıma inanmadı çünkü. Kandırıp, tavlamak için biraz burnum sürttü itiraf etmeliyim ki. Ama inandım ve kazandım. n Ceyda Hanım’ı tanıdıkça en çok hangi yönüne hayranlık duydunuz? Uzaktan güçlü, savaşçı aynı zamanda çok zarif bir kadın. Bütün bunlara ek olarak; İnatçı, çalışkan ama en önemlisi iyi insan olma hali benim için en önemli nedenler. Ceyda saymakla bitmez. Ama kalbi bembeyazdır bunu söyleyebilirim. Çok iyi kadındır benim karım. Seviyorum, çok fazla nedenim var. Karımla samimi ve sahici bir aşk yaşıyorum n “Ceyda hayatımda olmasaydı şimdi .........................” Noktalı yerleri doldurur musunuz? “Ceyda hayatımda olmasaydı şimdi...” gibi bir şey düşünmeye gerek yok, Ceyda hayatımda, hayat çok güzel, her şey yolunda. n Aşk söz konusu olduğunda hep erkekler kadınlar ayrımı yapılır. Farklı bakış açılarından ve ortak noktada buluşamamaktan söz edilir. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz. Siz nasıl tarif ediyorsunuz aşkı? Kendi adıma erkekkadın ayırmadan sadece insanı ele alarak yaşama ya gayret ediyorum. Dolayısıyla kadın ya da erkek ayrımı gibi bir şey yok inançlarımda. Aşkı tanımlama da bu anlamda zor değil. Çünkü aşkın tam ortasındayım. Karımı, çocuklarımı, kısacası ailemi, aldığım nefesi bağışlayana ve bunlara sahip olmamı sağlayana çok büyük bir aşk duyuyorum zaten. Ve evet, karımla da sahici ve samimi bir aşk yaşadığıma inanıyorum. Bu bir tarif mi bilmiyorum ama bu şekilde ifade edebiliyorum. n Mutlu birlikteliğinizin sırrını anlatır mısınız? Karşılaştığımız andan itibaren çık tığımız yolculukta artılarımız eksilerimizden her zaman daha fazla oldu. Bu yüzden şahane bir buluşmaydı diyebilirim. Birbirimizi geliştirmek, değiştirmek ve dönüştürmek ile ilgili de çabalarımız ve müsaadelerimiz var birbirimize. Çocuklarımız da zaten bunu en iyi şekilde destekleyen iki büyük nimet. Bunların farkında olan, sımsıkı sarılmış iki insanız. Gerisi de Allah’tan... oynadıkları oyun için şunları söylüyor: “Hem mesleğimizi hayata geçirebilmenin hem karıkoca olarak turne yapabilmenin keyfini yaşıyoruz. Ceyda çok yetenekli ve supleksi yüksek bir oyuncu. Onunla raks etmek kesinlikle bir ayrıcalık.”